Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/192 E. 2023/124 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRİ VE SINAİ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/192 Esas
KARAR NO: 2023/124
DAVA: Marka (Maddi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ: 18/06/2019
KARAR TARİHİ: 08/06/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Maddi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirketin ——yılından kurulduğu, ——ve —– yardımcı —————— yılından itibaren—— adı ile ——- verdiği, davacı şirketin —— markasını —– sayı İle tescil markaların sahibi bulunduğu, davalının ——adı altında bir kurs işletmek ve ——– ve yine —- adıyla —- tanıtımlarını yapmak suretiyle marka hakkına tecavüz edildiği, konu ile ilgili olarak. ——- sayılı dosyası ile tespit yapılmış olduğu: Tespitte,———— Sinai Mülkiyet Kamumu kapsamında marka hakka tecavüz olarak değerlendirilmesi gerekliği” sonuç ve kanaatine varıldığı, yukarıda belirtilen sebeplerle ihtiyati tedbir istemli olarak. marka hakkına tecavüz nedeniyle marka hakkına tecavüz nedeniyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak 1.000,00-TL maddi ve 100.000,00-TL manevi tazminat talep ve dava ettiği anlaşıldı.Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının ——– sayılı markasının markasının asli ve ayırt edici unsuru matematikteki ———işaretinden esinlenilerek stilize edilmiş ———— figürüdür”. —————sembolünün ise —- dilinde yayımlanan ilk cebir kitabı olan ———- tarafından kullanıldığı ve yüzyıllardır herkes tarafından kullanılmakta olduğu, matematiksel denklemler doğanın kanunu olup, söz konusu denklemler evrensel olarak tek bir şekilde ifade ve sembolize edildiğinden, her insanın onu kullanma fırsatının olduğu, davalı, davacının markasının ayırt edici unsurları olarak tescil edilen —— ifadeli ———-sembolü ve ——– ibaresini hiçbir şekilde kullanmadığı, davalı fiili kullanımlarında —- sembolünü kullanmıştır. —–anlamın gelen ——– kelimesinin ilk harfinin zaman içinde stilize edilmesiyle ortaya çıkmış olduğundan, bu kullanım ilk kez davalıca yapılmadığı, fiili kullanımlarda —– ibaresi büyük yazılmış, bütün haliyle ———-kelimesi de davacının tescil etmiş olduğu yazı türünden oldukça farklı olduğu. ———-yazılan ——- kelimesi ayırt edici unsur olup; ——- ifadesinin tasarımdaki yüksekliği boyutunda olduğunu, iddia edildiği gibi bilinçli bir gizleme söz konusu olmadığını, aksine kurum girişindeki —— tabelasında ve kurumun ——- hesaplarında da görüleceği üzere; —– ifadesi gizlenmemiş bilakis kullanıcı adları da —– şeklinde oluşturulduğu, ———————- kolaylıkla erişilebileceği üzere bir başka matematik terimi olan —– ifadeli ve/veya görselli —- tescil, sıklıkla bilinmeyenleri ifade etmek üzere kullanılan—— tescil, ——ifadeli —-tescil kare ifadeli ——- kayıt bulunduğu, davacının içine düştüğü yamigı dikkate alındığında; sanki —– veya ———- kendi ——- ve tescil ettikleri şekliyle değil de genel mahiyetinde tekele alınmış gibi bir izlenim oluşturulmaya çalışıldığı, bilirkişi, raporunda söz konusu dava için ortalama dikkati haiz tüketici kitlesini somutlaştıdığını, bu kitlenin ———– veliler olduğu, Bu çıkarımın oldukça isabetli olduğu, ————— planlaması, gelecek kaygısı ve eğitim/öğretim kursu arayışı içerisindeki bu kitle, seçimlerini araştırmalar ve kıyaslamalar sonucu son derece titizlikte yaptığı, Dolayısıyla üst düzeyde özenli ve seçici bu kitlenin, iki kurumu birbiriyle karıştırması ya da ticari, idari ve ekonomik olarak organik bir bağ kurması mümkün olmadığı. ———- Numaralı kararı da bu hususu destekler nitelikte olduğunu, —– itibariyle dershaneler kapatıldığı, ———- tarihinde açıldığı, Bu nedenle yasal olarak yürütülmesi mümkün olmayan müessesenin, marka hakkına tecavüz de söz konusu olmayacağı, davacının tescil edilen markasının asli ve ayırt edici unsurlarıyla, davalının —— kullanımları arasında iltibasa neden olabilecek benzerlikler olmadığı gibi, marka hakkına tecavüz teşkil edecek eylemlerde bulunulmadığı, arz ve izah edilen ve resen gözetilecek hususlar ışığında usul ve yasaya aykırı olarak açılanı davanın reddi ve yargılama gideri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenmesini talep edildiği görüldü.

D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E : Dava, davanın davacının —– tescil nolu ——–haklarına yönelik tecavüz ve haksız rekabetin durdurulması, hükmün ilanı olup tazminat taleplerinin tefrik edildiği, davalı münkir olduğundan dava dilekçesindeki her hususta taraflar arasında anlaşmazlığa ilişkin davadır.Mahkememizde aldırılan 30/07/2019 tarihli aldırılan bilirkişi raporunda; tespiti istenen hususların —— vekilliğini yapan ——– tarafından temin edilebileceği şeklinde rapor sunulduğu görüldü.Mahkememizde aldırılan 21/10/2020 tarihli bilirkişi raporunda; Davalı işyerinde,—– hesabında ve bu hesaptan link verilen —– sayfasında, —– ——-hesabında tespit edilen ve asli ayırt edici unsuru —— olan kullanımlarının SMK md.29/1-a ve md.7/2-b uyarınca davacının —- sayılı markalardan doğan haklarına tecavüz teşkil ettiği; davalının ——- davacı aleyhine TTK md.55/1-a-4 uyarınca haksız rekabette bulunduğu şeklinde rapor sunulduğu görüldü.
Mahkememizde aldırılan ———- tarihli bilirkişi raporunda; dava konusu Tazminat hesabının yapılabilmesi için Davacı ve Davalının bağlı oldukları ——- davacının daha önce akdetmiş olduğu lisans sözleşmeleri mevcut ise, lisans sözleşmelerinin dosyaya sunulması, Davacı ve davalının —— dosyaya sunulmasından sonra kanaat oluşabileceği şeklinde rapor sunulduğugörüldü.Mahkememizde aldırılan 07/02/2022 tarihli bilirkişi raporunda; davacı; tazminat olarak markanın lisans verilmesi halinde elde edilecek bedeli istemektedir, varsayılan bir Lisans sözleşmesi ile belirlenebilecek bir lisans bedeli üzerinden yoksun kalınan kazanç hesaplanabilmesi için davacının örnek lisans belgesini mahkemeye ibraz etmesi gerektiği, ancak dasyada örnek lisans belgesinin olmadığı, Lisans sözleşmesi olmadığı için ——— bedeline göre hesaplama yapılamadığı, Varsayılan bir Lisans sözleşmesi ile belirlenebilecek bir lisans bedeli üzerinden yoksun kalınan kazanç hesaplanabilmesi için davacının örnek —— belgesini mahkemeye ibraz etmesi gerektiği, ancak dosyada örnek lisans bel gesinin olmadığı, lisans sözleşmesi olmadığı için lisans bedeline göre hesaplama yapılamadığı, varsayılan bir Lisans sözleşmesi ile belirlenebilecek bir lisans bedeli üzerinden yoksun kalınan kazanç hesaplanabilmesi için davacının örnek lisans belgesini mahkemeye ibraz etmesi gerektiği, ancak dosyada örnek lisans belgesinin olmadığı, dava dosyasında bulunan —– ile ilgili yazısında; bir işletme veya kuruluşun; bir marka, tasarım veya pateni işlemi de ticaretin doğası gereği kar elde ettiği, bir işletmenin yaptığı satışlardan elde edeceği karin 415-20 civarında olabileceği; davaya konu olan firma, eğer davaya konu marka ile tüm cirosunu elde ettiği, toplam çironun—- lisans bedeli belirlenmesinde uygun olacağı, buna göre davalının —- yılı brüt satışlarının—- ve —— yılı brüt satışlarının 31.890,98-TL olduğu, Davalı firmanın elde ettiği net kazanç tutarının — yılında 8.348,49-TL, 2019 yılında ise 6.539.01-TL olduğu, ancak davacı firma ile davalı firmanın —-yılı bilanço ve gelir tablosu incelendiğinde; davacının —– yılı karının 29544 288,60-TL, ——karının ise 29.900.324,67-TL olduğu, davacı firmanın karının —— yılına kıyasla 356.036,07- TL tutarında arttığı, firmanın karında bir düşüş olmadığı, davalı firmanın —- yılı karının 9.938,93-TL olduğu,——- yılı karının ise 8.683,02-TL olduğu, davalı firmanın karının —— yılına kıyasla 1.255,91-TL düştüğü, firmanın gelirinde bir artış olmadığı, davalının lisansının haksız kullanımdan ötürü davacının marka sahibinin yoksun kalınan kazancın olmadığı, kazancında bir eksilmeye sebebiyet vermediği, bu nedenle maddi tazminat talebinin uygun olmadığı, şeklinde rapor sunulduğu görüldü. Tarafların gösterdikleri deliller toplanmış, tüm usuli eksiklikler giderilmiştir.
Mahkememizin —-sayılı dosyası ile yine Mahkememizin —– sayılı davası birbiriyle irtibatlı olduğundan, her iki davanın birleştirilmesine karar verildiği anlaşıldı. Mahkememizin —- Sayılı dosyasından tefrik kararı ile mahkememiz —– numarası kaydı yapılarak mahkememizce yasanın 18/A-(2) maddesi gereğince davacı vekiline muhtıra gönderilmesine ve muhtırada tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmasının, dava şartı haline getirildiği, davalı taraf ile arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini mahkememize sunmanız için 1 hafta kesin süre verildiği, davacı vekilinin son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulmadığı takdirde, davanın tazminat talepleri yönünden usulden reddedileceğinin ihtar edilmesine karar verilmiştir. İbraz edilen hukuk uyuşmazlıklarında dava şartı arabuluculuk son tutanağı incelendiğinde, davalı ile arabuluculuk sürecinin başladığı tarihin 11/07/2019 olduğu, anlaşmaya varılamadığına ilişkin tutanak tarihinin 11/09/2019 olduğu, davanın 21/06/2019 tarihinde açıldığı, bu hali ile yasanın aradığı şekilde dava açılmadan önce arabuluculuk kurumuna başvurulmadığı ve son tutanağın dava açılmadan önce alınmadığı ve dava şartının gerçekleşmediği anlaşılmakla, Bu hali ile HMK 114/2 yollaması ile HMK 115/2 gereğince davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar vermek verilmiştir.
Mahkememizin —–Esas Sayılı dosyasından tefrik kararı ile mahkememiz —- Esas numarası kaydı yapılarak ———- 6102 sayılı TTK.5.maddesinden sonra aşağıda belirtilen maddenin eklendiği ve Madde 5/A (1)’ de ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olarak düzenlendiği ve anılan kanunun 01/01/2019 tarihinde yürürlüğe girmiş olduğu anlaşılmıştır. Yasanın 18/A-(2) gereğince: Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilemez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkmaksızın davanın usulden reddedine karar verilir. Arabulucuya barvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın, davanın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.
Mahkememizce yasanın 18/A-(2) maddesi gereğince davacı vekiline muhtıra gönderilmesine ve muhtırada tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmasının, dava şartı haline getirildiği, davalı taraf ile arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini mahkememize sunmanız için 1 hafta kesin süre verildiği, davacı vekilinin son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulmadığı takdirde, davanın tazminat talepleri yönünden usulden reddedileceğinin ihtar edilmesine karar verilmiştir.İbraz edilen hukuk uyuşmazlıklarında dava şartı arabuluculuk son tutanağı incelendiğinde, davalı ile arabuluculuk sürecinin başladığı tarihin 11/07/2019 olduğu, anlaşmaya varılamadığına ilişkin tutanak tarihinin 11/09/2019 olduğu, davanın 21/06/2019 tarihinde açıldığı, bu hali ile yasanın aradığı şekilde dava açılmadan önce arabuluculuk kurumuna başvurulmadığı ve son tutanağın dava açılmadan önce alınmadığı ve dava şartının gerçekleşmediği anlaşılmakla, usulden reddine karar verildiği görüldü.Mahkememizin —–Esas sayılı dosyası ile yine Mahkememizin —— Esas sayılı davası birbiriyle irtibatlı olduğundan, her iki davanın birleştirilmesine karar verildiği görüldü.İncelenen dosya kapsamı, mevcut deliller, bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde; davacının ——–esas unsurlu markaların ——– Sınıflarda tescilli sahibi olduğu, asıl davada marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve meni birleşen davada ise maddi manevi tazminat talebinde bulunulduğu, davacının iddiasına göre davalı tarafından———- ismiyle eğitim öğretim faaliyetinde bulunulduğu bu durumun marka hakkına tecavüz teşkil ettiği iddiasında bulunulduğu ———- değişik iş sayılı dosyasında yaptırılan tespit ve alınan bilirkişi raporu neticesinde davalının karakök ibaresini kullandığı ve bu durumun marka hakkına tecavüz teşkil ettiği yönünde 19/12/2018 tarihli bilirkişi raporu sunulduğu, bunun üzerine mahkememizin 01/08/2019 tarihli ara kararıyla ihtiyati tedbir kararı verildiği, mahkememizin esası yönünden yapılan değerlendirmede ise mahkememizce mali yönden aldırılan bilirkişi raporunda ise davacının lisans bedeli üzerinden maddi tazminat talebinde bulunması sebebiyle bu bedel üzerinden inceleme yaptırtıldığı, lisans bedelinin ———– dan alınan cevabi yazıya göre davalının elde ettiği cironun %15’i şeklinde olması gerektiği, davalının 2018 yılında brüt üzerinden %15 23.715,82 TL 2019 yılında ise brüt %15 üzerinden 31.890,98 TL gelir elde etmiş olduğunun hesaplandığı, buna göre tüm dosya kapsamı birarada değerlendirildiğinde davacı şirketin —numaralı — ibareli markanın —– ibareli markanın — Sınıflarda tescilli sahibi olduğu —— değişik iş sayılı dosyasında yaptırılan tespit ve incelemede davalının ——- ismiyle ticari faaliyette bulunduğu mahkememizce davalıya ait———- hesapları üzerinde yaptırtılan 30/07/2019 tarihli bilirkişi raporunda ise davalının—- —— hesaplarında ——— altında tanıtım ve paylaşımlar yaptığı fakat —– ibaresinin —–şekilde yazıldığı, diğer kullanılan kelime ve eklerin ——– yazılıp esas kullanımın —— ibaresi olduğu, bu şekilde hem tespit hem —– hesaplarında davalının davacıya ait ————esas unsurlu markaları davacı ile aynı sektörde eğitim ve öğretim alanında eğitim öğretim sektöründe kullanılmak suretiyle 6769 sayılı SMK nun 29. Maddesi uyarınca marka hakkına tecavüz ve TTK nun 55/1.a/4 maddesi uyarınca haksız rekabette bulunduğunun tespit edildiği, buna göre esas dava yönünden davanın kabulüne karar vermek gerektiği, birleşen maddi tazminat talebi yönünden ise davacının SMK 149. Maddesi uyarınca maddi manevi tazminat talebinde bulunabileceği davacı tarafça ıslah veya belirli hale getirme dilekçesi sunulmadığından taleple bağlı kalınarak 1000 TL maddi tazminat manevi tazminat yönünden de davalının kullanımı, kullanım süresi, sosyal ekonomik durum tespit tutanağı ve dosya kapsamına göre 15.000 TL manevi tazminatın davalıdan alınmasına karar verilerek asıl davanın tam kabulü, birleşen davanın kısmen kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
HÜKÜM:Asıl davanın KABULÜ ile, davalı tarafından davacının ——- unsurlu markalarına yönelik tecavüz ve haksız rekabette bulunulduğunun tespitine, önlenmesine, davalıya ait ——- hesaplarına erişimin engellenmesine, davalının ——- ibareli markayı her türlü fiziki ve ———ortamında kullanımının yasaklanmasına, buna ilişkin her türlü materyal, tabela v.s. Ürünlere el konularak toplatılmasına,
Hükmün trajı yüksek günlük gazetelerden birinde ilanına,
Birleşen davanın KISMEN KABULÜ ile; 1.000 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
15.000 TL Manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine
Fazlaya ilişkin istemin reddine,
1-Asıl dava yönünden Alınması gereken 179,90 TL harçtan alınan 1.724,83 TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 1.544,93 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, davacı tarafından yatırılan 179,90 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2-Masraflar asıl davada yapıldığından davacı tarafından yapılan toplam 3.679,20 TL yargılama gideri, ———- birleşen davada yapılan 28,00 TL olmak üzere toplam toplamı olan 4.543,1‬0 TL yargılama giderinin davanın kabul edilen marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet ile maddi tazminat talebi yönünden yapılmış olması nedeniyle davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince takdir olunan 15.000,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
4-Birleşen dava yönünden;
A-Alınması gereken 1.092,96 TL harcın peşin alınan 1.724,83 TL harçtan mahsubu ile bakiye 631,87 TL nin davacıya iadesine, davacı tarafından yatırılan 1.092,96 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
B-Maddi tazminat yönünden Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince takdir olunan 1.000,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
C-Manevi tazminat yönünden Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince takdir olunan 15.000,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
D-Manevi tazminat talebinin ret edilen kısmı bakımından larar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince takdir olunan 15.000,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/06/2023