Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/732 E. 2023/474 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/732
KARAR NO : 2023/474

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/09/2022
KARAR TARİHİ : 08/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan menfi tespit (kambiyo senetlerinden kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından müvekkili aleyhine—- İcra Müdürlüğü’nün —– esas sayılı takip dosyası ile kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde bulunulduğunu, müvekkilinin böyle bir borcu bulunmadığını, hukuki bilgisi bulunmadığından da takibe itiraz edemediğini, takibin kesinleştiğini, müvekkili hakkında haciz işlemlerinin tesis edildiğini, takibe konu senetten doğan bir borcunun bulunmadığını, aralarında ticari ilişkinin bulunmadığını, müvekkilinin senetleri yalnızca dükkanın devrine ilişkin teminat olarak verdiğini, imzalı ve boş olarak teslim edilen senetlerin kötü niyetli olarak ele geçirilerek boş senedin doldurularak heline haksız menfaat elde etmek amacıyla müvekkil aleyhine icra takibinde bulunduğunu, bu sebeple davalı tarafın icra takibinde haksız ve kötü niyetli olduğunun sabit olduğunu, davalının %20 den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı tarafa dava dilekçesi ve eklerinin 24/10/2022 tarihinde tebliğ edildiği, yasal süresi içinde cevap dilekçesi sunulmadığından, HMK md 128 uyarınca, dava dilekçesindeki vakıaların inkar edildiği kabul edilmiştir.Hukuki Nitelendirme, Delillerin Değerlendirilmesi ve Netice
Dava, özü itibari ile İİK’ nın 72/1 maddesine dayanan menfi tespit davasıdır.
Davacı vekili dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında herhangi bir ticari ilişkinin bulunmadığını, müvekkilinin, (dava dışı) kardeşi —-ait —- adlı dükkanın devri için kardeşi ile anlaştığını, devir teminatı olarak kardeşine boş senet verdiğini, müvekkilinin dükkanın bildirilen şartlarda olmadığından devirden vazgeçtiğini, teslim etmiş olduğu senetleri kardeşinden geri istediğini, kardeşi—-bazı senetleri iade ettiğini ancak bazılarının ise kaybolduğunu söylediğini, müvekkilinin senedin teslim edilmemesi halinde suç duyurusunda bulunacağını belirtmesini müteakip davalı tarafından senedin “dükkanın ortağı olması nedeniyle alacağı için” kendisinde olduğunu belirttiğini, davalının ise senetleri geri vermeyip senedin— tarafından kendisine ödenmesi halinde senedi iade edeceğini bildirdiğini, bunun üzerine müvekkilinin— senetleri davalıdan almasını söylediğini ancak tüm çabalarına rağmen sonuç alamadığını, davalının senedi — Adliyesi —-.İcra Müdürlüğü —-Esas sayılı dosya ile takibe koyduğunu, davalının kötüniyetli olarak ele geçirdiği boş senetleri takibe koyduğunu belirterek takip nedeniyle borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
“(…) açık bono düzenlenmesinin mümkün olduğu, takip alacaklısının bonoyu anlaşmaya aykırı olarak doldurduğu iddiasının davacı borçlu tarafından İİK’nın 169/a-1. maddesinde belirtilen alacaklı tarafça ikrar edilen ya da resmi delillerle ispat etmesi gerektiği, delil olarak dayanılan 27.07.2017 tarihli protokolde alacaklının imzasının bulunmadığı, protokolün İİK’nın 169/a-1. maddesinde yazılı delil niteliğinde olmadığı, alacaklının senedin teminat senedi olduğu yönünde kabul beyanının bulunmadığı, hamil yani takip alacaklısının bonoyu iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket ettiğinin ispat edilmesi gerektiği, alacaklının kötü niyetli olduğunun da dosya kapsamında yeterli düzeyde delil sunulmak suretiyle ispat edilemediği, davanın niteliği itibarıyla borca itiraz olduğundan yargılamanın duruşmalı olarak yapılmasının İİK’nın 169/a maddesine uygun ve yerinde olduğu anlaşıldığından, Mahkemenin davanın reddine ilişkin kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun ve isabetlidir”— Bam —HD —-.).
Davacı vekili özetle, müvekkilinin dava dışı kardeşi lehine keşide ettiği boş senetlerin bedelsiz kaldığı iddiasıyla iadesini istediğini, kardeşinin ise bir kısım senetleri iade etmesine rağmen bir kısmını iade etmediği ve daha sonra senedin davalı … tarafından takibe konu edildiğini, —- ile herhangi bir ticari ilişkisinin olmadığını iddia ederek, — tarafından müvekkili aleyhine başlatılan takip nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Takip dosyası ve dayanak bono incelendiğinde, 20/8/2022 vade tarihli senedin, davacının iddiasının aksine davalı … lehine keşide edildiği anlaşılmıştır. Davacının, senedi ilk ve boş olarak dava dışı kardeşi lehine keşide ettiğine dair yazılı bir belge sunmadığı, öte yandan açık bono düzenlenmesinin mümkün olduğu, takip alacaklısının bonoyu anlaşmaya aykırı olarak doldurduğu iddiasının davacı borçlu tarafından İİK’nın 169/a-1 maddesinde belirtilen alacaklı tarafça ikrar edilen ya da resmi delillerle ispat etmesi gerektiği ancak bu yönde ispat faaliyetinde bulunulmadığı anlaşılmıştır.
Yemin deliline dayanıldığından davacı yana yemin teklif edip etmeyeceği hatırlatılmış, davacının yemin teklif etmek istemesi üzerine talimat mahkemesi marifetiyle davalıya yemin teklif edilmiş, davalı 5/4/2023 tarihli talimat duruşmasında davacı ile ticari ilişkisi olduğu ve davacının kendisine borçlu olduğuna dair yemin etmiştir. Davacının senet nedeniyle davalı yana borçlu bulunmadığını ispat edemediğinden sübut bulmayan davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1.-Sübut bulmayan davanın REDDİNE,
2.-Alınması gerekli karar ve ilam harcı olan 179,90.-TL davacı tarafça dava açılırken yatırılan 884,55.-TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye kalan 704,65‬.-TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3.-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4.-Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5.-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 9.200,00.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6.-Kararın kesinleşmesi halinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğden itibaren iki (2) hafta süre içerisinde —Bölge Adliye Mahkemesi ilgili hukuk dairesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.