Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/65 E. 2023/848 K. 08.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/65
KARAR NO : 2023/848

DAVA : İflas (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177))
DAVA TARİHİ : 26/01/2023
KARAR TARİHİ : 08/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan İflas (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi özetle ; Müvekkili davacı/alacaklı tarafından davalı/borçlular hakkında—–İcra Müdürlüğü —–. Sayılı takip dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe geçildiğini, başlatılan icra takibinin itirazsız kesinleşmesinden sonra davalı/borçlular tarafından, takip konusu kambiyo senedinden kaynaklı borçlu olmadıklarından bahisle —– Asliye Ticaret Mahkemesi —–. Sayılı dosyası ile dava açıldığını, —– Asliye Ticaret Mahkemesi—–. Sayılı dosyası üzerinden görülen yargılama sonunda 30/11/2022 tarihinde mahkemece ispatlanamayan davanın reddine karar verildiğini, taraflarca İstinaf Kanun Yolu’na başvurulmaması üzerine mahkeme kararı 27/12/2022 tarihinde kesinleştiğini, Mahkeme ilamındaki alacak kalemlerinin tahsili için davalı/borçlulara, mezkur icra takip dosyasından icra emri gönderilmiş ve icra emrine konu borcun 7 gün içerisinde ödenmesi ihtar edildiğini, icra emri, davalı/borçlular vekili Av. —– 03/01/2023 tarihinde tebliğ edildiğini, yasal süre içerisinde icra emrine konu ilama müstenit alacak davalı/borçlular tarafından ödenmediğinden bahisle İİK madde 177/4 uyarınca davalı/borçluların iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi özetle ; Müvekkilleri yönünden iflas şartlarının oluşmadığını, müvekkili şirketlerin borca batık olmadığını, davacının dava dilekçesinde de zikrettiği —- İcra Müdürlüğü’nün—–. Sayılı dosyasına da müvekkilleri tarafından aşamalar boyunca teminat sunulmuş ve ödemeler yapıldığını, sadece bu husus dahi müvekkillerinin borca batık olmadığını göstermekte olup davacının huzurdaki davayı açmakta hukuki yararının olmadığı gösterdiğini, müvekkillerinin iflasına karar verilmiş olması davacı taraf ile birlikte diğer alacaklıların da aleyhine bir durum olup gecikmelide olsa alacağının tamamını alacak olan alacaklıların, alacaklarını kısmen alması yada hiç alamamasına sebebiyet vereceğini, davacı salt olarak müvekkillerini itibarsızlaştırma ve Ticari hayatlarını olumsuz etkilemek için kötü niyetle hareket ettiğini, bilindiği üzere bir hak sahibi hakkını kullanırken ve borçlu borcunu öderken objektif iyi niyet kurallarına uymak, dürüst davranmak, başkalarını zarara uğratmamak zorunda olduğunu, hak sahibi başkasına zarar vermek amacını taşımasa bile hareketi açıkça iyi niyet kurallarına aykırı ise ve başkasını zarara uğratıyorsa veya hak sahibine sağladığı yarar ile başkasına verdiği zarar arasında aşırı dengesizlik varsa bu durum Yüksek Mahkeme içtihatları ve kanunun amir hükümlerince hakkın kötüye kullanılması olarak kabul edildiğini, Anayasa başta olmak üzere, Hukuk Muhakemeleri Kanunu, Türk Medeni Kanunu ve Türk Borçlar Kanunu hak sahibinin hakkını kullanırken objektif iyi niyet kuralları içinde hareket etmesini emretmiş aksi davranışın hukuk düzeni tarafından korunamayacağını belirttiğini, bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasının hukuk düzeni tarafından korunmayacağı göz önüne alındığında davacının hukuka ve hakkaniyete aykırı iş bu davasının reddine karar verilmesi gerekmektedir.

İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava; hukuki niteliği itibariyle davacı tarafından davalı borçlu şirket aleyhinde —–İcra Müdürlüğünün —— esas sayılı takip dosyasından gönderilen ilamlı icra emrinin tebliğine rağmen verilen süre içerisinde bir ödemede bulunulmadığından davalı şirketlerin iflası istemine ilişkindir.
Davacı vekili 08.11.2023 tarihli duruşmada dava konusu borcun icra dosyasına ödendiğini, davanın konusuz kaldığını, yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi bulunduğunu beyan etmiş, davalı vekili ise aynı duruşmada dava konusu borcu ödediğini beyan etmiş, —– İcra Müdürlüğünün —– Sayılı dosyasından mahkememize gönderilen yazı ile dosyanı borcunun ödendiğini, ekinde ise tahsilat makbuzu sunulduğu anlaşılmış olmakla ;
Tüm dosya kapsamına göre; davadan sonra davalı tarafından ödeme yapılıp dava konusuz kaldığından konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davanın açılmasına davalılar sebebiyet verdiğinden yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere :
1-Yargılama aşamasında konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
HARÇLAR
2-Alınması gerekli 269,85 TL harçtan davacı tarafından dava açılışı sırasında yatırılan 179,90 TL harçtan mahsubu ile, eksik bakiye 89,95 TL’nin davalılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
VEKALET ÜCRETİ
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 17.900,00 TL maktu vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
YARGILAMA GİDERLERİ
4-Davacı tarafından harç olarak yatırılan 385,40 TL’nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 2.478,00 TL Basın İlan Ücreti, 200,00 TL Ticaret Sicil İlan Ücreti, 237,25 TL posta ücreti olmak üzere toplam 2.915,25‬ TL ‘nin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —– Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.