Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/183 E. 2021/45 K. 16.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/183 Esas
KARAR NO : 2021/45

DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan), Marka (Tecavüzün Ref’i İstemli), Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
DAVA TARİHİ : 14/06/2019
KARAR TARİHİ : 16/03/2021

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan), Marka (Tecavüzün Ref’i İstemli), Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
İ D D İ A /Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin —– bu yana —- alanında faaliyet gösteren —birisi olduğunu, müvekkili şirketin ürünlerini tüketicilere —- ulaştırmakta olduğunu, söz konusu markanın tescili amacıyla —- tescil numarası ile —– Sınıfta kendi adına tescil ettirdiğini, müvekkili şirketin söz konusu— kalmadığını yaklaşık ————- ülkede müvekkili şirket adına tescil edildiğini, müvekkili şirketin tek markasının— bir marka olduğunu, davalının müvekkili şirkete ait tescilli ve tanınmış—- edilemeyecek kadar benzer olan —– markasını ticari hayatta fiilen kullanmakta olduğunu——altında tüketicilere, müvekkilinin tescilli markasının koruması kapsamında olan “——– —- ettirme girişimi başladığını ancak müvekkili şirket tarafından bu başvuruya yapılan itiraz üzerine — verilen karar ile bu girişimin engellendiğini, müvekkilinin —davalıya ihtarname göndererek tecavüz teşkil eden eylemlerin derhal sonlandırılmasını talep ettiğini, cevabı ihtarname ile olumsuz cevap verildiğini, davalının müvekkiline ait tescilli markanın benzerini ——— kendi adına tescil ettirdiğinin tespit edildiğini, müvekkili şirkete ait—– markasına ayırt edilemeyecek kadar benzer kullanımı nedeniyle tecavüzün tespiti, —- başvurulu numaralı —- ibareli markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkine karar verilmesini talep etmiştir.
K A R Ş I İ D D İ A / Davalı kendisini bir vekil ile temsil etmiş, davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının sessiz kalma yoluyla hak kaybına uğradığını Müvekkilinin —- işletme adıyla faaliyetlerini sürdürmekte olduğunu, bununla birlikte davacının da belirttiği üzere, —- tescil ettirmek için — başvurmuş ve davacının itirazı ile marka tescil edilmemiştir. Yani davacının — markasından .haberdar olduğunu, kaldı ki davacının —–davalı ile çalışmak için iş yerine gelmiş ve — bırakmıştır. Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında, marka hakkına tecavüzde belli bir süre sessiz kalması, —– anlamında iyi niyet kurallarına aykırı olup, uzun süre açılmayan davanın reddini gerektirmekte olduğunu, maddi ve hukuksal dayanaktan yoksun olan davanın reddine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, davalının——- markasının hükümsüzlüğü ile davalının markasını tescilli olduğu şekilde ve tescilli olduğu şekilden farklı kullanımının davacının marka hakkına tecavüz oluşturduğunun tespiti, —- davalının —— ibaresinin terkini davasıdır.
Alınan —- tarihli bilirkişi raporunda, davacıya ait —————– marka başvurusunun da aynı sınıf için yapıldığı, ancak davacının itirazı üzerine başvurunun reddedildiği, davalı adına —— tescilli olduğu, davalının — yaptığı markaların davacının markası ile yalnızca —- olmakla,— davalının tecsilli markası——- ibaresini marka olarak kullandığını, bu kullanımın davacının tescilli markası ile aynı mal ve hizmetler için kullanılması ve markaların benzerliği nedeniyle karışıklığa yol açabileceğine dair görüş bildirilmiştir.
Alınan —- markasının —- konusunda yeterli kanaate ulaşılamadığı, davalının —– alan hizmetlerin bir araya getirilmesi hizmetlerinde, davacı adına—-yer alan emtialar bakımından benzer olduğu, davacı adına —– davalı adına tescilli — markası arasında “— — suretiyle karıştırılma ihtimaline yol açabilecek derecede benzerlik olduğu, takdiri mahkemeye ait olmak üzere somut olay açısından kötü niyetli tescilin şartlarının oluşmadığı, davacı adına tescilli ———markası ile davalı tarafından kullanılan—– ibaresi arasında — açısından benzerlik olduğu, marka hükümsüzlüğü, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet konusundaki hukuki değerlendirmenin mahkemeye ait olduğu, “— açısından tüm değerlendirmenin mahkemenin takdirinde olduğuna ilişkin rapor sunmuşlardır.
Tarafların gösterdikleri deliller toplanmış, tüm usuli eksiklikler giderilmiştir.
Dosya içerisine alınan bilirkişi raporları, kayıt ve belgeler, sicil dosyaları,taraf iddia ve savunmaları birlikte değerlendirildiğinde, Davacının —- markasının tescil sahibi olduğu davacı vekili tarafından davalı tescilinin müvekkil markasına benzerlik teşkil ettiği, tanınmışlık nedeni ile de itibarının zarar görebileceği ve kötü niyetli tescil olduğu nedeniyle hükümsüzlüğüne bu kullanımların aynı zamanda marka hakkına tecavüz teşkil ettiğinden bahis ile tecavüzün tespiti ve önlenmesi talebinde bulunulduğu, davalı tarafından davacının sessiz kalma yoluyla hak kaybına uğradığını markaların birbirine benzemediği belirtilerek, davanın reddinin talep edildiği, ticaret sicil kayıtları incelendiğinde, davacı şirketin —- tarihinde kurulduğu ve —- alanında faaliyet gösterdiği, davalı şirketin ise — olmadığının belirtildiği, buna göre davalı iş yerinin şahıs işletmesi olduğu, öncelikle hükümsüzlük yönünden yapılan incelemede, davacı — olduğu, davalı markasının——–tarihi olduğu, — yönünden hükümsüzlük talebi bakımından yapılan incelemede konusunda — — bulunduğu bilirkişi heyetinden —– raporunda davacı markasının tanınmış marka olmadığı yönünde görüş bildirildiği, konunun uzmanlık gerektiren hususlardan olması nedeniyle bu yönüyle hükme esas alındığı ve tanınmışlık yönünden hükümsüzlük talebinin reddine karar vermek gerektiği, benzerlik açısından yapılan incelemede ise öncelikle— tescilli olduğu, davacı markasının esaslı —- şeklinde — ——-herkesin kullanımına —-bulunduğu bu nedenle —————- okunuş—– arasında benzerlik olduğu, bu yönüyle hem sınıfsal hem de kelime yapısı itibariyle benzer olduğu, davacı markasının tescil tarihinin davalı markasından daha eski olması bu nedenle davacının bu marka üzerinde üstün hak sahibi olması nedeniyle benzerlik nedeniyle ortak ——– müşterilerin malları elverişli bir şekilde görmesi ve satın alması için malların biraraya getirilmesi hizmetleri bakımından da benzerlik teşkil etmekle hükümsüz kılınması gerektiği, kötü niyetli tescil iddiası yönünden ise davalı tarafından ——– tarihinde başvuruda bulunulduğu,davacının itirazı üzerine —- suretiyle davaya konu hükümsüzlüğü talep edilen ——– ——— eklemek suretiyle —- başvurusunda bulunması ——– markasının davacı markasına benzer olduğunu bilmesine — — başka bir kelime eklemek suretiyle marka tesciline başvurması ve bu şekilde tescil sağlaması — ulaşıldığı bu nedenle kötü niyetli ——bakımından davanın kabulüne karar vermek gerektiği, kötü niyetli tescil nedeniyle hükümsüzlüğe karar verilmesi halinde tüm sınıflar bakımından hükümsüzlüğe karar verileceğinden davalı markasının tescilli olduğu tüm sınıflar yönünden hükümsüzlüğüne karar vermek gerekmiş, markaya tecavüz iddiası yönünden ise 6769 Sayılı yasanın 155/1. Maddesi gereğince, tescilli marka sahibi olduğu savunmasının tecavüz davalarında dinlenemeyeceği açık hükmü karşısında davalının bu kullanımlarının davacı markasına —– alanında olması nedeni ile ortalama tüketici nezdinde karıştırmaya sebebiyet verebileceği bu nedenle aynı zamanda davacı markasına tecavüz teşkil ettiği de anlaşıldığından bu yönüyle de davanın kabulüne karar vermek gerektiği, davalı tarafından her ne kadar — kalma yoluyla hak kaybı savunması ileri sürülmüş ise de dosya içerisine alınan bilirkişi raporunda davalının ——– tarihinde başvuruda bulunduğu, davacı tarafından iş bu markaya itirazda bulunulduğu dava tarihinin ——- yılında haberdar olunduğunun belirtildiği, davacının davalı marka kullanımlarında hangi tarihte haberdar olduğunun tam olarak belirlenemediği,davalının — marka başvurusunun markayı fiilen kullandığı anlamına gelmediği, buna göre davacının davalı markasına yapmış olduğu yukarıda belirtilen itiraz da gözetildiğinde dava açma tarihinin makul bir süre olduğu bu nedenle sessiz kalma hak kaybından söz edilemeyeceği, davalının ——— yönünden ileri sürülen talep bakımından ise Ticaret ünvanı 6102 sayılı TTK’nun 39-53.maddelerinde düzenlenmiş olup,tacirin ticari işletmesine ilişkin işlemleri yaparken ve bu işlemlerle ilgili senet ve diğer evrakları imzalarken ———– işletmenin sahibi —– diğer tacirlerden ayırt dilmesini sağlamaktadır. — tescilli olması gerekmektedir. Dosya içerine alınan ———— kaydının olmadığının belirtildiği———- kayıtlı olmayan unvanların terkinine karar verilemeyeceğinden davacının bu talebi yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiş neticeden, hükümsüzlük yönünden davanın SMK 6769 Sayılı yasanın 6/1 ve 6/9. Maddeleri uyarınca hükümsüzlüğüne, davalının bu kullanımları aynı zamanda marka hakkına tecavüz teşkil ettiğinden 6769 Sayılı yasanın 29. Maddesi ve bu madde ile atıf yapılan 7. Madde kapsamında tecavüzün tespiti, önlenmesi, davalı —– – olmadığından ticari unvanın terkini yönündeki talebin reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda izah edilen nedenlerle;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile, davalı ————- markasının hükümsüzlüğüne,
2-Davalı tarafından, davacı markasına yapılan tecavüzün————-içeren———- adlarına Erişimin Engellenmesine,
4-Davalı———– kayıtlı olmadığından ——– sicilden terkini talebenin REDDİNE,
5-Alınması gereken 59,30 TL harçtan peşin alınan 44,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 14,90 TL harcın davacıdan tahsiline, hazineye gelir kaydına,
6-Davacı vekiline hükümsüzlük talebi yönünden davanın kabulü nedeniyle —- takdir olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
7-Davacı vekiline tecavüzün tespiti ve önlenmesi talebi yönünden davanın kabul edilen kısmı üzerinden —- gereğince takdir olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-Davalı vekiline davanın red edilen kısmı üzerinden —– gereğince takdir olunan 5.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
9-Davacı tarafından yapılan 44,40 TL harç 347,30 TL tebligat ve müzekkere, 3.500,00 bilirkişi masrafları olmak üzere toplam 3.891,70 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre 1/3 ‘ü olan 1.297,23 TL sinin davacı üzerinde bırakılmasına, 2/3’ü olan 2.594,47 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine
10-Davalı tarafından yapılan 55,00 tebligat ve müzekkere, yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre 1/3 ‘ü olan 18,33 TL sinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine, kalan kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
11-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.