Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/875 E. 2023/478 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/875 Esas
KARAR NO: 2023/478 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 29/10/2022
KARAR TARİHİ: 08/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının —– Anayasasının — Maddesi gereğince—adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili —— Asliye Ticaret Mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.

DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ——–hizmet sahası ————-firması tarafından yapılan çalışmalar esnasında şirketlerine ait kablolara ve alt yapıya hasar verildiği, müvekkil şirket verilen hasar nedeniyle, ekte sunulan belgelerden de anlaşılacağı üzere şirket elemanlarınca hasar tespit edilmiş olup, hasar keşif tutarı formu ve malzeme-işçilik cetveli düzenlendiği, akabinde, kamusal hizmet niteliğinde olan iletişimin aksamaması adına, ivedilikle müteahhit firma tarafından zararın giderildiği, nitekim zararın tazmini için alacaklarının tahsilini sağlamak amacıyla hasar tespit tutanağı, hasar keşif formu ve olay yeri resimlerine istinaden, taraflarınca ———— dosyası üzerinden ilamsız icra takibi başlatıldığı, oysa yukarıda belirtilen ve icra dosyasına dayanak olarak bildirilen belge ve kayıtlardan da anlaşıldığı üzere (hasar tespit tutanakları, hasar keşif formları, olay yeri resimleri, hasarı gideren müteahhit firma evrakları) davalının meydana gelen hasardan müteselsilen sorumlu olduğunun açık olduğu, bu nedenle davalının alacağın aslına ve ferilerine yönelik tüm itirazları haksız, mesnetsiz ve hukuki dayanaktan yoksun olup, davalının itirazlarının iptalinin gerektiği, bu nedenle işbu davayı açma zarureti hasıl olduğu, yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle davalının haksız itirazlarının iptali ile takibin devamına, haksız ve kötü niyetli davalı aleyhine %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Eldeki dava ile her ne kadar müvekkili davalı şirket tarafından, davacıya ait alt yapı kablo ve güzergâhına zarar verilmiş olduğu ileri sürülmekteyse de müvekkili şirket kayıtlarında davaya konu ————- adresinde gerçekleştirilmiş bir kazı veya onarım / bakım çalışmasına dair bilgiye rastlanmadığı, müvekkili şirket tarafından doğrudan bir çalışma yapılmamakla birlikte, müvekkili davalı şirketin sorumluluğunu doğurabilecek şekilde yüklenici şirketler tarafından gerçekleştirilen herhangi bir. kazı çalışması da tespit edilemediği, müvekkili davalı şirketin çalışmasının bulunmaması dikkate alınarak, davanın husumet yokluğu sebebiyle reddine karar verilmesi gerektiği, hasarla bağlantısı bulunduğu anlamına gelmemek üzere, müvekkili şirket dava dışı ———– kapsamında ihale usulü ile çalışmakta olduğu, bahse konu çalışma, kazı adresi olarak iddia edilen adresi de içerisinde alan bir bölge için imza edilen ihaleden kaynaklanmakta olduğu, bir diğer deyişle, hasar adresi olarak iddia edilen adres, müvekkili davalı şirket yüklenicisinin ihale ile belirlenen çalışma alanı içerisinde kaldığı, bununla birlikte, yüklenici şirket tarafından bir çalışma yapıldığına dair kayıt, bilgi, belge bulunmadığı hususu da tekrarlandığı, hasar iddiasını kabul anlamına gelmemek üzere, davaya konu çalışmanın mezkür ihale kapsamına yüklenici tarafından gerçekleştirilen bir kazı çalışması olduğunun kabulü halinde; ihaleye konu edilen işlerin tamamı müteahhit ——– bırakıldığından müvekkili şirket iş sahibi- ihale makamı konumunda olduğu, taraflarınca davacı veya teknik elemanlarınca tek taraflı olarak tanzim edilen ve müvekkili davalı şirketin “bahse konu hasardan sorumlu olduğunu gösteren” hiçbir belge ve tutanağın kabul edilmediği, müvekkili davalı şirketin davaya konu hasarlarla ilgilisi olmadığı yukarıda açıklandığı, ancak Mahkemenin aksi kanaatte olması ihtimalinde; davaya konu hasarlarda davacı şirketin kusurunun bulunup bulunmadığı tespit edilmeli ve müterafik kusur esasları göz önünde bulundurularak hazırlanacak bilirkişi raporu doğrultusunda davacının fahiş tazminat taleplerinden indirim suretiyle hüküm kurulması gerektiğinden bahisle davaya konu hasarın gerçekleştiği iddia olunan adreste ve hasar tarihi olarak belirtilen tarihte ————adresinde, müvekkili davalı şirket tarafından herhangi bir çalışma gerçekleştirilmemiş olması sebebiyle davanın husumet yokluğu sebebiyle reddine, aksi kabul halinde; davanın HMK’ nın 61 ve devamı maddeleri kapsamında ————- adresine ihbarına, hasarın meydana gelmesinde davacı şirketin kusurunun bulunup bulunmadığının tespiti ile, dava dilekçesinde belirtilen fahiş taleplerin bilirkişi incelemesi ile belirlenmesinden sonra karşılıklı kusur esaslarına göre hasar bedelinden indirim yapılmasına, karşı delil ve ek delil sunma hakları saklı kalmak üzere delil listelerinin kabulüne, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:Dava, İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, ibraz ettikleri tüm deliller, ———–esas sayılı dosyası ve mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.——esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 3.208,13-TL asıl alacak ve 465,40-TL asıl alacak işlemiş faizi olmak üzere toplam 3.673,53-TL’nin tahsiline yönelik icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 25/07/2022 tarihinde elektronik tebligat yoluyla tebliğ edildiği, davalı tarafından 22/07/2022 tarihinde icra takibine itiraz edildiği, davanın yasal 1 yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.Olayın çözümü teknik bilgi ve tecrübe gerektirmekle dosyanın alanında uzman elektrik-elektronik mühendisi bilirkişiye tevdiine karar verilmiş, 18/04/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; hem olay anında çekilen fotoğraftaki tabelada üzerinde davalı —-adına yüklenicisi —-tarafından çalışma yapıldığının görülmesi hem de—– alınan yazıya göre, hasarın oluştuğu tarihte davalı —- adına verilmiş bir kazı ruhsatı bulunduğunun anlaşılması sebebiyle, davacı tarafın 24.08.2021 tarihinde kablo ve altyapı tesisinde meydana gelen hasarın, söz konusu tarihte ilgili alanda davalı —-sözleşme ile yetkilendirdiği —–Tarafından yürütülen bir kazı çalışması sırasında meydana geldiği yönünde görüş ve kanaate varıldığı, dava konusu hasarın ihbar olunan —– tarafından yürütülen bir çalışma sırasında meydana geldiği ve sorumluluğun bu şirkette olduğu kanaatine varılmakla birlikte, asıl iş sahibinin davalı—— olduğu anlaşılmakla, aralarındaki sözleşmelerin taraf olmayan davacı açısından bağlayıcı olup olmadığı konusunda hukuki takdirin Sayın Mahkemeye bırakıldığı, dava konusu hasarın onarımında 20’luk telefon kablosunun iki santral arasındaki mesafe kadarki kısımlarının ”- değiştirilmiş olmasının tamamen bu kablonun özelliğinden kaynaklandığı ve santraller arasında gerçekten de kullanılan malzeme miktarı kadar mesafe olup olmadığı konusunda davacı tarafından paylaşılan kroki dışında fikir verebilecek başka bir bilgi belge olmadığı için, mesafe konusunda doğrulamanın ancak yerinde yapılacak bir keşifle anlaşılabileceği, bu sebeple davacı tarafından paylaşılan krokideki mesafelere uyulması dışında başka çıkar yol olmadığı, 24.08.2021 tarihli hasara ilişkin olarak; davacı tarafından paylaşılan hasar onarımına ilişkin ayrıntıların bulunduğu belgelere göre, 717,74.-TL malzeme bedelinin talep edilebileceği, hasarın onarımına ilişkin yapılan çalışmada sarf edilen işçilik bedelinin ise; normalde götürü usulü sözleşmelerde toplu bir yıllık bedel üzerinden anlaşmaya yarıldığı ve arıza olsun veya olmasın yükleniciye işçilik bedeli ödendiği için, davacının yüklenicisi tarafından yapılan onarım hizmetine ilişkin, ancak karşılığında ödeme yaptığını gösteren belge sunması halinde işçilik bedelini talep edilebileceği, ancak dosyada ödeme yapıldığını gösteren herhangi bir belge olmadığı için takdiri sayın Mahkemede olmak üzere işçilik bedelinin talep edilemeyeceği, yapılan hesaplamalar sonucunda davacının yüklenicisi tarafından yapılan hasar onarımına ilişkin tahakkuk ettirdiği faturaya ödeme yapıldığı çıkarımı ile, talep edilebilir alacak tutarının 717,74.-TL olduğu, 18.07.2022 takip tarihi itibariyle alacak tutarının 827,72 TL olarak hesaplandığı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir. Tüm dosya kapsamının incelenmesi neticesinde; açılan davanın itirazın iptali istemli olduğu,—- adresinde —– tarafından yapılan kazı çalışması esnasında davacı —– kablolara ve alt yapıya zarar verildiği, davacının zararına sebebiyet veren çalışma davalının yüklenicisi tarafından yapılmakla davalının zarardan sorumlu olduğu, davacının 1521,68-TL işçilik bedeli ve 717,74-TL malzeme bedeli olmak üzere toplam 2.239,42-TL talep edebileceği, yine 181,12-TL de takip öncesi işlemiş faiz alacağının oluşacağı mahkememizce değerlendirilmiş ve açılan davanın 2.239,42-TL asıl alacak ve 181,12-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.420,54‬-TL üzerinden dava kısmen kabul edilmiş, alacak likit olmayıp yargılama neticesinde sarahiyet kesbetmekle icra inkar tazminatı talebi reddedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile,
———- dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin 2.239,42-TL asıl alacak ve 181,12-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 2.420,54‬-TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine,
Alacak likit olmayıp yargılama neticesinde sarahiyet kesbettiğinden icra inkar tazminatı talebinin reddine,
2- KARAR HARCI;
Davanın kabul edilen 2.420,54‬-TL’lik bölümü üzerinden belirlenen 179,90-TL maktu karar harcının 80,70-TL’lik bölümü dava açılırken peşin olarak alınmış olduğundan, geriye kalan 99,20-TL karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-AVUKATLIK ÜCRETLERİ
Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 2.420,54‬-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen kısım için karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 1.252,99-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
4-DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
a-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 80,70-TL peşin harç, 80,70-TL başvurma harcı toplamı 161,40-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b-Davacı tarafından sarfedilen 1.200,00-TL bilirkişi ücreti ve 174,50-TL posta ücreti olmak üzere toplam 1.374,50-TL’nin davanın kabul ve red oranı gözetilerek 905,68-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan 468,82-TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
c-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve hazine tarafından karşılanan 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından ilgili arabulucuya ödendiğinden, bu ücretin 6831 Sayılı Kanun’a göre; arabuluculuk ücretinin davanın kabul ve red oranına göre 1.027,91 TL’sinin davalı taraftan, kalan 532,09-TL’sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesine,
d-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avanslarının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı 6100 sayılı HMK’nın 341/2 maddesi gereği miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı. 08/06/2023