Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/251 E. 2020/6 K. 09.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/251 Esas
KARAR NO : 2020/6
DAVA : İtirazın iptali
DAVA TARİHİ: 07/08/2019
KARAR TARİHİ: 09/01/2020
Mahkememizde görülmekte bulunan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil ile davalı şirket arasında;—- parsellerde kayıtlı bulunan —- yapılması hususunda sözleşme kurulduğunu, müvekkilinin işi — tarihinde muhataba teslim ettiğini, söz konusu iş için anlaştıkları bedelin davacı müvekkilinin defalarca istemesine rağmen davalı firma ödenmediğini, davalı tarafa —. Noterliği aracılığıyla — tarihinde sözleşme karşılığı olan tutarın ödenmesi için ihtarname gönderildiğini, ancak bundan da sonuç alınamayınca—. İcra Müdürlüğünün– Esas sayılı dosyasıyla icra takibi yapıldığını, davalı yan yapılan icra takibine kötü niyetli olarak itiraz ettiğini, müvekkilin hazırlayıp davalıya teslim ettiği projenin, — Kapsamlı Revizyonuna ilişkin bir proje olduğunu, Müvekkilinin hazırlayıp davalıya sunduğu bu proje, 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu’nun 2. maddesinde sayılan ilim ve edebiyat eserlerinden olduğunu. Madde metninde yer alan “Bedii vasfı bulunmayan her nevi teknik ve ilmi mahiyette fotoğraf eserleriyle, her nevi haritalar, planlar, projeler, krokiler, resimler, coğrafya ve topoğrafyaya ait maket ve benzerleri, herçeşit mimarlık ve şehircilik tasarım ve projeleri, mimari maketler, endüstri, çevre ve sahne tasarım ve projeleri…” olarak sayılan koruma konuları tahdidi olmayıp, örnekseme yoluyla sayılmıştır. Kanunda açıkça sayılmamakla birlikte rölöve, restitüsyon ve restorasyon projeleri de FSEK md.2 b.3 kapsamında korunmakta olduğunu, Bu anlamda restoratör-mimar sıfatı ile çalışan müvekkilin hazırlamış olduğu rölöve-restitüsyon projesinin FSEk m.2 b.3 kapsamında korunması gereken eser niteliğinde olduğuna şüphe bulunmadığını, bu açıdan, müvekkilin FSEK kapsamında korunan eseri olan restorasyon projesinin tam ve eksiksiz biçimde davalıya teslim edilmiş olmasına rağmen bedelinin ödenmemiş olması nedeniyle hakları ihlal edilmiş ve davalının haksız ve kötü niyetli şekilde yapmış olduğu itirazını iptali istemi ile açıklanan tüm bu nedenlerle, —. İcra Müdürlüğünün — Esas numaralı dosya ile davalı – borçlu aleyhine başlatmış olduğu icra takibine yapılan itirazın iptali ile yüzde yirmiden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı görev itirazında bulunmuş ve davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE : Dava – -. İcra Müdürlüğünün — Esas numaralı dosya ile davalı – borçlu aleyhine başlatmış olduğu icra takibine yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatına yöneliktir.
Her ne kadar dava Mahkememizde açılmışsa da Fikri Mülkiyet Hukuku kapsamında değerlendirilebilecek bir talebe ilişkin olarak açılmamıştır. Dava, davacı tarafından davalı için yapılan Proje bedeline ait fatura dayanak yapılarak açılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkin olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık yapıldığı belirtilen Proje işinden kaynaklanan fatura bedelinden kaynaklanmaktadır.Bu nedenle genel Mahkemeler olan Asliye Hukuk Mahkemeleri görevlidir.
Yargıtay — Hukuk Dairesi’nin- E- K. — tarihli kararında da benzer nitelikte olan ” Dekorasyon Projesi işine ait fatura bedeli için yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ” ilişkin davada da genel Mahkemeler olan Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu belirtmiştir.
Mahkemelerin görevi kanunla düzenlenmiş olup, görev konusu kamu düzenine ilişkindir ve yargılamanın her aşamasında re’sen göz önüne alınmalıdır. HMK’nun 114/1-c maddesinde davanın görevli mahkemede açılmış olması dava şartı olarak sayılmış olup, davanın mahkememizin görev alanı içinde olmaması ve görevli mahkemede açılmaması nedeniyle dava şartının bulunmadığı, davacının —. İcra Müdürlüğünün — Esas numaralı dosya ile davalı – borçlu aleyhine başlatmış olduğu icra takibine yapılan itirazın iptali ile icra inkar tazminatına yönelik açmış olup, Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülmesi gerektiği, davaya bakmakla görevli mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu anlaşıldığından, davanın HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca görevsizlik nedeniyle usulden reddine karar verilerek, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın HMK’ nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca görev yönünden USULDEN REDDİNE,
2-HMK 20. Madde uyarınca dosyanın süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak
kesinleşmesi halinde kararın kesinleşme tarihinden, kanun yoluna başvurulmuş ise bu başvurunun reddi kararının tebliği tarihinden itibaren iki haftalık süre içinde mahkememize müracaat edilmesi halinde dosyanın yetkili ve görevli NÖBETÇİ İSTANBUL ANADOLU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ’ ne gönderilmesine,
3-Aksi takdirde davanın açılmamış sayılacağına,
4-Yargılama harç ve giderlerin HMK’ nun 331/2. maddesi gereğince yetkili ve görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
5-6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 331/2 maddesi gereği vekalet ücretinin yetkili ve görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden
itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/01/2020