Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/83 E. 2023/983 K. 20.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/83 Esas
KARAR NO: 2023/983
DAVA: İflas (Adi Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması Ve İflas (İİK 156))
DAVA TARİHİ: 23/11/2022
KARAR TARİHİ: 20/12/2023

Mahkememizde görülmekte olan İflas (Adi Takipten Doğan İtirazın Kaldırılması Ve İflas (İİK 156)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi özetle ; müvekkili şirkete ——– soruşturma sayılı dosyasından yapılan soruşturma tahtında ——– d. Ş sayılı ll /02/2016 tarihli kararı ile Ceza Muhakemesi kanunun 133 maddesi tahtında kayyum atandığını bu karın Ticaret sicilinde tescil edildiğini ve 18 Şubat 2016 tarihinde ——— ilan edildiğini, 674 Sayılı KHK maddesi ile kayyumluk yetkisinin——- devrolduğunu, müvekkili şirketin halen kayyımlık yetkisine haiz ———- atadığı Yönetim Kurulu tarafından yönetilmekte olduğunu, müvekkili şirketin ——– Mahallesi, ——– ada ——- parselde bulunan arazide yapılacak inşaat projesini tarafı olduğu gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi kapsamında üstlendiğini, sözleşme kapsamında 2011 yılında o zamanki ismi ——– yapımına başladığını, müvekkili şirket ile davalı şirketle 23/08/2013 tarihinde ilgili inşaatın cephe kaplama, imalat , montaj işlerini yapmak üzere sözleşme imzalandığını, ancak inşaatın yapılması devam ederken söz konusu gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde bulunan vefa hakkının kullanılması neticesinde müvekkili şirketin inşaat projesinin yarım kalarak tamamlanmadığını beyan ederek, öncelikle ihtiyat-i tedbir taleplerinin kabulü ve muhafaza tedbirleri kapsamında taşınmazların üçüncü kişilere satışının tedbiren durdurulmasına, ——- esas sayılı dosyası için yapılan itirazın kaldırılması ile davalının iflasına karar verilmesini, borçlunun haksız itirazı sebebiyle borçlu aleyhine alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere İcra İnkar Tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi özetle ; Davacının beyanlarından da açıkça anlaşılacağı üzere taraflar arasındaki sözleşme müvekkili şirkete atfedilecek herhangi bir kusurdan dolayı sonlandırılmadığını, tamamıyla davacıdan kaynaklı nedenler sonucunda taraflar arasındaki sözleşme sonlandırılmış olup sözleşmenin davacı tarafından sonlandırılması neticesinde izlenecek usule ilişkin düzenlemeler de ilgili sözleşmede mevcut olduğunu, Sözleşmenin 10.17. Maddesinde yer alan düzenlemeye göre işverenin işin bir kısmından veya tamamından vazgeçmesi halinde yüklenicinin bu iş için yapmış olduğu masrafları karşılama yükümlülüğü mevcut olduğunu, “Tamamen Vazgeçme Ve İptal 1. İşveren’in sözleşme konusu işten tamamen veya kısmen vazgeçmesi halinde, Yüklenicinin bu iş için yapmış olduğu ve taraflarca mütabık kalınan tüm masrafları karşılar.”Sözleşmenin 10.16. Maddesinde yer alan düzenlemeye göre ise; “Siparişi ve detayı onaylanmış pozlardaki toplam siparişin %15’ini geçen azalışlarda Eğer ——— safhasında ise ilgili poza ait azalan miktarın tümünün %20’si Kalıp aşaması tamamlanmış ise ilgili poza ait azalan miktarın tümünün %35’i Dökümler tamamlanmış ise ilgili poza ait azalan miktarın tümünün %90’ı Karşılıklı tespit ve mutabakatla yukarıdaki puanlamaya göre yükleniciye ödenir.” hükümlerinin belirlendiğini, davacı şirketle müvekkili arasındaki iş sonlandırıldığında müvekkil şirketin ilgili sözleşme kapsamında yapmış olduğu işlerin miktarı tarafların iştiraki ile tespit edildiğini, bu hususa ilişkin mail yazışmalarının sunulduğunu, Eser sözleşmelerinde zamanaşımı süresi ayrık olarak 5 yıl olarak belirlendiğini, davacının alacak iddiası eser sözleşmesi kapsamında ödendiği iddia edilen avansa ilişkin olup bu nedenden dolayı 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunu, sözleşmenin feshi üzerinden geçen süre gözetildiğinde zamanaşımı süresinin çoktan dolmuş olduğunu, alacağa bu yönüyle itirazda bulunduklarını, Müvekkili şirket davacıyla arasında imzalamış olduğu sözleşme kapsamında ——-cephe elemanları üreterek yerine montajı işini üstlendiğini, bu kapsamda sözleşme konusu yapının proje ebatlarına uygun olarak kendisinden istenilen özel ebatlardaki prekast dış cephe elemanlarının kalıplarını çıkartarak dökümünü yapmakta ardından şantiye alanına sevk ettiği ürünlerin de yerine montajını gerçekleştirdiğini, müvekkilinin sözleşmesi kapsamında hakedişler aylık olarak yapılmakta olup montajı tamamlanan imalatlar esas alınmaktadır. Taraflar arasındaki sözleşmenin 6.2. Maddesinde belirtildiği üzere; “Sözleşme birim fiyatları ile o ay içinde yapılan tüm montajlı imalat fiyatları çarpılarak kümülatif montaj miktarı bulunur. Hakediş dönemi içerisinde yapılan montajlı kısımlar %94 olarak alınır.” hükmünün belirlendiğini, davacının müvekkili şirketle imzaladığı sözleşmeyi sonladırmadan önce belli bir dönem sözleşme kapsamında yapılan işler durdurulmuş, işin durdurulması talimatı verilmeden önce müvekkil şirket tarafından üretimine başlanılan ancak montajı yapılmayan ciddi miktardaki ——– cephe elemanları gerek şantiye sahasında gerekse müvekkile ait ——– adresinde bulunan fabrikada muhafaza edildiğini, bu dönemde müvekkili tarafından davacıya pek çok bildirim yapılmış olup üretilen prekast cephelerin hem üretiminden kaynaklı hem de stoklanmasından kaynaklı ciddi maliyetlerle karşı karşıya kalındığı iletildiğini, dava dilekçesinden de açıkça anlaşılacağı üzere davacı kendi sözleşmesinin hükümsüz hale gelmesi neticesinde müvekkil şirket ile imzalamış olduğu sözleşmeyi sonlandırdığını, Müvekkili şirketle davacı arasındaki sözleşmenin sonlandırılmasının takiben taraflar arasında o güne kadar yapılan iş miktarını tespit edebilmek için görüşmeler yürütülmüş ve şantiye ile ——– fabrikada dökümleri tamamlanmış prekast cephe elemanlarının sayımı yapılmış, kalıp aşaması tamamlanmış pozlar tespit edildiğini, ayrıca davacının dilekçesinde belirtildiği üzere arsa sahibi tarafından işin yeniden ihale edilmesi esnasında projede değişikliğe gidilmiş, yarım kalmış yapılar ve binalar öğrenci yurdu ihtiyacını karşılamak üzere ihaleye çıkartıldığını, bu proje değişikliği nedeniyle müvekkili tarafından o güne kadar üretimi yapılan pek çok ürünün yeni ihale süreci sonucunda kullanılabilmesi de mümkün olmadığını, müvekkili ile davacı şirket arasında sözleşmenin sonlandırılması esnasında yapılan işe ve bu kapsamda müvekkilin alacağına ilişkin tespitler yapılarak mutabakat sağlanmış olmasına rağmen taraflar arasında irtibatın sağlanamaması ve ardından da davacı şirket yönetiminine kayyım atanması sebepleriyle faturalandırılma temin edilemediğini, bunun üzerine davacının avans olarak gösterdiği tutar müvekkili şirket tarafından gelir olarak kaydedilmiş ve vergisi de ödendiğini, müvekkilinin sözleşmesinin sonlandırıldığı esnada yapılmış olan mevcut işlerin seviyesini ispata yönelik hem fotoğraflar hem de ilgili tarihte davacı yetkilileriyle karşılıklı olarak tanzim edilen belgeler ve mailleşmelerle de yapılan iş miktarının sabit olduğunu, müvekkilinin davacıdan alacaklı olup davacı tarafından ödenen iş avansının tamamı da yapılan iş nedeniyle harcanmıştır ancak muhatap bulamadığı için müvekkilinin, yaptığı işin bir kısmını faturalandıramadığını, yapılacak yargılama esnasında bilirkişi marifetiyle itiraz edilen hususlarda inceleme yaptırılarak fesih kapsamında müvekkiline yapılması gereken ödemenin tespit edilmesini ve davanın reddini istemiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :Dava ; —— esas sayılı dosyasında davalı tarafından yapılan itirazın kaldırılması ile davalının iflasına karar verilmesi istemine ilişkindir.Davacının ; ——-sayılı icra dosyası ile 1.171.760,37 TL alacağın tahsili için iflas yolu ile icra takibine başladığı, davalının süresinde itiraz ettiği ve davanın süresinde açıldığı anlaşılmıştır.Davacı vekili ve davalı vekilinin ayrı ayrı 15/12/2023 tarihinde uyap üzerinden sundukları dilekçe ile tarafların sulh olduklarını, her iki tarafından da karşılıklı yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadıklarını beyan ettikleri anlaşılmıştır.Bu itibarla tarafların karşılıklı sulh oldukları, davanın konusuz kaldığı belirlenmiş olup, konusuz kalan dava hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına, taraflar karşılıklı yargılama gideri talebinde bulunmadıklarından taraflarca yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına, davalı vekili yararına vekalet ücreti taktirine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere :
1-Konusuz kalan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
HARÇLAR
2-Davacı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına ve 3.120,00 TL arabuluculuk ücretinin hazine üzerinde bırakılmasına,
VEKALET ÜCRETİ
3-Davalının vekalet ücreti talebi olmadığından bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
YARGILAMA GİDERLERİ
4-Taraflarca sarf edilen yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
5-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ——– Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.20/12/2023