Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/903 E. 2023/139 K. 16.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/903 Esas
KARAR NO : 2023/139

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/11/2022
KARAR TARİHİ : 16/02/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 9. Maddesi gereğince Türk Milleti adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili——-Asliye Ticaret Mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketle, davalı arasında ürün alımına ilişkin anlaşma yapıldığı, bu anlaşma gereği olarak davalı şirketin söz konusu malları müvekkili şirkete teslim etmesi gerektiği, davalıya, mal karşılığı olarak müvekkili şirkete ait ——Şubesi’ne ait 05.11.2022 keşide tarihli, ——hesabına ait ——seri numaralı / çek nolu keşidecisi yetkilisi bulunduğum şirket olan 42.000,00 TL’lik ve yine ——Şubesi’ne ait 26.11.2022 keşide tarihli,—— hesabına ait —— seri numaralı / çek nolu keşidecisi yetkilisi bulunduğum şirket olan 38.000,00 TL’lik çekler verildiği, söz konusu malların müvekkiline teslim edilmediği, malların teslim edilmemesi nedeniyle müvekkilinin mağdur olduğu gibi aynı zamanda vermiş olduğu çekin vadesinin yaklaşmasından dolayı zor durumda kalabileceği, davalı tarafın edimlerini yerine getirmediği, müvekkilinin keşidecisi olduğu iş bu çek ticari iş yapılması maksadıyla —— yetkilisine verildiği, ancak çekin teslim edilmesinden sonraki süreçte çekin teslim edildiği kişinin telefonları açmadığı ve ticari anlaşma gereği malları teslim etmediği, bu nedenle ortada bir ticari ilişki kalmadığı, çekin geri verilmesi hususunda çeki teslim alana gerekli bildirimler yapıldığı, ihtarname gönderildiği ancak herhangi bir dönüş gerçekleşmediğinden bahisle davalı şahsın, malların teslim edilmesine karşılık gelen çeklerin vadesinin gelmesi ve derhal haksız olarak icra kanalıyla tahsiline gidebileceğinden ötürü söz konusu çeklerin dava kesinleşinceye kadar ödenmemesi için çekler üzerinde ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve bahse konu çekin davalıdan istirdadına ve müvekkiline iade edilmesini, müvekkilinin bu süreçte söz konusu çekleri ödemek zorunda kalması ve ödemesi halinde çek bedellerinin davalı yandan alınarak müvekkiline ödenmesini ve borçlu olunmadığının tespitini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında 16.02.2021 tarihli ——-Sözleşmesi adında sözleşme akdedildiği, üreten firmanın müvekkili şirket olduğu, üretilen mezelerin paket ve gramajlarının 150 gr ve 200 gr şeklinde olduğu, ayıptan ya da bozuk mallardan sorumlu üretici müvekkili şirketin olduğu, fason üretim yapılacak markanın davacı yana ait —— olduğu, sözleşmenin 1 yıllık olduğu ve usulüne uygun şekilde fesih gerçekleşmediği sürece 1 yıl daha uzayacağı ve ayrıca aylık minimum alımın 70.000 adet olacağına ilişkin anlaşma sağlandığı, müvekkili yapılan sözleşmeye istinaden her yıl malını tedarik ettiği, davacı yanın markasına yönelik etiketleri ve paketleme araçlarını tedarik ettiği ve kendini sözleşmeye uygun hale getirdiği, nitekim sözleşme tarafların kabulü ile 16.02.2022 tarihinde 1 yıl daha uzadığı, ancak davacı yanın sözleşme hükümlerini ihlal ettiği, davacının iddia ettiği gibi mal teslim edilmemiş olmayıp bilakis müvekkili şirketin davacıdan halen alacağı bulunduğu, ancak davacı yan kötüniyetli şekilde hem bakiye borçtan kurtulmak hem de verilmiş olan çekleri ödememek gayesi ile 07.11.2022 tarihinde——noterliği ——- yevmiye nolu ihtarname ile —- sözleşmesinin iptal olduğunu belirterek—— şubesi’ne ait 05.11.2022 keşide tarihli ——- seri numaralı 42.000 tl. bedelli çeki ve —— şubesi’ne ait 26.11.2022 keşide tarihli——seri numaralı 38.000 tl. bedelli çekin kendilerine iadesini talep ettiği, davacının bu haksız ve kötüniyetli ihtarnamesine taraflarınca 14.11.2022 tarihli—– Noterliği —– yevmiye nolu ihtarname ile tarafımızca cevap verildiği, ihtarname cevabında malların 03.08.2022 ve —— irsaliye ve 04.08.2022 tarihli fatura ve——- nolu irsaliye ile davacıya teslim edildiğini, sözleşme konusu malların teslimi ile alakalı herhangi bir sorumluluğumuzun bulunmadığını, sözleşmenin 16.02.2022 tarihinde 1 yıl uzamış olduğunu belirterek bu haksız istemi karşılamayacağının belirtildiği, ancak davacı huzurda talep kısmında——- seri numaralı 29.10.2022 keşide tarihli 50.000 TL bedelli çeke ilişkin borcu olmadığının tespitini istediği ve dilekçesinde ise ——Şubesi’ne ait 05.11.2022 keşide tarihli ——seri numaralı 42.000 TL. Bedelli çeki ve ——- Şubesi’ne ait 26.11.2022 keşide tarihli——– seri numaralı 38.000 TL. Bedelli çeki verdiğini belirterek menfi tespit davası isteminde bulunduğu, davacı yanın müvekkili şirkete iş bu çekler harici borçları bulunmadığı, davacı taraf borçlu olmadığının tespitini istese dahi davacının müvekkiline cari hesaptan kaynaklı borcu bulunduğu, sözleşme hükümlerine aykırı şekilde sözleşmeyi fesheden davacı, kendisine düzenlen defterine işlediği faturaları inkar ettiği, yine kendi çalışanlarının teslim aldığı ve teslim alındığına ilişkin imzalı irsaliyelerden de anlaşılan malları almadığını söylemesi açık şekilde kötüniyetinin göstergesi olduğu, bu sebeple haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddini, ara karar ile hükmedilen ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasına, sayın mahkeme aksi kanaatte ise müddeabih değerinden aşağı olmamak kaydıyla teminata hükmedilmesini, müvekkili şirketin alacağını engellemek davanın açılması sebebiyet veren davacı aleyhine tazminata hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, davacı tarafça davalıya aradaki ürün alımı sebebiyle mal karşılığı keşide edilen 2 adet toplam 80.000 TL bedelli çekler için menfi tespit ve çeklerin davalıdan istirdatı davasıdır.Davacı vekili 16/02/2023 tarihli ön inceleme duruşmasında davanın mahkememizin —–esas sayılı dosyasıyla birleştirilmesini talep etmiştir.—— Asliye Ticaret Mahkemesinin ——- Esas sayılı dosyasının incelenmesinde; mahkememiz dosyası ve taraflarının aynı olduğu, yine mahkememiz ——esas sayılı dosyasının halen derdest olduğu, dava tarihinin 25/10/2022 tarihi olduğu, iş bu dava dosyası ile mahkememiz——Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ——- Esas sayılı dosyası arasında hukuki ve fiili bağlantı bulunduğu anlaşılmıştır. HMK 166.maddesi uyarınca; aynı yargı çevresi içinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması halinde davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte olması halinde davalar arasında bağlantı var sayılır. Tüm dosya kapsamına göre, Mahkememizin iş bu ——- Esas sayılı dava dosyası ile yine mahkememiz ——–Esas sayılı dava dosyası arasında HMK’nun 166. maddesinde ön görülen hukuki ve fiili bağlantının bulunduğu, birleştirme koşullarının gerçekleştiği belirlendiğinden aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin iş bu dosyası ile ——-Asliye Ticaret Mahkemesi’nin ——- Esas sayılı dosyası arasında hukuki ve fiili bağlantı olduğu anlaşılmakla, MAHKEMEMİZ DOSYASININ——ASLİYE TİCARET MAHKEMESİNİN ——- ESAS SAYILI DOSYASI İLE BİRLEŞTİRİLMESİNE, esasın bu şekilde kapatılmasına,
2-Birleştirme kararının derhal birleştirilen mahkemeye bildirilmesine ,
3-Yargılamanın——. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin—– Esas sayılı dosyası üzerinden devamına,
4-Yargılama harç ve giderlerinin birleştirilen dosyada karara bağlanmasına,Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı esas hükümle birlikte istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.