Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/82 E. 2022/1014 K. 08.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/82 Esas
KARAR NO: 2022/1014
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/09/2017
KARAR TARİHİ : 08/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali (eser sözleşmesinden kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin, dava dışı üçüncü kişi—– atık su arıtma tesislerindeki ———, —– nolu ———– hususunda davalı şirketle—— —— bedel üzerinden anlaştığını, müvekkili şirketin tüm işlerini tam ve noksansız yaptığını, —- tarihinde —– tarihinde——-arıtma tesisine ilişkin işi çalışır vaziyette teslim ettiğini, yapılan iş karşılığında davalıya —- bedelli bir adet fatura kestiğini, ödenmemesi üzerine davalı aleyhine ——– sayılı dosyası üzerinden takibe geçildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu öne sürerek, itirazın iptaline ve %20 inkar tazminatına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf, davaya herhangi bir cevap vermemiş, 6100 sayılı Yasanın 128 inci madde hükmü gereği davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkar etmiş sayılmıştır.
Davaya dayanak —— sayılı takip dosyasının incelenmesinde; dosyamız davacısı tarafından davalı aleyhine —– asıl alacağın tahsiline yönelik ilamsız icra takibi yapıldığı, davalının süresi içerisinde ödeme emrine itirazı üzerine takibin durduğu ve eldeki davanın yasal 1 yıllık süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Kaldırma İlamı Öncesi
Mahkememizce 26/2/2019 tarihli karar ile;
“(…) davacı tarafça davalı ile aralarındaki ticari ilişki nedeniyle düzenlenen faturalardan kaynaklanan borcun tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptalinin talep edildiği, davalı tarafça herhangi bir cevap dilekçesi sunulmayarak davanın inkar edildiği anlaşılmıştır. Dosya kapsamına alınan bilirkişi raporunun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu, davacı defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, takip konusu faturanın davalı şirketin usulüne uygun tutulmuş ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, taraf defterlerinin birbiri ile uyumlu olduğu, HMK’nun 222. Madde hükmü uyarınca sahibi lehine delil teşkil ettiği, bu nedenle davacı tarafça takip konusu alacağın varlığının ispat edildiğinin kabulü gerektiği, her iki taraf tacir olup uyuşmazlık ticari işten kaynaklandığından takipten itibaren asıl alacağa ticari avans faiz uygulanması gerektiği, takibe konu alacak faturaya dayalı olup miktarı kesin ve belirli olduğu” nedenleriyle davanın kabulü ile itirazın iptali ile takibin devamına ve davalı aleyhine inkar tazminatına hükmedilmiş; davalı tarafın istinaf talebi üzerine, ————- ilamı ile,
“(…) Taraflar arasındaki eser sözleşmesi ilişkisi kurulduğu kabul edildiğinden sonraki çözümlenmesi gereken husus; iş bedelinin tespitidir.
Davalı yanca cevap dilekçesi ibraz edilmeyerek sözleşme inkar edildiğinden ve itiraz dilekçesinde de borca itiraz edildiğinden artık yanlar arasında iş bedelinde ihtilaf olduğu sonucuna varılmaktadır.
Yargıtay ve Dairemiz uygulamasında eser sözleşmesi ilişkisinin varlığı kabul edilip sözleşmede bedel yazılı olmaması ya da sözlü sözleşme ilişkisinde tarafların bedelde anlaşamamaları halinde yüklenicinin gerçekleştirdiği imalât bedelinin sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan —– maddesi hükmünce yapıldığı yıl mahalli piyasa rayiçleriyle hesaplanacağı kabul edilmektedir. Mahalli piyasa rayiçleri içerisinde yüklenici kârı ve—- olacağından bunlar ayrıca eklenmeyecektir.
Bu durumda mahkemece mahallinde uzman bilirkişi refakatinde keşif yapmak suretiyle bilirkişiden; davacı yüklenicinin sözleşme ile davalı iş sahibi için yaptığı işin yapıldığı yıllar itibariyle yüklenici kârı ve —bedele dahil olacağından ayrıca bunlar eklenmeksizin mahalli piyasa rayiçleriyle bedeli ve davacının bu şekilde hesaplanacak imalât bedelinin hesaplattırılması suretiyle sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken fatura bedeli üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi isabetsiz olmuştur” denilmek suretiyle Mahkememiz kararı kaldırılmıştır.
Hukuki Nitelendirme, Delillerin Değerlendirilmesi ve Netice
Dava, İİK’ nun 67/1 maddesine dayalı itirazın iptali davasıdır.
İtirazın iptali davası, takip borçlusunun ödeme emrine süresi içinde itiraz etmesi halinde, takibin devamını sağlamak amacıyla, takip alacaklısı tarafından 2004 sayılı Yasanın 67 nci maddesine göre, itirazın kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde açılan ve genel hükümler çerçevesinde incelenen bir eda davasıdır.
Borçlunun itirazı, icra dairesi tarafından alacaklıya tebliğ edilmiş olmadıkça bir yıllık süre işlemeye başlamaz; yüksek mahkeme kararlarına göre alacaklı, itirazın kendisine tebliğinden önce de itirazın iptali davası açabilir———– Alacaklı bir yıllık süresi içinde itirazın iptali davası açmaması halinde takip düşer ise de alacağı zamanaşımına uğramadığı sürece genel hükümlere göre alacağını dava edebilir.
Davanın kabul edilmesi halinde, borçlu tarafından yapılan itiraz iptal edildiğinden, itiraz üzerine duran takibe (haciz) devam edilebilir. İtirazın iptali davası devam ettiği sürece, bir yıllık haciz talebi süresi işlemez.
İspat yükünün -kural olarak- davacıda olduğu itirazın iptali davasında, alacaklı (normal bir alacak davasında olduğu gibi) alacağının varlığını usul muhakemesinde caiz olan her türlü delil ile ispat edebilir. Davanın reddi halinde, itiraz ile duran takip iptal edilmiş sayılır ve ilam kesin hüküm teşkil ettiğinden takip alacaklısı tarafından konusu aynı olan bir dava tekrar ikame edilemez. Ayrıca borçlunun talep etmesi halinde, mahkeme, alacaklının kötüniyetle icra takibinde bulunduğu kanısına varırsa alacaklıyı yüze yirmiden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum eder (67/II). Kötüniyet olgusunu ispat yükü, tazminat talep eden davalı borçludadır. Tazminatın, asıl alacak üzerinden hesaplanması gerekir.
Davanın kabulü halinde, itiraz üzerine duran takibe devam edilir; (varsa) ihtiyati haciz, kesin hacze dönüşür. Ayrıca, alacaklı tarafça talep edilmesi halinde, takip konusu alacağın belirlenebilir (likit) olduğu durumlarda davalı (takip borçlusu) alacak miktarının asgari yüzde yirmisi oranında inkar tazminatına mahkum edilir. Yüksek mahkemenin yerleşik uygulamasına göre hüküm altına alınacak inkâr tazminatının asıl alacak üzerinden hesaplanması gerekir ——
Kaldırma sonrası Mahkememizce —- tarihli celse ara kararı gereği, makine mühendisi eşliğinde işin yapıldığı —– yılı itibariyle işin mahalli piyasa rayiçlerine göre bedelinin tespiti için keşif icra edilmiş, —– tarihli bilirkişi raporunda;
“(…) Piyasada yapılan araştırma neticesinde ürünün revizyonları ve bakımlarını yapabilecek donanıma sahip iki işletmeden birinin davaya konu turbo kompresörlerin mümessili dava dışı —- diğerinin davacı —olduğu görülmüştür. Bu tip onarımlarla yüzyüze olan——amirliği ile yapılan görüşmede başkaca firma olmadığı öğrenilmişse de, 2 firmaya daha ulaşılmış, birinin bu işlemi yapabilecek donanımda olmadığı, diğerinin de ——— mümessili olduğu öğrenilmiş, kendilerinden bilgi alınamamıştır.
Makinaları ve piyasayı iyi bilen tarafsız —— sorumlusu —- alınan bilgi doğrulturunda, yerli işletmelerin kendilerinin —- yaptıkları, revziyonun ortalama —— bakımın ortalama —— olduğu, o halde revizyonun yaklaşık —- davacı —- yapılan sorgulama neticesinde kaplin ve lame fiyatının ortalama —– kompresörün, yatakları bozduğu, kaplini sardığı, elastik lameların zarar gördüğü , pinyon milinin eğildiği, bu parçaların revizyonları ve kompresörün bakımlarının yapıldığı, revizyon sırasında rulman, somun civata, keçeler, burçların da değişim işleminin, revizyon +bakım + kaplin ve lame olmak üzere 16.600+ 3.500 + 1.611 = 21.711 € (pinyon mili doğrultma dahil) tutacağı,
Paşaköy arıtma tesisindeki —-, yatakları bozduğu, elastik lameların zarar gördüğü, bu parçaların revizyonları ve kompresörün bakımlarının yapıldığı, revizyon sırasında rulman, somun civata, keçeler, burçların da değişim işleminin, revizyon +bakım olma üzere —–
Davacının işbu davayı 31.566,71 TL (6.370 € + KDV) bedelin tahsili için açmış olduğu, yapılan araştırma doğrultusunda yerli işletme tarafından serbest piyasa şartlarında 42.611 € bedelle yapılacağı hesaplanan bakım revizyon işlemlerinin 17.08.2017 icra takip tarihinde 176.409 TL tutacağı, ticari ilişkiler hürmetine yapıldığı anlaşılan yüksek iskontoya rağmen yerli yedekparça ile, dava kapsamında talep edilen tutara (31.566 TL) bu işlemlerin en alt fiyat olarak yapılmasının mümkün olduğu, davalı tarafından tespit ve talep edilen bu tutarın dosyadaki yazışmalardan da görüldüğü, revizyonu, bakımı yapılarak fatura edilen turbo kompresörlerin halihazırda çalışır halde olduğu, tesis yetkililerinden onarımın doğrulandığı” belirlemelerine yer verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve rapor içeriğine göre, davacı tarafça davalı ile aralarındaki ticari ilişki nedeniyle düzenlenen faturalardan kaynaklanan borcun tahsili için başlatılan icra takibine itirazın iptalinin talep edildiği, davalı tarafça herhangi bir cevap dilekçesi sunulmayarak davanın inkar edildiği anlaşılmıştır. Dosya kapsamına alınan bilirkişi raporuna göre, mutabık kalınan sözleşme kapsamında çalışmaz vaziyetteki turbo kompresörlerin her ikisinin bakımlarının yapılarak çalışır hale getirildiği; piyasa araştırması neticesinde talep edilen tutarın bu işlemlerin en alt fiyat olarak yapılmasının mümkün olduğu, davalı tarafından tespit ve talep edilen bu tutarın dosyadaki yazışmalardan da anlaşıldığı; bu haliyle kaldırma ilamındaki eksikliğin giderildiği ve raporun, hüküm kurmaya ve denetime elverişli olduğu; davacı defterlerinin usulüne uygun olarak tutulmuş olduğu, takip konusu faturanın davalı şirketin usulüne uygun tutulmuş ticari defterlerinde kayıtlı olduğu, taraf defterlerinin birbiri ile uyumlu olduğu, 6100 sayılı Yasanın 222 nci madde hükmü uyarınca sahibi lehine delil teşkil ettiği, bu nedenle davacı tarafça takip konusu alacağın varlığının ispat edildiğinin kabulü gerektiği, her iki taraf tacir olup uyuşmazlık ticari işten kaynaklandığından takipten itibaren asıl alacağa ticari avans faiz uygulanması gerektiği, takibe konu alacak faturaya dayalı olup miktarı kesin ve belirli olduğu gibi hesaplanması bir tespit yapılmasını gerektirmediğinden davalının haksız itirazı nedeniyle alacaklının alacağına geç kavuşmasına neden olduğu anlaşıldığından takibin iptali ile devamına karar verilmiş, yasal şartları oluşan inkar tazminatının da davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1.-Davanın kabulü ile;
a.)Borçlunun——- sayılı takibine karşı yapmış olduğu itirazın iptali ile icra takibinin devamına,
b.)Alacağın mahiyeti ve likit olduğu dikkate alınarak asıl alacağın %20 si olan 6.313,34.-TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2.-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 2.156,33.-TL’den dava açılırken yatırılan 381,26.-TL peşin harç ve icra müdürlüğüne yatırılan 157,83.-TL nin toplamı 539,09‬.-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.617,24‬.-TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3.-Davacı tarafça dava açılırken peşin olarak yatırılan toplam 539,09.-TL peşin harç, 571,90.-TL keşif harcı ve 31,40.-TL başvurma harcı olmak üzere olmak üzere toplam 1.142,39‬.‬-TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4.-Davacı tarafından yapılan 141,50.-TL posta gideri, 1.950,00-TL bilirkişi ücreti ve 700,00.-TL keşif yol ücreti olmak üzere toplam 2.791,50.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5.-Davalı tarafından yapılan yargılama giderleri olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
6.-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 9.200,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili davacıya verilmesine,
7.-Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının davacı tarafa iadesine,
Dair, Davacı Vekilinin ve Davalı Vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren 2 hafta süre içerisinde ——- Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu. 08/12/2022