Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2019/124 E. 2021/82 K. 29.04.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/124 Esas
KARAR NO: 2021/82
DAVA: Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
ASIL DAVA TARİHİ : 16/04/2019
BİRLEŞEN DAVA TARİHİ : 08/05/2019
KARAR TARİHİ: 29/04/2021
Mahkememizde görülmekte bulunanMarka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
İ S T E M / Davacı vekili dava dilekçesinde ;Müvekkili—– —– sayesinde tanındığı. Müvekkilinin— — sahibi olduğu. — müvekkilinin —- yararlanmak ve dünyaca tanınmış markasından haksız yararlanmak adına —–kötü niyetli bir marka başvurusunda bulunmuş ve —- adına tescil ettirdiğini.——— müvekkili ile özdeşleşmiştir, zira markanın gerçek hak sahibi müvekkili olduğunu. müvekkili şirketin ——— tanınmış olduğu, müvekkilinin —- üzerine uzun zamandan beri kullandığı bahse konu markaları üzerinde asıl ve tek hak sahibi olduğu iddiamız mevcut olduğu. Bu nedenle davalıya ait markanın hükümsüzlüğünü, Davalı adına tescilli —- hükümsüzlüğüne ve markalar —– terkinine, davalı adına tescilli ——-dava sonuna kadar — önlenmesi zımnında tedbir kararı tesisine, Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenerek karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen—– sayesinde tanındığı, müvekkkilinin———ettirdiği, bu itibarla müvekkiline ait—— olduğu, davalının ise müvekkilinin ticari itibarından yararlanmak ve —- markasından haksız yararlanmak adına—- müvekkilinin faaliyetalanından başka——- markanın gerçek hak sahibi olduğunu, davalının davaya konu— kullanması müvekkili markası ile iltibas doğurduğu, — rekabeti oluşturduğu, bunun yanı sıra davalı taraf—- adının da sahibi olduğu, söz konusu ——– yaratacak nitelikte kullandığı, bu kullanımın taraflarınca —- —- üzerinden müvekkilinin dünyaca tanınmış markasını kopyalayarak kullandığı, davalının alan adında da —- —– ibaresini kullanırken müvekkili tarafından herhangi bir izin almadığı ve ticari faaliyette bulundğu, bu durumun ağır haksız rekabeti oluşturduğu ve müvekkilinin fiekri mülkiyet hakkına ağır tecavüz teşkil ettiğinden, marka hakkında tecavüz dolayısı ile davayı —- ve işyerinde olmak üzere hertürlü mecrada— kullanılan —– kullanımının yasaklanmasına ve tedbiren önlenmesine, davalının işyerindeki — —– el konulmasına, toplatılmasına ve dava sonunda bu materyaller ve görsellerin imha edilmesine, davalı adına—- önlenmesine, —- engellenmesine, müvekkili firma adına tescilli ve —— şekli markasına yönelik fiilinin tespiti durdurulması ve giderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
K A R Ş I İ D D İ A / Davalı vekili cevap ve birleşen dava dilekçesini tekrarla; birleştirilen davasının kabulünü, açılan davanın reddine, reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, Dava davalının —– hükümsüzlüğü ve birleşen davada ise marka hakkına tecavüz maddi manevi ve itibar tazminata ilişkindir.
Mahkememiz —- tarihli kararı ile iş bu dava ile birleştirilmesine karar verilmiş ve dosyamız arasına alınmıştır.
Birleşen— tarihli bilirkişi raporunda ; Dosya kapsamında iddia, delil,— — yapılan araştırmalar bütünlük oluşturacak şekilde değerlendirildiğinde;– sorgulandığında, site sahibi bilgilerinin —–markaları üzerinde öncelikli ve gerçek hak sahibi olduğuna, davalı markasının, davacıya ait markalarla ayniyet derecesinde benzer olduğuna. Davalı marka emtiasının, davacı marka emtialarıyla aynı/ benzer olması sebebi ile ortalama hizmet alıcıları açısında karıştırılmaya sebebiyet vereceğine, Davalı markasının, ortalama hizmet alıcıları açısında karıştırılmaya sebebiyet vermesi sebebi ile iltibas yarattığına dair raporu mahkememize sunmuşlardır.
Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin —— gösterdiğini,—— tescil ettirdiğini, müvekkil markaları ile davalının davaya konu markasının bire bir aynı olduğunu, —- nedeni ile tanınmışlık nedeni ile ve tescilin kötü niyetli olması sebebi ile davalı adına tescilli davaya konu —- numaralı markanın hükümsüzlüğünü talep ettiği, yine davacı vekilince mahkememizin iş bu dava dosyası ile birleşen —- sayılı dosyasında aynı iddialara dayanarak marka hakkına tecavüzün tespiti, önlenmesi, giderilmesi, davalıya ait internet sitesinin kapatılması ayrıca—– manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ettiği, davalı tarafından hem asıl davaya hem de birleşen davaya cevap verilmediği, —- tarihli ön inceleme duruşmasında davalı vekilince davayı inkar ediyoruz ekinde beyanda bulunulduğu, mahkememizce taraflara at marka kayıtları,—–celp edilip tüm deliller toplanmış, birleşen — sayılı dosyasında ihtiyati tedbir talebine ilişkin olarak aldırılan — raporunda; davalı şirket tarafından—- — oluşturulduğunu ——kullanıma açılmadığını, taraf markaları arasında yapılan değerlendirmede davacının ——– şekli markaları üzerinde öncelikli ve üstün hak sahibi olduğunu markaların birebir aynı olması nedeni ile karıştırılmaya ol açacağı yönünde görüş bildirildiği, bilirkişi raporunu davalı şirkete tebliğ edildiği fakat davalı şirketçe rapora karşı itiraz ve bayanda bulunulmadığı, asıl dava yönünden ise davalı tarafından dosyaya herhangi bir delil sunulmaması ve tarafların yeni bir bilirkişi incelemesi talep etmemesi nedeni ile esasa yönelik bilirkişi incelemesi yaptırılmamış bu şekilde asıl ve birleşen dava bakımından tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; öncelikle asıl davada hükümsüzlük talebi yönünden; davacı şirketin —– markası ile davalıya ait davaya konu — birebir aynı olduğu, yine davalı markasında bulunan kamera şekili ile davacıya ait —- numaralı kamera —-markasının da birebir aynı olduğu, taraf markalarının tescilli olduğu sınıflar bakımından ise davacıya ait —- numaralı —-davalıya ait dava konusu markanın ortak olarak—— olması nedeni ile mahkememizce benzer olarak değerlendirildiği, davacı ——- faaliyet gösterdiği davalı şirketin ise—— incelemesinde; —– gösterdiği, bu faaliyet alanları yönünde tarafların aynı sektör içerisinde hizmet verdiği, bu nedenle ortalama tüketici nezdinde taraf markaları arasında ilişki bulunduğu ihtimaline yol açabileceği bu sebeple karışıklığa sebebiyet vereceği markalar arasında iltibas tehlikesinin bulunduğu gerçek hak sahipliği yönünden ise davacı markalarının gerek yurt dışında gerekse — tescil edildiği, davalı şirketin ise — yılında kurulduğu, davaya konu markanın ise başvuru tarihinin—- olduğu, mahkememizce alınan bilirkişi raporunda da belirtildiği üzere davaya konu —–üzerinde davacının öncelikli ve gerçek hak sahibi olduğu, bu bakımdan markaların birebir aynı olması yine davacıya ait ———- da hem benzer olması hem de ortak olarak —- nedeni ile ortalama tüketici nezdinde karışıklığa sebebiyet vereceği anlaşıldığından ve marka üzerindeki gerçek hak sahibinin davacı olması nedeni ile davalı markasının benzerlik nedeni ile hükümsüzlüğüne karar vermek gerektiği, kötü niyetli tescil iddiası yönünden ise asl olan iyi niyet olup kötü niyet iddia edenin bunu ispat etmesi gerekmektedir. Tarafların bilişim sektöründe faaliyet göstermesi davaya konu —- kelime olmayıp ayırd ediliciliğinin yüksek olması davalının hem –markasını hem de davacı adına tescilli —markaların davacının tescil ettirdiği — —– aynı olarak tescil ettirmesinin tesadüf olarak açıklanamayacağı, davalı şirketin tescilden önce davacı şirket markasından haberdar olduğu kanaatine ulaşıldığı bu nedenle tescilin kötü niyetli olarak yapıldığı sonucuna ulaşıldığından kötü niyet bakımından da hükümsüzlüğü karar vermek gerektiği, davacı tarafından tanınmışlık iddiasına dayalı olarak talepte bulunmuş ise de tanınmışlık iddiasının davacının ticari faaliyet alanının ——- gerektiren hususlardan olması, tanınmışlığın tespiti için konusunda uzman bilirkişi heyetince değerlendirilme yapılması gerekmekte olup, davacı tarafından bilirkişi incelemesi talebinde bulunulmadığı, tanınmışlığa ilişkin herhangi bir tescil belgesi de ve yine yazılı bir delil de ibraz etmediğinden tanınmışlık iddiası nedeni ile hükümsüzlük talebinin uygun görülmediği, bu şekilde asıl dava bakımından davaya konu davalı adına tescilli —- maddeleri uyarınca hükümsüzlüğüne, Birleşen dosya yönünden ise; —- tespiti, önlenmesi ve giderilmesi yönünden yapılan yargılama neticesi taraf markalarının —- birebir aynı olduğu, tarafların —– alanlarında ortak olarak bilişim sektöründe faaliyet gösterdiği, davacının—— davalı —- daha önce oluşturulduğu ve milyonlarca kişi tarafından kullanılıp geniş bir kullanıcı kitlesine hitap ettiğinin anlaşıldığı, davalının gerek davacı markalarının birebir aynı olacak şekilde tescil ettirmesi gerekse internet alan adının birebir aynı olması nedeni ile bu eylemler bir bütün olarak değerlendirildiğinde—-uyarınca marka hakkına tecavüz teşkil ettiği, bu nedenle davacının —- tecavüzün tespiti, önlenmesi ve durdurulması taleplerinin haklı olduğu bu nedenle bu yönden davanın kabulüne karar vermek gerektiği, davacı tarafından maddi tazminat bedeli olarak —- maddesi uyarınca lisans bedeli üzerinden hesaplama yapılmasını istediği, fakat herhangi —– örneği sunulmadığından taktiren taleple bağlı kalınarak —- maddi tazminata, manevi tazminat yönünden ise tarafların aynı alanda faaliyet göstermesi davalının tescil ve kullanımlarının kötü niyetli olarak değerlendirilmesi fakat bir yandan da davalı tarafından markanın henüz kullanılma aşamasında olması nedeni ile taktiren —- manevi tazminata hükmedildiği, itibar tazminatı yönünden ise davalı tarafından marka kullanılma aşamasında olduğundan tek başına tescil nedeni ile davalı markasının itibarının zarar görmediği, davacı tarafından da markanın itibarlarının zarar gördüğüne dair delil sunulamadığından itibar tazminatı yönünden davanın reddine karar verilerek asıl dava bakımından davanın kabulü ile davalıya ait —- markanın hükümsüzlüğüne, birleşen dava yönünden ise davalı tarafından davacı adına tescilli —– markaya tecavüzün tespiti, önlenmesi ve men’i ile manevi tazminat yönünden kısmen kabul, maddi tazminat yönünden tam kabul, itibar tazminatı yönünden ise davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Asıl davanın KABULÜ ile, davalı adına tescilli —sayılı — HÜKÜMSÜZLÜĞÜNE,
2-Birleşen davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile, davalı tarafından davacı adına tescilli —- markasının tecavüz edildiğinin tespitine, tecavüzün önlenmesine ve men’ ine bu kapsamda davalı tarafından — markasının iş yerinde ve– —– kullanmasının yasaklanmasına, davalı adına kayıtlı—- erişimin engellenmesine.
3-Maddi tazminat yönünden davanın KABULÜ ile, —- Maddi tazminatın davalıdan alınarak, davacıya verilmesine, manevi tazminat yönünden davanın KISMEN KABULÜ ile, —- manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, itibar tazminatı talebi yönünden davanın REDDİNE,
ASIL DAVA YÖNÜNDEN,
1-Alınması gereken 59,30 TL harcın Asıl davada peşin alınan 44,40 harcın mahsubu ile eksik alınan 14,90 TL harcın davalıdan tahsiline, hazineye gelir kaydına,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davacı vekiline avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince takdir olunan 5.900,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
3-Davacı tarafından yapılan 44,40 TL harç, 98,10 TL, tebligat ve müzekkere masrafları olmak üzere toplam 142,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
4-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgililere iadesine,
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN :
1-Birleşen davada alınması gereken 1.024,65 TL harçtan peşin alınan 1.878,53 TL’nin mahsubu ile bakiye 853,88 TL harcın isteği halinde ve karar kesinleştiğinde birleşen davacıya iadesine,
2-Birleşen davada kabul edilen markaya tecavüz davası üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davacı vekiline takdir olunan 5.900,00 TL ücreti vekaletin birleşen davalıdan tahsili ile birleşen davacıya ödenmesine,
3-Birleşen davada maddi tazminatın kabul edilen kısmı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davacı vekiline takdir olunan —- ücreti vekaletin birleşen davalıdan tahsili ile birleşen davacıya ödenmesine,
4-Birleşen davada manevi tazminatın kabul edilen kısmı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davacı vekiline takdir olunan —– ücreti vekaletin birleşen davalıdan tahsili ile birleşen davacıya ödenmesine,
5-Birleşen davada manevi tazminatın reddedilen kısmı üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davalı vekiline takdir olunan —-ücreti vekaletin birleşen davacıdan tahsili ile birleşen davalıya ödenmesine,
6-Birleşen davada reddedilen itibar tazminatı davası üzerinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca, davalı vekiline takdir olunan —- ücreti vekaletin birleşen davacıdan tahsili ile birleşen davalıya ödenmesine,
7-Birleşen davada birleşen davacı tarafından yatırılan ve iadesine karar verilen miktar dışında kalan — peşin harç ve —– harç giderinin birleşen davalıdan tahsili ile birleşen davacıya ödenmesine,
8-Birleşen davada birleşen davacı tarafından yapılan — yargılama giderinden, davanın kabul ve red oranına göre,— birleşen davalıdan tahsili ile birleşen davacıya ödenmesine, bakiye —- birleşen davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Birleşen davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
Dair davacı vekili ile davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı