Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/193 E. 2023/162 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2019/193
KARAR NO : 2023/162

DAVA : Marka (Maddi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 18/06/2019
KARAR TARİHİ : 13/07/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Maddi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 2001-2002 yıllarından bu yana üniversiteye hazırlık, liseye hazırlık ve ilköğretim derslerine yardımcı kitaplar basan bir yayınevi olan ve “—-” adı altında özel kurs hizmeti de veren davacının “—–” ibareli —– ve—–sayı ile tescilli markaların sahibi bulunduğu; işbu bu faaliyetleri ile ülke çapırıda tanınmışlığa kavuştuğu; davalının —– “—–” adlı bir kürs işletmek ve —– tanıtımlarını yapmak suretiyle davacının marka hakkına tecavüz ve haksız rekabette bulunduğu ileri sürülerek, ihtiyati tedbir istemli olarak, marka hakkına tecavüz nedeniyle fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 1.000.-TL maddi ve 100.000.-TL manevi tazminatın davalı tarafından davacıya ödenmesine, tecavüz oluşturan her türlü tabela ve taklit ürünlere el konulmasına, intemet sitesi ve sosyal medya hesaplarırın kapatılmasına ve erişim yasağı getirilmesine, verilecek hükmün ilanına karar verilmesi talep ettiği anlaşıldı.
Mahkememizin — Esas sayılı dosyası ile yine Mahkememizin —– Esas sayılı davası birbiriyle irtibatlı olduğundan, her iki davanın birleştirilmesine karar verildiği anlaşıldı.
Mahkememizin —–Sayılı dosyasından tefrik edilerek mahkememizin —–esas sırasına kayıt edildiği, 01/01/2019 tarihi itibariyle ticari uyuşmazlıklarda, bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulması, dava şartı haline getirildiğinden, davalı taraf ile arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini mahkememize sunması için davacı vekiline 1 hafta kesin süre verildiği ve dosyada usulden red kararı verildiği görüldü.Davalı tarafından cevap dilekçesi sunulmadığı görüldü.

D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E : Dava, asıl dava, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi ile birleşen mahkememizin —- Esas numaralı dosyası ise marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetten kaynaklanan maddi manevi tazminat davadır.Mahkememizde aldırılan 23/10/2020 tarihli bilirkişi raporunda; Davalının işyerinde,—– —-hesabında, —– hesabında tespit edilen ve asli ayırt edici unsuru —– olan kullanımlarının SMK md.29/1-a ve md.7/2-b uyarınca davacının 4lnci sınıfta tescilli —–sayılı markası ile 16 ve 41nci sınıflarda tescilli —–sayılı markasından doğan haklarına tecavüz teşkil ettiği davalının “—– ile davacı aleyhine TFK md.55/1-a-4 uyarınca haksız rekabette bulunduğu şeklinde rapor sunulduğu görüldü.Mahkememizde aldırılan 21/06/2021 tarihli bilirkişi raporunda; davacının tescil kapsamındaki mal ve hizmetlerin orta düzeyde tüketicilere hitap eden mal ve hizmetler olduğu, davalının kullanımlarının davacının markalarına benzer olduğu tespitleri de gözönüne alınarak davalı eylemlerinin davacının tescilli marka hakkından kaynaklanan haklarına tecavüz koşullarının mevcut olduğu, Davalı —– (Yeni unvanı—– ) firmasının İşyeri merkezinin —— İlinde olması nedeni ile ticari defter ve belgelerine ulaşılamamış, ayrıca dava dosyasındaki mevcut belgeler arasında davalının elde etmiş olduğu ticari kazancını gösterir bilgi ve belgeler yer almadığından, davalının elde etmiş olduğu ticari kazanç ve ciro tespit edilememiş ve tarafımızca Lisans Bedeli hesaplaması yapılamadığı, manevi tazminatın mahkemenin takdirinde olduğu şeklinde rapor sunulduğu görüldü.Mahkememizde aldırılan 17/03/2023 tarihli bilirkişi raporunda; Davalının 05.07.2018 tarihinde —– Ticaret Sicil Müdürlüğü tarafından Ana sözleşmesinin tescil edilerek işe başladığı, Gelir Tablolarının incelenmesinde Davalı şirketin 2018 yılını (33.995,61 TL. ) ve 2019 yılını (66.682,91 TL.) zarar ile kapattığı,—–. Fikri Ve Sınaf Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 06.12.2022 tarihli —– Nolu Celse’sinde “Cevaplar geldiğinde dosyanın aynı heyete tevdi ile lisans bedeli hesaplaması yapılmasının istendiği, —– Ticaret Odası tarafından gönderilen Emsal Lisans Bedeli yazısına istinaden 89.876,04 TL Lisans Bedeli hesaplandığı şeklinde rapor sunulduğu görüldü.
Mahkememizde aldırılan 04/02/2022 tarihli bilirkişi raporunda; —–Vergi Dairesinin, —–Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’ne 05.11.2021 tarih ve —– sayılı cevabi yazısı ekinde göndermiş olduğu Davalı’ nın 2018-2019 yıllarına BA-ve BS formlarının tetkikinde; BS formlarında satış rakamı yer almadığı, —–Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin 02/11/2021 tarihli ara kararı gereğince davacı vekiline örnek lisans sözleşmesi sunması için 2 hafta süre verilmesi yönünde karar alınmış ancak Davacı Vekili tarafından Dava dosyasına örnek Lisans Sözleşmesi sunulmadığı, Lisans Bedeli hesaplaması—–Ticaret Odasından —- FSHHM nın —-sayılı başka bir dosyası için 11/12/2020 tarihli cevabi yazısında; “eğer davaya konu marka ile tüm cirosunu elde etmiş ise, toplam cironun 9615’i lisans bedeli belirlenmesinde uygun olacağı” şeklinde bildirmiş olduğu görüşe göre Lisans Bedeli ;Tüm takdir yetkisi Yüce Mahkeme’ye ait olmak üzere 10.686.468,34 TL. Olarak hesaplandığını, manevi tazminatın takdiri ve miktarının tespitinin mahkemenin yetkisinde olduğu şeklinde rapor sunulduğu görüldü.Mahkmemizde aldırılan 30/09/2022 tarihli bilirkişi raporunda; 21/06/2021 tarihli kök raporda; Davalı —–) firmasının İşyeri merkezinin —– İlinde olması nedeni ile ticari defter ve belgelerine ulaşılamamış, ayrıca dava dosyasındaki mevcut belgeler arasında davalının elde etmiş olduğu ticari kazancını gösterir bilgi ve belgeler yer almadığından, davalının elde etmiş olduğu ticari kazanç tespit edilememiş ve tarafımızca Lisans Bedeli hesaplaması yapılamadığı, davalının elde etmiş olduğu kazanç tespi sunması veya İşyeri Merkezinin—-ilinde olması nedeni ile mahallinde tespit yapılması gerekeceği,—–Vergi Dairesi Müdürlüğünden 05/11/2021 tarihli cevabi yazı gönderildiği, —– ait 2018-2019 yıllarına ilişkin Ba-Bs formlarının gönderildiğinin bildirildiği,—– Vergi Dairesinin,—–.Fikri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’ne 05.11.2021 tarih ve —–sayılı cevabi yazısı ekinde göndermiş olduğu Davalı’ nın 2018-2019 yıllarına ait BA-ve BS formlarının tetkikinde; BS formlarında satış rakamı yer almadığı tespit edilmiştir. Ayrıca Vergi Dairesi tarafından gönderilen belgeler arasında Davalının 2018-2019 yıllarına ait Kurumlar Vergi olup, Davalının elde etmiş olduğu cirolar ile ilgili belgelerin dava dosyasında yer almaması nedeni ile Lisans bedeli hesaplaması yapılamadığı Manevi tazminatın takdiri ve tespitinin Sayın Mahkemenizin yetkisinde olduğu şeklinde rapor sunulduğu görüldü.İncelenen dosya kapsamı, mevcut deliller, bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; asıl dava, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi ile birleşen mahkememizin—– Esas numaralı dosyası ise marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetten kaynaklanan maddi manevi tazminat talebi olup, davacı şirketin —-numaralı—– + şekil markasının 41. Sınıfta ve —- numaralı —-ibareli markanın ise 16,38,41 ve 35. Sınıfta tescilli sahibi olduğu, davacının iddiasına göre davalı tarafından —-ilinde —- adı altında işletme kurularak faaliyette bulunulduğu bu durumun marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğinin bildirildiği, dosyaya cevap verilmediği fakat beyan dilekçesi ile ve duruşmada davalı vekilinin alınan beyanında davalı şirketin iş yerini devraldığını aldıktan sonra unvan değişikliği yaptığını herhangi bir ticari faaliyetinin olmadığını belirterek davanın reddini talep ettiği, davalıya ait olduğu bildirilen iş yerinde —- Asliye Hukuk Mahkemesinin —– sayılı dosyası ile tespit yaptırıldığı, tespit neticesi düzenlenen bilirkişi raporunda davalı tarafça işletilen eğitim kurumunda, duvarlarda, merdiven basamaklarında, kullanılan materyal ve dokümanlarda —–ibarelerinin tespit edildiğini bu durumun davacı markaları ile iltibas teşkil ettiğinin bildirildiği, mahkememizce davalıya ait olduğu belirtilen—– hesaplarında yaptırılan 12/09/2019 tarihli bilirkişi raporuna göre davalıya ait olduğu iddia edilen —–isimli —–hesabında davalı iş yerine ait adresin paylaşıldığı ve—- ibarelerinin kullanıldığı yine davalıya ait—- isimli sosyal medya hesabında da—- ibarelerinin içerik ve görsel olarak kullanıldığının tespit edildiği, esasa yönelik aldırılan 23/10/2020 tarihli raporda da davalı kullanımlarının davacı markalarına yönelik tecavüz teşkil ettiğinin bildirildiği daha sonra birleşen tazminat davasının ve diğer esas hususların da incelenmesi amacıyla bu defa bilirkişi heyetince sunulan 21/06/2021 tarihli bilirkişi raporunda davalı eylemlerinin marka hakkına tecavüz teşkil ettiği, tazminat hesabının yapılamaması nedeniyle davalıya ait vergi kayıt ve belgeler celp edilmiş, bu defa aldırılan 04/02/2022 tarihli ek raporda lisans bedelinin 10.686.468,34 TL olarak hesaplandığı, hesaplanan maddi tazminat miktarının dosya kapsamına uygun olmadığı gibi fahiş miktarda olması sebebiyle yeniden ek rapor aldırılmış 17/03/2023 tarihli bilirkişi raporuna göre toplam 89.876,04 TL lisans bedeli üzerinden maddi tazminat hesabı yapıldığı buna göre öncelikle asıl dava yönünden yapılan değerlendirmede, davacı şirketin—- ŞEKİL ibareli —-numaralı markanın 41. Sınıfta ve —-ibareli —–numaralı markanın 16,38,41 ve 35. Sınıfta tescilli sahibi olduğu, mahkememizce aldırılan üç adet esasa ilişkin bilirkişi raporu ile—- Asliye Hukuk Mahkemesinden yaptırılan değişik iş dosyasından da aldırılan bilirkişi raporu olmak üzere toplam dört raporda davalı şirketin —- ve —- ibarelerinin hem iş yerinde, iş yerinde bulunan doküman ve materyallerde ayrıca sosyal medya hesaplarında kullandığı, davalı kullanımlarının eğitim – öğretim faaliyetleri içerisinde yer aldığı, davalı tarafından kullanılan uyuşmazlığa konu —— markasının davacı markalarının esaslı unsuru olduğu davalı tarafından, davacıya ait —-esas unsurlu markaların ayniyet derecesinde benzer şekilde davacının markalarının tescilli olduğu 41. Sınıfta kullanılması sebebiyle iltibas oluştuğu ortalama tüketicilerin davalıya ait eğitim kurumunun davacıya ait eğitim kurumuymuş gibi algılanabileceği bu durumun karışıklığa sebebiyet verebileceği bu nedenle 6769 sayılı yasanın 29. Maddesi ve TTK’ nın haksız rekabete ilişkin 55/1-a)4 maddeleri uyarınca marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin oluştuğu yönünde kanaat oluştuğu bu sebeple esas dava yönünden davanın kabulüne karar vermek gerektiği, birleşen maddi ve manevi tazminat talebi yönünden ise, marka hakkına tecavüz halinde markası tecavüze uğrayan hak sahibinin SMK’ nun 49. Maddesi uyarınca maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabileceği davacının SMK 151-1/c) uyarınca lisans bedeli üzerinden tazminat hesaplanmasını istediği lisans bedeline ilişkin emsal lisans sözleşmesi sunulmadığından —–Ticaret Odasından gelen cevabı yazıya göre davalının uyuşmazlığa konu marka ile ilgili elde etmiş olduğu gelirin %15′ inin uygun olacağının belirtildiği, buna göre davalının vergi kayıtları üzerinde yaptırtılan ve yine davalı tarafından sunulan ticari defter ve kayıtları da incelenerek neticesinde aldırılan 17/03/2023 tarihli bilirkişi raporuna göre davalının 2018 yılında 30.199,10 TL 2019 yılında ise 568.974,52 TL gelir elde ettiği, bu miktarlar üzerinden toplam 89.876,04 TL tazminat hesaplanmış ise de davanın 18/06/2019 tarihinde açıldığı oysa ki bilirkişi raporunda dava tarihinden sonra elde edilen gelirlerin de tazminat hesabına dahil edildiği, davalı tarafından elde edilen gelirlerin tam olarak hangi tarihte elde edildiği anlaşılmadığından mahkememizce dava tarihi de gözetilerek 2019 yılında elde edilen ve hesaplanan 85.346,18 TL’ nin 1/2 si davanın açılmış olduğu 2019 yılı 18 Hazirana kadar ki süreye bakılarak bu miktar üzerinden hesaplanan 42.673,09 TL’ ye 2018 yılı için hesaplanan 4.529,86 TL eklenerek toplamda 47.202,95 TL maddi tazminat hesabının hem hak ve nesafete hem de dosya kapsamına daha uygun olduğundan bilirkişi raporunda bu yönüyle ayrılarak mahkememizce resen bu şekilde tazminat hesabı yapılmış manevi tazminat talebi yönünden ise davalının incelenen ticari defter ve kayıtları ile alınan bilirkişi raporlarına göre ihlalin niteliği ve kapsamı dikkate alınarak takdiren 15.000,00 TL tazminatın dosya kapsamına uygun olduğu neticeden asıl dava yönünden davanın tümden kabulü, birleşen dava yönünden ise kısmen kabul kısmen red verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM:
Asıl davanın KABULÜ ile; Davalı tarafından davacının—–ve—– numaralı markalarına yönelik tecavüz ve haksız rekabette bulunduğunun tespitine, önlenmesine ve men’ine, davalı tarafından markasal olarak kullanılan —–ibareli her türlü materyal, tabela v.s. Ürünlere el konulmasına, davalı tarafından kullanılan —-isimli sosyal medya hesaplarının kapatılmasına, davalının —– ibaresini markasal olarak her türlü fiziki ve internet ortamında kullanmasının yasaklanmasına,Birleşen dava yönünden davanın KISMEN KABULÜ ile, Maddi tazminat yönünden: 47.202,95 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,Manevi tazminat yönünden: Davanın KISMEN KABULÜ ile 15.000 TL Manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine Fazlaya ilişkin istemlerin reddine
Davalının ticaret unvanı değişmiş olduğundan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,Hükmün Türkiye çapında tirajı yüksek gazetelerden birinde yayınlanmasına,
ASIL DAVA YÖNÜNDEN:
1-Alınması gereken 269,85 TL harçtan peşin alınan 1.724,83 TL’ den mahsubu ile 1.454,98 TL’ nin davacıya iadesine, bakiye 269,85 TL’ nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 15.000,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN:
1-Alınması gereken 4.249,08 TL harçtan alınan 3.242,83 TL harcın mahsubu ile kalan 1.006,25 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına, davacı tarafından yatırılan 3.248,83 TL ‘ nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Yargılama giderleri asıl ve birleşen dava ayrımı olmaksızın bir bütün halinde yapıldığından hem asıl hem birleşen dava yönünden: Davacı tarafından yapılan toplam 4.284,45 TL yargılama gideri ile —-Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin—- sayılı dosyası masrafları 981,80 TL olmak üzere toplam 5.266,25 TL yargılama giderinden davanın ret ve kabul oranına göre 4.185,00 TL’ nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Maddi tazminat yönünden: Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 15.000,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Maddi tazminat yönünden: Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 15.000,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
5-Manevi tazminat yönünden: Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 15.000,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Manevi tazminat yönünden: Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 15.000,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
7-Kullanılmayan ve artan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.