Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/114 E. 2023/462 K. 06.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/114 Esas
KARAR NO : 2023/462

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/12/2022
KARAR TARİHİ : 06/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali (ticari satımdan kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili sigorta şirketi tarafından kasko sigortası yapılan davalı şirkete ait —-plakalı aracın, 1/2/2022 tarihinde —– meydana gelen kazada ——– plakalı araç ile çarpışarak hasar gördüğünü, hasar dosyasının açılarak hasar gören parçaları tedarik eden şirkete 6091,31 TL sigorta tazminatı ödendiğini, ancak daha sonra sigorta araç sürücüsünün geçerli ehliyete sahip olmadığının tespit edildiğini, dolayısıyla hasarın sigorta kapsamı dışında kaldığını, buna rağmen yapılan ödemenin sebepsiz zenginleşmeye yol açtığını, bunun ödendiği tarihten itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte iade edilmesi gerektiğini, bu tutarın tahsili bakımından yapılan takibe haksız olarak itiraz edildiğini belirterek davanın kabulü ile itirazın iptaline ve inkâr tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.

Davacı vekili ise dilekçesinde, “Davacı şirket tarafından Müvekkil davalı şirkete karşı açılan dava hukuki dayanaktan yoksun olarak açılmış olup açılan davanın Reddine karar verilmesini talep etmek gerekmiştir Müvekkil davalı şirket adına kayıtlı —- plakalı aracın kasko sigortasını yapan davacı sigorta şirketi —— plakalı aracın çarpması sonucu araçta meydana gelen hasara ilişkin olarak hasarlı parçaların tedariğini sağlayan firmaya 11.04.2022 tarihinde 6.091,31 TL ödeme yapmıştır. Dava dilekçesinde dile getirildiği üzere poliçede gösterilen aracın ilgili mevzuat hükümlerine göre gerekli sürücü belgesine sahip olmayan kimseler tarafından kullanılması sırasında meydana gelen zararlar’hükmüne göre Müvekkil davalıya ait aracın sürücüsünün geçerli ehliyetnameye sahip olmadığı gerekçesi ile Davacı sigorta şirketi ödemiş olduğu 6.091,31TL tazminatı müvekkil davalı şirketten—–. İcra Müdürlüğünün ——Esas sayılı dosyası ile yapmış olduğu icra takibi ile talep etmiştir.Müvekkil davalı şirket tarafından takibe itiraz edilmiş ve takip durmuştur. Davacı tarafın geri ödemeye dayanak yaptığı Kasko Sigortası Genel Şartları A-5 Maddesi 4 nolu bendi dava konusu olayla ilgili deildir.Müvekkil Davalı şirket adına kayıtlı olan ve hasara uğrayan—– Plakalı araç trafikte seyir halinde iken kazaya uğramış değildir—- Plakalı araç —– Plakalı araca park halinde iken çarpmış ve hasara uğratmıştır.Araç seyir halinde ve trafikte olmadığından Müvekkil davalı şirketin part time çalışanı olan kişi tutanağı imzalamıştır.Kasko Sigortası Genel Şartları A-5 Maddesinin 4.bendi ‘poliçede gösterilen aracın ilgili mevzuat hükümlerine göre gerekli sürücü belgesine sahip olmayan kimseler tarafından kullanılması sırasında meydana gelen’zaraların poliçe teminatı dışında olduğu düzenlemesini ihtiva etmektedir. Söz konusu kazada müvekkil davalı şirkete ait araç park halinde olup,park halinde iken kazaya uğramıştır” demek suretiyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Hukuki Nitelendirme, Delillerin Değerlendirilmesi ve Netice
Dava, davacı sigorta şirketi tarafından davalıya yapılan ödemenin sebepsiz zenginleşme hükümleri doğrultusunda iadesine dair alacak davasıdır.
Davacı vekili özetle, müvekkili sigorta şirketi tarafından ödenen 6091,31 TL tazminatın, sigorta araç sürücüsünün geçerli ehliyete sahip olmadığının tespit edilmesi nedeniyle iade edilmesi gerektiğini belirtmektedir.
Dava önce tüketici mahkemesinde ikame edilmiş, —–.Tüketici Mahkemesi 26/12/2022 tarihli kararı ile, “(…) Dava konusu uyuşmazlık bakımından ise; davacı sigortacı ile davalının işleteni ve maliki olduğu —–plaka sayılı araca ilişkin olarak kasko poliçesi akdedilmiş olup, sigorta dönemi içerisinde 01/02/2022 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle davalının sigortalanan aracında meydana gelen hasarlar nedeniyle hasar gören parçaların toplam tedarik değeri olan 6.091,31-TL’nin karşılanması amacıyla başlatılan —- İcra Müdürlüğü’nün—— (takip çıkışı 6.488,20-TL) Esas sayılı takip dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali amacıyla işbu itirazın iptali davası ikame edilmiştir. Ancak dosya arasındaki kayıtlar incelendiğinde ve davalının da ticaret şirketi olması karşısında sigortalanan aracın tüketici işlemi niteliğinde olduğundan bahsedilemeyeceği, bu durumda dava konusu işlemin sigorta hukukundan kaynaklanması ve bunun da TTK’da düzenlenmesi nedeniyle uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemeleri tarafından çözümlenmesinin gerektiği anlaşılmakla davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine” demek suretiyle kesin olarak görevsizlik kararı vermiştir. Dosya talep doğrultusunda 17/2/2023 tarihinde Mahkememize tevzi edilmiştir.
Mahkememizce —-İcra Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak ilgili takip dosyası sistem üzerinden dosyamız arasına alınmıştır.
“(…) Somut olayda, davacı tarafından, sigortalının —- olduğu ZMSS poliçesi ile teminat altına alınan aracın yaptığı tek taraflı kaza sonucunda, araçta bulunan ve davalı/sigortalı —- eşi olan —- vefat etmiş olup, açılan hasar dosyası kapsamında alınan aktüer raporu doğrultusunda ve konuya ilişkin poliçe ve sair belgeler incelenmek sureti ile davalı/sigortalı —- (eşinin vefatı nedeni ile destekten yoksun kalma tazminatı olarak) 90.097,82 TL ödeme yapılmış ve —–aracın işleteni olduğu, yapılan ödemenin sehven yapıldığı ileri sürülerek, ödemenin sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak iadesi talep edilmiştir. Davacı sigorta şirketi ancak sigorta poliçesi çerçevesinde ödeme yapmakla yükümlü olup, kendisi tarafından düzenlemiş olan poliçeye dayalı olarak ödeme yaparken basiretli bir tacir gibi davranarak gerekli incelemeyi yapması gerekirken bu şekilde davranmamış ve poliçe teminatında olmayan bir ödemeyi iradi olarak gerçekleştirmiştir.
Her ne kadar TBK’nın 78/1 maddesi “Borçlanmadığı edimi kendi isteğiyle yerine getiren kimse, bunu ancak, kendisini borçlu sanarak yerine getirdiğini ispat ederse geri isteyebilir.”hükmünü havi ise de, davacı sigorta şirketinin, kendi düzenlemiş olduğu poliçeye dayalı olarak yaptığı ödemeyi “kendisini borçlu sanarak” yapmış olduğunu ileri sürmesi mümkün değildir.
Bu durumda, poliçede teminat dışı kaldığı halde yapılan ödemenin —– ödemesi olarak değerlendirilmesi gerektiği ve bu ödemenin davacı sigorta şirketine sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak talep hakkı vermeyeceği dikkate alınmadan, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir” (Yargıtay —-HD——
Tüm dosya kapsamına göre, davacı sigorta şirketinin poliçe kapsamında olmadığı halde yaptığı ödemeyi sigortalısından tahsiline karar verilmesini talep ettiği, yapılan ödemeden sonra zararın teminat kapsamında olmadığının tespitinin yapıldığı ileri sürülerek, ödemenin sebepsiz zenginleşmeye dayalı olarak iadesi talep edilmiştir. Davacı sigorta şirketi ancak sigorta poliçesi çerçevesinde ödeme yapmakla yükümlü olup, kendisi tarafından düzenlemiş olan poliçeye dayalı olarak ödeme yaparken basiretli bir tacir gibi davranarak gerekli incelemeyi yapması gerekirken bu şekilde davranmamış ve poliçe teminatında olmayan bir ödemeyi iradi olarak gerçekleştirmiştir. Bu haliyle yukarıdaki ve istikrar kazanmış yüksek mahkeme kararlarında da belirtildiği üzere ödenen hasar tazminatı sebepsiz zenginleşme hükümleri doğrultusunda talep edilemez. Açıklanan nedenlerle davanın miktar itibariyle kesin olmak üzere reddine karar verilmiştir.

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1.-Davanın REDDİNE,
2.-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 179,90.-TL den dava açılırken peşin olarak yatırılan 80,70.-TL nin mahsubu ile bakiye 99,20.-TL nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3.Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4.-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 6.488,20.-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5.Taraflarca talep edilmediğinden, taraflar yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6.6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca 1.600,00.-TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
7.Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar açıkça okundu.