Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/985 E. 2023/389 K. 04.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/985 Esas
KARAR NO:2023/389
DAVA:Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:20/04/2018
KARAR TARİHİ:04/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili mahkememizin ——–Sayılı dosyasına vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirket ile davalı arasında —- yıl süre ile müvekkile ait ———- markası için kiralanması hususunda şifai görüşmeler yaptıklarını, tarafların sözleşmesi süresi, tutarı, şartları konusunda anlaştıkları halde davalı tarafın sözleşme imzalanmasını sürüncemede bıraktığını ve müvekkilini oyaladığını, davalı ile yaptığı görüşmelere inanarak müvekkilinin çeşitli firmalarla anlaştığını ve sözleşme akdettiğini, müvekkili tarafından —— ile anlaşıldığını ve 65.670,00 TL ödeme yapıldığını, müvekkili şirketin zaman ve emek harcadığını, davalıya ——- yevmiye numaralı ihtarnamesi gönderilerek ihtarnamenin tebliğinden 7 gün içerisinde 65.670,00 TL’nin ödenmesi istendiğini, cevap alınamadığını, bir sözleşme akdetmek amacıyla görüşmelere başlamak gibi, görüşmeleri sözleşmeyi akdetmeksizin, tek taraflı olarak kesmenin de taraflara tanınmış hak olduğunun kabulü gerektiğini, bununla birlikte sözleşme özgürlüğünün kötüye kullanılması anlamını taşıyan bazı davranışların tazminata mahkum edilmesini gerektirdiğpini, davalı ile müvekkilinin sözleşme şartları üzerinde mutabık kaldığını, müvekkili tazminat talep etme ve fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla müvekkilinin 65.000,00 TL zararının karşı tarafın temerrüt tarihi olan 18/05/2017 tarihinden bu zamana kadar işlemiş temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsilini dava ve talep etmiştir.

CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının asılsız olduğunu, gerçeği yansıtmadığını, müvekkilinin davacı şirkete herhangi bir borcu bulunmadığını, müvekkiline ait ticari defterler de incelendiğinde davacı yana müvekkilinin hiç bir borcu bulunmadığını, davacının kötü niyetli olduğunu, davacı ile herhangi bir sözleşme yapılmadığını, davacının müvekkilinden onay almadan, sözleşme imzalanmadan masraf ve harcama yaptığını iddia ettiğini, davacının bunları ispatlaması gerektiğini, ispata ilişkin hiçbir delil, bilgi, belge ve evrakın müvekkili şirkete tebliğ olmadığını, müvekkilin konuyla ilgili hiç bir kusuru ve sorumluluğu olmadığını, davacı tarafın tacir olma sorumluluklarını yerine getirmediğini, haksız davanın reddini, yargılama vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:Dava ilk olarak mahkememizin ——– sayılı olarak açılmış, yapılan yargılama sonunda —– tarihli karar ile görevli mahkemenin Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu belirtilerek Görevsizlik kararı verilmiş ve dosya ———-Esasını almış, bu mahkemece yapılan yargılama sonunda;
——-sayılı kararı ile davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verildiği, işbu karara karşı istinaf yoluna başvurulması üzerine ———— karar sayılı kararı ile;
“Davacı şirketin davalı şirket ile kira sözleşmesi yapılacağı inancıyla yaptığı masraflardan dolayı alacak davası açtığı,
Davacı ile davalı arasında kira ilişkisinin olmadığı, Taraflar arasında yapılmış bir kira sözleşmesi bulunmadığı,
Tarafların ticaret şirketi olması, alacağın niteliğine göre görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olduğu, Davanın esasıyla ilgili olarak gösterilen deliller toplanmadan, değerlendirilmeden yargılamaya devam ederek karar verilmiş olması sebebiyle, mahkeme kararının yerinde olmadığı, istinaf sebebi yerinde olduğundan HMK 353/1-a/6 maddesi gereğince istinaf başvurusunun değişik gerekçeyle göreve ilişkin kabulüne karar verildiği”gerekçesiyle ————– sayılı ilamı ile, tarafların ticaret şirketi olması, alacağın niteliğine göre davanın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiği anlaşıldığından görevsizlik kararı verilerek dosya mahkememizin yukarıdaki esasına kaydedilmiştir. Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında—– bulunan —— yıl süre ile kiralanması için şifahi görüşmeler yapıldığını, mail yazışmaları ile de anlaşma sağlandığını ve ön sözleşme oluştuğunu, müvekkilinin taraflar arasında yapılan yazışma ve görüşmelere güvenerek masraflar yaptığını ancak davalının sözleşme imzalanmasını sürüncemede bıraktığını, sözleşme görüşmelerini tek taraflı kestiğini bu nedenle—— sorumluluğu bağlamında tazminat talebinde bulunmuştur.
Davalı vekili, müvekkilinden onay almadan, sözleşme imzalanmadan masraf ve harcama yapıldığının iddia edildiğini, davacının bunları ispatlaması gerektiğini, davacının sözleşme koşulları yerine gelmeden, sözleşme imzalanmadan, müvekkili tarafından onay verilmeden kendini zarara sokan işlemlerde bulunduğunu, müvekkilinin davacı tarafı harcama yapması için zorlama yapmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.Uyuşmazlık kira sözleşmesinin yapılacağı inancı ile davacının yaptığı masrafları davalıdan talep edip edemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
24/05/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle ; dosyaya projelerin sunulmadığı ancak e-posta yazışmalarından ötürü bu projelerin yapıldığı kanaati oluştuğu, dosyaya projeler sunulduğu takdirde daha sağlıklı bir değerlendirme yapılabileceği, davacının ——–firmasına yapmış olduğu ödemeden, iki taraf arasında yapılan sözleşme gereğince hak ettiği bedelin proje bedeli olarak 22.500 + KDV (26.550 TL) olduğu ve elektrik işleri bedeli olarak hak edilen bedelin 6.500 TL + KDV olduğu, davacının ——— sahibi kişiye yapmış olduğu ödemeden talep ettiği bedelin 4.900 TL olduğu, ancak taraflar arasında herhangi bir sözleşme ve/veya proje dava dosyasına sunulmadığından, sadece tarafların kesmiş olduğu faturaya istinaden 4.900 TL alacak talep etmenin uygun olmadığı, ancak ilgili projesi dosyaya sunulduğunda bu ödemenin de kabul edilebileceği, dava dosyasında Ek-3’te sunulan yazışmaya dayanarak davalının belediye tarafından sorun çıktığını iddia ettiği ancak bunun sorumluluğunu davalının alıp almaması hususunda ki hukuki kararın mahkemede olduğu, davacının yapmış olduğu iş için talep edebileceği toplam bedelin ———– tutarında hesaplandığı, Mahkeme tarafından alacağın kabulü halinde 34.220,00.-TL için davacı tarafça davalı şirket namına keşide edilen ———–yevmiye sayılı ihtarnamenin tebliğinden itibaren verilen 7 günlük sürenin eklenmesi ile 18.05.2017 tarihi itibari ile ticari faiz talep edilebileceği, görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
05/06/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle, Hem dava dosyasına sunulmuş olan 01.11.2016 tarihli e-posta çıktısı hem de 02.11.2016 tarihli faturanın birbirini doğruladığı ve dolayısıyla tarafımızda davacının davaya konu iş yeri için——- ödeme yaptığı kanaati oluştuğu,———— davacı firma arasında imzalanan sözleşmenin ilgili maddelerine göre, ödemenin ilk diliminin proje başlangıcında yapılması gerektiği ve davacının ibraz ettiği 18.01.2016 tarihli dekont doğrultusunda bu ödemeyi gerçekleştirdiğinin görüldüğü, davacının ödemesini yaptığı 22.500 TL + KDV (26.550 TL) bedeli hak ettiği kanaati oluştuğu, ikinci dilimdeki ödemenin proje bitiminde yapılacağının anlaşıldığı, dolayısıyla proje tasdik edilmediği için, ikinci dilimdeki ödeme dönemine gelinmediği, bu ikinci dilimdeki ödeme yapılmış ise davaya konu mağaza ile ilgili çalışmalar tamamlanmadan, davacı tarafından bu ödemenin| neden yapıldığının anlaşılmadığı, davacı tarafından faturası ibraz edilen elektrik işleri için 6.500 TL +KDV ödeme yapıldığının görüldüğü, söz konusu iş ile ilgili açıklamalar davacı ile Kuran ———– arasında imzalanan sözleşmede Madde 6.5’te geçtiği, bu maddeye dayanarak, ödeme yapılmasının uygun olduğu, buna göre davacı tarafından, davaya konu iş yeri için yapılan toplam ödemenin 26.550,00 TL +4.900,00 TL + 7.670,00 TL = 39.120,00 TL olduğu, davacı firma ve davalı firma görevlileri arasındaki e-postalardan taraflar arasındaki anlaşmanın sağlandığı görüşüne varıldığı, e-postaların delil olarak kabul edîilip edilmeyeceği konusundaki takdirin mahkemeye ait olduğu, e-posta adreslerinin kime ait olduğunun tespiti hususunun uzmanlık alanı dışında kaldığı, davacı firma ile dava dışı Kuran Dekorasyon arasında imzalanan sözleşmede bulunan imzaların birbirine benzer olması ve sadece davacı firma kaşesinin bulunuyor olması sebebiyle, bahse konu sözleşmenin kabul edilip edilmeyeceği hususundaki takdirin mahkemeye ait olduğu, mahkeme tarafından bahse konu sözleşmenin kabul edilmesi durumunda, konu ile ilgili kök raporda belirttiği hususların geçerliliğini koruduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında herhangi bir kira sözleşmesi bulunmadığı, kira sözleşmesi kurulması konusunda e-posta yazışmaları yapıldığı, her ne kadar yazılı bir sözleşme yapılmamış ise de e-posta içeriklerinden taraflar arasında bir anlaşmanın yapıldığı ve mutabık kalındığı, davacı tarafın davalı ile yaptığı görüşmeler neticesinde çeşitli firmalarla sözleşme akdettiği, bilirkişi kök ve ek raporlarında da taraflar arasındaki yazışmalarda anlaşmanın sağlandığı görüşüne varıldığı, davacı tarafından davaya konu işyeri için yapılan ödemenin 39.120,00 TL olduğu yönünde görüş belirtildiği, sözleşmenin imzalanmamasında davacı tarafın kusurunun bulunmadığı anlaşılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE,
39.120,00 TL’nin temerrüt tarihi olan 18/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine, Fazlaya ilişkin istemin REDDİNE,
2-Alınması gerekli 2.672,29 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 1.110,04 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.562,25 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca red edilen miktar üzerinden hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yapılmış 35,90 TL başvurma harcı, 1.110,04 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.145,94‬ TL harç giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından sarfedilen 1.500,00 TL bilirkişi ücreti ve 368,7‬0 TL posta ücreti olmak üzere toplam 1.868,70 TL yargılama giderinden kabul edilen kısma isabet eden 1.124,59 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davadan önce gidilen arabuluculukta devletçe karşılanan 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan 794,38 TL’sinin davalıdan, 525,62 TL’sinin de davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
8-Davalı tarafından sarf edilen 25,00 TL yargılama giderinden red edilen kısma isabet eden 10,00 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine.
9-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —— Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 04/05/2023