Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/413 E. 2023/619 K. 13.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/413
KARAR NO : 2023/619

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/08/2017
KARAR TARİHİ : 13/09/2023

—–Asliye Ticaret Mahkemesinin —– Sayılı 05.05.2023 tarihli yetkisizlik kararı ile dosyanın mahkememize tevzi edildiği, yapılan açık yargılaması sonunda,

DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi özetle ; —–. Ticaret Mahkemesi’nin —- karar sayılı dosyasında davacının —– davalısının müvekkili şirket olduğunu, muhtelif tarihlerde müvekkiline ciro edilen çek ve senetlerin bedelsiz olduğu gerekçesiyle iptallerine ve taraflarına teslimine karar verilmesi talepli davanın, davacının davasını ispat edemediğinden ve iki taraf defterlerinde de bono ve çeklerin hatır amacıyla verildiğine dair kayıt bulunmadığından reddedildiğini, yapılan defter incelemesinde davalının müvekkiline 785.886,36 TL borçlu bulunduğunun tespit edildiğini, alacak miktarının faiziyle 1.708.208,87 TL’yi bulduğunu, bunun üzerine borçlu hakkında ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlunun itirazı nedeniyle takibin durduğunu, ticari defter ve kayıtlar usulüne uygun tutulmasa dahi sahibi aleyhine kesin delil niteliğinde olduğu ve defter incelemesi yapıldığı taktirde davalının müvekkiline borçlu olduğunun ortaya çıkacağını, borçlunun iddiasının tamamıyla haksız ve kötü niyetli olduğunu belirterek, —– İcra Müdürlüğünün—– esas sayılı takip dosyasında yapılan itirazının iptaline, icra takibinin devamına, davalının %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi özetle ; iddia edilen borcu kabul anlamına gelmemek kaydı ile öncelikle zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davacı tarafından başlatılan takibin derdest ve mükerrer olduğunu, davacının daha önce aynı alacak iddiasına ilişkin olarak muhtelif icra müdürlüklerinde farklı şekillerde birden fazla icra takibi yaptığını, bahsi geçen takiplere yasal süresi içerisinde itirazlarını yaptıklarını, müvekkili şirketin takip alacaklısı tarafa borcunun bulunmadığını, davacı tarafın varlığını iddia ettiği alacağını hukuken muteber şekilde ispat etmekle yükümlü olduğunu, takip dayanağı —-Asliye Ticaret Mahkemesi —–sayılı 17.09.2013 tarihli kararda tespit ve tevsik olunan alacak olarak sınırlandırılmış olduğunu ve ödeme emri ekinde gönderildiğini, takip dayanağı olarak gösterilen bu kararda müvekkili aleyhine böyle bir hüküm bulunmadığını, kararda bir borç tespitinin de yapılmamış olduğunu, bu kararın alacak talebine dayanak yapılmasının mümkün olmadığını, bu nedenle yapılan takibin dayanaksız ve hukuka aykırı olduğunu, davacının usulüne uygun delillerle alacağını kanıtlaması gerektiğini belirterek, aleyhe açılan itirazın iptaline yönelik davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.

İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava ; Ortaklıktan kaynaklandığı bildirilen alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine yönelik davalı itirazının İİK.nun 67-1-2 maddesi uyarınca iptaline ilişkindir.Davacı/alacaklı, —-İM’un—– esas sayılı dosyasında davalı/borçlu aleyhinde ilamsız icra takibi başlatmıştır. Alacaklı 787.886,86TL asıl alacak ve 920.322,01TL işlemiş faizin (toplam: 1.708.208,87TL) borçludan tahsilini istemiştir. Alacağın dayanağı olarak da —-. Asliye Ticaret Mahkemesinin—-Sayılı ilamını gösterdiği görülmüştür.
İcra takibine dayanak yapılan —-. ATM’in —–sayılı dava dosyasının ve ilamının tetkikinde; davacının —-davalının ise —— oldukları, dosya davalısının, davacı aleyhinde yaptığı icra takiplerinden dolayı borçlu olunmadığının tespitine, icra takibi sırasında ödeme yapılması halinde de istirdatına karar verilmesi istenmiş, davalının icra takibine konu ettiği senetlerin hatır amaçlı olarak, davalı şirketin kredi çekebilmesini teminen verildiğini, karşılıksız olduğu ileri sürülmüş, birleşen —-. ATM’in —– esas dosyasında da, davalıya verilen bir kısım senetlerden dolayı bedelsiz oldukları iddiasıyla menfi tespit ve istirdat istemlerinde bulunmuş; davalı —–senetlerin hatır amaçlı verilmediğini, bedelsiz olmadıklarını, davacı şirketin ortakları olduğunu, —–müdürlük görevine getirildiğini, uyuşmazlıklı çekleri davacı şirketin ortağı —–ciro ederek kendilerine verdiğini, çekilen kredilerin de büyük kısmının davacı şirkete aktarıldığını tespit ettiklerini savunarak, davaların reddini istemiştir. Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; dava konusu senetlerin hatır amaçlı davalıya verildiği hususunun ispatlanamadığı, taraf kayıtlarına göre davalının 787.886.36,00TL alacaklı olduğunun görüldüğü belirlenmekle, davaların reddine karar verilmiştir. Bu karar kesinleşmiştir.

Dosyamızın davacısı da —– ATM’in incelenen dosyasında yapılan tespiti esas alarak dayanak icra takibini başlatmıştır.Taraf beyanları, bilirkişi tespitleri, uyuşmazlık konusu alacağın ortaklara borçlar, ortaklardan alacaklar hesabından takip ediliyor olması ile 2009 yılına kadar davalının ve davalı şirket ortaklarının davacı şirketin ortağı olduğu hususları nazara alındığında, uyuşmazlığın ortaklık sözleşmesinden kaynaklandığı, davacının ortaklıktan ayrılan davalıya karşı ortak olduğu döneme ilişkin alacak iddiasında bulunduğu uygulanacak zamanaşımı süresi yönünden TBK 147/1-4 kapsamında değerlendirme yapılmasının gerekli olduğu belirlenmiştir.
6098 sayılı TBK’nun 147/1-4 maddesinde (818 sayılı BK m. 126) “Bir ortaklıkta, ortaklık sözleşmesinden doğan ve ortakkların birbirleri veya kendileri ile ortaklık arasındaki bir ortaklığın müdürleri, temsilcileri, denetçileri ile ortaklık veya ortaklar arasındaki alacaklar beş yıllık zamanaşımına tabidir” denmektedir.6098 sayılı TBK’nun 149/1 maddesinde (818 sayılı BK m. 128) “Zamanaşımı, alacağın muaccel olmasıyla işlemeye başlar.” denmektedir.6098 sayılı TBK’nun 152 maddesinde (818 sayılı BK m. 131 “Asıl alacak zamanaşımına uğrayınca, ona bağlı faiz ve diğer alacaklar da zamanaşımına uğramış olur.” denmektedir.6098 sayılı TBK’nun 90. Maddesinde de “İfa zamanı taraflarca kararlaştırılmadıkça veya hukuki ilişkinin özelliğinden anlaşılmadıkça her borç, doğumu anında muaccel olur.” denmektedir. Somut uyuşmazlıkda; uyuşmazlıklık konusu alacak 2007-2008-2009 yıllarında mevcuttur ve yıllar itibariyle ticari kayıtlarda (alacak/borç olarak) devredilmiştir. Alacak 31.12.2009 tarihinde sabitlenmiştir ve hesapta bu tarihten sonra herhangi bir hareketlilik olmamıştır.Dava tarihi olan 14.08.2017 tarihine kadar TBK’nun 147/1-4 maddesinde açıklanan 5 yıllık süre dolmuştur. Bu süreyi durduran yada kesen bir durum da söz konusu olmadığından, uyuşmazlık konusu edilen alacağa ilişkin zamanaşımı süresinin dolduğu kabul edilmiştir. Asıl alacağın zamanaşımına uğradığı kabul edildiğinden, ona bağlı faiz alacağınında zamanaşımına uğradığı kabul edilmiştir. (TBK m.152) Bu gerekçeye istinaden davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere :
1-Zaman aşımı nedeniyle DAVANIN REDDİNE,
HARÇLAR
2-Alınması gerekli 269,85 TL harcın davacı tarafından dava açılışı sırasında yatırılan 20.630,90 TL harçtan mahsubu ile, fazla yatırılan 20.361,05‬ TL harcın karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
VEKALET ÜCRETİ
3- Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 184.410,44 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
YARGILAMA GİDERLERİ
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yargılama gideri sarf edilmediğinden bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —–Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.