Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/216 E. 2019/86 K. 30.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/216 Esas
KARAR NO : 2019/86

DAVA : Marka (Maddi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 04/07/2019
KARAR TARİHİ : 30/10/2019

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Maddi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile, Müvekkili şirketin 22.06.2012 tarihinden bu yana—– ibareli ticaret unvanı altında ——-üzerinde faaliyet gösterdiği. Müvekkili şirketin bu faaliyeti şirket kurucu ortağı—- aynı marka ve işletme adı ile yürüttüğü faaliyetle birlikte 2009 yılına kadar uzandığı, Şirketin kurucu ortağı olan; —- — 2009 yılından itibaren —— ibareli markası ile bu alanda faaliyet gösterdiği, müvekkil şirketi kurduğu tarihe kadar markayı etkin bir şekilde kullandığı. Davaya dayanak markasını Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde ——— nolu ——nolu “—— tescilleri kapsamında koruma altına alındığı. Müvekkilinin tüm bu markaları———kapsamında tescil ettirdiği. ——tarihinde müvekkili şirketin mevcut unvanı ile kurarak “——- bu amaçla marka kullanımına bağlı tüm haklarını müvekkiline devrettiği. Müvekkiline ait —–adının —– tarihinde; ——————————– alan adının ise 19.12.2013 tarihinde tescil edildiği. Bu alan adları fiilen eğitim hizmetlerinde kullanıldığı gibi alan adı içerisinde—— kelimesi yanında —— ibarelerinin bulunması bu alan adlarının eğitim öğretim hizmetleri üzerinde kullanıldığı. Benzer şekilde yayıncılık faaliyetlerinin tanıtımı için kullanılan ve ———– ibaresini içeren çok sayıda alan adı ve sosyal medya hesabı müvekkili tarafından yönetildiği. Davalı markadaki ———————————-bir semtin adı olması nedeniyle, markanın anlam bakımından tek esaslı unsuru——- olduğu gibi marka esasen davalı kurumun müvekkilinin bir şubesi gibi algılandığı. Bu nedenle bu ibareler müvekkilinin markasına kıyasla davalıya ait markaya anlam olarak ayırt edicilik kazandırmadığı. Markaların anlam bakımından da çok benzer olduğu görülmekle, Davalının dava konusu ————–olarak kullanmak suretiyle gerçekleştirdiği ticari faaliyetin; müvekkilimizin —— nolu ——————– ibareli marka tescillerini ihlal ve haksız rekabet oluşturduğunun tespitine, bu faaliyetin önlenmesine ve durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ————–kanalı ile ——- tarihli dilekçesi ile tarafların sulh oldukları ve sulh sözleşmesi çerçevesinde davanın sonuçlandırılmasını talep etmiştir.
Davacı vekili 31/10/2019 tarihli duruşmada, sulh sözleşmesi çerçevesinde davanın sonuçlandırılmasını, yargılama gideri ve ücreti vekalet taleplerinin olmadığını beyan etmiştir.
Davalı vekili 31/10/2019 tarihli duruşmada; sulh sözleşmesi çerçevesinde davanın sonuçlandırılmasını, celse arasında müvekkilim tarafından sözleşmesini muhabere kanalıyla gönderildiğini beyan etmiştir.
Dosyadaki vekaletnamelerin incelenmesinden; taraf vekillerinin sulh yetkilerinin mevcut olduğu tespit edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde, tarafların dava açıldıktan sonra sulh sözleşmesi imzaladıkları ve mahkememize sundukları, sulh anlaşmasına göre yargılamanın bitirileceği, HMK.313/1 maddesi gereğince, “Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir.” olarak tanımlanmış olup, tarafların 20/09/2019 tarihli sulh protokolünü mahkememize sunabildikleri ve bu sözleşmenin HMK. 315 Maddesi uyarınca sulh davayı sonuçlandıran taraf işlemlerinden olduğu ve tarafların sulhe göre karar verilmesini talep ettiklerinden, taraflar arasında imzalanan 20/09/2019 tarihli Sulh Sözleşmesi doğrultusunda aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın tarafların sulh olması nedeniyle sulh protokolü doğrultusunda sonuçlandırılmasına, taraflar arasında imzalanan 20/09/2019 tarihli sulh sözleşmesinin onaylanmasına,
2- Davalının dava konusu ——olarak kullanmak suretiyle gerçekleştirdiği ticari faaliyetin; davacının —-nolu —– ——————ibareli marka tescillerini ihlal ve haksız rekabet oluşturduğunun TESPİTİNE; bu faaliyetin ÖNLENMESİNE ve DURDURULMASINA;
3-Davalının sosyal medya hesapları ve internet sitelerinde bu marka altında yürüttüğü tüm tanıtım faaliyetinin durdurulmasına, karara riayet edilmediği takdirde markanın kullanıldığı sosyal medya hesapları ve sitelere erişimin engellenmesine ve bu sitelerin —- arama sonuçlarından çıkarılmasına;
4-Masrafı davalı taraftan, alınmak sureti ile; dava konusu——ibaresinin kullanıldığı ürünlere, —- vasıtaları ile tabelalara EL KONULMASINA; el konulan bu ürün, tanıtım vasıtası ve tabelaların masrafı davalı taraftan alınarak karar kesinleştiğinde İMHA EDİLMESİNE;
5- Davalının ; işbu SÖZLEŞME’den doğan yükümlüklerini kısmen ya da tamamen ihlal ettiği takdirde, her bir ihlal için 20.000,00 TL cezai şartın davalıdan alınarak davacıya verilmesine ödemesine,
6-Harçlar Kanununun 22.Maddesi gereğince alınması gereken 44,40 TL harcın 2/3’ü olan 29,60 TL harçtan peşin alınan 358,63 TL harcın mahsubu ile bakiye 329,03 TL harcın isteği halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
7-Taraflar sulh sözleşmesi kapsamında vekalet ücreti ve yargılama gideri talep etmediklerinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Yapılan yargılama giderlerinin tarafların üzerinde bırakılmasına,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.