Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/819 E. 2023/623 K. 14.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/819 Esas
KARAR NO:2023/623
DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 13/10/2022
KARAR TARİHİ:14/09/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkiline ait——plaka sayılı aracın, davalı sigorta şirketi tarafından sigortalı—-plaka sayılı aracın sebep olduğu —— tarihli kaza nedeniyle hasarlandığını, davalı sigortalı araç sürücüsünün kazada kusurlu olduğunu, müvekkilinin zararı için davalı sigorta şirketine başvurduklarını ancak ödeme yapılmadığını, bunun üzerine —–başvurduklarını, başvuru neticesinde ——– sayılı karar ile taleplerinin kabul edildiğini ve 3.000,00 TL’nin davalı yanca yapılan ödeme ile konusu kaldığından bu tutar yönünden hüküm tesisine yer olmadığına karar verildiğini, müvekkilinin alacağını tahsil için davalıya 28/06/2021 tarihinde başvurduğunu, borçluyu 13/07/2021 tarihinde temerrüde düşürdüğünü ancak borcun 16/05/2022 tarihinde harici ödeme yoluyla tahsil edebildiğini, ancak tahsil edilen yasal faiz ile alacağın müvekkilinin zararını karşılamadığını iddia ile müvekkilinin alacağını zamanında tahsil edememesinden kaynaklanan belirsiz olan munzam zararının şimdilik 100,00 TL’sinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 3.şahıslara karşı doğrudan verilecek zararlara karşı sorumlu olduğunu, müvekkili şirket ile davacı arasında sigorta sözleşmesi bulunmadığından dolayı zararların müvekkilinden talep etme imkanı olmayıp sigortalı veya kusurlu sürücüden talep edilebileceğini belirterek davanın husumet yokluğu nedeniyle reddi gerektiğini, öte yandan davacının belirsiz alacak davası açmakta hukuki yarar bulunmadığından davanın usulden reddi gerektiğini, müvekkili tarafından yasal süre içerisinde ödeme yapıldığını, müvekkili sigorta şirketi nezdinde bir gecikme bulunmadığını, davacı tarafından talep edilen tutarın sigortanın konusu olmadığını, davacının malvarlığındaki eksilmeye karşılık gelen tutarı değil, zarar miktarından fazlasını talep ettiğini, müvekkilinin sorumluluğunun hasara uğrayan araçların masraflarını kusuru ve poliçe limiti çerçevesinde tazmin etmek olduğunu, davacının talebinin ise dolaylı zarar niteliğinde olduğunu, kaza tarihi ile ödeme tarihi arasındaki faiz talebi yönünden de bu kısma ilişkin zararın sigorta tahkim komisyonu kararına karşı kanun yoluna başvurrlsuin gerekirken yeniden dava açılmasının hukuka aykırı olduğunu, davacının munzam zarar iddiasını somut belgelerle ispat etmesi gerektiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:Dava hukuki niteliği itibariyle trafik kazası nedeniyle munzam zararın tahsiline ilişkindir.Usulünce duruşma açılarak; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip ihtilaflı ve ihtilafsız konular ön inceleme duruşmasında resen belirlenerek uyuşmazlığın çözümü doğrultusunda tarafların tüm delilleri tahkikat duruşmalarında toplanmak suretiyle dava sonuçlandırılmıştır.———sayılı dosyası celp edilip incelenmiştir. Tarafların iddia ve savunmalarının değerlendirilmesi sonucunda; uyuşmazlığın, munzam zarar konularında tarafların anlaşamadıkları şeklinde olduğu anlaşılmıştır.Tarafların delilleri toplanmıştır.
Yapılan yargılama sonunda toplanan tüm delillere göre; Gerek 818 sayılı mülga BK’nın 105.maddesinde ve gerekse 6098 sayılı TBK’nın 122/1.maddesinde faizden değil zarardan bahsedildiği, davacının alacağını zamanında alması halinde ne şekilde kullanacağını somut olarak ispatlamadığı, davacının TBK. 122.maddesinde öngörülen faizi aşan zararını durumuna özgü somut vakıalarla ispatlaması gerektiği, munzam zararın teminat kapsamında olmadığı anlaşılmakla davanın reddine karar vermek gerkmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı tarafça yapılmış yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-Avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Alınması gereken 269,85 TL red karar ve ilam harcından peşin ödenen 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 189,15 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
5-Davadan önce gidilen arabuluculukta devletçe karşılanan 1.560,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, bu nedenle bu miktar yönünden de harç gibi tahsil müzekkeresi hazırlanmasına,
6-Taraflarca yatırılmış gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ———— Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.14/09/2023