Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/7 E. 2022/639 K. 23.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/7 Esas
KARAR NO : 2022/639
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 08/12/2015
KARAR TARİHİ : 23/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket nezdinde —– bulunan —- adına kayıtlı— plaka sayılı araca —ve davalı şirketin uzun süreli kira sözleşmesiyle işleteni bulunduğu —— plaka sayılı aracın çarpması sonucu, hasara maruz kaldığını, kaza sonrasında taraflarca tutulan kaza tespit tutanağında da görüldüğü üzere tali yoldan hızlıca müvekkilinin bulunduğu yola çıkan davalı sürücünün kazanın meydana gelmesinden dolayı— kusurlu olduğunu, kaza sebebiyle müvekkili şirketin — tarihinde araç hasarına ilişkin olarak— ödediğini, bu bedelin davaya konu miktarı dışında kalan kısmının davalı aracın —- tarafından müvekkili şirkete geri ödendiğini, ancak dava konusu miktarın davalılarca ödenmemiş olduğundan dava yoluna gidildiğini, — plaka sayılı aracın—-tarafından yapılmış olup ilgili sigorta şirketinin teminatı dahilindeki miktarı ödediğini ancak bakiye dava miktarı ödenmemiş olduğu için işbu davayı açmak zorunda kaldıkları beyanla, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla davanın kabulünü, —tazminat alacağının ödeme tarihi olan — tarihinden itibaren hesap edilecek kısa vadeli kredilere uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davalıya —-plaka sayılı araç kaydına tedbir konulmasını, mahkeme masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı —-cevap dilekçesinde özetle; Davacının taleplerinin yerinde olmadığını, davacı vekilinin de belirttiği üzere kaza yapan aracın—kiralandığını, öncelikle —- plakalı aracın — olup olmadığının araştırılması ve varsa davaya dahil edilmesi gerektiğini, hem araç sahibi hem de — yaptırmadan aracını kiraya veren —- de davaya dahil edilmesi gerektiğini, aracı—- kendilerine kiralamış olup kusurlu olduğunu, oysa aracın —– olsaydı bakiye hasar bedelinin —– ödeneceğini ve iş bu davanın kendilerine açılmayacağını, kiralanan aracının sürücüsünün —- olduğu iddiasının da yerinde olmadığını, kaldı ki davacı tarafından talep edilen hasar bedelinin de fahiş olduğunu, meydana gelen kaza neticesinde bu kadar yüksek miktarda hasar oluşmasının mümkün olmadığını beyan ile, —- davaya dahil edilmesini ve davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderlerinin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —- mahkememiz tarafından usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen dosyaya cevap dilekçesi sunulmamıştır.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle sigorta şirketi tarafından ödenen hasar bedelinin rücuen tahsili istemine ilişkindir.
İLK KARAR:
Mahkememiz tarafından —sayılı kararı ile davacının sigortaladığı— plaka sayılı aracın %75 oranında kusurlu olması, toplam hasar tutarının — olması, davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu —plakalı aracın %25 kusuruna denk gelen kısmın — olması, —plakalı aracın trafik sigortacısı—-mahsubundan sonra davacının talep edebileceği zararının kalmadığı anlaşılmakla kanıtlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI:
——- kararı ile; “Mahkemece bilirkişi —-alınan raporda, davacının sigortalısının olayda %75 oranında, davalı sürücünün ise %25 oranında kusurlu olduğu belirlenerek, davalı —- alınan tazminatın zararı karşıladığı tespitinde bulunulmuştur.
Davacının sigortalısının aynı kaza nedeniyle değer kaybı ve kazanç kaybı nedeniyle davalılar aleyhine—- açılan davada alınan bilirkişi raporunda davalı sürücünün %75, davacı sürücünün %25 oranında kusurlu olduğu belirlenerek bu doğrultuda karar verildiği anlaşıldığından bu kez çelişkinin giderilmesi için bilirkişi —- 2. rapor alınmıştır. Bilirkişi ilk rapor ile aynı doğrultuda kusur belirlemesi yapmıştır.
Alınan her bilirkişi raporda tek bilirkişiden alınmıştır. Aynı olay nedeni ile farklı kusur belirlemesi olduğuna göre ihtilafın halli için —– seçilecek bilirkişi heyetinden rapor alınmadan eksik inceleme ile karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olmuştur.
O halde Mahkemece yapılması gereken, —- alınan bilirkişi kök ve ek raporun davalılara tebliğ belgeleri ile varsa itiraz dilekçelerinin bir örneğini istemek, ilgili dosyanın kesinleşip kesinleşmediğini araştırmak sonucuna göre,—— kürsüsünden seçilecek bilirkişi heyetinden dosyada tarafların süresinde sundukları delillerin incelenmesi suretiyle raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek rapor alıp sonucuna göre karar vermekten ibarettir” gerekçesi ile mahkememiz kararı kaldırılmıştır.
—– alınan raporda özetle; Dava konusu kazanın — gerçekleştiği, 2918 sayılı KTK’nın 2.Maddesine göre kamuya açık olarak taşıt trafiğinden faydalandığı için bu kanun hükümlerinin uygulandığı, kaza mahalli kavşak kollarının kazaya karışan sürücüler tarafından düzenlenen trafik kazası tespit tutanağında —- şeklinde krokide gösterilmiş olsa da kavşak kollarının,— yapılmadığı, ancak otopark içi yolların gidiş istikametleri belirlendiğinden, 2918 Sayılı KTK’nın 3.Maddesinde tanımı yapılan — tanımlarına uymadığı için kontrolsüz kavşak olarak değerlendirildiği, — plakalı araç sürücüsü — kaza mahalli kavşağa —-plakalı aracın sol tarafından gelerek kendi aracının sağ ön kısmıyla aynı kavşağa sağ taraftan gelen sürücü —- sevk ve idaresindeki — plakalı aracın sol yarı ön tekerlek kısımlarına çarpması sonucu oluşan maddi hasarlı trafik kazasında 2918 sayılı KTK”’nır. 52/a (Sürücüler kavşaklara yaklaşırken hızlarını azaltmak Zorundadırlar.) ve 57/c-2 (Kavşak kollarının trafik yoğunluğu bakımından farklı oldukları işaretlerle belirlenmemiş ise motorlu araçlardan soldaki sağdan gelen araca geçiş hakkını vermek zorundadırlar.) kurallarını ihlal ederek KTK’nın 8:i-h maddesinde belirtilen “Kavşaklarda geçiş önceliğine uymama” asli kusurunu işlediği,
—plakalı araç sürücüsü —kaza mahali kavşağa sağ taraftan gelirken dikkat ve özen yükümlüklerine dikkat ederek kavşağa yaklaşırken hızını ayarlayarak kazadan kaçınabileceği, sürücü —-dikkat ve özen yükümlülüklerine dikkat etmeyerek KTK’nın 52/a ve 47/d maddelerini ihlal etmiş olup dava konusu kazada tali kusur işlediği,
—- sayılı dosyasında alınan kusur raporundaki değerlendirmeye iştirak edilmediği, çünkü kanun maddeleri değerlendirilip kusur oranı dağıtılırken tarafların kendi aralarında düzenlediği maddi hasarlı trafik kazası tespit tutanağında — tali yoldan çıkan—- beyanının esas alındığı, oysa 2918 sayılı KTK’nın 3. Maddesinde tanımı yapılan —– işaretlerle belirlenmesi gerektiği hususu belirtilmiş olup dava dosyası içerisinde davaya konu oları kaza mahalli kavşakta böyle bir işaretlemenin olduğu kesime rastlanılmadığı, yine 2918 sayılı KTK’nın 3. Maddesinde tanımı yapılan Tali Yol’un ise bağlandığı yoldan daha az önemde olması gerektiği, ancak dava dosyasındaki fotoğraflardan dava konusu kazanın meydana geldiği otopark içi yolların oluşturduğu kavşakta böyle bir durumun olmadığı, otopark içi yollarının oluşturluğu kontrolsüz kavşakta, — plakalı aracın solunda bulunan —-plakalı araca, Karayolları Trafik Kanununun 57-c-2 maddesi “Motorlu araçlardan soldaki, sağdan gelen araca, yol vermek zorundadır.” uyarınca yol vermesi gerektiği, —–tarafından hazırlana raporlardaki kusur dağılımına iştirak ederek sürücü —– % 75 oranında, —- %25 oranında kusurlu olduğu mütalaa edilmiştir.
Davacının, trafik kazası nedeniyle ödenen hasar bedelinin davalıların tam kusurlu olduğu iddiasına dayalı olarak rücuen tahsilini talep ettiği, davalı tarafça davanın reddine karar verilmesinin talep edildiği anlaşılmıştır. —- dosyasında alınan kusur raporunda davalının % 75 kusurlu olduğu, mahkememizce alınan kusur raporlarında davacının % 75 kusurlu olduğu,—– sayılı kararı doğrultusunda raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için—- alınan kusur raporunda, davacının % 75 kusurlu bulunduğu, —-sayılı dosyasında alınan kusur raporundaki değerlendirmeye iştirak edilmediği, 2918 sayılı KTK’nın 3. maddesinde tanımı yapılan—- işaretlerle belirlenmesi gerektiği belirtilmiş olup dava dosyası içerisinde kaza mahalli kavşakta böyle bir işaretlemenin olduğu kesime rastlanılmadığı, yine 2918 sayılı KTK’nın 3. maddesinde tanımı yapılan —-e bağlandığı yoldan daha az önemde olması gerektiği, ancak dava dosyasındaki fotoğraflardan kazanın meydana geldiği otopark içi yolların oluşturduğu kavşakta böyle bir durumun olmadığı, otopark içi yollarının oluşturluğu kontrolsüz kavşakta,—- araca, —- maddesi “Motorlu araçlardan soldaki, sağdan gelen araca, yol vermek zorundadır.” kuralı uyarınca yol vermesi gerektiği, —-tarafından hazırlanan raporlardaki kusur dağılımına iştirak ederek davacı tarafa sigortalı araç sürücüsü —- % 75 oranında kusurlu bulunduğu bildirilmiştir. —-alınan raporun hüküm kurmaya ve denetime elverişli olması, dosya arasında bulunan raporlar arasındaki çelişkiyi giderecek nitelikte olması, özellikle—hitaben hazırlanan raporun asli yol/tali yol ayrımına göre rapor düzenlenmiş olması oysa kaza mahalinin —otoparkı olması ve kaza mahalinde trafik işaret levhasının olmaması nedeniyle mahkememizce alınan son rapora itibar edilmiştir. Açıklanan nedenlerle davacının sigortaladığı — plaka sayılı aracın %75 oranında kusurlu olması, toplam hasar tutarının — olması, davalıların işleteni ve sürücüsü olduğu — plakalı aracın %25 kusuruna denk gelen kısmın — olması, — plakalı aracın trafik sigortacısı —- tahsil edilen —- mahsubundan sonra davacının talep edebileceği zararının kalmadığı anlaşılmakla davanın reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 80,70 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 116,81 TL harçtan mahsubu ile kalan 36,11 TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalılar vekili için takdir olunan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı —– tarafından sarfedilen 50,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde iadesine,
Dair, davacı vekilinin ,davalı vekilinin, ihbar olunanlar vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer ya da başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ———— Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 23/06/2022