Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/102 E. 2023/178 K. 27.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/102 Esas
KARAR NO : 2023/178

DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 13/02/2023
KARAR TARİHİ : 27/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan zayi belgesi verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; şirkete ait ticari işletmesinin 27/01/2023 tarihinde pay, genel kurul, ve damga vergisi karar defterlerini kaybettiğini, durumu, ——- ve maliyeye bildirdiğini, ticari faaliyetlerini devam ettirebilmesi için tarafına zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı şirket yetkilisi, talep dilekçesinde özetle; ——isimli, ——ticaret sicil numaralı ticari işletmesine ait Pay, Genel kurul ve Damga vergisi karar defterlerini 27/01/2023 tarihinde kaybettiğini, bu durumu—– ve maliyeye bildirdiklerini belirterek tarafına zayi belgesi verilmesini talep etmiştir.
Hukuki Nitelendirme, Delillerin Tartışılması ve Netice
Talep, 6102 sayılı Yasanın 82 ve devamı hükümlerine göre zayi belgesi verilmesine ilişkindir.
Yasal dayanağını 6102 sayılı Yasanın 82/7 maddesinin oluşturduğu “tacirin saklamakla yükümlü olduğu defter ve belgelerin zayi olması halinde kendisine bu hususta belge verilmesi” isteminin kabul edilmesi için aşağıdaki koşulların tamamının gerçekleşmiş olması gerekir;
– Zayi belgesi isteyen defter tutmakla ve/veya saklamakla yükümlü olmalıdır
– Zayi edilen defter ve belgeler tacirin saklamakla yükümlü olduğu ve kullanılmış ticari defter ve belgeler olmalıdır
– Defterler mücbir sebep sonucunda zayi olmalıdır
– Defter ve belgeler saklama süresi içerisinde zayi olmalıdır
– Zayi belgesi isteyen tacir usulüne uygun defter tutmuş olmalıdır
– Başvuru otuz günlük hak düşürücü süre içerisinde yapılmalıdır
Defter ve belgeler için zayi belgesi alınması imkanının tanınması, ileride açılacak davalarda tacirin defterlerini ibraz edememesi nedeniyle olumsuz bir durumla karşılaşmasını önlemeyi amaçlamaktadır.
Talep, mutlak bir ticari dava olduğundan (TTK 4) asliye ticaret mahkemesinde görülür. Asliye ticaret mahkemesi bulunmayan yerlerde ticari davalara bakmakla görevli asliye hukuk mahkemesi zayi belgesi talebinin değerlendirilmesi bakımından görevli mahkemedir. Yetkili mahkeme bakımından kanun, delillerin daha kolaylıkla toplanabilmesi amacıyla ticari işletmenin bulunduğu yerden zayi belgesi için talepte bulunulması gerektiğini belirtmektedir. Burada, esnafların defter tutmak zorunda olmadıklarını belirtmek gerekir. 6102 sayılı Yasanın 15 inci maddesi, Yasanın 82 vd. hükümlerine herhangi bir gönderme yapmamıştır. Bunun sonucu olarak esnafların defterlerinin zayi olduğu gerekçesiyle mahkemeden zayi belgesi almak olanağı yoktur. Dolayısıyla mahkemenin öncelikle zayi belgesi almak için başvuranların tacir sıfatını haiz olup olmadıklarını belirlemesi gerekir.
Saklanması zorunlu olan ticari defter ve belgeler dışındakiler için, zayi olduğu iddiasıyla mahkemeden zayi belgesi istenemez. Ayrıca ticari defter ve belgelerin zıyaı nedeniyle zayi belgesi alınabilmesi için, bu defter ve belgelerin kullanılmış olması da zorunludur. Henüz kullanılmamış defter ve belgeler, bu madde kapsamında sayılmazlar. Dolayısıyla bu tür belgelerin kaybı nedeniyle, zayi belgesi alınamaması gerekir.
Öte yandan 6102 sayılı Yasanın 82/7 maddesine göre, zayi belgesinin verilebilmesi için, tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgelerin; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle zıyaa uğraması gerekmektedir. Kanun koyucu, bu düzenlemeyle sadece mücbir sebep teşkil eden olayların söz konusu olması halinde zayi belgesi istenebileceğini ifade etmeye çalışmaktadır. Gerçekten de buradaki haller (yani yangın, su baskını ve deprem), hukukta mücbir sebep olarak sayılan durumlardır. Bu durumlarda öngörülmesi ve karşı konulması mümkün olmayan olağanüstü olaylar söz konusudur. Bu nitelikte olmayan olaylarla defter ve belgelerin zayi olması halinde, zayi belgesi verilemez.İkinci olarak buradaki sayımın sınırlayıcı olmadığı, aksine örnekseme suretiyle yapıldığı, düzenlemede yer alan “gibi” ifadesinden anlaşılmaktadır. Böylelikle kanun koyucu bu hallere benzeyen ve mücbir sebep teşkil eden başka durumlar için de zayi belgesi alınabileceğine işaret etmektedir. Bu çerçevede örneğin savaş, isyan ya da ihtilal gibi, diğer mücbir sebep sayılabilecek olaylarla defter ve belgelerin zayi olması halinde de zayi belgesi verilmelidir.
Ayrıca zayi belgesi istenebilecek olan olay, tacirin faaliyet ve işletmesi dışında kalan, harici bir olay olmalıdır. Dolayısıyla defterlerin zıyaına neden olan olayla, bu olayın cereyan ettiği işletme arasında bir bağlantı olmamalı, mücbir sebep teşkil eden olay, kaynağını işletme dışında bulmalıdır. Diğer bir anlatımla, olay ile olayın meydana geldiği işletme arasında, fonksiyonel bir bağ olmaması gerekir.
Bir mücbir sebepten söz edebilmek için en önemli unsur kaçınılmazlıktır. Kaçınılmazlık, mutlak ve objektif bir kavramdır. Yani alınan tüm tedbirler, sahip olunan her türlü imkana ve araca rağmen, mücbir sebep teşkil eden olayın defterlerin zıyaına neden olması engellenememelidir. Özellikle bu noktada “basiretli bir iş adamı gibi davranma” yükümü büyük bir önem taşıyacaktır. Bu çerçevede bilhassa tacir, basiretli bir iş adamına düşen özeni göstererek defterlerini iyi saklamalı ve onların zayi olmaması için kendine düşen yükümlülükleri yerine getirmelidir. Aksi taktirde zayi belgesi alınması olanağı yoktur ——
Bu yasal düzenleme ve bilgiler göz önünde bulundurularak somut olay değerlendirildiğinde; talep eden, defterlerin kaybedilmesine dair açıkça bir neden belirtmediği, ancak dilekçe ekinde yer alan evrak içeriğine göre kaybın işletmenin yerleşim yerinin değiştirilmesi (taşınması) esnasında gerçekleşmiş olabileceğini iddia ettiği; ticari işletmenin taşınmasının, tacirin hakimiyet alanında cereyan eden ve tamamen kendi kontrolünde olan bir husus olduğu, tacirin bu hususta azami özeni göstermesi gerektiği, sonucun işletmeden ayrı ve harici bir unsur olarak kabul edilemeyeceği, bu haliyle talebin kabulü bakımından aranan yasal şartın oluşmadığı anlaşıldığından talebin reddine dosya üzerinden istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verilmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1.Yasal şartları oluşmayan talebin REDDİNE,
2.Alınması gerekli 179,90.-TL maktu harçtan dava açılırken peşin olarak alındığından tekrar alınmasına yer olmadığına,
3.Davacı tarafça yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4.Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının davacı tarafa iadesine,Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde——- Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.