Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/21 E. 2021/113 K. 22.06.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/21 Esas
KARAR NO: 2021/113
DAVA: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 04/05/2017
KARAR TARİHİ: 22/06/2021
—– mahkememize gönderilen ve Mahkememizin ——- dosya numarasını alan dava dosyasına yapılan açık yargılamasının sonunda,
İ D D İ A / Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili —– yer alan mallar yönünden markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesine talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucu mahkemenin yetkisizliğine karar verilerek dosyanın davaya bakmaya yetkili—-gönderilmesine karar verilmiş ve kararın gerekçesinde —- — dayanarak davalı —- mahkemesinin yetkili olduğunu belirtmiştir. Dosya—– mahkemece her ne kadar —–görevli olduğundan bahisle gönderme kararı ile mahkemesine gönderilmiş ise de , mahkemece gönderme kararıyla dosyanın mahkemeye gönderilemeyeceği kararın kesinleşmiş olduğu belirtilerek dosya mahkemeye iade edilmiştir.
Bu ——–dosya — almakla, davalı tarafın adresinin —— olması ve yetki ilk itirazında bulunulması nedeniyle ——– davalı şirket —— yetkili olması nedeniyle mahkemece yetkisizliğine karar verilmiştir.
Dosyanın—- sayılı dosya üzerinden verilen tefrik kararı ve sonrasında verilen yetkisizlik kararı ile mahkememize gönderildiği, —–sayılı dosyası üzerinden —- iptali için açılan davada verilen kararın —–tarihinde kesinleşmiş olduğu anlaşıldı.
K A R Ş I İ D D İ A / Davalı vekili duruşmasındaki beyanında; —- olduğunu, yetkisizlik kararının reddine yönelik kararın tebliğinden itibaren sürelerin başladığını, Tarafımızdan tüm —–tüketildiğini, fakat davacı tarafça kendilerine yapılan tebligattan sonra süresinde dosyanhın göndernilmesi için başvuruda bulunulmadığını, bu nedenle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava davalı adına —- sayılı markanın hükümsüzlüğü davasıdır.
Mahkememizce dosya bilirkişiye tevdi edilmiş ve bilirkişi tarafından sunulan— tarihli raporda sonuç olarak;——- markanın kullanmama nedeniyle hükümsüzlüğüne karar verildiğinde, bu kararın dava tarihi itibariyle hüküm ve sonuç doğuracağı, diğer bir anlatımla, kullanmama nedeniyle hükümsüzlüğüne karar verilen markanın, başvuru tarihi ile davalı tarihi arasındaki dönem için marka koruması sağlayacağı, buna göre —ilişkin kararın,—-markaların hükümsüzlüğüne ilişkin kararın ise — tarihi itibariyle sonuç doğuracağı, somut olayda kısmen hükümsüzlüğü talep edilen ——– markasının hükümsüzlüğü talebinde bulunmasının yerinde olmadığı, dosya kapsamında yapılan incelemelerde, davalının marka tescilinin kötüniyetli olduğunu gösterir bir bilgi ve belgeye rastlanmadığına dair raporunu sunmuştur.
Dosya ek rapor tanzimi için bilirkişiye tevdi edilmiş ve bilirkişinin——— davalının marka başvuru tarihinde henüz hükümsüz kılınmamış olması sebebiyle marka değerlendirmesinde dikkate alınması gerektiğini öne sürmüştür. Fakat kök raporda açıklandığı üzere kulanmama nedeniyle markanın iptaline karar verilmesi halinde iptal kararı dava tarihi itibariyle sonuç doğurur. Davacının derdest davaya dayanak yaptığı markaların hükümsüzlüğüne ilişkin mahkeme kararlarının —–davalının marka başvuru tarihinden daha önceki bir tarihe ait olduğundan, söz konusu markaların derdest davaya dayanak yapılabilmesine olanak gözükmemektedir. Davacı vekilinin itirazlarını sunduğu dilekçesinde, her ne kadar —-aslında müvekkilinin markasının davalının marka başvuru tarihi olan ——- tarihinde de tanınmış olduğunu öne sürdüğü görülmektedir. ——- kullanıldığı anlaşılan davacıya ait — tarihinde tanınmış marka olup olmadığı noktasında görüş bildirebilmem mümkün gözükmemektedir. Anılan markanın—-tarihi itibariyle tanınmış olup olmadığının —– şekilde tespit edilebilmesi için dosyanın içerisinde —- — — marka vekili bilirkişinin yer aldığı heyete tevdi edilmesinin uygun olacağını, davacı vekilinin ayrıca kök raporda kötüniyetle ilgili olarak yapılan açıklamalara da itiraz ettiğinin kök rapordaki görüşlerden farklı bir sonuca ulaşılmadığını kötü niyet konusunda nihai değerlendirmenin mahkemeye ait olduğuna ilişkin raporunu sunmuştur.
Celp olunan —- bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamından; Dava, davalı adına tescilli —- nezdinde çok sayılıda tescilli markasının bulunduğunu, davalının davaya konu —– markası üzerinde gerçek hak sahibinin müvekkili olduğunu iddia ederek davaya konu markanın kısmen hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ettiği. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; yetki itirazında bulunduğu, esasa yönelik olarak ise, davacının gerekçe olarak gösterdiği —- markasının davaya konu marka başvurusu tarihinden daha sonraki tarihte başvuruda bulunulduğundan dikkate alınmamasını, davacı vekilinin benzerliğe dayanak olarak gösterdiği markaların ise mahkeme kararları ile hükümsüzlüğüne karar verildiği bu nedenle dikkate alınmaması gerektiğini, müvekkiline ait——- yukarıda belirtilen markaların henüz hükümsüz kılınmadığı bu nedenle hükümsüzlüğe dayanak olarak ileri sürülebileceğini iddia etmiş ise de, —-hükümsüzlük başlığı altında düzenlenmiş olsa da söz konusu durum esasında markanın iptali olarak kabul edilmektedir.— iptali olarak ayrılmıştır. davacının davaya konu iptal edilen markalarının etkilerinin hangi tarih itibari ile doğacağı yönünden yapılan incelemede, iptal davalarında markanın iptaline karar verilmesi halinde — uyarınca markanın kullanmama nedeni ile hükümsüzlüğüne karar verildiğinde bu kararın dava tarihi itibari ile hüküm ve sonuç doğuracağı, buna göre de davacı tarafından davaya konu markanın hükümsüzlüğünü dayanak olarak gösterdiği markalardan——– seri markaları ile uyumlu ve benzer olduğu, tescilin kötü niyetli olmadığı, kötü niyete ilişkin soyut iddia dışında somut delil sunulamadığı, kötü niyetli tescil iddiasının ispatlanamadığı anlaşıldığından bu yönden de hükümsüzlük talebinin uygun olmadığı anlaşıldığından davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM:
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 59,30 TL harcın davacıdan tahsiline, hazineye gelir kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, Davalı vekiline avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince takdir olunan 5.900,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 340,85 TL yargılama giderinin davacıdan tahsiline
davalıya verilmesine,
6-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere
iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.. 22/06/2021