Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/186 E. 2020/177 K. 10.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/186 Esas
KARAR NO: 2020/177
DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/06/2019
KARAR TARİHİ : 10/12/2020
Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İ D D İ A / Davacı vekili dava dilekçesi ile ; Davalı tarafın, müvekkili şirketin tek ve gerçek hak sahibi olduğu, dünyaca ünlü ilgili sektörde tanınmış markalarının iltibasa mahal verecek nitelikte benzerini, ——— tescilli olduğu sınıflarda ve ilgili benzer ürünler üzerinde tescile konu etmiş, açıkça müvekkilinin markasının piyasada edindiği yerden ve bilinirliğinden faydalanmayı amaçladığını, davalının davaya konu markasını devir veya temlik yapması durumunda, husumet yöneltmesi yahut yeni bir dava ikame etmesi gerekeceğinden, öncelikle devir ve temliki önleyici tedbir talebi ve davalının, kötüniyetli tescilin yanı sıra kötüniyetli bir devir veya temlik yapması halinde ise; markanın sicilde kayıtlı sahibi değişecek ve ona karşı yeni bir dava ikame etmek gerekeceğini bu durumda, markanın gerçek sahibi olan müvekkil, telafisi imkansız zararlara maruz kalabileceğini, takdiren teminatsız olarak, öncelikle ——-markalarının devir ve temlikini önleyici mahiyette tedbir ve bununla birlikte, davalı taraf iptali istenen——- üzerinden çevrim içi satışlar gerçekleştirme niyeti, hazırlığı ve faaliyetinde bulunuyor olup, müvekili şirketin buna karşı, 6769 sayılı SMK’nın “Bu Kanun uyarınca dava açma hakkı olan kişiler, dava konusu kullanımın, ülke içinde kendi sınai mülkiyet haklarına tecavüz teşkil edecek şekilde gerçekleşmekte olduğunu veya gerçekleşmesi için ciddi ve etkin çalışmalar yapıldığını ispat etmek şartıyla, verilecek hükmün etkinliğini temin etmek üzere, ihtiyati tedbire karar verilmesini mahkemeden talep edebilir.” hükmünü haiz 159/1 madde hükmü ve ayrıca HMK’nın ilgili hükümleri uyarınca, huzurdaki dava sonuçlanıncaya kadar davalıya ait ———— sitesine erişimin engellenmesi yönünde ihtiyati tedbire hükmedilmesini talep etmiştir.
K A R Ş I İ D D İ A / Davalı vekili cevap dilekçesi ile; Müvekkili Şirketin, uzun yıllardır faaliyette olan her türlü elektrik elektronik ürün tasarımlarını yapan, bunları ithal eden ve satan, özellikle saat sektöründe aktif rol alan, alanında saygın ve ticari itibari yüksek seviyede olan bir Şirket olduğunu. Davacının dava dilekçesi ile hükümsüzlüğünü talep ettiği ——– Davacının dava dilekçesi ile hükümsüzlüğünü talep ettiği ————- tescil numarası ile, —– ——– konusu ———- edildiği. Müvekkili Şirketin markası, tescilli olduğu sınıflarda tescil tarihlerinden bu yana aktif olarak faaliyet göstermekte ve —- nezdinde korunduğunu. Davacının ———- tarafından İki Kez Reddedilmiş Olmakla Birlikte, Bilirkişi Raporu da Davacının Tanınmış Marka Niteliğine Haiz Olup Olmadığı Tespitinden Uzak olduğu. Müvekkil —— Markası ile Davacıya Ait Markanın Ayırt Edicilik Vasfına Haiz Esas Unsurları Birbirinden Farklı olduğu. Müvekkili Şirket’e —– erişimin önlenmesine karar verilmiş ve ayrıca ihtiyati tedbir kararının değerlendirilmesi verilen erişimin engellenmesi kararı Müvekkil Şirket’i çok ciddi zarara sokacağı bu zararı önlemek adına işin esasına girilmeden verilen erişimin önlenmesi kararının kaldırılmasını,Haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava Davanın, davalının ———-markalarının hükümsüzlüğü ile davalının——— adının iptali, ve davalının —–ünvanında yer alan ——— terkini talepli davadır.
Mahkememizce ——- tarihli ara karar ile — teşkili açısından, davalıya ait olduğu belirtilen———-numaralı markaların davalı adına kayıtlı ise dava süresince 3. kişilere devrinin önlenmesi hususunda markanın—– ihtiyati tedbir konulmuş, erişimin engellemesi yönündeki ihtiyati tedbir talebinin değerlendirilmek üzere, dosya bilirkişilere tevdi edilerek, — tarihli bilirkişiler raporunu ibraz etmiş, bilirkişi raporunda davalının —– sınıfta yer alan markaları ile davacı adına ——– —- markaları ile ayırt edemeyecek kadar benzer olduğu, davalının kullanımlarının davacının tescilli ve —-ile tescil kapsamında yer alan aynı benzer —- için kullanılmak üzere tescil ettirildiği, davalının sözkonusu emtialar üzerinde markalarını kullanması halinde tüketici nezdinde iltibasa yol açabileceği, ——– unsurlu markalarına ayırt edilemeyecek kadar benzediği,—————–incelendiğinde,———— çeşitli zamanlarda ziyaret gerçekleştirildiğinde, ——-sitesinin yayınının olmadığı ve söz konusu alan adını taşıyan web sitesinde herhangi bir kullanım olmadığı, ——–arşiv görüntüleri sorgulandığında arşiv içeriğinin bulunmadığının tespit edildiği belirtilmiştir.
————-yazılan müzekkerelere cevap verildiği, ihtiyati tedbir işleminin uygulandığına dair müzekkere cevabının gönderildiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili yargılamaya ilişkin son beyanında: Tüm taleplerin doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili: Davacı ile davalının sektörleri farklı olduğunu. Müvekkili markaları ile davacı markalarının birbirine bezerliği olmadığını ve karıştırılma ihtimali olmadığını müvekkilinin —- tescil ettirdiğini, davacının tanınmış marka statüsü —–dedir dolayısıyla tanınmış marka korumasından faydalanamayacağını müvekkilinin ——ünvanının —– terkini için haklı gerekçe olmadığından davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Toplanan deliller, alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacının————- tescilli markaların sahibi olduğu,davalının ise davaya konu ———— numaralı markaların sahibi olduğu,öncelikle markalar arasındaki iltibas ve alıcı kitlesi tarafından karıştırılma değerlendirilmesi bakımından ,markaların asli unsurunun —- olduğu,davalının —-kelimesi yanına koyduğu ———–yardımcı unsur olduğu,,markaların iltibas yaratıcı benzerlik taşıdığı ve karıştırılma ihtimaline yol açabileceği gibi,davalının tescilli markalarının ,davacının seri markalarının devamıymış gibi algılanabileceği,benzerliğin sınıfsal yönden yapılan değerlendirme sonucunda ise,davacı markalarının ağırlıklı olarak——– tescil edilmiş olduğu,davacıya ait —numaralı markanın ise ——-yer alan bir takım emtialar yönünden tescilli olduğu,davalnın — markasının —- numaralı markasının ise———- olduğu,böylelikle taraf markalarının aynı sınıflarda benzer mal ve hizmetlerde tescilli olduğu,sınıfsal yönden de markalar arasında benzerlik olduğu,davacı markasının tanınmış marka olması yönünden ise her ne kadar davacı tarafından—- yılında yapılan tanınmışlık başvurusu kabul edilmiş olsa da,davacının ——–markaların sahibi olduğu,bilirkişi raporu ile belirtildiği üzere tanınmışlığın bu tarihten çok daha önce olduğu———– davası ile davacı markasının tanınmış marka olduğu,yine——— itibari ile —— tanınmışlığa ulaştığının tespit edildiği,mahkememizce de,işbu emsal kararlar ve bilirkişi raporu ve tüm dosya içeriği ile birlikte davacı markasının davalının ilk tescil tarihi olan ——– yılından önce tanınmış marka olarak kabul edilmesi gerektiği sonucuna ulaşıldığı buna göre de,davalının marka tescillerinin davacı markasının tanınmışlık düzeyinden istifade etme,markaya zarar verme veya markanın ayırt edici karakterini zedeleme ihtimalinin söz konusu olduğu,davalının tanınmış marka olan ——— markasının yaratıcısı ve gerçek sahibi olan davacı markasının aynısını kullanmasının,hem yukarıda belirtilen markaların kelime ve fonetik,hem mal ve hizmetler bakımından aynı olması,hem davacı markasının tanınmışlığından faydalanması,marka olarak seçilebilecek binlerce kelime varken ——kullanmasının iyi niyetli olmadığı bu nedenle davalının tescilinin kötü niyetli tescil olduğu sonucuna ulaşılmış bu şekilde, markalar arasındaki benzerlik nedeni ile ortalama tüketici tarafından karıştırılma ihtimali,davalı markasının,davacı seri markalarının devamı imiş gibi izlenim uyandırması,kullanılan mal ve hizmetlerin aynılığı,davalının tescilinin kötü niyetli tescil olması nedeni ile hükümsüzlük istemleri yönünden davanın kabulüne karar vermek gerektiği,——- yönünden ise,——-ünvanının kullanımınının dürüstlük kurallarına uygun olarak ve marka hakkına tecavüz edilmeyecek şekilde kullanımı gerekli olup———— belirtildiği üzere,gerçek hak sahipliği nedeni ile bir markanın hükümsüzlüğüne karar verilirken,——-ünvanında terkinine karar verilmelidir.Davacı markası olan—– kadar ——ünvanı olarak — tescilli değil ise de,davacı markalarının— — tescilli olduğu,davalı ——ünvanının —–yılında tescil edildiği,davacı markasının bu tarihten çok önceleri tescilli ve tanınmış marka olduğu,ayrıca davacı şirketin——- yılında kurulduğu ve dünyanın birçok ülkesinde bu isimle uzun yıllardır ticari faaliyette bulunduğu,davacının ——-üzerinde üstün ve gerçek hak sahibi olması ve önceye dayalı kullanımı olması,davalının davacı ——— aynı olan——- ikelimesini —–ünvanı olarak seçmesinin tesadüf olmayıp,bu markanın tanınmışlığından faydalanmaya yönelik basiretli bir tacirden beklenmeyen davranış olarak değerlendirildiği,bu nedenle davalının bu tescilinin kötü niyetli olduğu ve kötü niyetli tescillerin hiçbir şekilde korunamayacağıda dikkate alındığında davalının ——ünvanındaki—– kelimesinin terki yönündeki davacı talebinin de kabulüne karar vermek gerektiği,alan adı terkini talebi yönünden ise,davaya konu ————- hali hazırda aktif ve tescilli olmadığı gibi davalı tarafından kullanıldığına dair de tespit yapılamadığından,bu talep yönünden karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiş,davaya konu alan adı davalı adına tescilli ve aktif olmadığından, bu talep yönünden davalı, dava açılmasına sebebiyet vermediğinden davalı lehine vekalet ücretine hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile davalı adına tescilli ——– sayılı markaların HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE,
2-Davalıya ait ———ünvanında yer alan — ibaresinin—- çıkartılarak sicilden terkinine,
3-Dava konusu ——–anda tescilli olmadığından ve kullanılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
3-Alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 10,00 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye gelir kaydına,
4-Davacıya, davanın kabul edilen kısmı üzerinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 5.910,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
5-Davalıya, davanın karar verilmesine yer olmadığına karar verilen hüküm yönünden, dava açılmasına sebebiyet vermediğinden, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca takdir olunan 5.910,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan toplam 88,80 TL harç giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 131,60 TL tebligat ve müzekkere masrafları ile 3.900,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.031,60 TL yargılama giderinden, davanın kabul edilen ve karar verilmeyen kısmı üzerinden(dava da 3 ayrı talep olduğundan) 2/3’ü olan 2687,73 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, bakiye 1343,87 TLsinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
9-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/12/2020