Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/952 E. 2023/705 K. 05.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/952
KARAR NO : 2023/705

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 24/11/2022
KARAR TARİHİ : 05/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali (ticari nitelikteki hizmet sözleşmesinden kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili tarafından 13.09.2022 tarihinde —–. İcra Müd.—— sayılı dosyası ile davalı aleyhine 40.655,38.-TL anapara bedeli üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı/borçlu şirket tarafından 07/10/2022 tarihli dilekçe ile alacaklı müvekkile böyle bir borçları bulunmadığı iddiasıyla takibin tamamına itiraz edildiğini, ve takibin durdurulduğunu, ancak davalı borçlu tarafından müvekkili şirkete böyle bir borç bulunmadığı iddia edilmişse de, itiraza dayanak hiçbir geçerli sebep bildirilmediğini, iddiayı ispatlayacak herhangi bir belge ibraz edilmediğini, ödeme belgesi, cari hesap ekstresi veya makbuz vb. hiçbir delil sunulmadığını, bu nedenle borçlunun itirazının soyut, haksız ve dayanaksız olduğunu, ayrıca davalının takibe itiraz etme sebebinin vakit kazanmak olduğu ve tamamen kötü niyet taşıdığının ortada olduğunu, davalı ile müvekkili şirket arasında süregelen ticari ilişki bulunduğunu, müvekkili şirket lehine bu ticari ilişkiden doğmuş olan alacak bulunduğunu, müvekkili şirketin bu ticari ilişkiye uygun olarak edimini eksiksiz ifa etmesine rağmen davalının, almış olduğu mal ve hizmetin karşılığını ödemediğini, itirazına dayanak hiçbir sebep bildirmeyen, iddiasını ispatlayacak herhangi bir belge ibraz etmeyen takip konusu bedeli ödediğine dair ödeme belgesi veya makbuz sunamayan hata itiraz sonrası borcunu gayri nakdi yöntemlerle ödemeye çalışarak borcu ikrar eden davalının itirazının haksız, kötü niyetli ve müvekkilin alacağını geciktirmeye yönelik olduğunu, iddia ederek itirazın iptalini, takibin kaldığı yerden devamına ve %20 den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının ileri sürmüş olduğu iddiaların hukuki mesnetten yoksun olduğunu, davanın öncelikle yetkisizlik nedeni ile reddine karar verilmesi gerektiğini, taraflar arasında mevcut uyuşmazlıkta yetkili mahkemenin Mobil Uygulama Tasarım Ve Geliştirme Sözleşmesinin 8. Maddesi; “İşbu sözleşme’nin uygulanmasında ve yorumlanmasında Türk Hukuku uygulanacaktır. İşbu Sözleşme’den dolayı doğan veya doğabilecek her türlü ihtilafın halinde —— Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkilidir” şeklindeki hükmü nedeni ile—– mahkemeleri ve icra dairelerinin yetkili olduğunu, yetkiye açıkça itiraz ettiklerini, davanın öncelikle usulden reddine karar verilmesini, mahkemenin aksi kanaatte olması halinde davacının itirazın iptali talebinin ve icra inkar tazminatı talebinin reddine ve kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Hukuki Nitelendirme, Delillerin Değerlendirilmesi ve Netice
Dava, 22/07/2019 tarihli sözleşmeye istinaden cari hesap alacağı açıklamasıyla başlatılan ilamsız takibe itiraz üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.Davalı cevap dilekçesi ile usule ve esasa dair itirazlarını ve savunma vasıtalarını ileri sürmüş, taraflar arasında akdedilen sözleşme ile kararlaştırılan —– Mahkeme ve İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğu belirtilmiştir.
Tensip doğrultusunda temin edilen evrak dosya arasına alınmış, ilgili takip dosyası kayıtları incelenmiş, ön inceleme duruşması ile uyuşmazlık sınırlandırılarak, temin edilen BA-BS formları ve davalı yanın ticari defter ve kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmak suretiyle talimat mahkemesi aracılığıyla mali muhasip bilirkişiden rapor alınmıştır. Bunu müteakip taraflar arasında akdedildiği ihtilaf konusu olmayan “Mobil Uygulama Tasarım ve Geliştirme Sözleşmesi” dosyaya ibraz edilmiştir.
6100 sayılı Yasanın 18/2 maddesinde, yetki sözleşmesinin geçerli olabilmesi için yazılı olarak yapılması, uyuşmazlığın kaynaklandığı hukuki ilişkinin belirli veya belirlenebilir olması ve yetkili kılınan mahkeme veya mahkemelerin gösterilmesinin şart olduğu düzenlenmiş olup somut olayda sözleşmenin yazılı olarak yapıldığı ve sözleşmenin tarafların kabulünde olup inkar edilmediği ve sözleşmede yetkili mahkemenin gösterildiği anlaşılmıştır.Yasanın 17 nci maddesine göre, “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır”.
“… bir dava için birden fazla (genel ve özel) yetkili mahkeme varsa, davacı, bu mahkemelerden birinde dava açmak hususunda bir seçimlik hakka sahiptir. Davacı davasını bu genel ve özel yetkili mahkemelerden hiçbirinde açmaz (yetkisiz bir mahkemede açar) ise, o zaman seçme hakkı davalıya geçer. Yani davalı, yetki itirazında bu mahkemelerden (kendi seçimine göre) birinin yetkili olduğunu bildirebilir (m.19/2,c.2); mahkeme de yetkisizlik kararında dava dosyasının bu (davalının yetki itirazında yetkili olduğunu bildirdiği) mahkemeye gönderilmesine karar verir” (——).Mahkemelerin ilk itiraz olarak yetkisizlik kararı verebilmeleri için aşağıdaki şartların tamamının birlikte gerçekleşmesi gerekir;
– Davacının, davayı yetkisiz bir mahkemede açması,
– Kesin yetkili mahkemenin bulunmaması ve
– Davalı tarafın cevap dilekçesi ile yetkisizlik ilk itirazında bulunup, yasaya göre yetkili bir mahkemeyi bildirmiş olması
Kümülatif mahiyetteki bu üç şartın gerçekleşmesi halinde 6100 sayılı Yasanın 116/1 hükmüne göre yetkisizlik kararı verilebilir. Somut olayda, tacir olan taraflar arasında akdedilen Sözleşmenin 8 inci maddesine göre; “İşbu sözleşme’nin uygulanmasında ve yorumlanmasında Türk Hukuku uygulanacaktır. İşbu Sözleşme’den dolayı doğan veya doğabilecek her türlü ihtilafın halinde—– Mahkemeleri ve İcra Daireleri yetkilidir”. Davalı vekili cevap dilekçesi ile yetki itirazında bulunmuş ve yetkili mahkeme olarak sözleşmede belirtilen ——Mahkemelerini belirtmiştir. Bu nedenle yetkiye dair ilk itirazın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1.-Davanın, sözleşmede münhasır yetki sözleşmesinin yer alması nedeni ile davalı yanın yetkiye dair ilk itirazının kabulü ile 6100 sayılı yasanın 116/f.1-b hükmü gereği usulden REDDİNE,
2.-Kararın kesinleşmesinden itibaren 2 hafta içinde başvuru halinde dosyanın yetkili —– Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine,
3.-Yargılama gideri ve vekâlet ücretinin yetkili mahkemece hüküm altına alınmasına,Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren iki (2) hafta süre içerisinde—–Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.