Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/186 E. 2023/488 K. 13.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2023/186 Esas
KARAR NO:2023/488
DAVA:Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:26/12/2022
KARAR TARİHİ:13/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan menfi tespit (kambiyo senetlerinden kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkil, davalı—– olan 150.000,00 TL borcunu ödemeye yönelik olarak, davalıyla karşılıklı anlaşmaları doğrultusunda, davalıya 22.01.2022 tarihinde söz konusu borcu 01.04.2022 tarihinde ödeyeceğine ilişkin, 150.000,00 TL bedelli 01.04.2021 vadeli bir bonoyu düzenleyerek davalıya verdiğini, müvekkilin söz konusu bono bedelinin tamamını, yine davalı —- karşılıklı anlaşmaları doğrultusunda kendisine ait —- numaralı hesabından, davalı ——— numaralı hesabına işbu dilekçe ekinde sayın mahkemenin takdirlerine sunduğunu, banka hesap ekstreleri ve ödeme dekontlarında yer aldığı şekilde taksitler halinde ödemiş olduğunu, müvekkilin davalı —– söz konusu bono nedeniyle herhangi bir borcu kalmadığını, müvekkilin söz konusu bono bedelini davalı ——- yukarıda belirttikleri şekilde taksitler halinde ödedikten sonra, 05.09.2022 tarihinde davalıyla yaptığı yüz yüze görüşmede davalıdan söz konusu tüm bedeli ödenmiş bonoyu kendisine iade etmesini istediği halde, davalı müvekkile bonoyu kendisine iade etmeyeceğini söyleyerek müvekkilin yanından ayrıldığını, davalı, taraflar arasında 05.09.2022 tarihinde geçen söz konusu görüşmeden sonra söz konusu bonoyu diğer davalıya cirolayarak teslim ettiğini ve diğer davalı da, davalı —- arkasına cirosunu koyduktan sonra müvekkil ve davalı hakkında hakkında,—– Esas sayılı dosya ile huzurdaki davaya konu kambiyo senetlerine özgü icra takibini başlattığını, davalı, ——–huzurdaki davaya konu icra takibini açmadan önce müvekkile bononun kendisinde olduğunu bildirerek bono bedelinin kendisine ödenmesini talep etmeden doğrudan icra takibi başlattığını, yasa gereği, kambiyo senedi kendisine ciro yoluyla geçen hamilin, kendisini tanımayan keşideci hakkında alacağın tahsiline yönelik icra takibi veya dava açmadan önce keşideciye bononun kendi elinde olduğunu bildirerek söz konusu bononun kendisine ödenmesini talep etmesi zorunlu olduğunu, davalının bu şekilde hareket etmeden doğrudan müvekkil hakkında icra takibi başlatmasının kabul edilemez olduğunu, ayrıca müvekkil söz konusu icra takibinin açılmasına sebebiyet vermediğinden davalının müvekkilden icra harç ve masraflarıyla ücreti vekalet talep etmesi de kabul edilemez olduğunu, icra takibine bedelsiz kalmış bono bedelinin müvekkilden icra yoluyla talep edilmesi nedeniyle itiraz ettiğimiz gibi bu nedenlerle de yani müvekkilin sebebiyet vermediği icra takibi nedeniyle müvekkilden icra harç ve masraflarıyla ücreti vekalet talep edilmiş olması nedenleriyle de itiraz edildiğini, davalı müvekkile ulaşarak bononun kendisinde olduğunu bildirmiş olsaydı, müvekkil davalıya durumu yani, diğer davalı—– söz konusu bonoya konu borcun tamamını ——–karşılıklı anlaşmaları doğrultusunda davalı —- banka hesabına taksitler halinde ödediğini ve hatta davalı ——– söz konusu bono bedeli haricinde de ödemeler yaptığını, bu nedenle söz konusu tüm bedeli ödenmiş bono bedelinin kendisinden talep edilemeyeceğini söyleyecek olduğunu, hal böyleyken davalı, müvekkile söz konusu bonoyla ilgili takip öncesinde herhangi bir şekilde başvuru yapmadan doğrudan huzurdaki davaya konu maddi ve yasal hiçbir haklı dayanağı bulunmayan icra takibini başlattığını, müvekkilin tüm bedelini ödediği huzurdaki davaya konu bonoyu müvekkilin ısrarlı taleplerine rağmen müvekkile teslim etmeyen davalı —– söz konusu aynı zamanda suç oluşturan haksız eylemi nedeniyle sorumluluğu olduğu gibi, diğer davalı ——– de, müvekkil hakkında herhangi bir dava veya icra takibi açmadan önce yasa gereği bononun kendisine ciro yoluyla geçtiğini, yani bononun kendi elinde olduğunu müvekkile ileterek söz konusu bononun bedelinin kendisine ödenmesini talep etmeden doğrudan huzurdaki icra takibini başlatmasının maddi ve yasal haklı herhangi bir dayanağı bulunmadığını, kaldı ki işbu dava dilekçelerinde sayın mahkemenin takdirlerine sundukları banka dekontları ve banka hesap ekstresi dikkatlice incelendiğinde, söz konusu bononun tüm bedeli, müvekkille davalı —– arasındaki taksit sözleşmesi doğrultusunda müvekkil tarafından davalı ——banka hesabına gönderilen paralarla taksitler halinde ödendiğinden ve —– söz konusu ödemelerden sonra taraflar arasında ———- sosyal ağı üzerinden müvekkille yaptığı ve işbu dava dilekçemiz ekinde yazılı delilleri arasında sayın mahkemenin takdirlerine sundukları ——- yazışmalarında yer aldığı şekilde müvekkilin kendisine borcunun kalmadığını kabul ettiği halde, müvekkilin söz konusu bonoyu müvekkile iade etmesi yönündeki ısrarlı taleplerini red ederek , söz konusu bonoyu diğer davalıya ciro yoluyla teslim etmek suretiyle diğer davalının huzurdaki davaya konu maddi ve yasal haklı herhangi bir dayanağı bulunmayan icra takibinin açılmasına sebebiyet verdiğini, davalıların yukarıda ayrıntılarına değindikleri müvekkilin ağır derecede mağduriyetine neden olan söz konusu eylem ve işlemleri sonucunda bu gün ağır bir mağduriyet yaşayan müvekkilin maruz kaldığı söz konusu mağduriyetin giderilmesine yönelik huzurda işbu menfi tespit ve bu doğrultuda müvekkil hakkındaki icra takibinin iptali davasının açılmasını talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 05/06/2023 tarihli dilekçesi ile; müvekkilinin huzurdaki davaya konu icra takibine dayanak bononun bedelini ödemiş olması nedeni ile müvekkilinin davalılara borçlu bulunmadığının tespitiyle iş bu tespit doğrultusunda davalı —— müvekkili aleyhine açtığı huzurdaki davaya konu icra takibinin müvekkili yönünden iptaline davalı —– tarafına icra inkar tazminatı ödemesi talebi ile açtığı davanın hala görüldüğünü, açılan davadan feragat ettiğini, feragat beyanları ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
Hukuki Nitelendirme, Delillerin Değerlendirilmesi ve Netice
Dava, takibe konulan bir (1) adet bono sebebiyle borçlu olunmadığının tespiti taleplidir.
Tüm dosya kapsamının değerlendirilmesinde; davacı vekilince davadan feragat edildiği, vekaletnamesinde feragat yetkisinin olduğu, HMK’nın 307 ve devamı maddelerinde davaya son veren taraf işlemlerinin düzenlendiği, feragat beyanının davayı sonuçlandıran işlemlerden olduğu, karşı tarafın veya mahkememizin kabulüne bağlı olmadığı, HMK’nun 311. maddesinde “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.” düzenlemesine yer verildiği, feragatin ifade edildiği anda sonuç doğurduğu ve karşı taraf ile Mahkememizin kabulüne bağlı olmadığı anlaşılmakla davanın feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın FERAGAT nedeniyle REDDİNE,
2.Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 179,90.-TL’nin, davacı tarafça peşin olarak yatırılan 3.096,72.-TL peşin harçtan mahsubu ile, bakiye 2.916,82.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3.Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4.Davalılar tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5.Taraflarca talep edilmediğinden, taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6.6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7.Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Dair, taraf vekillerini yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren iki hafta süre içerisinde ————Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. 13/06/2023