Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/869 E. 2023/679 K. 28.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/869
KARAR NO : 2023/679

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/10/2022
KARAR TARİHİ : 28/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, davacının davalıdan faturadan kaynaklı bakiye alacağını tahsil edemediğini, bunun üzerine alacağın tahsili için —– İcra Müdürlüğü’ nün—— Sayılı dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davalının itirazının haksız ve yersiz olduğunu iddia ile itirazın iptaline, takibin devamına ve %20’den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde her ne kadar faturalara dayalı bir alacaktan bahsedilmiş ise de faturaların tek başına alacağın varlığını kanıtlamayacağını, faturalarla birlikte aynı zamanda fatura konusu işlemin gerçekleştiğinin de ispatlanması gerektiğini, iddia edildiği gibi müvekkilinin davacıya karşı bahse konu faturadaki borcu olmamakla birlikte başka bir borcunun da bulunmadığını, sözleşmesel ilişkiyi, malların alıcı olan davalıya teslim edildiğini ve faturanın da bu akdi ilişki nedeni ile düzenlendiğinin ispat yükünün davacı tarafa ait olduğunu, müvekkilinin davacı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını, davacı tarafın kötü niyetli olarak dava açtığını savunarak haksız davanın reddine ve davacının %20’den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini istemiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE : Dava hukuki niteliği itibariyle icra müdürlüğünce yapılan icra takibine İİK 67. maddesi uyarınca itirazın iptali ile icra inkar tazminatına hükmedilmesine ilişkindir.Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanıp bilirkişi incelemesi yapılmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.UYAP üzerinden çıkarılan —– İcra Müdürlüğü’nün ——sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafın bakiye fatura alacağına istinaden 1.186,82 USD alacak ile 10,07 USD işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.196,89 USD alacağın davalıdan tahsili için icra takibi başlatıldığı, davalı/borçlu vekili tarafından takibe itiraz üzerine takibin durduğu anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, fatura alacağı nedeniyle yapılan icra takibine yapılan itirazın iptali konularında tarafların anlaşamadıkları şeklinde olduğu anlaşılmıştır.Tarafların delilleri toplanarak, taraf defterlerinin incelenmesi için gün tayin edilmiş, ancak inceleme gün ve saatinde her iki taraf vekilininde hazır olmamaları ve defterlerinde hazır edilmemesi nedeniyle bilirkişi incelemesi yapılmamış ve buna ilişkin tutanak tanzim edilmiştir.Davacı vekili mahkememize verdiği dilekçe ile ticari defterlerin ibrazı ve değerlendirilmesi için yeniden süre verilmesini talep etmiş, mahkememizce yapılan değerlendirme sonunda 06/04/2023 tarihli ara karar ile “Davacı vekilinin, 09/03/2023 tarihli duruşmada hazır olduğu, inceleme gün ve saatinden haberdar olduğu, ticari defterlerin sunulması için verilen sürenin kesin olduğu, kesin sürenin sonuçları davacı vekiline ihtar edildiği görülmekle, yeniden süre verilmesi talebinin REDDİNE” karar verilmiştir.Davacı vekiline işbu ara karar tebliğ edilmiş olup davacı vekili tarafından arar karardan rücu talebinde bulunulmadığı anlaşılmıştır.Davacı vekili son celsede; “Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun——tarihli kararında verilen kesin sürenin şekli şartları uygun olsa bile davanın uzamasına sebebiyet vermeyecek ise savunma hakkının ihlal edilmemesi için yumuşak davranılması gerektiği belirtilmektedir bu nedenle biz yeniden süre talep ediyoruz, inceleme günü 03 Nisan idi, biz 05 Nisan tarihli dilekçemiz ile yeniden talepte bulunduk, mahkeme tarafından 6 Nisan’da karar verilmiştir, bu nedenle yeniden süre verilsin” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Davalı vekili son celsede; “Yargıtay Hukuk Genel Kurulu tarafından Avukata usulüne uygun ihtarat yapılmadığı için bu karar verilmiştir, zaten celse atmıştır yeniden süre verilmesine muvafakat etmiyoruz, davanın reddine karar verilsin” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, mahkememizin 09/03/2023 tarihli duruşma ara kararı ile taraf ticari defterlerinin incelenmesine karar verildiği, davacı vekilinin duruşmada hazır bulunduğu, ticari defterlerin sunulmamasının sonuçlarının usulüne uygun şekilde davacı vekiline ihtar edildiği, davalı vekili hazır olmadığından ticari defterlerin sunulmasına ilişkin ihtarlı davetiyenin davalı vekiline tebliğine karar verildiği ve tebligatın yapıldığı, inceleme gün ve saatinde tarafların hazır olmamaları nedeniyle incelemenin yapılamadığı, HMK’nın 94. Maddesine uygun ihtaratın yapıldığı, kanunla getirilen kesin süre ile hedeflenen amacın adil ve hızlı yargılama sağlaması ve usul ekonomisi olduğu, davacının verilen kesin süreye riayet etmediği, işbu ara karara itiraz etmediği, duruşmada yeniden süre verilmesi talebinde bulunduğu, yeniden süre verilmesinin de celse kaybına ve davanın uzamasına sebebiyet vereceği davanın ispatlanamaması nedeniyle ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-İspatlanamayan davanın REDDİNE,
2-Davacı tarafça yapılmış yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Alınması gereken 269,85 TL red karar ve ilam harcından peşin ödenen 295,44 TL harcın mahsubu ile bakiye 25,59 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davadan önce gidilen arabuluculukta devletçe karşılanan 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
6-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —–Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.