Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/693 E. 2023/531 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/693
KARAR NO : 2023/531

DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 13/09/2022
KARAR TARİHİ : 22/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 9. Maddesi gereğince Türk Milleti adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili—– Asliye Ticaret Mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.

DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında ticari bir ilişki mevcut olup müvekkili tarafından davalı firmaya dava dilekçesi ekinde yer alan fatura ve sevk irsaliyelerinde adı geçen malzemelerin satışı ve hizmeti yapıldığı, yapılan satışlara ilişkin faturaların kanuna ve usule uygun şekilde düzenlendiği ve tüm bu faturalara istinaden müvekkiline ait alacak kalemleri ticari kayıt ve defterlere davalı/borçlu firma adına borç olarak kaydedildiği, davalı tarafından da; hiç bir fatura veya irsaliye için TTK 21/2 maddesi uyarınca yasal süresi içinde itiraz öne sürülmediği, söz konusu ticari ilişkiye istinaden düzenlenen faturaların ödenmemesi üzerine davalı aleyhinde —-. İcra Dairesi—– Sayılı dosyası üzerinden başlatılan icra takibine davalının itiraz ettiğinden bahisle davalı/borçlunun davaya konu takibe yapmış olduğu kötü niyetli itirazının iptali ile takibin devamına, itirazlarında haksız ve kötü niyetli olan davalı/borçlunun alacağın % 20’den az olmamak koşulu ile icra inkâr tazminatına mahkumiyetine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin dava şartı olan arabuluculuk görüşmesine de katılmayan karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin 29.11.1995 tarihinde —— adresinde kurulmuş ve 1995 yılından günümüze kadar bir çok sektörde öncü bir konumda faaliyet gösterdiğini, davacının iddialarını kabul etmediklerini, faturaya konu alacağının HMK. m. 200 (HUMK. m. 287) uyarınca senetle/kesin delille ispatlanmak durumunda olduğunu, faturayı düzenleyip gönderen tarafın; yani davacının fatura konusu borcunu ifa ettiğini (malın teslim ettiğini, işin yaptığını vs.) de ispatlayacağını, davacının dava dilekçesinde taraflar arasında geçerli bir sözleşme olduğunu hem de fatura konusu borcunu ifa ettiğini de ispat etmesi gerektiğini, itiraza uğramayan faturanın, malın teslim edildiğini, işin görüldüğünü veya menfaatin sağlandığını göstereceğinin de söylenemeyeceğini, davacı tarafın talep ettiği alacağa bağlı faizi de kabul etmediklerini, davacının faiz taleplerinin temerrüt halini düzenleyen yazılı bir sözleşme ve/veya davacı tarafça davalı tarafa düzenlenmiş bir temerrüt ihtarnamesi bulunmadığını, dolayısıyla ile davacının talep etmiş olduğu faizin hukuka aykırı olduğunu, davacının icra inkar tazminatının şartları oluşmadığından reddi gerektiği, davacının müvekkiline haksız takip başlattığından dolayı haksız kötü niyetli davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, haksız ve mesnetsiz olarak açılan davanın reddini, karşı tarafın kötü niyet tazminatı ödemesine ve yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, ibraz ettikleri tüm deliller, —- İcra Müdürlüğü’nün—-Esas sayılı dosyası ve mahkememizce alınan bilirkişi raporu ile dosya arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
—-. İcra Müdürlüğü’nün —– esas sayılı dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 7.921,58-TL —– numaralı fatura alacağı, 3.143,23-TL —– numaralı fatura alacağı, 563,03-TL —–numaralı faturanın işlemiş faiz alacağı ve 221,96-TL —– numaralı faturanın işlemiş faiz alacağı olmak üzere toplam 11.849,80-TL’nin tahsiline yönelik icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 27/05/2022 tarihinde tebliğ edildiği, davalı tarafından 02/06/2022 tarihinde icra takibine itiraz edildiği, davanın yasal 1 yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce tarafların sunduğu deliller ve tarafların ticari defterleri üzerinde mali müşavir bilirkişi tarafından inceleme yapılmak üzere bilirkişiden rapor alınmasına karar verilmiştir.
10/04/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı vekili tarafından incelemeye sunulan 2020-2021-2022 yıllarına ait ticari defterlerinin 6102 sayılı TTK. İlgili hükümleri yönünden; süresinde açılış tasdiklerinin yapıldığı, kural ve standartlara uygun tutulduğu, ticari defterlerin birbirlerini teyit ettiği, süresinde kapanış tasdikinin yapıldığı, görüldüğünden, davacının 2020-2021-2022 yıllarına ait yılı ticari defterlerinin davacı lehine delil vasfının bulunduğu, davacının ticari defterlerinde özetle; taraflar arası ticari ilişkinin 27.06.2020 tarihinde başladığı, davacı yan tarafından davalı yana 48 adet toplam 88.067,91 TL tutarında fatura düzenlendiği, davalı yan tarafından davacı yana çeşitli tarihlerde 15 parça halinde toplam 77.003,10 TL tutarında ödeme yapıldığı, taraflar arası 12.12.2021 tarihinden sonra başkaca ticari ilişki olmadığı, incelenen davacı yanın ticari defterlerinde takip tarihi olan 17.05.2022 tarihi itibarıyla davacı yanın davalı yandan 11.064,81 TL alacaklı olduğu görüldüğü, davalı tarafın incelemeye katılmadığı, ticari defterlerini ibraz etmediği, taraflar arasındaki hukuki ihtilafın davacı yanın 17.05.2022 tarihinde —– İcra Müdürlüğü’nün —-Esas sayılı dosyası ile; davalı aleyhine 11.849,80 TL (11.064,81 TL Asıl Alacak + 784,99 TL İşlemiş Faiz) bedelli alacağı için icra takibi başlatması karşısında, davalı yanın takibe itiraz etmesi üzerine çıktığı, takibin dayanağının fatura alacağı olduğu, incelenen davacı yanın ticari defterlerinde; takip tarihi olan 17.05.2022 tarihi itibarıyla davacı yanın davalı yandan 11.064,81 TL alacaklı olduğu, bu alacağın davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen (takibe konu) 2 adet 13.194,57 TL tutarlı faturadan davalı yanın kısmi ödemesinin mahsubu sonucu kalan bakiye alacak olduğu tespit edildiği, ancak salt fatura düzenlenmesi adına fatura düzenlenen kişiyi borçlu kılmayacağı, adına fatura düzenlenen kişinin fatura düzenleyene borçlu sayılabilmesi için ya düzenlenen faturayı tebliğ aldığı tarihten itibaren 8 gün içinde fatura ve münderecatına itiraz etmemiş olması ya da faturanın ihtiva ettiği mal veya hizmetin tarafına tesliminin yapılmadığını ispatlaması gerektiğini, bu durumda takibe konu fatura ve dayanak belgelerini incelemek gerektiğini, dosyaya sunulu takibe konu bakiyeyi oluşturan faturalar ve dayanak belgeler üzerinde yapılan incelemelerde; davacı şirket tarafından davalı şirket unvanına düzenlenmiş olduğu, faturaların açık yani bedeli ödenmemiş fatura olduğu, fatura muhteviyatlarının —” bedeli olduğu, takibe konu edilen faturaların bildirim döneminde (Kasım-2021) BA-BS yasal bildirim sınırı üzerinde olduğu, dosyada tarafların Ba-Bs form analizlerinin de mevcut olduğu, Ba-Bs form analizleri üzerinde yapılan incelemede tarafların BA-BS formlarının birebir örtüştüğü, (6 fatura KDV Hariç 28.848,56 TL), (Davalı yanın 2021 Yılı BA-BS Form Analizi Sayfa 8/10 Sıra 2-3) diğer bir ifade ile, takibe konu faturanın davalı yan tarafından alış olarak bildirildiğinin görüldüğü, yasal süresinde vergi bildirimi yapılan faturanın davalı yanın ticari defterlerinde kayıtlı olduğunun kabulü gerektiği, faturanın tamamının E-Fatura olduğu, davalı yana elektronik ortamda tebliğ edildiği, (e-faturalar yapısı itibarıyla tebliğinden sonra itiraz edilmez ise; düzenlenenin ticari defterlerine muhasebe entegrasyonu ile otomatik olarak kaydedilir.) bu noktada takibe konu bakiyeyi oluşturan, tebliğ edilip, itiraz edilmeyen faturaların, davalı yanın ticari defterlerine kayıtlı olduğunun kabulü gerektiği, faturalara davalı yanın 8 gün içinde itiraz ettiğine dair dosyada mevcut belge ya da bilgi olmadığı, faturanın usulüne uygun düzenlendiği, davacı yan tarafından davalı yana düzenlenen faturalar ve dosya üzerinde yapılan incelemeler sonucunda; takibe konu bakiyeyi oluşturan, tebliğ edilip, itiraz edilmeyen, BA-BS formu ile alış olarak beyan edilen faturaların, davalı yanın ticari defterlerine kayıtlı olduğunun kabulü gerektiği, faturalara davalı yanın 8 gün içinde itiraz ettiğine dair dosyada mevcut belge ya da bilgi olmadığından, bu durumda dosya kapsamında ispat yükünün karşı tarafa geçtiği, davalı yanın fatura muhteviyatlarında ki ürünlerin teslim edilmediğini ya da hizmetin verilmediğini ve faturaların haklı yere düzenlenmediğini, somut delillerle ispat etmesi gerektiği, dosyada böyle somut bilgi belge bulunmadığından davacı yan tarafından faturalara konu ürünlerin ve hizmetin davalı yana teslim edildiği- verildiği, kanaatine varıldığı, bilirkişi tarafından incelenen davacı yanın ticari defterleri ve dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; davacı yanın davalı yandan takip tarihi olan 17.05.2022 tarihi itibarıyla 11.064,81 TL alacaklı olduğu, davacı yanın 11.064,81 TL alacağı için 3095 sayılı yasaya (Md.2) istinaden icra takip tarihi olan; 17.05.2022 tarihinden itibaren değişen oranında avans faiz talep edebileceği, tarafların, inkâr tazminatı ve diğer benzeri taleplerinin mahkemenin takdiri içinde kaldığı görüş ve kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; açılan davanın cari hesap/fatura alacağından oluşan alacağın tahsili için yapılan takibe itiraz üzerine duran takibin devamı için açılan itirazın iptali talepli olduğu, mahkememizce ilgili yıllara ait tarafların defterlerinin incelenmesi için dosyanın bilirkişiye sevk edildiği, 10/04/2023 tarihli bilirkişi raporunun gerekçeli, bilimsel ve denetime uygun olmakla hükme esas alındığı, davacının incelenen ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmuş olup sahibi lehine delil vasfının bulunduğu, davalı vekilinin 16/02/2023 tarihli ön inceleme duruşmasına katıldığı, mahkememizce verilen defter inceleme kararının bu celse davalı vekiline tefhim edildiği, yapılan ihtaratta defter ve belgelerin mazeretsiz sunulmaması halinde ibrazdan kaçınılmış sayılacağının da ihtar edildiği, tüm bu ihtarata rağmen davalının süresinde defterlerini incelemeye sunmadığı gibi mazeret de bildirmediği, her ne kadar davalının defterlerini sunmaması nedeniyle davalı defterinde olup olmadığı bilinemese de tarafların BA-BS formlarının örtüştüğü, bu sebeple mahkememizce davacı tarafından davalıya düzenlenen faturalara konu mal ve hizmetlerin davalıya verildiğine dair her hangi bir ihtilaf olamayacağının kabul edildiği, davacının düzenlediği faturaların davalı tarafımdan bildiriminin yapıldığı, bu sebeple takibe konu faturaların davalı yana teslimi ve davalı yanın kayıtlarına alındığı noktasında herhangi bir ihtilaf olmadığı, davalı tarafın borcun ödendiğine dair herhangi bir kayıt/delil de sunmadığı anlaşılmakla mahkememizce davanın 11.064,81-TL asıl alacak üzerinden kabulüne karar verilmiş, davalının itirazıyla davacının alacağına geç kavuşmuş olması ve alacağın likit olması da değerlendirilerek davacı yararına %20 icra inkar tazminatına da hükmedilmiş ve açılan davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Açılan davanın KABULÜ ile,
—-. İcra Müdürlüğü’nün —–Esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin 11.064,81 TL asıl alacak üzerinden devamına,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine,
Alacak likit olmakla asıl alacağın %20’si oranında hesap edilen 2.212,96 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
2- KARAR HARCI;
a-Alınması gerekli 755,84-TL harçtan, davacı tarafından peşin olarak yatırılan 129,71-TL harcın mahsubu ile bakiye 626,13-TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-AVUKATLIK ÜCRETLERİ
a-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
a-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 129,71-TL peşin harç, 80,70-TL başvurma harcı toplamı 210,41-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
b-Davacı tarafından sarfedilen 1.500,00-TL bilirkişi ücreti ve 88,50-TL posta ücreti olmak üzere toplam 1.588,50-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
c-Arabuluculuk aşamasında yapılan ve hazine tarafından karşılanan 1.560,00-TL arabuluculuk ücretinin hazine tarafından ilgili arabulucuya ödendiğinden, bu ücretin 6831 Sayılı Kanun’a göre davanın açılmasına sebebiyet veren davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesine,
d-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avanslarının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı 6100 sayılı HMK’nın 341/2 maddesi gereği miktar itibariyle kesin olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.