Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/978 E. 2023/820 K. 02.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/978
KARAR NO : 2023/820

DAVA : Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/01/2017
KARAR TARİHİ : 02/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle,
Müvekkili şirket ile davalı şirket arasında 15.09.2015 tarihli “—–” franchise sözleşmesi düzenlendiğini, bu sözleşmenin müvekkil tarafından haklı sebeplerle 27.12.2016 Tarihinde, —–.noterliğinin——yevmiye sayılı ihtarnameyle feshedildiğini ve ihtarın 29.12.2016 tarihinde davalıya tebliğ edildiğini, ihtarnameyle davalı şirkete verilen çeklerin de iadesinin talep edildiğini, müvekkili şirkete tedarik edilecek gıda malzemelerinden mahsup edilmek üzere davalı şirkete—-Bankası —–çek nolu, 31.12,2016 vade tarihli 40.000 TL ve yine —– çok nolu 17.02.2017 vade tarihli 107.000 TL bedelli çekleri verdiğini, davalı şirket yetkilisine, çeklerin——şubesinde teminatta olduğunun belirtildiğini, vade tarihi en yakın olan 31.12.2016 tarih 40.000 TL bedelli çekin iadesi için ileri bir tarihli başka bir çekin —–şubesine verilmesi halinde çekin iade edileceğinin beyan edildiğini, çekin yazılmaması için müvekkili şirketin, 31.12.2016 tarih 40.000 TL lik çek yerine 31.01.2017 tarih —– nolu 40.000 TL bedelli çekin davalı şirket adına bankaya teslim edildiğini, müvekkilinin davalıya bir borcunun bulunmadığını ve çeklerin iade olmadığını ileri sürerek—– çek nolu 31.01.2017 tarihli 40.000 TL ve —— nolu 17.02.2017 tarihti 107.000 TL tutarlı çeklerden dolayı davalı şirkete borçlu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir.

CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle;
Yanlar arasında 15.09.2015 tarihti “—– İşletme Lisansı (Franchise) sözleşmesinin akdedildiğini, franchise veren müvekkil şirketin sözleşme edimini yerine getirdiğini, sözleşmenin davacının —–.noterliğinden gönderdiği—–sayılı ihtarnameyle sözleşmeyi feshettiğini bildirdiğini, davacının haklı fesih iddiasını; müvekkili şirketin—– Asliye Ticaret Mahkemesinin —– sayılı dosyası ile devam eden iflas erteleme sürecine dayandırdığını, halbuki bu süreçte de müvekkilinin sözleşmedeki yükümlülüğünü yerine getirdiğini, dava konusu çeklerin müvekkili şirkete verildiğini, söz konusu çekler sebebiyle cari hesaptan kaynaklı bir alacağın tespiti halinde dahi davacı şirketin, haksız fesihten doğan hak ve alacaklarıyla takas/mahsup halinde davacının, müvekkil şirketten bir alacağın olmayacağını ileri sürerek davanın reddini istemiştir. Karşı dava olarak ise; davacının, geçerli bir neden olmaksızın sözleşmeyi haksız olarak feshettiğini, sözleşme süresi 5 yıl olup, aylık net ciro üzerinden % 4 + KDV lisans bedeli ödenmesi, sözleşmeye aykırı her eylem neticesinde de 100.000 TL cezai şart ödemeyi taahhüt ettiğini, bu durumda davalının, 15 aylık faaliyet verileri dikkate alınarak, bakiye sözleşme süresi 45 ay üzerinden satış zararının 742 877.08 TL, cezai şart alacağının 100.000.00 TL olduğunu savunarak toplam 842.877.08 TL alacağından, davacının verdiği 100.000 TL ve cari hesap alacağı 41.902.35 TL takas ve mahsubu sonrası bakiye 700.974,73 TL alacağın, şimdilik 10,000 TL lik kısmının, 27.12.2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir. Davacı karşı davalı vekili, cevap dilekçesinde; sözleşmenin haklı nedenle müvekkil tarafından feshedildiğini, kaldı ki sözleşmede kararlaştırılan % 4 + KDV nin, % 2 + KDV olarak uygulandığını, bunun fatura içeriğinden de anlaşılabileceğini, cari hesap alacağının 41.902.35 TL değil, dava konusu çekler haricinde 100,000 TL civarında olduğunu savunarak karşı davanın reddini istemiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava hukuki niteliği itibariyle asıl davada, davacının, davalıya borçlu olmadığının tespitine ilişkin Menfi Tespit davası olduğu, karşı dava ise alacağı hükmedilmesine ilişkindir.avanın ilk olarak Mahkememizin —— Sayılı dosyasında görülmekte iken yapılan yargılama sonunda; —– Sayılı 06/12/2018 tarihli karar ile; “Asıl davanın REDDİNE, Karşı davanın 150/5.maddesi gereğince AÇILMAMIŞ SAYILMASINA” karar verilmiş, işbu karara karşı davacı-karşı davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Yapılan istinaf incelemesi sonunda
—- Bölge Adliye Mahkemesi—–Hukuk Dairesinin —–Sayılı 22/11/2022 tarihli kararı ile “Saptanan ve hukuksal duruma göre, dayanılan belgelere, delillere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dosyadaki tespitlere ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına göre, ispat kuralları çerçevesinde taleple bağlı kalınarak yargılama ve değerlendirme yapılması gerekmekle, ilk derece Mahkemesi tarafından uyuşmazlığın çözümünde etkili olabilecek ölçüde delillerin toplanmadığı ve değerlendirilmediği belirlenerek, tarafların ispata yönelik tüm delilleri toplanıp yargılama yapılarak oluşacak tam kanaat gereği sonuca varılıp karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmiş olması yerinde bulunmamıştır. Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki esaslar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme ile yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı biçimde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, davalı tarafın ticari kayıt ve defterleri incelendikten sonra (yasal ihtaratları tam olarak içeren) oluşacak kanaate göre karar verilmesi gerektiğinden, kararın kaldırılması gerektiği anlaşıldığından davacı karşı davalı istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a/6. maddesi gereğince kaldırılarak, dosyanın yeniden görülmesi için kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerektiği” gerekçesi ile mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verilmiştir.İstinaf kararından sonra dosya mahkememizin—–sayılı Esasına kaydedilerek yeniden yargılama yapılmak üzere duruşma günü tayin edilmiştir.
Yapılan yargılamada; davalı tarafın ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş ise de; davacı vekilinin hazır olduğu, davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen, davalı taraftan gelen olmadığı gibi defterlerinde hazır edilmediği, ayrıca——.Asliye Ticaret Mahkemesinden verilen cevapta ticari defterlerin mahkeme dosyasında mevcut olmadığı bildirildiğinden, bilirkişi incelemesinin yapılamadığına dair tutanak düzenlenmiştir.

ASIL DAVA YÖNÜNDEN
Dava, taraflar arasında imzalanan Franchisse sözleşmesinin davacı tarafından —-. Noterliğinin 27/12/2016 tarih ve —– yevmiye numaralı ihtarnamesi ile feshedilmesi nedeniyle davacı tarafından davalıya verilen 2 adet çekten borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Davacı, —– Noterliğinin 27/12/2016 tarih ve —– yevmiye numaralı ihtarnamesinde ” davalı tarafından 19.07.2016 tarihinde —-Asliye ticaret mahkemesinin —— Sayılı dosyasında iflas erteleme kararı alınmış olması ve iflas erteleme kararının basında ve sosyal medyada geniş yer bulmasıyla, davalı markasının mevcut müşteri çevresinin günden güne kaybolduğunu, davacı şirketin cirolarının 2016 yılında %20 civarında azaldığını ve davacı şirketin zarar etmeye başladığını, davalı tarafından defalarca davacı şirkete ciddi anlamda zarara uğratmaya yönelik işlemler yapıldığını ancak her defasında iade faturası düzenlenerek bu durumun düzeltildiğini, davacının bir yılı aşkın süredir davalının beklediği faydayı ve karlılığı sağlayamaması, günümüz koşullarında yaşanan ekonomik kriz ve piyasadaki daralma nedeniyle, bundan sonraki süreçte itibarını yitirmiş davalı markası altında kar etmenin mümkün olmaması, davalının iflas erteleme kararının basında ve sosyal medyada yer alması nedeniyle davalının mevcut müşteri çevresini kaybetmesi, davacının yüksek kira bedeli ile personel giderini karşılayamayacak duruma gelmesi, davalının basiretli davranma yükümlülüğüne aykırı davranması nedeniyle 15.09.2015 tarihinde —–lisans hakkı için imzalanan franchise sözleşmesin haklı nedenle feshedildiğini” bildirmiştir. Taraflar arasında imzalanan Franchisse sözleşmesinin sona erme ve fesih başlık 11. Madesi ” aşağıda sayılan olaylardan herhangi birinin vukuu halinde, taraflardan her biri diğer tarafa 10(on) gün önceden yazılı ihbarda bulunarak bu sözleşmeyi derhal ve tazminatsız olarak fesih etme hakkına sahip olacaktır.
a. diğer tarafın iflasının talep edilmesi, aktiflerinin borçlarını karşılamaya yetmeyecek hale gelmesi vb. şekillerde acze düşmesi, tasfiye sürecine girmesi veya fesih olması ya da ticareti terk etmesi, …” hükmünü içermektedir. Davacı taraflar arasında imzalanan franchise sözleşmesinin fesih nedeni olarak davalının iflas erteleme sürecinde olmasını gerekçe olarak göstermektedir ancak taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 11. maddesi değerlendirildiğinde davalının salt iflas erteleme talep etmesi fesih nedeni olarak düzenlenmediği gibi, ispat yükü kendisinde olan davacı, davalının aktiflerinin pasiflerini karşılamaya yetmediğine dair delil sunmadığı gibi ihtarnamede düzenlenen hatalı faturalandırma, davacının gelirlerinde %20 azalma olması nedenleri de taraflar arasında düzenlenen sözleşmede fesih nedeni olarak düzenlenmemiştir. Açıklanan asıl dosya yönünden davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

KARŞI DAVA YÖNÜNDEN
Taraflar arasında görülmekte olan karşı davanın 23/01/2018 tarihli duruşmasına davalı/karşı davacının duruşmaya katılmaması ve davacı/karşı davalının kendileri aleyhine açılan karşı davayı takip etmeyeceklerinin beyan etmesi üzerine karşı davanın işlemden kaldırıldığı, yasal üç aylık süre içerisinde de taraflarca yenilenme talebinde bulunulmadığı anlaşılmakla, davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Asıl davanın REDDİNE,
2-Karşı davanın HMK 150/5.maddesi gereğince AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
3-Asıl davada; Davacı-karşı davalı tarafından yapılmış yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Asıl davada; alınması gereken 269,85 TL red karar ve ilam harcından peşin ödenen 2.501,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.231,55 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı-karşı davalıya iadesine,
5-Karşı davada; Davalı-karşı davacı tarafından yapılmış yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Karşı davada; avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 10.000,00 TL vekalet ücretinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine,
7-Karşı davada; alınması gereken 269,85 TL karar ve ilam harcından peşin ödenen 203,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 66,85 TL harcın davalı-karşı davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
8-Asıl davada ve Karşı davada taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın ve ihbar olunan tarafın yokluğunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —– Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.