Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. FİKRÎ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/107 Esas
KARAR NO : 2019/1
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 28/12/2018
KARAR TARİHİ : 15/01/2019
Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali davasının yapılan açık
yargılamasının sonunda,
İSTEM / Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; Davalının İstanbul
Anadolu 14. İcra Müdürlüğü’nün ———- E. Sayılı dosyası üzerinden kendisine tebliğ edilen ödeme emrine yapmış olduğu itirazın iptal edilerek, takibin devamına karar verilmesini ve kötü niyetli borçlunun, alacağın %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına mahkûm edilmesine ve kötü niyetli davalı aleyhine HMK. m.329 gereğince disiplin para cezasına hükmedilmesi karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
– D E L İ L L E R V E G E R E K Ç E / Dava, taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı alacak iddiasına dayalı ilamsız takip nedeniyle itirazın iptali davasıdır.
Her ne kadar dava mahkememizde açılmışsa da, dava, Fikri Mülkiyet Hukuku kapsamında bir talebe ilişkin olarak açılmamıştır. Uyuşmazlık, taraflar arasındaki İstanbul 16. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin ————– E.—– K. Tarihli kiralanan taşınmazın tahliyesine yönelik dava devam ederken taraflar arasında ihtilafın çözümü için Sulh anlaşması yapılması yönünde irade oluşturularak davanın sonuçlandırılması neticesinde, davacının iddiasına göre davalının, kiralanan taşınmazdaki bir takım menkul emtianın davalının uhdesinde bırakılmasına rağmen, emtia bedelinin ödenmemesi ve ayrıca ödenmeyen konaklama bedelinin tahsili amacı ile yapılan İstanbul Anadolu 14. İcra Müdürlüğü’nün ———- E. Sayılı dosyası üzerinden yapılan ilamsız takibe davalının itirazı neticesinde itirazın iptali davasıdır. Dava konusu Fikri ve Sınai Mülkiyet Hukukundan kaynaklanmamakta olup taraflar arasındaki kira ihtilafının Sulh yoluyla çözümünden kaynaklı ticari uyuşmazlıktır. Her ne kadar davacı tarafça taraflar arasındaki başka bir uyuşmazlıkta İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 16. Hukuk Dairesi’nin ——— E. ——— K. Sayılı kararında uyuşmazlığın Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nde görülmesi gerektiği yönünde karar verildiğinden bahsedilmişse de anılan karardaki durum dava konusu ihtilafla örtüşmemektedir. İstanbul Bölge Adliyesi 16. Hukuk Dairesi’nin önüne giden uyuşmazlıkta dava konusu ”Marka hakkının devri, marka standartlarının belirlenmesi noktasında çıkan uyuşmazlık sonucu lisans sözleşmesinin imzalı örneğinin verilmemesi suretiyle protokole aykırılık” olarak belirtilmiş olup marka hakkına ve markanın devrine ilişkin ihtilaftır. Oysa dava konusu olay Fikri ve Sınai Mülkiyet hakkına dayalı bir talep olmayıp adi ticari alacaktan kaynaklı ilamsız takibe dayalı itirazın iptali davasıdır.
SMK’nun 156. maddesi uyarınca Mahkememizin görev alanı kanunda öngörülen davalarla sınırlı olup, İhtisas Mahkemesi’nin görev alanına girmeyip TTK 4. ve devamı hükümlerinin uygulanması suretiyle çözümlenmesi gereken uyuşmazlıkta, aynı Kanun’un 4/1. ve 5. maddeleri uyarınca Asliye Ticaret Mahkemesi görevlidir.
Mahkemelerin görevi kanunla düzenlenmiş olup, görev konusu kamu düzenine ilişkindir ve yargılamanın her aşamasında re’sen göz önüne alınmalıdır. HMK’nun 114/1-c maddesinde davanın görevli mahkemede açılmış olması dava şartı olarak sayılmış olup, davanın mahkememizin görev alanı içinde olmaması ve görevli mahkemede açılmaması nedeniyle dava şartının bulunmadığı, davaya bakmakla görevli mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu anlaşıldığından, davanın HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca görevsizlik nedeniyle usulden reddine karar verilerek, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
H Ü K Ü M /Yukarıda açıklanan nedenlerle ;
Davanın HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca görev yönünden USULDEN REDDİNE,
Kararın kesinleştiği tarihten itibaren 2 hafta içinde taraflardan birinin mahkememize müracaatı halinde dosyanın yetkili ve görevli İSTANBUL ANADOLU ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE,
Aksi takdirde davanın açılmamış sayılacağına,
Yargılama harç ve giderlerinin HMK’nun 331/2.maddesi gereğince yetkili ve görevli mahkeme tarafından değerlendirilmesine,
Dair; dosya üzerinden yapılan inceleme sonuda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yasal 2 haftalık süre içersinde istinaf yolu açık olmak üzere tarafların yokluğunda tensiben karar verildi.15/01/2019