Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/36 E. 2023/422 K. 23.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/36 Esas
KARAR NO : 2023/422

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/01/2023
KARAR TARİHİ : 23/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali (hizmet sözleşmesinden kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalıya ait —– plakalı araç ile gerçekleştirilen ihlalli geçişler nedeniyle doğan ve yasal süresi içerisinde ödenmeyen geçiş tutarı ve yasadan kaynaklı para cezasının tahsili amacıyla—–. İcra Müdürlüğü ——- Esas Sayılı dosyasından başlatılan icra takibinden gönderilen ödeme emrinin davalıya tebliğ edildiğini, borçlunun borcun tamamına itiraz ettiğini, yapılan itirazın haksız ve yersiz olduğunu, davalı borçlunun ihlalli geçişi inkâr etmeksizin icra dosyasına yapmış olduğu itirazın hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, takip talebi ile talep edilen geçiş ücretinin , ceza tutarı ve süresi içinde ödemesini yapmamış olması nedeniyle talep edilen faiz yasalara uygun olduğundan, itirazın iptal edilerek takibe devam edilmesine karar verilmesini davalının —–. İcra Müdürlüğü ——-Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazının iptali ile alacağın yasal faizi ve diğer tüm ferileri ile birlikte tahsili için takibin devamına ve borçlu aleyhine yüzde yirmiden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine ve yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılmasına ve lehimize vekâlet ücretine hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı şirketine 24/01/2023 tarihinde dava dilekçesinin tebliğ edildiği, davalı tarafından yasal süresi içinde cevap dilekçesi sunulmadığından, HMK md. 128 uyarınca, dava dilekçesindeki vakıaların inkar edildiği kabul edilmiştir.
Hukuki Nitelendirme, Delillerin Değerlendirilmesi ve Netice
Dava, İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
İtirazın iptali davası, takip borçlusunun ödeme emrine süresi içinde itiraz etmesi halinde, takibin devamını sağlamak amacıyla, takip alacaklısı tarafından 2004 sayılı Yasanın 67 nci maddesine göre, itirazın kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde açılan ve genel hükümler çerçevesinde incelenen bir eda davasıdır.Borçlunun itirazı, icra dairesi tarafından alacaklıya tebliğ edilmiş olmadıkça bir yıllık süre işlemeye başlamaz; yüksek mahkeme kararlarına göre alacaklı, itirazın kendisine tebliğinden önce de itirazın iptali davası açabilir—–Bam—–.HD ——-Alacaklı bir yıllık süresi içinde itirazın iptali davası açmaması halinde takip düşer ise de alacağı zamanaşımına uğramadığı sürece genel hükümlere göre alacağını dava edebilir.Davanın kabul edilmesi halinde, borçlu tarafından yapılan itiraz iptal edildiğinden, itiraz üzerine duran takibe (haciz) devam edilebilir. İtirazın iptali davası devam ettiği sürece, bir yıllık haciz talebi süresi işlemez.İspat yükünün -kural olarak- davacıda olduğu itirazın iptali davasında, alacaklı (normal bir alacak davasında olduğu gibi) alacağının varlığını usul muhakemesinde caiz olan her türlü delil ile ispat edebilir. Davanın reddi halinde, itiraz ile duran takip iptal edilmiş sayılır ve ilam kesin hüküm teşkil ettiğinden takip alacaklısı tarafından konusu aynı olan bir dava tekrar ikame edilemez. Ayrıca borçlunun talep etmesi halinde, mahkeme, alacaklının kötüniyetle icra takibinde bulunduğu kanısına varırsa alacaklıyı yüze yirmiden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum eder (67/II). Kötüniyet olgusunu ispat yükü, tazminat talep eden davalı borçludadır. Tazminatın, asıl alacak üzerinden hesaplanması gerekir.Davanın kabulü halinde, itiraz üzerine duran takibe devam edilir; (varsa) ihtiyati haciz, kesin hacze dönüşür. Ayrıca, alacaklı tarafça talep edilmesi halinde, takip konusu alacağın belirlenebilir (likit) olduğu durumlarda davalı (takip borçlusu) alacak miktarının asgari yüzde yirmisi oranında inkar tazminatına mahkum edilir. Yüksek mahkemenin yerleşik uygulamasına göre hüküm altına alınacak inkâr tazminatının asıl alacak üzerinden hesaplanması gerekir (Yargıtay —–.HD ——Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; davacı vekilinin vermiş olduğu dilekçeler, davacı tarafın ibraz ettiği tüm deliller, —–. İcra Müdürlüğü’nün—— Esas sayılı dosyası ve dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.—–İcra Müdürlüğü’nün —— Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmış, dosyanın tetkikinde; davacı tarafından davalı aleyhine, toplam 3.184,50.-TL alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek %19,50 reeskont avans faiziyle birlikte tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı yana 05/12/2021 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından 10/12/2021 tarihinde borca itiraz dilekçesi sunulduğu, itiraz dilekçesinin davacı yana tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süresi içerisinde açıldığı görülmüştür.
18/01/2023 tarihli tensip ara kararları doğrultusunda;—–. İcra Müdürlüğü’nün ——Esas sayılı dosyasının uyap sistemi üzerinden dosyamız arasına alındığı, Noterler Birliğine müzekkere yazılarak ——plakalı aracın tescil bilgilerinin temin edildiği, davalı şirkete “varsa takibe, —– İcra Dairesi —–esas sayılı dosyasına yapılan itiraz nedenlerine dair savunma vasıtalarını destekler bilgi/belge ve ilgili tüm evrakın bir suretini Mahkememize gönderilmesinin istenildiği, ancak davalı şirket tarafından dava dilekçesine de müzekkereye de cevap verilmediği görülmüş, davacı şirkete yazılan 10/05/2019 ve 25/05/2019 tarihlerindeki tüm ihlalli geçiş iddialarına ilişkin kamera ve fotoğraf kayıtlarının istenildiği müzekkere cevabını26/01/2023 tarihli delil listesi ekinde sunmuş oldukları görülerek uyuşmazlığın esasına dair yapılacak teknik inceleme bakımından dosyamız arasına alınmıştır.

Hukuki Nitelendirme, Delillerin Değerlendirilmesi ve Netice
Dava, ihlalli geçiş iddiasına dayalı başlatılan ilamsız takipte, takip borçlusu davalının borca itirazında haklı olup olmadığı, ihlalli geçişin söz konusu olup olmadığı, söz konusu ise sorumlu bulunan tutar ve davacı lehine inkar tazminatı yasal şartlarının oluşup oluşmadığı noktalarında toplanmaktadır.
Tüm dosyaya kazandırıla evrak içeriği incelendiğinde; Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanunun 30/5 maddesine göre; 4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında cezanın, genel hükümlere göre tahsil edileceği; davalıya ait aracın çeşitli tarihlerde davacı şirketin işlettiği otoyoldan geçiş yaptığının, davacı vekilince sunulan ihlalli geçiş listesi ve kamera görüntüleri ile sabit olduğu, davalının takibe karşı soyut bir itirazda bulunduğu, tescil kayıtlarına öre ihlalli geçiş iddia edilen tarihlerde belirtilen araçların davalı takip borçlusu adına tescilli oldukları ve mübrez davacı şirket kayıtlarına göre otoyolun kullanımının sabit olduğu, davalının borcu ödediğine yahut hizmeti almadığına dair bir savunma vasıtası ile bu savunmayı destekler mahiyette delil ibrazında bulunmadığı, bu haliyle ihlalli geçişin sabit olduğu anlaşıldığından davanın kabulüne kara verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiş, alacağı likit olduğu anlaşıldığından davacı lehine inkar tazminatına karar verilmiştir.

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1.-Davanın KABULÜ ile;
Davalının —– İcra Dairesinin ——- esas sayılı takibe karşı yaptığı itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına,Alacağın mahiyeti ve likit olduğu anlaşılmakla, asıl alacağın takdiren %20 olan 636,9‬0.-TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2.-Alınması gerekli 217,53.-TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 179,90.-TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 37,63‬.-TL nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 179,90 TL başvurma harcı, 179,90.-TL peşin harç olmak üzere toplam 359,80.-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından sarfedilen 66,40.-TL müzekkere ve posta ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 3.184,50.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-.6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 3.120,00.-TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar açıkça okundu.