Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/744 E. 2023/428 K. 25.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/744 Esas
KARAR NO : 2023/428

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/09/2022
KARAR TARİHİ : 25/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali (ticari satımdan kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;müvekkil şirket ile davalı arasında ticari iş ilişkisi kurulduğunu, davalının 14.789,27 TL müvekkil şirkete borçlu olduğunu, Davalı tarafça borç ödenmeyince—– İcra Md.lüğünün —— numaralı dosyasından icra takibi başlatıldığını, ancak davalı herhangi bir borcu olmadığından bahisle icra takibine itiraz ettiğini, ara buluculuk yoluna başvurulduğunu,—– Arabuluculuk Bürosu’nun ——nolu 04.03.2022 tarihli arabuluculuk son tutanağı ile anlaşma sağlanamadığını, davalı borçlunun itirazlarının hukuki dayanaktan yoksun, kötü niyetli ve asılsız olduğunu, davalının yapmış olduğu itiraz müvekkilin alacağını akamete uğratmak ve zaman kazanmak için yapıldığından öncelikle icra takibine yönelik davalının itirazının iptaline, ayrıca yapılan itirazın kötü niyetli olması nedeni ile davalıların % 20 dan az olmamak üzere icra inkar tazminatını müvekkilimize ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davalı tarafa dava dilekçesi 15/11/2022 tarihinde tebligat yapılmış, yasal süresi içinde cevap dilekçesi sunulmadığından, HMK md 128 uyarınca, dava dilekçesindeki vakıaların inkar edildiği kabul edilmiştir.
Hukuki Nitelendirme, Delillerin Değerlendirilmesi ve NeticeDava, İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.

İtirazın iptali davası, takip borçlusunun ödeme emrine süresi içinde itiraz etmesi halinde, takibin devamını sağlamak amacıyla, takip alacaklısı tarafından 2004 sayılı Yasanın 67 nci maddesine göre, itirazın kendisine tebliğinden itibaren bir yıl içinde açılan ve genel hükümler çerçevesinde incelenen bir eda davasıdır.Borçlunun itirazı, icra dairesi tarafından alacaklıya tebliğ edilmiş olmadıkça bir yıllık süre işlemeye başlamaz; yüksek mahkeme kararlarına göre alacaklı, itirazın kendisine tebliğinden önce de itirazın iptali davası açabilir (—–Bam —–HD ——). Alacaklı bir yıllık süresi içinde itirazın iptali davası açmaması halinde takip düşer ise de alacağı zamanaşımına uğramadığı sürece genel hükümlere göre alacağını dava edebilir.Davanın kabul edilmesi halinde, borçlu tarafından yapılan itiraz iptal edildiğinden, itiraz üzerine duran takibe (haciz) devam edilebilir. İtirazın iptali davası devam ettiği sürece, bir yıllık haciz talebi süresi işlemez.İspat yükünün -kural olarak- davacıda olduğu itirazın iptali davasında, alacaklı (normal bir alacak davasında olduğu gibi) alacağının varlığını usul muhakemesinde caiz olan her türlü delil ile ispat edebilir. Davanın reddi halinde, itiraz ile duran takip iptal edilmiş sayılır ve ilam kesin hüküm teşkil ettiğinden takip alacaklısı tarafından konusu aynı olan bir dava tekrar ikame edilemez. Ayrıca borçlunun talep etmesi halinde, mahkeme, alacaklının kötüniyetle icra takibinde bulunduğu kanısına varırsa alacaklıyı yüze yirmiden aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum eder (67/II). Kötüniyet olgusunu ispat yükü, tazminat talep eden davalı borçludadır. Tazminatın, asıl alacak üzerinden hesaplanması gerekir.Davanın kabulü halinde, itiraz üzerine duran takibe devam edilir; (varsa) ihtiyati haciz, kesin hacze dönüşür. Ayrıca, alacaklı tarafça talep edilmesi halinde, takip konusu alacağın belirlenebilir (likit) olduğu durumlarda davalı (takip borçlusu) alacak miktarının asgari yüzde yirmisi oranında inkar tazminatına mahkum edilir. Yüksek mahkemenin yerleşik uygulamasına göre hüküm altına alınacak inkâr tazminatının asıl alacak üzerinden hesaplanması gerekir (Yargıtay—–.HD——.).Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; davacı vekilinin vermiş olduğu dilekçe, davacı tarafın ibraz ettiği tüm deliller, —– İcra Müdürlüğü’nün ——Esas sayılı dosyası ve dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.—–. İcra Müdürlüğü’nün —— Esas sayılı dosyası dosyamız arasına alınmış, dosyanın tetkikinde; davacı tarafından davalı aleyhine, toplam 14.789,27 .-TL cari hesap alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek %18,50 reeskont avans faiziyle birlikte tahsili amacıyla ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalı yana 19/02/2019 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından 19/02/2019 tarihinde borca itiraz dilekçesi sunulduğu, itiraz dilekçesinin davacı yana tebliğ edilmediği, davanın yasal bir yıllık süresi içerisinde açıldığı görülmüştür.Mahkememiz 03/10/2022 tarihli tensip ara kararı doğrultusunda;—–. İcra Müdürlüğü’nün —– Esas sayılı dosyasının uyap sistemi üzerinden dosyamız arasına alındığı, Mahkememiz 26/01/2023 tarihli ön inceleme duruşma ara kararı gereği davacı ve davalı taraf defterleri üzerinde 13/02/2023 tarihinde inceleme yapılmasına karar verildiği, inceleme gün ve saatinin tebliği için çıkarılan tebligat mazbatasının dönmemesi nedeni ile yapılan——sorgulamasında en son 30/01/2023 tarihinde işlem gördüğü ve mazbatanın teslim edilemediğinin anlaşılması nedeni ile inceleme gün ve saatinin 27/03/2023 tarihine ertelendiği, davacı vekilinin hazır bulunduğu inceleme yapılamadığına dair tutanağın birlikte imza altına alındığı, davacı vekilinin yeni inceleme gün ve saatinden haberdar olduğu; davalı tarafa yeni inceleme gün ve saatinin tebliğ edildiği, davacı vekilinin tutanakta imzasının bulunduğu, ancak inceleme günü hazır bulunmadığı, mazeret sunulmadığı, yerinde inceleme yetkisi verilmesini talep eden dilekçe sunulmaması nedeni ile inceleme yapılamadığına dair tutanak tutulduğu anlaşıldı.Bilirkişi incelemesi yaptırılması için borçlu tarafça yatırılması istenen avans, delil avansı niteliğindedir.Dosyanın bilirkişiye tevdiine karar verildiği, ancak verilen kesin süreye rağmen bilirkişi ücretinin ikmal edilmediği, HMK. 324.maddesi gereğince taraflardan her birinin ikamesini talep ettiği delil için mahkemece belirlenen avansı, verilen kesin süre içerisinde yatırmak zorunda olduğu, taraflardan birisi avans yükümlülüğünü yerine getirmezse diğer tarafın bu avansı yatırabileceği, aksi halde talep olunan delilin ikamesinden vazgeçmiş sayılacağı, somut olayda, HMK. 324. maddesi gereğince verilen kesin süre içerisinde bilirkişi ücreti yatırılmadığı gerekçesiyle alacak tutarına ilişkin ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.

HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1.-Sübut bulmayan davanın reddine,
2.-Alınması gerekli 179,90.-TL karar ve ilam harcının, davacı tarafından dava açılırken peşin olarak yatırılan 178,62.-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 1,28.-TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3.-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4.-Davalı tarafından yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5.-Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
6.-Arabuluculuk sürecinde düzenlenmiş sarf kararında yer alan 1.560,00.-TL’nin 6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesi uyarınca, davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı miktar itibari ile kesin olmak üzere verilen karar açıkça okundu.