Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/221 E. 2023/591 K. 06.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/221
KARAR NO : 2023/591

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/02/2016
KARAR TARİHİ : 06/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi özetle ; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil ile davalı arasında yapılacak ticari ilişki nedeniyle, davalı şirket lehine keşide ettiği senetleri verdiğini, ancak taraflar arasında herhangi bir alış verişin gerçekleşmediğini, bu nedenle senetlerin konusuz kaldığını, buna rağmen davalının, söz konusu senetleri, kötü niyetle, —-.İcra Müdürlüğünün —-esas sayılı dosyası üzerinden takibe koyduğunu, müvekkilinin cebri icra tehdidi altında takibe konan, 10.02.2015 tanzim tarihli 30.06.2015 vadeli 50.000 TL tutarlı senedi ödemek zorunda kaldığını, bu tutarın istirdatı gerektiğini, ayrıca 10.02.2015 tanzim tarihli 30.09.2016 vadeli 50.000 TL, 10.02.2015 tanzim tarihli ve 30.12.2015 vadeli 50.000 TL bedelli olmak üzere iki senet dayanak gösterilerek icra takibine geçildiğini belirterek davalıya verilip de henüz vadesi gelmemiş olan senetlerden dolayı davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine, ayrıca müvekkilinin,—-sayılı dosyasına ödediği 50.000 TL nin istirdatına karar verilmesini, ayrıca vade tarihli 50.00 TL ve 30.12.2015 vade tarihli 50.000 TL senet için yapılan takibin tedbiren durdurulmasını talep ve dava etmiştir.

ISLAH
Davacı vekili ıslah dilekçesi ile; kira artışı ve fark alacaklarının olduğunu belirterek davanın değerini 375.000 TL’ye yükseltiklerini talep etmiştir.

CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi özetle ; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı talebinin haksız olduğunu, 20.12.2013 tarihinde davacının, dava dışı “—–” ile müvekkil şirket arasında bir protokol imzalandığını, protokol gereğince, —–, müvekkil şirkete olan cari hesap borcuna karşılık olarak davacı şirketin, —- Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesinden olan 228.889.16 TL alacağını müvekkil şirkete temlik edilmesinin hüküm altına alındığını, protokol gereğince davacı şirketin, —-.Noterliğinin —-yevmiye nolu temliknamesiyle —– Üniversitesinden olan 228.889.16 TL hak ediş alacağını müvekkile temlik ettiğini, —–Şirketinin temsil ve imza yetkilisinin—– olduğunu, protokole her iki şirketin de temsilcisi olarak iki şirket adına imza attığını, —–, yetkilisi olduğu şirketler adına, müvekkil şirketten mal aldığını, —-müvekkil şirkete olan borçlarına karşılık, diğer şirketinin —- Üniversitesinde bulunan hak ve alacaklarını temlik ettiğini ve bu bağlamda —– Sağlık şirketinin borcuna karşılık, diğer şirketinin, davacı şirketin senetlerini de verdiğini, davacıdan alınan bu senetlerden, vadesi gelip de ödenmeyen 30.06.2015 vade tarihli 50.000 TL bedelli senet borcunun,—-icra müdürlüğünün—–sayılı dosyasına istinaden davacı tarafından ödendiğini, vadesi geldiği halde ödenmeyen 30.09.2015 vadeli 50.000 TL ve 30.12.2015 vadeli 50.000 TL bedelli senetler hakkında —–.icra müdürlüğünün —– sayılı dosyası ile takip başlatıldığını ve halen ödenmediğini, —– şirketinin borçlarını devralan davacının müvekkil şirkete Dolar hesabından 73.733.74 USD; Euro hesabından 28.657.73 Euro ve Türk Lirası hesabından da 185.000 TL borcunun olduğunu savunarak, davanın reddini ve % 20 tazminatın davacıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

ISLAH
Davalı vekili tarafından sunulan 27/06/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile ; 30.09.2016 vadeli, 75.000 TL bedelli 30.12.2016 vadeli, 75.000 TL bedelli senetlerin teslim alınmadığı, diğer senetlerin ise mal/hizmet karşılığı alındığına ilişkin savunmamızı HMK 176 ve devamı maddeleri uyarınca ıslah ederek ; dava konusu edilen 30.03.2016 vadeli, 50.000 TL bedelli, 30.05.2016 vadeli 50.000 TL bedelli. 30.06.2016 vadeli. 75.000 TL bedelli ve istirdatı talep edilen 30.06.2015 vadeli, 50.000 TL bedelli senet müvekkil şirkete mal/hizmet karşılığı değil müvekkil şirketin davacı sirketten olan alacağına karşılık alındığını beyan etmiştir.

İLK KARAR
Mahkememizin —— sayılı 24/10/2018 Tarihli kararı ile ;
Dava; ticari ilişki nedeniyle davacı tarafından davalı şirkete avans olarak verilen senetler nedeniyle borçlu olmadığının tespitine ve ödenen bedelin istirdadına ilişkindir.Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek kanıtlar toplanmak ve bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle sonuçlandırılmıştır.Bu itibarla toplanan deliller, mahkememizce benimsenen bilirkişi raporu, tarafların iddia ve savunmaları hep birlikte değerlendirildiğinde;
Dava; ticari ilişki nedeniyle davacı tarafından davalı şirkete verildiği halde karşılığında herhangi bir mal gönderilmemesi nedeniyle konusuz (bedelsiz) kalan;

Tanzim Tarihi; Vade Tarihi Senet Tutarı
10.02.2015 30.03.2016 50.000 TL
10.02.2015 30.05.2016 50.000 TL
10.02.2015 30.06.2016 75.000 TL
10.02.2015 30.09.2016 75.000 TL
10.02.2015- 30.12.2016 75.000 TL
Bedelli toplam 325.000 TL Tutarlı senetlerden ötürü davacının, davalı şirkete borçlu olmadığının tespitine,

Ayrıca;—–.İcra Müdürlüğünün —– sayılı dosyası üzerinden takibe konulan ve cebri icra tehdidi altında ödenen, 10.02.2015 tanzim tarihli 30.06.2015 vadeli 50.000 TL senet bedelinin istirdat talebine ilişkindir.Dava konusu senetlerin bir kısmının icra takibene konu edildiği, bir kısmının takibe konulmadığı,
İcra takibi yapılan senetlerin;
Düzenleme tarihi Vade Tarihi Senet Tutarı İcra MüdürlüğüTakip tarihi
10.02.2015 30.06.2015 50.000 TL —– İcra Müd.—–03.08.2015
10.02.2015 30.05.2015 50.000 TL —– İcra Müd.—– 11.07.2015
10.02.2015 30.06.2015 75.000 TL —- İcra Müd.—- 11.07.2015
10.02.2015 30.03.2016 50.000 TL —- İcra Müd.—– 03.03.2016
10.02.2015 30.09.2015 50.000 TL —- İcra Müd.—–31.12.2015
10.02.2015 30.12.2015 50.000 TL —- İcra Müd.—- 31.12.2015
Senetlerin davacı şirket kaşesiyle —–tarafından imzalandığı ve davalı şirket lehine keşide edildiği,Davalı şirketin düzenlediği 13.02.2015 tarih —-sayılı Senet bordrosu ile bu senetlerin davalı şirket tarafından, davacı şirketten teslim alındığı,
Bu senetler arasında, dava konusu edilen;
Tanzim Tarihi Vade Tarihi Senet Tutarı
10.02.2015 30.03.2016 50.000.00
10.02.2015 30.05.2016 50.000.00
10.02.2015 30.06.2016 75.000.00
10.02.2015 30.06.2015 50.000.00
(İSTİRDAT)
Tutarlı 3 adet senet ile icra tehdidi altında ödendiği, bu nedenle istirdatı gerektiği belirtilen 30.06.2015 vade tarihli 50.000 TL bedelli senedin de bulunduğu,dava konusu diğer iki senedin davalıya teslimine ilişkin belgesunulmadığı,
Taraflar arasında düzenlenen protokol ile;
1-“Bir tarafta, —– adresinde mukim,—- ile —— adresinde mukim —–, diğer tarafta, —- adresinde bulunan —– (alacaklı) arasında aşağıdaki konularda ve şartlarda anlaşmışlardır.
2-İş bu protokolün konusunu,—– ve—şirketlerinin ikisinin birden tek ortağı olan —-alacaklıya olan açık cari hesap borcuna karşılık olarak —–, fatura alacaklısı olduğu —-Üniversitesi Tıp Fakültesi hastanesindeki 228.889.16 TL alacağını, protokol alacaklısına temlik etmesi teşkil etmektedir.
3-Hastanenin bu temliğin yapıldığına ve kabul gördüğüne dair yazılı onayının gelmesiyle birlikte—-cari hesap borcu, temlik miktarınca düşmüş sayılacaktır. Temliklerin anında ödenme şartı yoktur.
4-Taraflar, bu protokolün imza tarihinden itibaren aralarında doğabilecek her türlü uyuşmazlık, cari hesap alacağı ve verilmiş olan kambiyo senetlerin de ve iş bu protokolün uygulanmasından doğabilecek tüm ihtilaflarda —– Mahkemeleri ve icra dairelerini yetkili kılmışlardır.
5-Bir sayfa ve beş maddeden ibaret bu protokol, 20.12.2013 tarihinde iki nüsha olarak imza edilmiş ve taraflarca imzalanarak yürürlüğe girmiştir” hükümlerinin düzenlendiği ve bu protokolün —- ve temlik veren —–tarafından imzalandığı, bu protokolde dava konusu senetlerin belirtilmediği görülmüştür.
Davalı şirketin ticari kayıtlarının incelenmesinde; hem davacı şirketle hem de dava dışı ——Şirketi ile ticari ilişkisi bulunmaktadır. Bu ilişkide; davalı şirket mal satıcısı konumunda olup; davalının, davacı şirketle olan ticari ilişkisi incelendiğinde; davacı şirketle davalının 2015-2016 tarihlerinde, dava tarihine kadar, davacı şirkete toplam 1.861.393.42 TL borç tahakkuk ettirmiştir. Bu borç tahakkuku içerisinde; 26.621.21 TL tutarlı (2) adet fatura borcu olup, diğer (1.861.393.42 – 26.621.21) = 1.834.772.21 TL (virman, iade senetler, kur farkları) tutarından oluşmaktadır.
Davalı, bu alacağına karşılık davacı şirket lehine toplam 1,388.396.87 TL alacak tahakkuk ettirmiştir. Bu alacak tutarı içerisinde; (virman işlemleri, kur farkları, çek ve senet girişleri ve ödemeler) bulunmaktadır.Davalının, bu borç ve alacak tahakkukları karşısında davacı şirketten, dava tarihi itibariyle, (1.861.393.42 – 1.388.396.87) = 472.996.55 TL alacağı bulunduğu tespit edilmektedir.Davalı şirketin, 13.02.2015 tarih (—–) yevmiye madde numarasıyla, davacı şirketten teslim aldığı;

Düzenleme tarihi Vade Tarihi Senet tutarı
10.02.2015 30.06.2015 50.000
10.02.2015 30.09.2015 50.000
10.02.2015 30.12.2015 50.000
10.02.2015 30.03.2016 50.000
10.02.2015 30.05.2016 50.000
10.02.2015 30.06.2016 75.000
Toplam —————————————325.000,00

Toplam 325.000 TL bedelli (6) adet senedi davacının ödemesi olarak kayda aldığı, bu senet kaydının, davalı şirketin düzenlediği 12.02.2015 tarih— sayılı senet bordrosundaki senet vade tarih ve tutarlarını da doğruladığı, senetler arasında, istirdat! talep edilen 30.06.2015 vadeli 50.000 TL senet kaydının da mevcut olduğu, bu senetler dışında, davacı şirketten alınmış herhangi bir senet kaydının olmadığı, davacının dava dilekçesinde borçlu olmadığını beyan ettiği senetlerden;
Düzenleme tarihi Vade tarihi Senet Tutarı
10.02.2015 30.09.2016 75.000.00
10.02.2015 30.12.2016 75.000.00
TOPLAM ————————————- 150.000.00 iki senedin davalı şirketin ticari kayıtlarında olmadığı görülmüştür.
Davacının dava konusu senetlerin taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle avans olarak verildiğini iddia ettiği, ispat yükü davacıda olup davacının dava konusu senetleri avans olarak verdiğini yazılı belge ile ispatlayamadığı, davacının inceleme sırasında defterlerini ibraz etmediği, davalıya ait incelenen ticari defter kayıtlarına göre taraflar arasında ticari ilişkinin olduğu, dava tarihi itibariyle davalının 472.996,55 TL alacağının bulunduğu belirlenmiştir.B.K. 207/2maddesi gereği adet ve sözleşme olmadığı durumlarda satıcı ve alıcının borçlarını aynı anda ifa etmekle mükellef oldukları, senet bir ödeme aracı olup, borcun ifası amacıyla verilir karinesi karşısında dava konusu senetleri avans olarak verdiği, ticari alış veriş gerçekleşmediği için karşılıksız kaldığı iddiasını davacının yazılı belge ile ispatlaması gerektiği, ancak davacının iddiasını yazılı belge ile ispatlayamadığı, delilleri arasında açıkça yemin deliline de dayanmadığı görülmekle kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.

İSTİNAF
—-Bölge Adliye Mahkemesi —-. Hukuk Dairesinin —–sayılı 18/03/2021 Tarihli kararı ile ; ” Davaya konu senetler kambiyo senedi vasfında olup sebepten mücerrettir. Islah edilen savunmaya göre, davalı tarafça bonoların ihdas nedeni değiştirilmemiştir. Dosya kapsamı ile, davacı tarafça senetlerin avans olarak verildiği iddiası yazılı delillerle ispatlanmadığı gibi yemin deliline de dayanılmamıştır. Bu hali ile, ispat yükü üzerinde olan davacı tarafça dava ispatlanamamış olup, istinaf sebepleri yerinde değildir.Sonuç olarak, dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK 353/1-b1 maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.”
YARGITAY BOZMA İLAMI
Yargıtay —- Hukuk Dairesinin —– sayılı 21/11/2022 Tarihli ilamı ile ; ” Somut olayda davaya konu bonolarda davacı keşideci davalı ise lehtar konumundadır ve keşideci imzası inkar edilmemiştir. Davacı tarafça dosyaya ibraz edilen örneklerine göre, bonolarda düzenleme nedeni gösterilmemiştir. Davacı, söz konusu bonoların taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle davalıya avans olarak verildiği ve bu ilişkinin gerçekleşmemesi nedeniyle bedelsizlik iddiasında bulunarak, kambiyo senedinin ihdasına neden olan temel alacağın mevcut olmadığı ileri sürdüğünden, davacı borçlu bu iddiasını HMK’nun 200 ve 201’inci maddelerine göre yazılı delillerle ispatla mükelleftir. Ancak davalı, bonodan doğan hukuki ilişki,niteliği itibariyle soyut bir borç kabulüyken, lehine olan karineyi kullanmayıp, dava konusu bonolarda borçlu davacı olmasına rağmen senet metninden anlaşılanın aksine kambiyo senedinin ihdasına neden olan temel alacağın dava dışı şirketin borcunun davacı tarafından üstlenilmesi nedeniyle verildiğini savunarak, usul hukuku anlamında bononun düzenleme sebebi ile ilgili ileri sürülen vakıayı açıklamış ve bu vakıaya ilişkin delillerini de sunmuştur. Buna göre tarafların bononun düzenleme sebepleri bakımından ileri sürdükleri vakıalar çekişmeli hale gelmiş, davacı temel ilişkide borcun varlığını inkar ederken, davalı temel ilişkide borcun varlığını kabul ettiğinden artık ispat yükü yer değiştirerek davalı alacaklıya düşmüştür. Bu durumda davalı davacının dava dışı şirketin borcunu üstlendiğini ispat ile yükümlüdür. Mahkemece ispat yükümlülüğünün davacıda olduğu gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesi’ne gönderilmesine ” karar verilmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :
Bozma üzerine mahkememize gönderilen dosya yukarıda yazılı esası alarak incelenmiştir.Dava konusu senetlerde davacı keşideci davalı ise lehtar konumunda olup davacı imzasını inkar etmemiştir. Bonolarda ihdas nedeni de gösterilmemiştir. Senet bir ödeme aracı olup borcun ifası amacıyla verilir karinesi karşısında davacının dava konusu senetleri avans olarak verdiğini, ticari alış veriş gerçekleşmediği için karşılıksız kaldığı iddiasını yazılı belge ile ispatlayamadığı, cevap dilekçesiyle, dava dışı şirketin borcunun davacı tarafından üstlenilmesi nedeniyle dava konusu senedin verildiğini iddia eden davalının 27.06.2018 tarihli duruşmada tahkikat aşaması bitirilmeden ıslah dilekçesi sunarak cevap dilekçesini ıslah ettiği ve davacının dava konusu senetleri borcuna karşılık verdiğini belirttiği, senedin talil edilmediği, ispat yükünün davacıda olduğu ve yemin deliline de dayanmayan davacının ispat yükünü yerine getirmediği belirlenmekle mahkememizce verilen 24.10.2018 tarihli kararda ısrar edilerek kanıtlanamayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere :
1-Mahkememizin 24/10/2018 Tarihli —— sayılı kararında direnilmesine,
2-KANITLANAMAYAN DAVANIN REDDİNE,
HARÇLAR
3-Alınması gerekli 269,85 TL harcın davacı tarafından dava açılışı sırasında yatırılan 29,20 TL peşin harç, yargılama aşamasında 23/03/2016 tarihinde 6.404,00 TL, tamamlama harcı, 14/02/2018 tarihinde 1.725,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 8.158,20 TL harçtan mahsubu ile, fazla yatırılan 7.888,35 TL harcın karar kesinleştikten sonra talep halinde davacıya iadesine,
VEKALET ÜCRETİ
4-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 55.500,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
YARGILAMA GİDERLERİ
5-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından yargılama gideri sarf edilmediğinden bu hususta bir karar verilmesine yer olmadığına,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve temyiz harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile dosyanın ilgili yargıtay dairesine gönderilmek üzere temyiz yasa yolunun açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.