Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/55 Esas
KARAR NO : 2023/349 Karar

DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 23/01/2023
KARAR TARİHİ : 24/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 9. Maddesi gereğince Türk Milleti adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili —– Asliye Ticaret Mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalıya nakliye hizmetinde bulunduğu ve davalıya 19.08.2022 tarih —– numaralı 7.092,80 TL bedelli e-faturayı düzenlediği ve davalıya gönderdiği, davalı tarafça fatura tutarı ödenmeyince davalı taraf aleyhine——Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalı taraf söz konusu icra takibine karşı sadece ‘itiraz ediyoruz’ diyerek takibi durdurduğu, dava açmadan önce ticari uyuşmazlığın çözümü için arabuluculuk müessesine başvurulduğu ancak arabuluculuk görüşmelerinden bir sonuç alınamadığı, taraflar arası uzlaşma sağlanamadığı, alacaklarının likit olduğu, miktarın belli olduğu, yani borçlu tarafından alacağın gerçek miktarını belirlemek için bütün unsurlar bilinmekte veya bilinebilecek durumda olduğundan bahisle adli yardım taleplerinin kabulüne, davalının ——- sayılı dosyasına yaptığı haksız ve kötü niyetli itirazının iptaline ve takibin devamına, davalı aleyhine alacağın %20’ından aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı firma ile müvekkili firma arasında imzalanan Nakliye Sözleşmesine istinaden taşıma işi gerçekleştirildiği, taraflarca imzalanan nakliye sözleşmesi uyarınca taşıyan firma sevkıyata ilişkin teslim evrakını müvekkili firmaya teslim etmez ya da geç teslim ederse ödeme vadesinin teslimle başlayacağı hüküm altına alındığı, yaşanan sevkıyatta söz konusu belgeler geç teslim edilmesi sebebiyle sözleşmedeki hakları doğrultusunda açılan icra takibine itiraz edilmek zorunda kalındığı akabinde davacı tarafından müvekkili şirket aleyhine yukarıda esas numarası yazılı dava dosyası açıldığı, yapılan şirket kayıtları incelemesinde yargılamayı sürüncemede bırakmamak adına müvekkili şirket aleyhine açılan davayı kabul ettiklerini, bu durumda kabul beyanına göre karar verilmesini, bu beyanın ilk celseden ve delillerin toplanmasından önce yapıldığının dikkate alınarak müvekkili şirkete yükletilecek harç, mahkeme masrafları ve vekâlet ücretinde müvekkili şirket lehine indirim yapılmasını talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, ibraz ettikleri tüm deliller,—— Esas sayılı dosyas ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.—–esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 7.316,00-TL fatura alacağı ve 19,84-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.335,84-TL’nin tahsiline yönelik icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 08/10/2022 tarihinde elektronik tebligat yoluyla tebliğ edildiği, davalı tarafından 07/10/2022 tarihinde icra takibine itiraz edildiği, davanın yasal 1 yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davalı vekilinin 19/04/2023 tarihli dilekçesi ile davayı kabul ettiğini bildirdiği görüldü.
Davacı vekili 24/04/2023 tarihli dilekçesi ile dosyanın kabul sebebiyle karara çıkartılmasını talep ettiği görüldü.Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; HMK’nın 308.maddesinde “Kabul, davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir. Kabul, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri davalarda hüküm doğurur” düzenlemesine ve 311.maddesinde de “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir” düzenlemesine yer verilmiştir. Yasal düzenlemeler dikkate alındığında ve davalı vekilinin 20/09/2022 tarihli vekaletnamesinin incelenmesinde davayı kabul etme yetkisinin bulunduğu görülmekle davalı tarafın kabul beyanı nedeniyle davanın kabulüne karar vermek gerektiği kanaati ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın kabul beyanı doğrultusunda KABULÜ ile,
—– Esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin 7.316,00-TL asıl alacak ve 19,84-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 7.335,84-TL üzerinden devamına,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren talep gibi %9 yasal faizi işletilmesine,
Alacak likit olmakla asıl alacağın %20’si oranında hesap edilen 1.463,20-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- KARAR HARCI;
a-Harçlar Kanunu 22. Maddesine göre alınması gerekli 179,90-TL harç davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-AVUKATLIK ÜCRETLERİ
a-AAÜT’nin 6. Maddesine göre davacı vekili için takdir olunan 3.667,92‬-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
a-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 179,90-TL peşin harç, 179,90-TL başvurma harcı toplamı 359,80-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b-Davacı tarafından sarfedilen 24,00-TL posta ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
c-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve hazine tarafından karşılanan 3.120,00-TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından ilgili arabulucuya ödendiğinden, bu ücretin 6831 Sayılı Kanun’a göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesine,
d-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avanslarının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yokluğunda, 6100 sayılı HMK’nın 341/2 maddesi gereği miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.