Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/950 E. 2023/242 K. 17.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/950 Esas
KARAR NO : 2023/242

DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 23/11/2022
KARAR TARİHİ : 17/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 9. Maddesi gereğince Türk Milleti adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili ——- Asliye Ticaret Mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ——İcra Dairesi’nin—–Sayılı dosyası ile icra takibiyle müvekkili——- aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlattığı, söz konusu icra takibi tamamen hukuki dayanaktan yoksun olup, öncelikle sayın mahkemenizce verilecek ihtiyati tedbir kararıyla durdurulması, akabinde güncel borcu aşan kısım yönünden iptal edilerek davalı tarafın güncel borcu aşan kısmın % 20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkûm edilmesini, müvekkili davalı tarafa olan borcunun 230.000,00 TL’lik kısmını ödemiş olup, buna rağmen davalı taraf, sanki borç ödenmemişçesine müvekkili ve diğer takip borçluları aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlattığı, müvekkilinin davalı şirkete güncel borcu 81.842,009 TL olduğu, söz konusu husus ekte sunmuş olunan konuşma kayıtlarında davalı taraf yetkilisince kabul edildiği, ——– konuşma kayıtlarından da anlaşılacağı üzere; taraflar, güncel borcun 81.842,009 TL olduğu hususunda mutabık olduklarını, bu itibarla söz konusu takip talebinin, hukuki dayanaktan yoksun ve tamamıyla kötü niyetli olarak başlatılan bir takip olduğu, müvekkilinin davalı tarafa güncel borcunun, sunmuş olunan delillerden de açıkça anlaşılacağı üzere 81.842,009 TL olduğu açık olup, işbu dava konusu icra takibinde asıl alacak olarak belirtilen 222.800,00 TL’lik borç gerçeği yansıtmadığından bahisle dava konusu kambiyo senetlerinin tahsili halinde, müvekilinin ileride telafisi imkansız maddi ve manevi zararlara uğrayacağı muhtemel olduğundan dava konusu senetlerin, teminatsız veya mahkemenizce uygun görülecek bir teminat mukabilinde ve işbu dosya kapsamında yapılacak yargılama neticesi verilecek mahkeme kararının kesinleşmesine kadar, davaya konusu senetlerin ödenmesini engeller mahiyette ve muhtemel icra takiplerinin durdurulması amacıyla ihtiyat-i tedbir kararı verilmesine, davalı tarafın, güncel borcu aşan kısmın % 20’sinden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket adına ——- Sayılı dosya ile davalı aleyhine 05/06/2022 keşide, 06/06/2022 ibraz tarihli 130.000 TL bedelli ve 05/07/2022 keşide, 05/07/2022 ibraz tarihli 100.000 TL bedelli çeklerden dolayı takip başlatıldığı, başlatılan takibe karşı davacı yan menfi tespit talepli işbu davayı açtığı, müvekkili şirket aleyhine açılan dava haksız ve mesnetsiz olduğu, davacı borçlu icra takibini sürüncemede bırakarak, müvekkilinin alacağını almasını engelemeye çalıştığı, davacı borçlunun borçlu olmadığını yazılı belge ile ispatlaması gerektiği, davacı yan borçlu olmadığını yazılı delil ile ispat edemediği, dosyaya sunulan —–yazışmalarını ve yazışma içeriklerini kabul etmediklerini, Menfi tespit davalarında ispat yükü davacıya düşmekte olup davacı her ne kadar dosyaya —–konuşmalarını sunmuşsa da—— konuşmaları yazılı delil olmadığı, dava dilekçesinde iddia edildiği gibi ——- yazışmalarındaki kişi müvekkili şirket yetkilisi olmadığı,——mesaj içeriğinde kiminle mesajlaşılmış olduğu, mesajlaşılan kişinin müvekkili şirketin yetkilisi olup olmadığı ve mesajlaşan kişinin borç miktarı konusunda anlaşma yetkisinin olup olmadığı ispata muhtaç olduğundan bahisle aksız ve hukuki dayanaktan yoksun işbu davanın reddine, işbu davanın açılmasında ve borcun ödenmemesinde tamamen kötüniyetli olan davacının İ.İ.K. md 72/4 uyarınca alacağın %20’ sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmolunmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, takibe konulan 1 adet bono sebebiyle borçlu olunmadığının tespiti taleplidir. Davacı vekilinin 16/03/2023 tarihinde feragat dilekçesi sunduğu, dilekçesinde vekalet ücreti ve yargılama gideri talep etmediği anlaşılmıştır.Davalı vekili 16/03/2023 tarihli duruşmada feragat doğrultusunda davanın reddini talep ettiği, yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığını beyan etmiştir.Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Yargılama sırasında davacı tarafça davadan feragat edildiği, davacı vekilinin 01/09/2022 tarihli vekaletnamesinde feragat yetkisinin bulunduğu, HMK’nın 307 ve devamı maddelerinde davaya son veren taraf işlemlerinin düzenlendiği, 311. Maddede “Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.” düzenlemesine yer verildiği, feragatin ifade edildiği anda sonuç doğurduğu ve karşı taraf ile mahkememizin kabulüne bağlı olmadığı anlaşılmakla davanın feragat nedeniyle reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere :
1-Davanın feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gerekli 179,90-TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 2.407,20-TL harçtan mahsubu ile kalan 2.227,3‬0-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Her ne kadar davalı kendilerini vekil ile temsil ettirmiş ise de vekalet ücreti talebi bulunmadığı bildirildiğinden davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Davacı tarafça yatırılan gider avansından kararın tebliğ giderleri karşılandıktan sonra arta kalan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine, Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde ——- BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.