Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/193 E. 2023/617 K. 13.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/193
KARAR NO : 2023/617

DAVA : Kayıt Kabul
DAVA TARİHİ : 03/04/2014
KARAR TARİHİ : 13/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Kayıt Kabul davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi özetle ; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, İflas idaresince 28.03.2014 tarihinde —- Gazetesinde ilan edilen sıra cetvelinde müvekkili şirket alacağının kaydının iflas idaresi tarafından alacaklı şirketin iflasına karar verilmiş olup söz konusu haklar iflas masasına intikal ettiğinden usulüne uygun alacak kayıt talebi de bulunmadığından tümüyle reddine karar verildiğini, iflas idaresinin bu kararının hukuka aykırı olduğunu, müvekkili şirketin müflis —– pay sahibi olmadığını, müvekkili şirketin kurumsal yönetim ilkeleri çerçevesinde birbirinden bağımsız olarak yönetilen ve her biri halka açık Holding çatısı altında bulunması sebebiyle her türlü bağımsız denetime tabi şekilde faaliyet gösteren—- şirketlerden biri olduğunu, müvekkili şirketin müflis şirkete—ve sair elektronik alanlarda alt yapı ve teknik destek sağladığını, uzun yıllardır devam eden bu hizmet sonucu tahsil edilmesi gereken meblağların zarar eden grup şirketlerden yapılmakta olan tahsilatların grup şirketlere destek olmak amacıyla belli bir tarihte askıya alınması ile tahsil edilmediğini, yıllarca verilen hizmetler karşılığında müvekkili şirkete herhangi bir bedel ödenmediğini, verilen hizmetlerin tamamına dair ilgili belgelerin şirket defterlerine işlendiğini, bu kapsamda düzenlenen faturaları ve sair borçlandırıcı belgeleri mahkemeye sunacaklarını, müvekkili şirketin müflis şirketten 30.06.2013 tarihi itibariyle yıllara sari verdiği hizmetler dolayısıyla 1.243.430.79 Euro alacağı bulunduğunu, bu Euro karşılığının 30.06.2013 tarihi itibariyle karşılığının 3.125.611,00 TL olduğuna, bu alacağının müflis şirket sıra cetveline İİK hükümleri uyarınca kayıt ve kabulüne karar verilmesi gerektiğini, müvekkili şirketinde aynı borçlu şirket gibi tasfiyeye girdiğini, iflas idaresinin müvekkili şirketin tasfiyeye girmesinden bahisle —-iflas masasının kayıt talebinde bulunması gerektiğini belirttiğini, halbuki söz konusu kayıt talebine konu vekaletnamenin düzenlendiği sırada müvekkili şirketin iflas etmediğini ve iflas etmeden önce düzenlenmiş vekaletname ile alacak kaydı talebinde bulunduğunu, müvekkili şirketin tasfiye işlemlerini yürüten—- iflas idaresine yeni vekaletname talebinde bulunulduğunu, tasfiye memurları tarafından düzenlenecek vekaletnamenin en kısa sürede temin edileceğini, alacağın herhangi bir yargılamayı gerektirmediğinin de ortada olduğunu, yüzlerce tedarikçinin alacağı kabul edilirken müvekkili şirketin alacağının böyle bir gerekçe ile reddedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, Fazlaya ilişkin haklan saklı kalmak kaydıyla müvekkili şirket alacağının kabulü ile masanın bu alacağı ödemeye mahkum edilmesine, sıra cetvelinin itirazları doğrultusunda düzeltilmesine karar verilmesini, ikinci alacaklılar toplantısına ve diğer toplantılara katılma yönündeki tedbir taleplerinin kabulüne, müvekkilinin alacağın ödeme günündeki kur üzerinden tüm ferileri ile birlikte ödenmesine, yargılama gideri ve ücreti vekaletin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir,

CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi özetle ; Müflis—– İflas Masasını temsilen iflas idare memurları cevap dilekçesinde özetle, —-iflas etmiş olan —–adına alacak kayıt talebinde bulanma yetkisinin ancak iflas idaresine ait olup, davacının böyle bir talep yetkisinin bulunmadığını, davacının söz konusu kayıt talebine kona vekaletnamenin düzenlendiği sırada müvekkili şirket iflas etmemiş ve iflas etmeden düzenlenmiş vekaletname ile alacak kayıt talebinde bulunulduğu’ndan bahisle talep ettiği alacağın kayıt ve kabulünü talep ettiğini, ancak iflas kararının verilmesiyle birlikte artık —– adına vekillik görevinin sürdürülmesinin mümkün olmadığını, davacının da belirtmiş olduğu gibi —–isimli şirket—menşeli şirket olup, iflasına karar verildiğini, iflas idaresi üyeliğine —–seçilmiş ve mahkeme tarafından atamasının yapıldığını, iflasla birlikte bu müflise ait malvarlığının yönetilmesi için iflas idaresi oluşturulmakta olduğunu, bu hususun —– İflas Kanununda da açıkça belirtildiğini, dolayısıyla davacının müflis şirkete ait bir alacağı tahsil talep yetkisinin bulunmadığını, iflastan önce müflis şirketin kendisini vekil tayin etmiş olmasının bir hükmü bulunmadığından işbu davayı açma hak ve yetkisinin ancak müflis şirketin iflas idaresine ait olabileceğini, izah edilen nedenlerle davacının iflas idaresinden alacak kayıt ve kabul etme ve işbu davayı açma yetkisi bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini talep etmişlerdir.

İLK KARAR
Mahkememizce 12.10.2016 tarih ve —- esas ve—– sayılı kararı ile ;

DAVANIN KABULÜ İLE,
3.125.611,00 TL davacı alacağının davalı müflisin iflas masasına kayıt ve kabulüne, karar verilmiştir.

İSTİNAF KALDIRMA KARARI
—–Bölge Adliye Mahkemesi—–Hukuk Dairesinin —- sayılı—– sayılı ilamı ile ;Dava dilekçesinde 30.06.2013 tarihi itibarı ile 1.243.43,79 Euro alacağının Türk Lirası karşılığı olan 3.125.611, 00 TL alacağın kayıt ve kabulüne karar verilmesini talep edildiği, yine davacı vekilince sunulan cevap dilekçesinde davacı şirketin davalı müflis şirketten 30.06.2013 tarihi itibarı ile verdiği hizmetler dolayısıyla 1.510.118,27 Euro ve bunun TL karşılığı olan 3.795.984, 00 TL alacağın icra ve iflas kanunu hükümleri uyarınca kayıt ve kabulüne karar verilmesi gerektiği belirtildiğinden, HMK 31 maddesi uyarınca davacı vekilince sunulacak yazılı beyan dilekçesi ile talep edilen alacak konusunda açıklama yapması maddi ve hukuki açıdan belirsiz ve aynı zamanda çelişkili görülen bu durumun aydınlatılması, mahkemenin —— esas sayılı dava dosyasının incelenmesi gerekmektedir.
Yukarıda belirtilen bilirkişi kök ve ek raporlarında yeterli incelemenin yapılamadığı, bilirkişi heyetinin muhasebeden anlayan bir bilirkişinin tayin edilmesi yönünde 3. ek raporun sunulmuş olduğu, ayrıca raporlarda istinaf dilekçesinde belirtilen itirazları karşılamadığı anlaşıldığından hükme esas alınmasının mümkün bulunmadığı anlaşılmaktadır. İş bu nedenle öncelikle, davalı iflas idaresine davaya konu alacağa ilişkin incelemenin sağlıklı yapılabilmesi amacıyla talebe konu alacak dönemine tekabül eden tüm ticari defterlerin mahkemece belirlenecek inceleme gün ve saatinde, dosyaların hacimli olması nazara alınarak HMK 278 ve 218 maddeleri uyarınca yerinde inceleme yetkisi verilmesi gerektiği de göz önünde bulundurularak hazır edilmesinin sağlanmasına yönelik kesin süre verildiğini belirtir şerhli tebligat çıkartılmalı ve yeniden kurulacak bilirkişi heyetinden taraflarının tüm beyan ve itirazını karşılar mahiyette hüküm kurmaya elverişli, denetime açık rapor alınması gerekmektedir.
İş bu eksiklikler ikmal edilerek, Anayasa’nın 141/III hükmüne göre, “Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır.” hükmü ile HMK’nun 388. maddesinde de (HMK m.297) mahkeme kararının içeriğinde bulunması gereken husular gözetilerek, usul ekonomisi göz ardı edilmeksizin mahkemece verilen kararın gerekçesi denetime elverişli bir şekilde yazılmalıdır.Sonuç itibariyle, açıklanan nedenler ile davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkeme kararının HMK’nun 353/1-a6 maddesi uyarınca kaldırılmasına, yukarıda belirtildiği şekilde işlem yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

2. KARAR
Mahkememizin —- Karar sayılı 07/09/2022 Tarihli kararı ile ; ”
DAVANIN KABULÜ ile ;
3.125.611,00 TL davacı alacağının davalı müflisin iflas masasına kayıt ve kabulüne,” karar verilmiştir.
2. İSTİNAF KALDIRMA KARARI
—- Bölge Adliye Mahkemesi —- Hukuk Dairesinin —-. Sayılı 15/02/2023 Tarihli ilamı ile ; ” Mahkemece, kaldırma kararından sonra mali müşavir bilirkişiden rapor alındığı ve kaldırma kararımızda belirtildiği üzere bilirkişi heyetinin oluşturulmadığı anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda müflis şirketin 2013 yılına ait envanter defteri sunulduğu belirtilmiş ise de iş bu deftere rastlanılmadığı, yevmiye defterinde davacı şirkete borcunu gösterir herhangi bir kaydı tespit edilemediği ve kebir defterinin 1888. Sayfasındaki bilgiler nazara alınarak davalının, davacıya bakiye 3.125.611.98 TL borcu olduğu belirtilmiştir. Ancak, muhasebe alanında uzman bilirkişilerin olduğu mali müşavirlerden oluşan bilirkişi heyeti oluşturularak ibraz edilen tüm ticari defterler, davacı delilleri incelenerek ve önceki raporlara atıf yapılmak suretiyle bilirkişi heyetince rapor düzenlemelidir. Böylece uyuşmazlığa konu alacağın mevcudiyeti ve miktarı yönünden hiçbir şüpheye mahal bırakılmadan tespit yapılarak hüküm tesisi yoluna gidilmelidir. Açıklanan sebeplerle, davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 6100 sayılı HMK’nin 353/1.a.6 maddesi gereğince kaldırılmasına, dairemizin kararına uygun şekilde yargılama yaptıktan sonra yeniden karar verilmek üzere dosyanın mahkemesine iadesine dair karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” şeklinde karar verilerek mahkememizce verilen karar kaldırılmış ve mahkememizce yukarıda yazılı esasa kaydı yapılarak yeniden yargılama yapılmıştır.

İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, sıra cetveline itiraz ve neticelerini düzenleyen İİK’nun 235.maddesi hükmüne dayalı kayıt kabul davasıdır.Müflis hakkında —– Asliye Ticaret Mahkemesinin 16/07/2013 tarih ve—-esas sayılı dosyası ile iflas kararı verildiği, iflas kararının kesinleştiği, tasfiyenin—-. İflas Müdürlüğünün —– esas sayılı dosyasından yürütülerek iflas idare memurlarının seçildiği, her bir iflas idare memurunun münferiden temsile yetkili olduğu anlaşılmıştır.
Mahkememizce İstinaf kaldırma kararı doğrultusunda bilirkişi heyet vasıtasıyla incelemesi yaptırılmış ve bilirkişi heyetinden rapor alınmıştır.
Düzenlenen bilirkişi raporu gerekçeli ve denetime elverişli bulunmakla hükme esas alınmıştır.Bu itibarla toplanan deliller, mahkememizce benimsenen bilirkişi heyeti raporu, tarafların iddia ve savunmaları, hep birlikte değerlendirildiğinde;
Davacı vekili tarafından sunulan ;—-Noterliğinin 08/12/2017 tarihli —- yevmiye numarası ile onaylı belgeler incelendiğinde, davacı şirketin aciz yöneticisi (—-) imzalı belgede; “—– şirketinin iflas masası yöneticisi olarak hareket eden ben, —- şirketine karşı 1.244.056,75 Euro’luk alacağının bulunduğunu teyit ederim. ” şeklinde beyanda bulunduğu,
Davacı vekili tarafından sunulan davacı şirkete ait apostilli belgelere göre ; davacı —–1.245.037,39 Euro alacaklı durumda bulunduğu, davacı şirket tarafından teyit edilen 1.244.056,75 Euro alacağın davalı müflis şirketin iflas tarihi olan 16/07/2013 tarihi itibariyle Türk Lirası karşılığının (1.245.037,39 € x —— Efektif Satış kuru 2,5389 = 3.158.535,68 TL) 3.161.025,43 TL olduğu belirlenmiştir.Diğer taraftan davalı müflis şirketin 2011-2012 ve 2013 yıllarına ait yevmiye ve kebir defter kayıtları üzerinde yapılan incelemelerde, davacı şirket ile davalı müflis şirket arasındaki borç alacak ilişkisinin —–hesap kodu altına kayıtlara alınmış olduğu, davalı müflis şirketin 30/06/2013 tarihi itibariyle davacı şirkete 3.125.611,98 TL karşılığı 1.243.430,79 Euro borçlu durumda bulunduğu belirlenmekle, davalı müflisin incelenen defter kayıtlarıyla da teyit edilen 3.125.611,98 TL davacı alacağının müflisin iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.

HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere :
1-DAVANIN KABULÜ ile ;
3.125.611,98 TL davacı alacağının davalı müflisin iflas masasına kayıt ve kabulüne,
HARÇLAR
2-Alınması gerekli 269,85 TL harcın davacı tarafından dava açılışı sırasında yatırılan 25,20 TL harçtan mahsubu ile, eksik bakiye 244,65‬ TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
VEKALET ÜCRETİ
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
YARGILAMA GİDERLERİ
4-Davacı tarafından harç olarak yatırılan 54,20 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen 15.850‬,00 TL Bilirkişi ücreti ve 772,2‬0 TL Posta ücreti olmak üzere toplam yargılama gideri olan 16.622,2‬0 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 10 GÜN içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —— Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.