Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/871 E. 2023/762 K. 19.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/871
KARAR NO : 2023/762

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/06/2019
KARAR TARİHİ : 19/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 9. Maddesi gereğince Türk Milleti adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili —- Asliye Ticaret Mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.

DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: 23/04/2015 tarihinde davacının adına kayıtlı—- plaka sayılı araçla, —- Bulvarı üzerinde seyir etmekte iken davacının aracına yeşil ışık yandığı için durmayarak yola devam ettiğini, —- istikametinden hızla ana yol olan—– ters istikametten gelerek giren—– plakalı —- yönetimindeki iş makinesinin aracı gördüğü halde durmadığını, —– plakalı aracın sol ön ve arka kapısının arkasına vurduğunu, kaza nedeniyle —–plakalı aracın kullanılamaz hale geldiğini iddia ederek davaya ıslah ve fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzene şimdilik 5.000,00 TL tazminatın davalılardan müteselsil alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı —–vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın dava şartı yokluğundan reddine, görevsiz mahkemede ikame edilmesi nedeniyle usulden reddine, kabul anlamı içermemek kaydı ile; davacının iş bu davayı ikame etmeksizin müvekkili şirkete herhangi bir başvuru yapmaksızın zararın tespiti adına değişik iş dosyasında rapor tesis ettirdiğini ve yapılan giderler bakımından müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını beyan etmiştir.Davanın tevzi edildiği—-. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin —- Esas ve——Karar sayılı görevsizlik ilamı üzerine dosya Mahkememize tevzi edilmiştir.

İLK KARAR:
Mahkememizce 08/04/2021 tarih ve—-Esas ve—— sayılı kararı ile görevsizlik kararı verilmiştir.

BAM KARARI :
Davacı vekilinin temyiz kanun yoluna başvuru istemi üzerine, —-Bölge Adliye Mahkemesi —–.Hukuk Dairesinin 13/09/2022 tarih ve—- esas —–karar sayılı ilamında; ”Somut olayda; davacı tarafından, haksız fiil teşkil eden trafik kazasından kaynaklı maddi tazminat taleplerine ilişkin olarak, araç sürücüsü ve maliki olan davalılar ile ZMM sigortacısı olan sigorta şirketine karşı birlikte açılmıştır. Haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında görevli mahkeme, genel hukuk mahkemesi olan asliye hukuk mahkemesi ise de; dava, gerçek kişiler ile birlikte karşı tarafın ZMM yaptırdığı sigorta şirketine karşı da açılmıştır. Davalı sigorta şirketi, sigorta poliçesi nedeniyle sorumlu tutulmuş olup, zorunlu sigortalar, TTK’nın 1483 vd. maddelerinde düzenlenmiştir. TTK’nın 4/1-(a) ve 5. maddeleri gereğince mutlak ticari nitelikteki bu davada asliye ticaret mahkemesi görevli bulunmaktadır.Aynı davada, bir kısım davalılar hakkında genel mahkemenin, diğer davalılar hakkında ise uzman olan özel mahkemenin görevli bulunması halinde, uyuşmazlık aynı olaydan kaynaklanıyor ve zarar tek ise ya da taleplerden birisi yönünden verilecek karar diğerini doğrudan ilgilendirecek nitelikte bulunuyorsa; sözkonusu özel mahkeme ile genel mahkeme arasında “Yargılama usûlüne” ilişkin esaslı farklılıklar bulunmaması kaydıyla, bütün taraflar ve talepler yönünden uzman olan özel yetkili mahkemece yargılama yaparak uyuşmazlığın çözülmesi gerekir. Bu husus, hukukun öngörülebilir olmasının, usûl ekonomisinin ve davaların makul süre içinde bitirilmesi yükümlülüğünün de gereğidir.
O halde, gerek davalı araç sürücüsü gerekse de davalı sigorta şirketinin sorumluluğu aynı maddî olaydan kaynaklanmış ve zarar tek olmakla, davaların birlikte görülmesi zorunludur. Bütün talepler yönünden ihtilafın özel mahkeme olan asliye ticaret mahkemesince çözüme kavuşturulması gerekir. Mahkemece, birlikte görülmesi gereken davaların sonradan tefrik edilmesi, göreve ilişkin kuralları değiştirmez.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince —–. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 13/09/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.” şeklinde karar vererek mahkememiz dosyasını iade etmiştir.Kaldırma ilamına binaen mahkememizin 18/05/2017 tarihli celsesinde kaldırma ilamı doğrultusunda dosya esasa alınarak yargılamaya devam olunmuştur.

İNCELEME VE GEREKÇE :
Davacı, trafik kazası sonucu araç maliki ve sürücüsü ile bu aracın ZMM Sigortacısı aleyhine bu davayı açmıştır.—-. Asliye Ceza Mahkemesi’nin —- Esas sayılı dosyası sistem üzerinden dosyamız arasına celbedilmiştir. Dosyada 10/11/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava konusu olayda sanık sürücü—– asli kusurlu olduğu, müşteki sürücü ——eşit derecede asli kusurlu olduğu kanaati bildirilmiştir.
—–. Asliye Ceza Mahkemesi’nin —-Esas sayılı dosyasında —– Kurumu tarafından düzenlenen 18/11/2016 tarihli kusur raporunda özetle; Trafik kazası tespit tutanağı, bilirkişi raporu içeriği, sanık savunması, müştekilerin ifadeleri, tanık beyanı, keşif zaptı, kaza mahallini gösterir fotoğraflar, mevcut veriler ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında hangi sürücünün kavşağa yeşil ışıkta giriş yaptığı hususunda kesin kanaate varılamadığı, takdirin mahkemeye bırakılarak olayın iki durumda incelendiği; Mevcut verilere göre; 1. Olay sanık sürücünün kavşağa yeşil ışıkta giriş yapması durumunda meydana gelmiş ise; A- Sanık sürücü —– yeşil ışıkta girdiği kavşakta dönüş yaptığı sırada sevk ve idaresindeki iş makinesinin sağ tarafından kavşağa giren otomobille çarpıştığı olayda atfı kabil kusuru bulunmadığı, B- Müşteki sürücü —- kavşak girişinde kırmızı ışıkta durması gerekirken kırmızı ışıkta giriş yaptığı kavşakta sevk ve idaresindeki otomobilin sol tarafından kavşağa girerek sola dönüş yapmak isteyen iş makinesiyle çarpıştığı olayda dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı hareket etmekle asli kusurlu olduğu, 2. Olay müşteki sürücünün kavşağa yeşil ışıkta giriş yapması durumunda meydana gelmiş ise; A- Sanık sürücü—– kavşak girişinde kırmızı ışıkta durması gerekirken kırmızı ışıkta giriş yaptığı kavşakta dönüş yaptığı sırada sevk ve idaresindeki iş makinesinin sağ tarafından kavşağa giren otomobille çarpıştığı olayda dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı hareket etmekle asli kusurlu olduğu, B- Müşteki sürücü —– yeşil ışıkta giriş yaptığı kavşakta sevk ve idaresindeki otomobilin sol tarafından kavşağa girerek sola dönüş yapmak isteyen iş makinesiyle çarpıştığı olayda atfı kabil kusuru bulunmadığı, Yukarıdaki hususlar muvacehesinde, 1. Olay birinci durumda meydana gelmiş ise; a) Sanık sürücü —- kusursuz, b) Müşteki sürücü—– asli kusurlu, 2. Olay ikinci durumda meydana gelmiş ise; a) Sanık sürücü —– asli kusurlu, b) Müşteki sürücü —- kusursuz olduğu kanaati bildirilmiştir.
Mahkememiz dosyası makine mühendisi bilirkişi —– tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 28/07/2023 tarihli raporda özetle; 23/04/2015 tarihinde meydana gelen olayda; KUSUR YÖNÜNDEN: Dava konusu araç sürücüsü —-plaka sayılı —-marka/tip)—–%50 (Yüzde elli) oranında eşdeğer kusurlu olduğu, Davalı tarafa sigortalı araç sürücüsü (—— plaka sayılı araç-iş makinası) davalı —– %50 (Yüzde elli) oranında eşdeğer kusurlu olduğu, (Dosya kapsamındaki Kolluk Görevlileri tarafından hazırlanan trafik kazası tespit tutanağında Kırmızı Işık ihlali yapan tarafın belli olmamasın dolayı kusur dağılımı yapılamadığı, incelemede de, kusur durumunu açıklığa kavuşturacak ilave bir kanıta ulaşılamadığından, kusur dağılımı konusunda net bir kanaate varılamadığı, bu durumda, meydana gelen kazada kavşağa giriş yapan sürücülerden hangisinin yeşil ışıkta veya hangisinin kırmızı ışıkta geçiş yaptığı hususunda kesin bir sonuca varılamadığından Yargıtay —-Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatları uyarınca tarafların kazanın meydana gelmesinde %50 oranında kusurlu olduğu görüşüne varıldığı (Yargıtay —-Hukuk Dairesi — Kararı) (Kusur oranı ile ilgili sadece teknik görüş bildirilmiş olup; bu husustaki hukuki değerlendirme ve nihai kararın Mahkemede olduğu) HASAR YÖNÜNDEN: 23/04/2015 tarihinde meydana gelen kazaya ait trafik kazası tespit tutanağındaki tespitlerin, dava konusu —– plakalı araçta meydana gelen hasar ile uyumlu olduğu ve hasarın durumunun kazanın oluş şekline alınan darbelere uygun olduğu, − Dava konusu —– plaka sayılı —– marka/tip, —– model aracın, serbest piyasa koşullarında kaza tarihi itibariyle dava konusu kazadan önceki piyasa rayiç değerinin 16.000,00 TL, hasarlı değerinin (sovtaj) ise 6.000,00 TL olabileceği, Dava konusu—- plaka sayılı —- marka/tip,—– model araçtaki, toplam hasarlı parça, malzeme tutarı KDV hariç 17.380,75 TL belirtildiği, onarılması durumunda üzerine 5.100,00 TL işçilik ücreti+ KDV de ekleneceği ve aracın kaza tarihi itibariyle belirlenen rayiç değeri de dikkate alındığında, tamirinin ekonomik olmayacağı, aracın pert-total kabul edilebileceği, Dava konusu—- plaka sayılı—–marka/tip, —-model araçta meydana gelen hasar nedeniyle aracın pert-total kabul edilmesi halinde hasar-zarar tutarının 10.000,00 TL olabileceği, Davalı tarafa sigortalı araç sürücünün kusuruna isabet eden hasar tutarının; [(10.000,00 TL Hasar Tutarı) x %50 kusur oranı] = 5.000,00 TL olabileceği, kanaati bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; açılan davanın trafik kazasından kaynaklı hasar bedelinin tazmini talepli olduğu, davacının—- plakalı aracın maliki olduğu, davalı —- Plakalı iş makinesinin ZMMS’cisi, diğer davalı —-iş makinesinin sürücüsü ve diğer davalı —– ise iş makinesinin maliki olduğu, davalı sigorta şirketinin düzenlemiş olduğu poliçe ile sigortaladığı aracın sebebiyet verdiği zararları poliçe limitleri dâhilinde üçüncü kişilere karşı tazmin ile mükellef olduğu, diğer davalıların da haksız fiile sebebiyet veren işletenler olarak tüm davalıların meydana gelen zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu oldukları, hasar bedelinin ZMMS genel şartları çerçevesinde poliçe kapsamında kaldığı, mahkememizce aldırılan 28/07/2023 tarihli bilirkişi raporunun gerekçeli bilimsel ve denetime uygun olmakla hükme esas alındığı, bu doğrultuda davacı araç sürücüsünün meydana gelen kazada %50 kusurlu olduğu davalı tarafa sigortalı araç sürücüsünün ise meydana gelen kazada %50 oranında kusurlu olduğu, bu kusur dağılımının ceza mahkemesince de benimsenerek hüküm kurulduğu, bu durumda meydana gelen zarardan davalı sigorta şirketinin sigortalısının kusuru oranında ZMMS hükümleri çerçevesinde sorumlu olduğu, davacının meydana gelen kaza sebebiyle aracında 10.000,00-TL’lik hasar oluştuğu, davacının kusuru oranında tenzilat yapıldıktan sonra 5.000,00-TL hasar bedeli alacağının bulunduğu mahkememizce anlaşılmış ve dava bu bedel üzerinden kabul edilmiş, faizin başlangıcı yönünden ise davalı malik ve sürücünün bu bedelden sorumluluğunun kaza tarihinden itibaren olacağı, diğer davalı sigorta şirketi yönünden ise dava öncesinde başvurulduğuna dair herhangi bir delil sunulmamakla dava tarihi temerrüt tarihi olarak benimsenmiş, faizin nevisi olarak ise davacı talebi ile bağlı kalınmakla yasal faize hükmedilmiş ve açılan davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Açılan davanın KABULÜ ile,
5.000 TL hasar tazminatının davalı sigorta yönünden dava tarihi olan 13/06/2019 tarihinden itibaren , diğer davalılar yönünden ise kaza tarihi olan 23/04/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
KARAR HARCI
2-Alınması gerekli 341,55‬ TL harçtan davacı tarafından peşin olarak yatırılan 85,39 TL harcın mahsubu ile eksik 256,16‬ TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 5.000,00 TL ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
4-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 44,40 TL başvurma harcı, 85,39 TL peşin harç olmak üzere toplam 129,79‬ TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarfedilen 2.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 581,70 TL posta ücreti olmak üzere toplamda 2.581,70 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalılar tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair , davacı vekilinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK ‘nın 341/2 maddesi gereğince miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okundu usulen anlatıldı.