Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/20 E. 2021/4 K. 14.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2019/20 Esas
KARAR NO : 2021/4
DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/01/2019
KARAR TARİHİ : 14/01/2021
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
İ D D İ A / Davacı vekili dava dilekçesi ile;Davacı şirketin —– yılından bu yana ——— toptan ticareti ile iştigal etmekte olduğunu, davalı tarafından tecavüze konu edilen —- markasının, davacı tarafın faaliyetleri kapsamında bilinen ve tanınan bir marka haline getirilmiş olduğunu,—– tescil numarası ile tescil edilmiş olduğunu, dava konusu —- başvuru numaralı ——- sınıfta tescilli olduğunu, davacı tarafa ait —–markasının da aynı sınıfta tescilli olup davacı ve davalı şirketlerin iştigal konularının da aynı olduğunu, davalı tarafın kötü niyetli olarak davacı tarafın —- yıldır kullanmakta olduğu marka ile benzer olan—–markasını tescil ettirdiğini, davacıya ait — markası ile dava konusu —- markası arasında iltibas derecesinde benzerlik bulunduğunu, davalının markaya —– ibaresini derç ederek—- kurtulma yolu seçtiğini, davacı tarafın, davalının marka tecavüzü nedeniyle zarara uğramış olduğunu, İfade ederek davalı adına ——-tescil numarası ile tescilli ——— markasının hükümsüzlüğü ile davacı tarafın zararının tazminini talep etmiştir.
K A R Ş I İ D D İ A / Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;Davacı tarafa ait —- markasının varlığından ancak dilekçenin tebliği ile haberdar olduklarını, iddia edildiği gibi davacı markasının sektörde bilinirliği bulunmadığını, davacı markasının—- yılında tescil edildiği açık olmakla markanın— yıldan beri davacı tarafa ait olduğu iddiasının temeli olmadığını, —- ibaresinin sektörde faaliyet gösteren — ayrı firma tarafından tescil ettirildiğini, davacı markasının—olduğunu, davalının da bu ibareyi —— ibarelerini ekleyerek tescil ettirmiş olduğunu,—–yılında ——— tarafından tescil edildiğini, davacının ise farklı bir şirkete ait olan markanın başına — ibaresini koyarak tescil ettirmiş olduğunu, davalı tarafın da bu ibareye —- ibaresi eklediğini, —-unvanlı bir şirket tarafından da —-Ayında tescil ettirilmiş olduğunu, davalının esas olarak — markası ile üretim yaptığı, — markasında —– geri planda kaldığını, markaların birbiri ile benzerlik taşımadığını, hitap edilen müşteri/tüketici kitlesinin farklı olduğunu ve davalı tarafın tüm faaliyetini —markası altında toplama amacı olduğunu,—– ibaresi üzerinde tekel kurulamayacağını İfade ederek davanın reddini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava davanın, davalı adına tescilli olan —— markasının hükümsüzlüğü davasıdır.
Davacı şirkete ait — yazılan müzekkereye cevap verildiği,———-olduğu, şirketin son tescilinin —- tarihinde yaptırıldığı, şirket dosyasına intikal eden en son —– ait hazır bulunanlar listesinin fotokopisinin müzekkere ekinde dosyaya gönderilmiştir.
Davalı şirkete ait —– yazılan müzekkereye cevap verildiği, ———olduğu, sermayesinin —- olduğu, şirketin son tescilinin —- tarihinde yaptırıldığı, şirketin tüm —– edildği ——- şirketle ilgili kısmının fotokopilerinin müzekkere ekinde dosyaya gönderilmiştir.
Mahkememiz —- tarihli ara kararı ile davalıya ait olduğu belirtilen —— numaralı marka, davalı adına kayıtlı ise, dava sonuçlanıncaya kadar, 3. kişilere devrinin önlenmesi hususunda markanın —–teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına, karar verilmiş, —-bu hususta müzekkere yazılmıştır.
Davacıya ait —– numaralı marka tescil numaralı markaya ilişkin tecil belgesinin istendiği,—– tarihinden itibaren —- tescil edildiği görülmüştür.
Davalıya ait —— numaralı marka tescil numaralı markaya ilişkin ihtiyati tedbir kararının işlendiğine dair cevabi yazı dosyaya gönderilmiştir.
Mahkememiz —- tarihli duruşmada verilen ara karar uyarınca,Dosyanın mahkememizde resen seçilecek konusunda uzman birmarka vekili ve bir sektör bilirkişi heyetine tevdii ile taraf markalarının tescilli oldukları mal v ehizmet sınıffları da dikkate alınarak benzer olup olmadıkları —— kelimesinin ayır edici olup olmadığı, davalının kötü niyet kapsamında kalıp kalmadığı tespiti için taraf iddia ve savunmaları doğruldusunda bilirkişilere tevdi edilmiştir.
Bilirkişilerin —– tarihli raporunu mahkememize sunmuşlar sonuç olarak;Davacı adına —- sayı ile tescil başvurusu yapılan—– Sınıfı kapsadığı ve markanın —- tarihinden itibaren koruma altında olmakla fiilen — tarihinde tescile bağlandığı, Davalı adına —sayı ile tescil başvurusu yapılan—– markasının —- Sınıfı kapsadığı ve markanın — tarihinden itibaren koruma altında olmakla fiilen — tarihinde tescile bağlandığı,—- ibaresinin, özel isim olarak kullanılan ve eski İngilizce’de anlamı bulunan bir kelime olmakla herhangi bir sektörde harcıalem bir ibare olarak değerlendirilemeyeceği, —– ibaresinin markasal olarak da ayırt edici bir ibare olduğu, ——- olmak üzere ——- tescil numaralı markaların mevcut olduğu,—- ibaresini taşıyan —- tescilli markalarının hiçbirinin kısmi ve tümden red kararı almadığı gibi bu markaların hiçbirine ilan aşamasında itiraz edilmediği, Dava konusu —— markasına da herhangi bir şirket tarafından ilan aşamasında itiraz edilmediği , davacı ve davalı markalarının —markasının ilk sahibi olan — unvanlı şirketin — başvuru numaralı markasına benzer görülmediği, —- ibaresinin ilgili sektörde ilk kez — kullanılmaya başlandığı, bu ibarenin marka olarak ——- unvanlı bir şirket adına tescilli olduğu, —- ibaresinin şirket kurucusunun soyadı ve şirketin markası olarak çok uzun zamandan beri kullanıldğı ve kendi alanında öncü bir şirket olmasından dolayı —- ibaresinin özellikle —- bilinirliğinin çok yüksek olduğu,———- özellikle hırsızlığa karşı mekanizmalar bakımından bilinen bir ibare olmakla beraber —- bir kelime olmayıp, bu konuda öncü olan bir şirketin kurucusunun adı ve ticari markası olduğu, Davacı ve davalı markalarında esaslı unsurun —- olduğu, Bu kapsamda davacı adına — unsurlu bir marka varken aynı ürün sınıfında —- esas unsurlu farklı bir markanın farklı bir gerçek/tüzel kişi tarafından kullanımının iltibas teşkil edeceği, Davalı tarafa atfedilecek kötü niyet bulunmadığı, markanın yaratıcısının farklı biri olması veya markanın esaslı unsurunun farklı kişilerce de tescil edilmiş olması somut olaydaki taraflar arasındaki ihtilafın niteliğini değiştirmediği, Her ne kadar —- markaları birbiri ile benzer görmemiş ve her iki marka da aslında farklı bir tüzel kişiye ait markanın —- olsa da somut olay bakımından markaların birbiri ile benzer sayılacağı, —-kullanıcısı bakımından—–markasının harcıalem bir ibare haline geldiğine ilişkin bir delil sunulmadığından sonradan tescil edilen marka bakımından hükümsüzlük şartlarının gerçekleşmiş sayılacağı, yönünde raporu mahkememize sunmuşlardır.
Toplanan deliller, bilirkişi raporu ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde,davacı adına tescilli —-markası ile davalı adına tescilli dava konusu ———-markasının benzerlik nedeni ile karıştırılma ihtimali iddiası ile yapılan inceleme ve değerlendirmede,her iki markanında ortak kelimesinin—– ibaresi yer alsa da—-kelimesi esaslı unsur olarak göze çarpmakta olup,davalı markasında ise——kelimesinin çok küçük olarak yazıldığı ve görülmediği,—-ibaresinin siyah ve daha büyük yazılması nedeni ile ilk bakışta göze çarptığı,—– ibaresinin yurt dışında kurulmuş ve faaliyet gösteren bir şirketin adı ve markası olduğu,fakat anlam olarak gündelik hayatta kullanılmayan ayırt edici bir ifade olduğu, otomotiv sektöründe bilinen bir marka olmasına rağmen harcıalem bir kelime olmadığı,markaların —– ibaresi yönünden aynı olduğu,sınıfsal yönden ise her iki markanın da —–sınıfta tescilli olduğu ,kelimelerin aynı olması ve aynı sınıfta tescilli olması nedeni ile aynı tüketici kitlesine hitap ettiği bu nedenle ortalama tüketici nezdinde karışıklığa yol açabileceği sonucuna ulaşıldığı, bu şekilde karıştırılma ihtimali nedeni ile hükümsüzlük koşullarının oluştuğu, her ne kadar davalı tarafından aynı—-başkaları adına tescilli birçok marka bulunduğu savunması ileri sürülmüş ise de,benzer ve aynı ibareli başka markalar olması tescilin haklı olduğu sonucunu doğurmayacağı,kötüniyetli tescil bakımından ise,taraf tescilleri arasında tescil tarihi itibari ile bir yıl olması,davacının markasının tanınmış marka olmaması,markanın asıl yaratıcısının yurt dışında faaliyet gösteren dava dışı başka bir şirket olması,davalı markasının,davacı markasından birebir kopyalanmamış olması birlikte gözetildiğinde, tescilin kötü niyetli olmadığı anlaşılmış,kötü niyetli tescil nedeni ile hükümsüzlük talebi yönünden davacının talebi haklı görülmemiş,tazminat talebi yönünden ise davacı zararını ispatla mükellef olup ,zararı ispatlayamadığından tazminat yönünden davanın reddine karar verilerek davanın kısmen kabulü,kısmen reddi ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile, davalıya ait —-numaralı markanın HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE,
2-Maddi tazminat yönünden davanın REDDİNE,
3-Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı vekiline avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince takdir olunan 5.900,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davalı vekiline reddedilen —- Maddi tazminat talebi yönünden avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince takdir olunan — ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 44,40 TL harç, 164,20 TL tebligat ve müzekkere masrafları, 2.000,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.208,40 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı vekilinin yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/01/2021