Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/214 E. 2021/116 K. 24.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/214 Esas
KARAR NO: 2021/116
DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 03/07/2019
KARAR TARİHİ: 24/06/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
İ D D İ A /Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Davacı vekili; müvekkil şirketin —– olduğunu , bu tarihten bu yana halen üretiminin devam ettiğini, ——- malzemelerinin müvekkili ile —- unvanlı şirketlerinin bulunduğu, davalı şirket tarafından müvekkiline gönderilen ihtarname ile davacının tescil ettirmiş bulunduğu —— hizmetler yönünden tescil ettirdiğini, bu markanın müvekkilinin kullandığı markası ile birebir aynı olduğu, davalı şirketin müvekkilinden sonra kurulduğunu, aynı sektörde faaliyet gösterdiklerini, davalının müvekkil şirketin varlığından ve müvekkilinin —- kullandığından haberdar olduğunu, müvekkili şirketin yöneticileri ile davalı şirketin yöneticilerinin sektörde kurulan bazı birliklerde beraber yönetici olduklarını, davalı şirketin müvekkilinden —-altında mal alımı yaptığını, müvekkilinin bu markanın gerçek hak sahibi olduğu, davalının markasının müvekkilinin markası ile bire bir aynı olduğundan —-hükümsüz kılınması gerektiği ,—- kötü niyetli yapıldığını ,—- göre kötü niyetli yapılan marka başvurusunun başlı başına bir itiraz ve hükümsüzlük nedeni sayıldığını , hali hazırda davalı adına tescilli bu markanın yargılaması devam ederken 3. Şahıslara devredilmemesi için ihtiyati tedbir kararının verilmesini ,—- hükümsüzlüğüne, muarazanın ve haksız rekabetin tespiti ve men’ine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
K A R Ş I İ D D İ A / Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davalı vekili; müvekkilinin çok uzun süredir ——- olduğunu, davaya konu——senedir bu markayı bu hali ile kullandıklarını, davacı tarafından markanın bir iki ürün isminin önünde kullanıldığı, bu durumun öğrenilmesi üzerine durumun önlenmesi ve ihlalin sonlandırılması için keşide edilen ihtarnamenin davacıya — tebliğ edildiğini, söz konusu tescilli markanın kullanımın devam edilmesi üzerine — başvurularak —- soruşturma numarasıyla haksız ve hukuka aykırı kullanım dolayısıyla şikayette bulunduklarını, —–açılması gerekir. Markanın tescilinde kötü niyet varsa iptal davası süreye bağlı değildir” hükmü bulunduğu, huzurdaki davanın —- açılması nedeniyle hak düşürücü süre yönünden itirazları olduğunu, davanın bu nedenle reddini talep ettiklerini, davacı ile birlikte kuruculuğunu yaptıkları —- aldıklarını, dilekçe ekinde sundukları dernek kararında şirketlerin unvanının geçtiği belgelerde imzaları olduklarını, bu hal bile kötü niyet iddiasını çürüttüğünü, davacının— markasını kullandığını, davacının —yılında bu markayı tescil ettiklerini,— markasının geçtiğini, müvekkilinin ise—- yılında dava konusu markayı tescil ettirdiğini, —- ilamı olduğu, yukarıdaki izahları doğrultusunda hak düşürücü süre, markanın kullanımına ilişkin beyan ve itirazlar ile yüksek mahkeme kararları ve doktrindeki görüşlere göre haksız açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, Davalının —- hükümsüzlüğü, ve davalının markasının kullanımını haksız rekabet oluşturduğu iddiası ile haksız rekabetin men’i davasıdır.
Mahkememiz — tarihli ara karar uyarınca “davacı vekilinin TALEBİN KABULÜ ile davalıya ait olduğu belirtilen —- numaralı marka, davalı adına kayıtlı ise, dava sonuçlanıncaya kadar, — KAYDINA TEMİNATSIZ OLARAK İHTİYATİ TEDBİR KONULMASINA, davalı dava konusu markayı devretmek için ciddi bir girişimi olur ve müşteri bulduğunu veya ekonomik zararının bulunduğunu ileri sürerek bu konuda delil ibraz etmesi halinde bu hususun tekrar ele alınmasına, bu hususda — müzekkere yazılmasına”, karar verilmiştir.
Bilirkişiler —- tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak; Mali yönden inceleme neticesinde; a)Davacı şirket ilgili yıllara ait —– kapanış tasdiklerini yaptırmadığı ,diğer yıllara ait bu defterlerinin kapanış onaylarını yasal süresi içerisinde yaptırdığı, ——– olduğu, kanunlara uygun tutulduğu ve birbirlerini doğruladıkları ,ibraz edilmeyen ve kapanış onayı yaptırılmayan defterlerin —- takdiri ile hukuki değerlendirmesinin takdiri Muhterem Mahkemenizde olduğu, b)Davacı şirketin —- tarihinde kurulduğu, her iki tarafın ticari iştigal konusunun dava konusu markanın sınıfına hitap ettiği, c) Dava dışı —–tarihinde şirketin fesih olduğu, kurucu ortaklarının davacı şirket —–olduğu, d)Davacının tespitimiz sonucu—– satışını yaptığı , yukarıda tespiti –incelemesi yapılan imalat ve envanter defterlerinden bu durumun görüldüğü, e)Dosyaya —-ürün satışının olduğu, f)Ticari defter ve belgelerinin incelenmesi neticesinde davacının davalının marka tescil başvurusu olan —- imalat ve satışını yoğun bir şekilde yaptığı, 2- Davalının hükümsüzlüğü talep edilmiş —- için başvurusunu — tarihinde yapmış olduğu, ancak davacının—– ürünlerinde ve dolayısıyla ——markasını ilk olarak —— ettiği ve bu emtia grubu açısından sözkonusu marka için öncelik ve gerçek hak sahibi olduğu,—- Sözkonusu mal ve hizmetlerin orta düzeydeki tüketiciye hitap eden emtia ve hizmetler olduğu, markalar arasında görsel, fonetik ve kavramsal açıdan benzerlik olduğu için davalıya ait ve hükümsüzlüğü talep edilmiş olan—- markası kapsamındaki davacı markası ile aynı ve benzer ——–onarımında, ——- tarihinde, davacının bu markayı bilebilecek durumda olduğu, mevcut verilere göre marka başvurusunun kötü niyet olarak değerlendirilip değerlendirilmemesi hakkındaki takdirin ve hukuki yorumun mahkemenize ait olduğu”, yönünde raporu mahkememize sunmuşlardır.
Tarafların gösterdikleri deliller toplanmış, tüm usuli eksiklikler giderilmiştir.
Dosya içerisine alınan bilirkişi raporu, kayıt ve belgeler, sicil dosyaları, taraf iddia ve savunmaları birlikte değerlendirildiğinde; dava, marka hükümsüzlüğü ve muarazanın ve haksız rekabetin tespiti ve men’ine ilişkin olup, davacı vekili dava dilekçesi ile, davacı şirketin —— yılından —–sağlayan firma olduğunu. Davacı şirkete ait malzemelerin ——– ibaresinin ilk olarak davacı şirketin kullandığını ve halen de kullanmaya devam ettiğini. Davacı şirket ortaklarının ——- ticari ünvanın da sahibi olduklarını, davalı tarafından davacı şirkete davaya konu ihtarname başlıklı iki sayfadan oluşan mektup gönderdiğini. Bu şekilde davalı şirketin—– markasının gerçek hak sahibinin davacı şirket olduğunu, bu nedenle davalı adına tescilli olan———-hükümsüzlüğüne ayrıca davalı tarafından gönderilen ihtarname evrakı ile ortaya çıkan muarazanın ve haksız rekabetin giderilmesine karar verilmesini talep ettiği, davalı vekili cevap dilekçesi ile müvekkilinin davaya konu ——- markasının kullanıldığının öğrenilmesi üzerine, ihtarname gönderdiklerini. Hükümsüzlük bakımından hak düşürücü süre itirazında bulunduğu, tarafların aynı —– aldıklarını, bu nedenle davacının şirketin davalı şirkete ait davaya konu marka kullanımından haberdar olduğunu. Müvekkilinin kötü niyetli olmadığını, belirterek davanın reddini talep ettiği, mahkememizce tüm dosya kapsamı bakımından rapor alınmak üzere dosyanın bilirkişi heyetine tevdi edildiği. Bilirkişi heyetince ——arkasının benzer sınıflarda kullanıldığı—– kavramsal açıdan da benzer olduğu bu nedenle orta düzeydeki tüketici nezdinde iltibas ihtimalinin mevcut olduğu, —- yapılan incelemede ise, davacının ——-yaptığının tespit edildiği yönünde görüş sunulduğu bu şekilde tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde, davalı şirketin ——-Sınıflarda tescilli sahibi olduğu. Tarafların ortak olarak —–alanında ticari faaliyette bulunduğu, —– davacı tarafından kullanıldığı iddiası yönünden yapılan değerlendirmede; dosya içerisindeki faturalardan ve bilirkişi tarafından incelenen ticari defterlerden davacı şirket tarafından —-markasının ilk olarak — kullanılmaya başladığı ve bu isim adı altında ürün imalat ve satışının yapıldığı, o tarihten beridir de davacı tarafından —– ve satışının yapıldığı, davalı kullanımlarının ise dosyaya bu konuda herhangi bir belge sunulmadığından tam olarak hangi tarihten beri kullanıldığının tespit edilemediği, davaya konu davalı markası ile davacı markasının birebir aynı olduğu ve ortak olarak yalıtım alanında kullanıldığı, bu yönü ile ortalama tüketici nezdinde karışıklığa sebebiyet verebileceği, dosya içerisindeki ticari belge ve ticari defterlerin incelemesi neticesi—–markasının ilk olarak davacı şirket tarafından kullanıldığı ve halende kullanımının devam ettiği, yine davacı şirketin —- markanın da sahibi olduğu, ticari faaliyetlerinin daha çok —- markası ile gerçekleştiği, —– ibaresini bu marka ile birlikte kullundğı, bu bakımdan her ne kadar —– markası üzerinde gerçek hak sahibi olarak davacı tespit edilmiş ise de, hükümsüzlük davası bakımından davalı markasının tescil tarihinin —– yıllık bir süre geçtiği tarafların aynı ticari alanda faaliyet göstermiş olmaları nedeni ile davacının, davalı markasından haberdar olması gerektiği bu nedenle , —— yasal süre dolmuş olduğundan davacının hükümsüzlük talebinde bulunamayacağı, davacının davalı markasını her ne kadar ihtarname ile öğrendiğini iddia etmiş ise de, davalı tarafından dosyaya sunulan—–tarihli karar defteri incelendiğinde tarafların aynı derneğe üye oldukları yine tarafların aynı alanda ve aynı —- sınırları içerisinde faaliyet gösterdiği, davacının davalı markasını bilmesi gerektiği bu nedenle — yasal süre geçtiğinden hükümsüzlük davasının reddine karar vermek gerektiği, kötü niyetli tescil iddiası bakamından ise, kötü niyeti iddia edenin ispat etmesi gerekli olup, davacının bu yönde dosyamıza delil sunmadığı, bu nedenle kötü niyeti iddiasının da isatlanamadığı bu bakımdan da hükümsüzlük talebinin reddi gerektiği, haksız rekabetin tespiti ve men’i talebi yönünden ise, davalı şirketin kendisine ait davaya konu tescilli——– kullanmasının haksız rekabet teşkil etmeyeceği kaldı ki, davalının hangi şekildeki kullanımlarının haksız rekabete yol açtığı yönünde de delil sunulmadığı bu nedenle ispat edilemeyen haksız rekabetin tespiti ve men’i yönünden de davanın reddine karar vermek gerektiği, —– men’i yönünden ise davalı şirket tarafından davacıya tarihsiz ihtarname başlıklı ihtarname gönderildiği, ihtarnamenin —- tarihinde davacı şirkete tebliğ edildiği, ihtarname içeriği incelendiğinde——- tarafından kullanılmaması, kullanımların kaldırılması ve imha edilmesi yönünde ihtarda bulunulduğunun anlaşıldığı, her ne kadar davalı tarafından davacıya gönderilen iş bu ihtarname ile —- kullanmaması talep edilmiş ise de, dosya içerisindeki belgelerden —– yılından beri kullanıldığı ve o tarihten beridir de kullanılmaya devam edildiği ve özellikle davacı şirket tarafından — markasının tek başına olmadan davacıya ait —–markası adı altında üretilen ürünlerin altında kullanıldığı, kullanımın açıklayıcı mahiyette —- edilebilecek şekilde kullanıldığı, tarafların aynı sektörde faaliyet göstermiş olmaları ve davacı şirketin de ——-yılından itibaren de —- ürünlerinde kullandığı bir arada değerlendirildiğinde davalının davacı şirketin—–kullandığını bildiği veya bilmesi gerektiği, kaldıki davalı şirketin beyanından tarafların aynı dernekte faaliyet yürüttükleri bu yönü ile davalının da davacı kullanımlarından haberdar olduğu, buna rağmen uzun yıllar bu kullanıma rıza gösterip daha sonra bu yönde ihtarname gönderilmesinin —– uyarınca iyi niyetli bir davranış olmadığı kaldı ki — üzerinde yukarıda da belirtildiği üzere davacının davalı şirkete nazaran öncelik ve gerçek hak sahibi olduğu bu nedenle davalının davacıya yönelik —– kullanımlarının durdurulması yönündeki ihtarnamenin usul ve yasaya uygun olmadığı bu şekilde ihtarname içeriğindeki muarazanın giderilmesi yönünde davanın kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda izah edilen nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ ile,
2-Hükümsüzlük talebi yönünden, davanın reddine,
3-Haksız rekabetin tespiti ve men’i talebi yönünden davanın reddine,
4-Muarazanın men’i yönünden davanın kabulü ile, davalı tarafından davacıya gönderilen ihtarname içeriğindeki davacı —- kullanımlarının davalıya ait tescilli —– markasına tecavüz etmediğinin tespitine, bu şekilde muarazanın giderilmesine,
5-Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacıdan tahsiline, hazineye gelir kaydına,
6-Davalı vekiline hükümsüzlük talebi yönünden davanın red edilmesi nedeni ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
7-Davalı vekiline haksız rekabet talebi yönünden davanın red edilmesi nedeni ile Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
8-Davacı vekiline —— men’i talebi yönünden dava kabul edildiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince takdir olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
9-Davacı tarafından yapılan 44,40 TL harç, 137,00 TL tebligat, müzekkere masrafı, 2.400,00 TL ile bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.581,60 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre 1/3 nün olan 860,53 TL sinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/06/2021