Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/330 E. 2023/584 K. 03.08.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/330
KARAR NO : 2023/584

DAVA : Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 07/05/2023
KARAR TARİHİ : 03/08/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 9. Maddesi gereğince Türk Milleti adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili —-. Asliye Ticaret Mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı firmaya sattığı emtiayı 850,00 USD karşılığında —– nakletmeyi teklif ettiğini, müvekkilinin de bu teklifi kabul ederek, satışa konu emtiayı davalıya teslim ettiğini, davalının yaptığı hizmete karşılık 4.479,00 TL’lik fatura keşide edeceğine, sehven ekte sunulu — sayılı 07/11/2018 tarihli 11.492,94 TL fatura keşide edince, müvekkilinin bu faturaya ekte sunulu mail ile itiraz ettiğini, davalının ekte sunulu mail ile iade faturası kesilerek kendilerine göndermesi halinde hatayı düzelteceklerini beyan ettiğini, bunun üzerine müvekkilinin ekte sunulu —- sayılı 11/03/2019 tarihli ifade faturası ile aleyhine kişide edilen —-sayılı faturanın, 7013,94 TL’lik kısmını davalıya iade ettiğini, geri kalan 4.479,00 TL tutarındaki fatura bedelini ise davalıya ödeyerek borcu kapattığını, müvekkili şirket yetkilisine gönderilen İİK 89/1 haciz ihbarnamesi ile davalının yukarıda bahsedilen sorunu çözmediğini, müvekkilinin keşide ettiği iade faturasını işleme almadığını, tam tersi dava konusu —– sayılı faturaya istinaden “Açık hesaptan kaynaklanan alacak” açıklaması ile müvekkili şirket aleyhine haksız yere icra takibi başlattığını, takibi usulsüz tebligat ile kesinleştirerek haciz işlemi uyguladığını öğrendiğini, müvekkilinin davalı şirkete her hangi bir borcu bulunmadığını, davalının dava konusu nakliye işini 850,00 USD karşılığında ifa edeceğini beyan ettiğini, müvekkilinin bu teklifi kabul ettiğini, sehven fazla kesildiği kabul edilen fatura bedelini iade faturası ile iade edip, 850 USD’ye denk gelen mütebaki fatura bedelini ise ödeyip, borcu kapattığını, müvekkilinin davalıya —- sayılı, 07-11-2018 tarihli 11.492,94 TL bedelli faturanın 7.013,94 TL’lik kısmından, açık hesaptan ve buna bağlı olarak başlatılan dava konusu icra takibinden kaynaklanan her hangi bir borcunun bulunmadığının menfi tespiti için iş bu davayı açmak zorunda kaldıklarını, takibin devam etmesi durumunda davalının müvekkili aleyhine icra işlemleri yaparak, olmayan alacağını tahsil edeceğini ve müvekkilinin ticari itibarını zarara uğratacak ve telafisi mümkün olmayan zararlar ortaya çıkacağını, bu nedenle mümkün ise teminatsız mümkün değil ise uygun bir teminat karşılığında müvekkili aleyhine başlatılan dava konusu takibin tedbiren durdurulmasına karar verilmesini, müvekkilinin, —- İcra Müdürlüğü’nün —– Esas Sayılı dosyasından borçlu olmadığının menfi tespitine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; arabuluculuk şartının yerine getirilmediğini, bu nedene davanın dava şartı yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini, dava konusu faturalara yasal süresi içerisinde itiraz edilmediğinden davacı tarafın, faturaların içeriğini kabul etmiş sayılacağını, yasal süre geçmesine rağmen davacı tarafça kesilen iade faturasının kendisi lehine sonuç doğurmayacağını, davalıya talebi doğrultusunda müvekkili şirket tarafından taşıma hizmetin verilmiş olduğunun ticari ilişkinin varlığının davacının da kabulünde olduğunu, ihtiyati tedbir şartlarının oluşmadığını, davacı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, tüm bu nedenlerle davanın öncelikle usulden reddini, müvekkilinin davacıdan alacaklı olduğu sabit olduğundan davanın esastan reddini, davacının menfi menfi tespiti taleplerinin reddini, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere tazminata hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava takibe konu edilen faturalardan dolayı borçlu bulunmadığının tespitine ilişkindir.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, ibraz ettikleri tüm deliller, —-. İcra Müdürlüğü’nün —–Esas sayılı dosyası ve dosyamız arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.Takip talebi ve ödeme emrinin incelenmesinde takibin dosyamız davalısı tarafından dosyamız davacısının borçlu gösterilmesi suretiyle ilamsız olarak (örnek 7) yapıldığı anlaşılmıştır.Mahkememizin 18/05/2023 tarihli tensip zaptı ile davacı tarafından icra veznesine yatırılacak olan paranın davalı alacaklıya ödenmemesi hususunda ihtiyati tedbir kararı verilmiştir.
Davacı vekilinin 02/08/2023 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini bildirdiği anlaşıldı.
Davalı vekili 02/08/2023 tarihli dilekçesi ile davacı taraf ile anlaşmaya varıldığı, herhangi bir avukatlık ücreti ve masraf taleplerinin olmadığını bildirdiği anlaşıldı.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davanın menfi tespit davası olduğu, yargılama sırasında davacı tarafça davadan feragat edildiği, davacı vekilinin vekaletnamesinde feragat yetkisinin bulunduğu, HMK’nın 307 ve devamı maddelerinde davaya son veren taraf işlemlerinin düzenlendiği, 311. Maddede “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.” düzenlemesine yer verildiği, feragatin ifade edildiği anda sonuç doğurduğu ve karşı taraf ile mahkememizin kabulüne bağlı olmadığı anlaşılmakla davanın feragat nedeniyle reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın FERAGAT nedeniyle REDDİNE,
2-Mahkememizce verilen 18/05/2023 tarihli İHTİYATİ TEDBİR KARARININ KALDIRILMASINA,
3-Alınması gerekli 269,85 TL karar ve ilam harcından davacı tarafından dava açılırken yatırılan 230,71-TL peşin harcın mahsubu ile eksik bakiye 39,14-TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafça herhangi bir masraf yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
6-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kararın tebliğ giderleri karşılandıktan sonra arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
7-Her ne kadar davalı kendisini vekil ile temsil ettirmiş ise de vekalet ücreti talebi bulunmadığı bildirildiğinden davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,Dair, taraf vekillerinin yokluğunda miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.