Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/122 E. 2023/398 K. 11.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/122 Esas
KARAR NO: 2023/398
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 22/02/2023
KARAR TARİHİ:11/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan tazminat (haksız fiilden kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalının sevk ve idaresi altındaki—— plakalı aracın——— üzerinde, müvekkilinin——- plakalı park halindeki aracına —– tarihinde arkadan %100 kusur ile çarpmak suretiyle, maddi hasarlı trafik kazasına neden olduğunu, hasarın —- hasar numaralı dosyasından————bedelli fatura mukabili sigorta şirketi tarafından yaptırıldığını,——–iken kaza sonrası, sigorta teminatını aşar şekilde ———- civarında değer kaybı zararı da oluştuğunu, kaza tarihi olan 08/08/2022 tarihinden itibaren ve aracın ticari araç olması da dikkate alınarak avans faizi ile hüküm kurulması gerektiğini, müvekkilinin aracının piyasa rayicinin tespiti ile kaza sonrası oluşan belirsiz değer kaybı ve mahrumiyet zararının tespiti ile şimdilik 250,00.-TL değer kaydı, 250,00.-TL mahrumiyet zararının kaza tarihi olan 08/08/2022 tarihinden itibaren ticari işlerde işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin sigorta şirketinden hasar bedelinin alındığını, olup davacının aracı henüz hiçbir işlem görmediğini, ve kaza anında ki gibi aynı şekilde durduğunu, beyan edildiği gibi hasarın çok fazla olmadığını, talep edilen bedelin fahiş olduğunu, aracın üzerinde yeniden keşif yapılarak ne kadar hasarlı olduğu nun tespit edilmesi gerektiğini, davacı tarafın araç kiralaması yapmasını gerektirecek şekilde araçta bir hasar olmadığını, araç kiralaması da yapmadığını, buna ilişkin dosyaya sunacağı belgeleri kabul etmeyeceklerini, kiralama yapılmışsa da bu işlemlerin gerçek olup olmadığının sorgulanması gerektiğini, araç üzerinde inceleme yapıldığında aracın 15 gün tamirde kalmasını gerektirecek bir hasarın söz konusu olmadığını, değildir. Davacı tarafın müvekkilden talep ettiği 15 günlük mahrumiyet zararını çok fahiş olması sebebi ile kabul etmediklerini, Davacı tarafın aracı———olup değer kaybı talep edebilecek yasal koşulların oluşmadığını, davacı tarafın haksız, mesnetsiz ve hukuka aykırı olarak açmış olduğu davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Hukuki Nitelendirme, Delillerin Değerlendirilmesi ve Netice
Dava, maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklı hasar bedeli ve değer kaybı talebine ilişkin maddi tazminat davasıdır.Mahkememizce tensiple birlikte ——- ayrı ayrı müzekkere yazılarak araçların tescil kayıtları ile kullanım biçimlerini gösterir evrakın celbi talep edilmiş, yazı cevapları temin edilerek dosyamız arasına alınmıştır. Temin edilen evrak içeriği incelendiğinde, davalının sevk ve idaresinde iken kazaya karışan——- plakalı aracın, davalı tarafından kaz tarihinden sonra——- tanzim edilen satış sözleşmesine istinaden dava dışı ——– satıldığı; —— marka aracın kullanım amacının hususi, kullanım amacının yolcu nakli olduğu anlaşılmaktadır. Davacı şirket üzerine kayıtlı, zarar gördüğü iddia olunan ———– aracın ise halen davacı şirket üzerinde kayıtlı olduğu, kullanım amacının ticari, kullanım şeklinin ise yük nakli olduğu anlaşılmaktadır.Davacı vekili dava dilekçesinde kaza nedeniyle hasar onarım bedelinin kasko poliçesinden karşılandığını, ancak zararın bununla sınırlı olmayıp araçta değer kaybının oluştuğunu iddia etmiş, ayrıca aracın kullanılamadığı dönem bakımından mahrumiyet zararlarının var olduğu iddia ederek maddi tazminat talep etmiştir.Mahkememizin işbu uyuşmazlık bakımından görevli addedilebilmesi için davanın nispi yahut mutlak ticari dava olarak nitelendirilmesi gerekir. Yukarıda dava ve cevap dilekçeleri özetlenen ve hukuki nitelendirilmesi yapılan dava, en basit şekliyle haksız eyleme dayalı maddi tazminat davasıdır. Bu haliyle 6102 sayılı Yasanın 4 üncü maddesinde belirtilen mutlak ticari davalardan değildir. Nispi ticari davalar ise, aynı maddenin ilk fıkrasında, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri olarak tanımlanmıştır. Kaza tarihinde davalı adına kayıtlı aracın kullanım şeklinin yolcu nakli ve kullanım amacının hususi olması, davalının tacir olduğuna dair dosya kapsamında belirlemenin bulunmaması göz önünde bulundurulduğunda, kazanın 6102 sayılı Yasada sınırları çizilen nispi ticari davaya da vücut vermediği anlaşılmaktadır.Görev hususu, dava şartlarından olup, en önce ve kendiliğinden değerlendirilmesi gerekli usule dair kurallardandır. Taraflarca ileri sürülmese dahi Mahkeme tarafından uyuşmazlığın türü bakımından görevli olunup olunmadığı hususu irdelenmelidir. Yukarıda açıklanan nedenlerle uyuşmazlığın ticari davaya vücut vermediği, dolayısıyla uyuşmazlığın çözümlenmesi için Mahkememizin değil, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu anlaşıldığından davanın, 6100 sayılı Yasanın 114/f.1-(c) ve 115/f.2 hükümleri gereği dava şartı yokluğu usulden reddine karar verilmiştir.

H Ü K Ü M: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİ nedeni ile davanın dava şartı yokluğu nedeni ile usulden REDDİNE,
2.Karar kesinleştiğinde ve talep halinde dosyanın görevli ve yetkili————- Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
3.Yargılama gideri ve vekalet ücretinin görevli mahkemece hüküm altına alınmasına,
Sair hususların gerekçeli kararda gösterilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde ——- Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.
11/05/2023