Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/145 E. 2020/18 K. 06.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

GEREKÇELİ KARAR

ESAS NO : 2019/145 Esas
KARAR NO : 2020/18

DAVA : Marka (Manevi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 18/02/2014
KARAR TARİHİ : 06/02/2020

Mahkememizden verilen ——tarih ve ——sayılı kararı Yargıtay ——-. Hukuk Dairesi ‘——- Karar sayılı ilamıyla BOZULMAKLA, dava mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılıp, Davacı vekili tarafından davalı aleyhine açılan marka hakkına tecavüzün tespiti, durdurulması, önlenmesi ile maddi ve manevi tazminat davasının yapılan açık yargılama sonucunda;
İ D D İ A / Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili firmanın, ———— sistemleri alanında uzun yıllardır faaliyet göstermekte olduğunu, ——- nezdinde tüm sınıflarda ——- sayı ile tescilli olduğunu, davalı firmanın ticaret ünvanında——– ibaresi ile, sanayinin—— oluşması sebebiyle söz konusu marka hakkına tecavüz teşkil ettiğini,———- ibareli ticaret ünvanını kullandığını, mahkeme kararıyla söz konusu ticaret ünvanından ilgili kısmın terkin edildiğini, bu sebeplerle———- ünvanından terkini ile ———– manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
K A R Ş I İ D D İ A / Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili ….——– şahsi olarak yaptığı bir marka tecavüzünün söz konusu olmadığını, kendisine husumet yöneltilemeyeceğini, müvekkili tarafından herhangi bir tecavüzün gerçekleştirilmediğini, müvekkili firmanın davacının bayisi olduğunu, tecavüz ve tazminat şartlarının oluşmadığını, bu sebeplerle açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava davacının tescilli markasının esaslı unsurunu——— ibaresinin davalılar tarafından ticaret unvanı ve alan adı üzerinde kullanılması suretiyle meydana geldiği iddia edilen tecavüzün tespiti, durdurulması ve önlenmesi, davalının —- ————–ibaresinin ticaret sicilinden terkini ile maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Celp olunan ——– kayıtları, İstanbul Anadolu —-.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin ———- esas sayılı dosyası, Bilirkişi raporu ile tüm dosya kapsamından; —– nolu markanın —— tescil edildiği, davacı———- tarihinde tescil edildiği, ancak daha sonra ticaret ünvanının——— ibareli ticaret ünvanı ile —– tarihinde ticaret sicil gazetesine tescil edildiği, davacı tarafından mahkememiz dosyasına emsal teşkil eden—- karar sayılı dosyaları ile dava dışı ———– aleyhine açılan markaya tecavüzün tespiti, kaldırılması ile maddi ve manevi tazminat davasında mahkeme tarafından davalı tarafça tescilli markaya tecavüz edildiğinin tespitine ve önlenmesine, ——- ibaresinin şirketin ticaret unvanından terkinine, maddi ve manevi tazminat isteminin reddine karar verildiği, kararın Yargıtay —.Hukuk Dairesinin — karar sayılı ilamları ile onanarak kesinleştiği tespit edilmiş olup;
Mahkememizce —— sayılı kararı ile açılan davanın iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre; davalı ticaret unvanında ayırt edici niteliği olan —- ibaresi olduğu, davacının tanınmış markası olan ——–markasının davalının markasal kullanımındaki ayırt edici unsur olan —-ibaresi ile oldukça benzer olduğu ve davacının tanınmış markası ile benzerlik oluşturduğu, davacıya ait tanınmış marka ile benzer nitelikte olan ve davacının iştigal alanıyla benzerlik arz eden davalıya ait markasal kullanmının ortalama tüketiciler nezdinde davacı markası ile karıştırılma ihtimalinin bulunduğu ve davalı … adına kayıtlı alan adının, davacıya ———–tanınmış markası ile karıştırılma ihtimalinin bulunduğu, bu tecavüz sebebiyle davacının zarara uğradığı ve maddi ve manevi tazminata hak kazanacağı gerekçesiyle davanın kabulü ile davalı—- ibaresinin silinmesine ve ticaret sicilinden terkinine, —- olan alan adının kullanlarak davacının tescilli markalarına tecavüzün tespitine ve önlenmesine,— maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 10.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işyelecek ticari avans faiziyle birlikte davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
—— vekili tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay —. Hukuk Dairesinin ——– tarihli kararı ile, Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, davalının “—” ibaresini, davacı adına tescilli ————- markasıyla karıştırılmaya yolaçacak şekilde işyeri tabelası iş evrakı ve—- sayfasında markasal olarak kullanmış olması sebebiyle——ibaresini kullanmak suretiyle 556 sayılı KHK’nın 9/1-e bendi uyarınca davalı gerçek kişi tarafından kullanılan alan adının kullanımının önlenmesine karar verilmiş olmasına, hükmolunan maddi ve manevi tazminatın TBK 50/2 maddesi hükmü gereğince takdir edilmiş bulunmasına göre, davalı …’ın tüm, davalı şirketin aşağıda yazılı bent dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.2- Davalı tarafından dosyaya sunulan—– davalı şirketi yetkili bayii olarak kabul ettiği dikkate alındığında, davacı şirketin davalı şirkete ait ticaret unvanına karşı çıkmasının çelişkili davranış yasağına aykırı olması nedeniyle M.K. m. 2 ile bağdaşmadığı, bu nedenle ticaret unvanının terkini talebi yönünden davanın reddine karar verilmesi gerektiği halde mahkemece kabul yönünde hüküm kurulması isabetli olmamış ve hükmün davalı yararına bozulması gerekmiştir.3- Dava dilekçesinde maddi ve manevi tazminatın davalılardan sadece …’dan talep edilmesine rağmen mahkemece diğer davalı şirket aleyhinde de tazminata hükmedilmesi doğru görülmemiş, davalı şirket vekilinin temyiz istemi bu nedenle de yerinde görülerek kararın bozulması gerekmiştir.
Davacı vekilince karar düzeltme talebinde bulunulmuş ve — tarihli ilamı ile 1-Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen sair karar düzeltme istemlerinin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Dava, haksız rekabetin ve marka hakkına tecavüzün tespiti, durdurulması ve önlenmesi, maddi ve manevi tazminat talebi ile davalı ticaret unvanının kısmen terkini istemine ilişkindir.
Mahkemece, davalı kullanımlarının davacı markası ile iltibas oluşturacak şekilde markasal kullanım oluşturduğu gerekçesiyle, tecavüzün tespiti, durdurulması ve önlenmesi, maddi ve manevi tazminat ile davalının—- ibaresinin terkinine karar verilmiştir. Ancak, davacı dosya arasında bulunan—- belgede dava dışı —– de imzalamıştır. Mahkemece belgeyi veren ile davacı arasındaki ilişki üzerinde durularak, bu belgeyi düzenleyenin davacı olması halinde belgeyi düzenlemesine rağmen davalı şirkete ait ticaret unvanına karşı çıkmasının çelişkili davranış yasağı kapsamında Medeni Kanun’un 2. maddesi ile bağdaşıp bağdaşmayacağı değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı karar verilmiş olması doğru olmamış, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile —- günlü bozma ilamının 2 numaralı bendinin kaldırılarak açıklanan bu değişik gerekçe ile mahkeme kararının bozulmasına karar verilmiştir. davacı vekilinin sair karar düzeltme istemlerinin REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin——- sayılı bozma ilamı 2 numaralı bendinin kaldırılarak mahkeme kararının yukarıda açıklanan gerekçe ile BOZULMASINA, bu ilamın Dairemizin —- Karar sayılı ilamının eki sayılmasına, ödediği karar düzeltme harcının isteği halinde karar düzeltme isteyen davacıya iadesine, — tarihinde oybirliğiyle karar verilmiştir.
Davacı şirket ve dava dışı —- kayıt örnekleri dosyaya celp olunmuştur
556 sayılı KHK’nın 9.maddesi gereğince markaya tecavüz oluşması için davacının markası ve davalı kullanımının aynı veya benzer olması, aynı veya benzer sınıflara kullanılması ve ayniyet veya benzerlik nedeniyle halk tarafından karıştırılması gerektiği, tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali olan herhangi bir işaretin kullanılması, markanın toplumdaki tanınmışlığından faydalanılma sonucunu doğuracağı ve marka hakkına tecavüz oluşturacağı, bu nedenle tescilli bir marka ile aynı veya benzer bir işaretin, aynı veya benzer konuda çalışan bir başka tacirin unvanında ya da işletme adında kullanılmasına marka hakkına dayanılarak engel olunabileceği, söz konusu markanın sektörde bilinir bir marka olması halinde markanın aynı veya ayırt edilemeyecek derecede benzerinin, ticaret unvanının kullanılmasının davalı tarafın davacının piyasadaki itibarından faydalanması ve haksız kazanç sağlaması durumunu doğuracağı, ancak bu kullanımın 556 sayılı KHK’nın 12.maddesine göre “dürüstçe ve kullanan kişinin ticari veya sınai konularıyla ilgili olarak yapılması” durumunda markaya tecavüzün oluşmayacağı, eğer ticaret unvanı tescilli ise ve tescil edildiği şekilde kullanılıyorsa bu kullanımın KHK’nın 12.maddesinde belirtilen dürüstçe kullanım oluşturduğu, ticaret unvanının tescilli markaya tecavüz oluşturması için tescilli marka ile iltibas yaratacak şekilde unvanın markasal kullanımının gerektiği, aksi takdirde ticaret unvanının yasal amacına uygun olarak tescil edildiği şekilde kullanılmasının engellenmeyeceği, markasal kullanımın işaretin mal, ambalajı üzerine konulmasını veya hizmetle birlikte, daha büyük—- ön plana çıkarılarak kullanılmasını ifade ettiği, işaretin sadece iş evrakları ve faturaların üzerinde, iş yerinde tescil edildiği şekilde ticaret unvanı olarak kullanılmasının markasal kullanım sayılmadığı, tescilli bir markanın içinde geçen kelimenin ticaret unvanında yer almasının doğrudan marka sahibine üstün hak sağlamadığı, unvan ve markanın ayrı korumalara sahip oldukları, Kullanım amaçlarının farklılık teşkil ettiği, markanın üstünlük sağlayabilmesi için ticaret unvanının esaslı unsurunun markasal şekilde kullanılması gerektiği, ticaret unvanının tescil edildiği şekilde kullanımının markaya tecavüz oluşturmayacağı, ayrıca ticaret unvanının markaya tecavüz edebilmesi için, ticaret unvanının ve markanın tescilli olduğu sınıflarda veya halk nezdinde iltibas yaratma veya ilişkilendirilme ihtimali bulunacak derecede benzer olarak kullanılıyor olmasının gerektiği belirtilmiştir..
Celp olunan—– gazeteleri, ——–.Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin—— esas sayılı dosyası, Bilirkişi raporu ile Yargıtay ———Hukuk Dairesinin—- — tarihli ilamı dikkate alınarak tüm dosya kapsamından; Davalı tarafından dosyaya sunulan yetkili satıcı belgesinde ”——- yetkili satıcısıdır. İbaresi yer alıp belge ————— müdürü tarafından imzalanmıştır. Yargıtay —-. Hukuk dairesi’nin ——tarihli ilamında da Mahkeme tarafından belgeyi veren ile davacı arasındaki ilişki üzerinde durulması ve belgeyi verenin davacı olması halinde davalıya ait ticaret ünvanının kullanılmasına karşı çıkılmasının çelişkili davranış yasağına uygun olmadığı belirtilmiştir.Davalı tarafından dosyaya sunulan belgedeki ——————hakkında beyanda bulunmak için davacı vekili süre talep etmiş ve Mahkememiz tarafından verilen kesin süreye rağmen davacı tarafça belge altındaki imza münzileri hakkında beyanda bulunmamıştır.Davacı tarafça dava dilekçesinde davac——- ———————– gibi markalar ile sektörün tanınır markaları olduğundan bahsetmiş ve —- tarihli celsede de davalının , davacı ——– sattığı ————–olduğunu beyan etmiştir. Her dava dosyaya sunulan deliller çerçevesinde değerlendirilir. Bu durumda dosyaya sunulan belgede davalının ticaret ünvanı biliniyor olmasına rağmen davacının, davadışı —–ile birlikte belgeyi imzalaması çelişkili davranış yasağı kapmasında artık davalının ticaret ünvanını kullanmasına karşı çıkmasına engel olur bu nedenle davalının ticaret ünvanının terkinine ilişkin davanın reddine karar verilmiştir. Davacının diğer talepleri yönünden ise dava dosyamıza konu olayda; davalının ————- yönüyle ayırt edicilikten yoksun olduğu, bu gibi son eklerin ilgili tüketici kesiminde aynı firma izlenimi bırakacağı, bu nedenle bu tür son eklerin yeterli derecede ek ayırt edicilik katmadığının kabul edildiği, bu haliyle davalının alan adında —– yer aldığı, davacının tanınmış markası olan —— markasının davalının alan adındaki kullanımındaki —- ile oldukça benzer olduğu, davalının markasal kullanımı — kelimesinden oluştuğundan, davacının tanınmış —– oluşturduğu, bütüncül izlenimde davalının markasal kullanımı ile davacı markaları arasında yüksek derecede benzerlik bulunduğu, davacının tanınmış markasının tüm sınıflarda tescilli olduğu, davalı tarafın kullanımının da, davacı ile aynı — aldığı, davacının markası, uzun yıllara dayalı kullanımla yüksek ayırt ediciliğe sahip tanınmış bir marka olduğu, benzerliğin karıştırılma ihtimaline yol açıp açmayacağı değerlendirilirken, tescilli markanın ayırt edici karakteri ve özellikle tanınmışlığının dikkate alınması gerektiği, yüksek benzerlik olması ve tescilli markanın, özellikle tanınmışlığı nedeniyle yüksek derecede ayırt ediciliğe sahip olması durumunda mal ve hizmetler arasında düşük derecedeki benzerliğe rağmen karıştırılma ihtimalinin ortaya çıkabileceği, piyasada sahip oldukları tanınmışlık nedeniyle yüksek ayırt ediciliğe sahip olan markaların ayırt edici gücü düşük olan markalardan —- ettikleri, ortalama tüketicinin değişik markalar arasında karşılaştırma imkanını nadiren bulabildiği, daha çok markaları hafızasında tutabildiği kadar ————değerlendirme yaptığı, ————- markayı bir bütün olarak algıladıkları ve detaylarını —– davacıya ait tanınmış marka ile benzer nitelikte olan ve davacının iştigal alanıyla benzerlik arz eden davalıya ait markasal kullanmının ortalama—- nezdinde davacı markası ile karıştırılma ihtimalinin bulunduğu, davalı … tarafından ———–tanınmış markası ile karıştırılma ihtimalinin bulunduğu, davalı şirket yetkilisi davalının bu eyleminden davalı şirketin de sorumlu olduğu, bu tecavüz sebebiyle davacının zarara uğradığı, maddi ve manevi tazminata hak kazanacağı, ve hükmün ilanında da davacının hukuki yararı olduğu anlaşıldığından, tazminat talepleri genel hükümlere göre takdir edilerek açılan davanın kısmen kabulüne karar verilerek, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın KISMEN KABULÜ ile, Davacının davalı şirketin ünvanının terkinine yönelik talebinin reddine,
Davalının …—————– olan alan adının kullanarak davacı markalarına tecavüzün tespiti ve önlenmesine,
5.000,00 TL maddi tazminat ve 5.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 10.000,00 TL tazminatın dava tarihinden itibaren ———————-‘ dan alınması ile davacıya ödenmesine,
Hüküm özetinin karar kesinleştiğinde ——– yayın yapan bir —————masrafı davalı …’ dan alınmak suretiyle ilanına,
Alınması gereken 683,10 TL harçtan peşin alınan 170,80 TL harcın mahsubu ile bakiye 512,30 TL harç bozmadan önce davalı tarafça yatırılmış olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
Davacı vekiline ——— tespiti ve önlenmesi davası üzerinden —————– tarifesi uyarınca takdir olunan ——– ücreti vekaletin davalılardan tahsiline davacıya ödenmesine,
Davacı vekiline maddi tazminat davası üzerinden ——– tarifesi uyarınca takdir olunan————- ücret vekalet ve manevi tazminat davası üzerinden takdir edilen ——— ücreti vekalet olmak üzere toplam ————–ücreti vekaletin davalı …’dan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davalı——————— vekiline reddedilen ticaret unvanından terkini davası üzerinden ————-tarifesi uyarınca ————— ödenmesine,
Davacı tarafından yatırılan———- harç giderinin davalı …’dan tahsili ile davacıya ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan——— tebligat ve müzekkere masrafları ve 500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 791,70 TL yargılama giderinden, davanın kabul ve red oranına göre ——–‘sinin ———— tahsili ile davacıya ödenmesine, ——– davacı üzerinde bırakılmasına,
Davalı … tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
Davalı—— tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.