Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/99 E. 2022/332 K. 14.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/99 Esas
KARAR NO : 2022/332

DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ : 07/02/2022
KARAR TARİHİ : 14/04/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin — alım satım işleriyle iştigal ettiğini, ticari faaliyeti kapsamında —- plakalı –hakkında davalı … ile görüştüğünü —- bedelle dava konusu otomobilin satımı konusunda anlaştıklarını, 50.000 TL’sinin banka yolu ile 13.000 TL’sinin elden davalıya teslim edilerek, noterden araç satış sözleşmesi ile devrini yaptıklarını, müvekkilinin aldığı aracı bir süre sonra bakıma sokmak için güvendiği otomobil ustasına teslim ettiğinde otomobilin kilometresiyle oynanarak azaltıldığının tespit edildiğini, davalı tarafın hileli davranışı ile müvekkilini aldattığını ve aracı ayıplı olarak satın almasını sağladığını, ayıbın oluşturduğu zararın tespiti amacıyla —-değişik iş sayılı dosyasında tespit davası açıldığını ve yapılan bilirkişi incelemesinde müvekkilinin zararının 4.000 TL olduğunun tespit edildiğini, müvekkilinin aracı bu durumdan dolayı 47.000 TL ‘ye sattığını, bilirkişi raporundaki zararın karşılanması amacıyla davalı aleyhine ——esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalının borca itiraz ettiğini beyan ederek, davalı tarafın haksız ve kötü niyetli itirazının iptaline, icra takibinin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı cevap dilekçesinde özetle; açılan davaya, yetki, görev e zamanaşımı yönünden itiraz ettiğini, —– Değişik iş sayılı dosyasından alınan raporun tarafına tebliğ edilmediğini, rapora ilişkin itiraz hakkının kullanılmasının önüne geçildiğini, davacı tarafın otomobil alım satım işiyle uğraştığını, normal nihai tüketiciye nazaran Türk Ticaret Kanununda belirtildiği üzere basiretli bir şekilde ticaret işiyle iştigal etmesi gerektiğini, davacı tarafın satın aldığı aracı, kasko bedelinin altında satın aldığını, noter satış belgesinde yazan bedelin altında —- ödeme yaptığını,—- haricinde kendisine ödeme yapılmadığını, davalıya ait ticari defterlerin incelenmesiyle bu durumun ortaya çıkacağını, satış bedelinin — olduğunu, elden para verilmesine ilişkin iddianın davada haklı çıkmak üzere söylendiğini, icra takibine yaptığı itirazın haklı olduğunu beyan ederek, davanın reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava ; davalıdan satın —– aracın ayıplı olması nedeniyle ayıp bedelinin tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir.
Uyap üzerinden yapılan sorgulamada; davalının 30/09/2018 tarihi itibari ile işi terk ettiği, vergi kaydının olmadığı görülmüştür.
Davalı —- tarihli duruşmada “…—- kullanımıma ait aracı borçlarımdan dolayı sattım. Araç alım satım ticari ile uğraşmıyorum. Ev hanımıyım….” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Mahkeme duruşma yapmadan, yani taraflara tebligat yapıp onları dinlemeden dosya üzerinden de görevsizlik kararı verebilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler.
Türk Ticaret Kanunun 5.maddesi uyarınca aksine hüküm bulunmadıkça dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın tüm ticari davalar ile ticari nitelikteki çekişmesiz yargı işlerine bakma görevi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne aittir. Aynı yasanın 4.maddesinde ise ticari davalar düzenlenmiş olup, buna göre; her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanununda ve yasa maddesinde sayılan yasal düzenlemelerde öngörülen hususlardan doğan davaların ticari dava olacağı öngörülmüştür.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında somut olay irdelendiğinde; — sorgulamada; davalının 30/09/2018 tarihi itibari ile işi terk ettiği, vergi kaydının olmadığı, davalının kendi şahsi kullanımına ait aracı sattığını beyan ettiği bu hali ile davalının tacir olmadığı, uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmediği anlaşılmıştır. Davalı tacir olmadığı gibi, yukarıda açıklanan gerekçelerle dava mutlak ticari dava niteliğinde de değildir. Diğer taraftan, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmeyecektir. Zira; Türk Ticaret Kanunu ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil,—— göre belirlemiştir. Buna göre davalının ——, bir davanın ticari dava olarak nitelendirilebilmesi için TTK 4. madde hükümlerinde belirtildiği üzere —–hususlardan doğması gerektiği, bu hali ile eldeki davanın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olmadığı, davaya genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesince bakılması gerektiği anlaşılmakla mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerektiği kanaati ile aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Göreve ilişkin dava şartı yokluğundan davanın usulden reddi ile Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE,
2-HMK.20 maddesi uyarınca karar kesinleştiğinde talep halinde dosyanın——– Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK 331/2. maddesi uyarınca yargılama giderlerinin görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalının yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olmak üzere karar verildi.