Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/62 E. 2023/273 K. 29.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/62 Esas
KARAR NO : 2023/273

DAVA : Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan Davalar (Alacak)
DAVA TARİHİ : 24/01/2022
KARAR TARİHİ : 29/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan Davalar (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi özetle ; Müvekkili —–ile davalı ——- arasında akdedilen Genel Kredi Sözleşmesine istinaden davalı şirkete kredi kullandırıldığını, kredi ödemeleri zamanında yapılmadığından davalı şirkete ait kredi hesabının kat edildiğini, davacının 25.10.2018 tarihinde konkordato talebinde bulunduğunu, —— Asliye Hukuk Mahkemesinin —— sayılı dosyasından %50 tenzilatlı 24 ay ödemesiz ve 96 ay taksit ödemeli konkordato projesinin tasdik edildiğini, kararın istinaf edildiğini, tasdik edilen projeye göre müvekkil banka alacağının imtiyazlı alacak olarak bildirilmesine rağmen konkordato projesine 6.136.533,12 TL adi alacak olarak dahil edildiğini, müvekkili banka tarafından —–Asliye Hukuk Mahkemesinin ——- sayılı dosyası üzerinden çekişmeli alacak davası açıldığını, davalı şirketin konkordato talebini inceleyen ilk derece mahkemesi tarafından konkordatonun tasdikine yönelik karar verildiğini, konkordatonun tasdikine ilişkin kararın —– Bölge Adliye Mahkemesi ——sayılı kararıyla kaldırıldığı, kaldırma kararı sonrasında dosyanın yetkili —— sayılı dosyasına tevzi edildiğini, söz konusu dosya üzerinden görülen konkordato yargılamasında da borçlu şirketin konkordato projesinin tasdikine karar verildiğini, tasdik edilen projede müvekkili banka alacağının ipotekle teminat altına alınmış olmasına rağmen adi alacak olarak kabul edildiğini, müvekkili bankanın İİK 308/b ve konkordatoya dair ilgili yasa maddelerinde öngörülen imtiyazlı alacaklılara tanınan hiçbir haktan yararlandırılmadığını, davalı şirkete kullandırılan kredilerin teminatı olarak müvekkili banka lehine maliki —– olan——- Mahallesi 10342 ada 24 parsel üzerinde 1. Dereceden 2.000.000,00 TL bedelli ipotek ve maliki borçlu şirket olan ——Mahallesi 3655 parselde arsa vasfında bulunan taşınmaz üzerine 1. dereceden 25.000.000,00 TL bedelli ipotek tesis edildiğini, davalının 19.09.2018 tarihinde kendi mülkiyetindeki —— kayıtlı bu taşınmazı —— ipotek yükü ile birlikte devrettiğini, devir tarihinde taşınmazın hala arsa vasfında olduğunu, 22.10.2018 tarihinde —– şirket merkezini —— taşıdığını, ipotekli taşınmazın devrinden 4 hafta sonraki bir tarih olan 25.10.2018 tarihinde ——-Asliye Hukuk Mahkemesinin——-sayılı dosyasından %50 tenzilatlı 96 ay vadeli projenin tasdiki için konkordato talebinde bulunduğunu, bu arada müvekkili bankaya ipotekli —— kayıtlı taşınmazda bina inşa edildiğini, 26.09.2019 tarihinde kat irtifakının tesis edilerek 43 adet mesken vasıflı bağımsız bölüm oluşturulduğunu, yeni malik——- 43 adet taşınmazdan bir kısmını 3. kişilere yine ipotek yükü ile devrettiğini, güncel durumda üzerinde 43 adet bağımsız bölüm oluşturulan taşınmazın konkordato davasından kısa bir süre önce devredilmesinin hangi saikle yapıldığının bilinebilmesinin mümkün olmadığını, bu devir işleminin ortaya çıkaracağı sonuçların da bilinmediğini, konkordato talebinden 4 hafta gibi kısa bir süre önce çok değerli bir mülkün elden çıkartılmasının kendilerince manidar olduğunu, yapılan bu devrin müvekkili banka aleyhinde olumsuz etkilerinin olduğunu, müvekkili bankanın İİK 308/h maddesindeki imtiyazlı alacaklılar lehine düzenlenen haklardan mahrum bırakıldığını belirterek davanın kabulüne, müvekkili banka alacağının imtiyazlı alacak statüsünde olduğunun tespitine, müvekkili banka alacağının rehinli alacak olduğuna karar verilmesi halinde bu alacağın anapara, faiz ve diğer fer’ileri ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi özetle ; Müvekkili şirketin konkordato dosyasında yapılan hesaplamaların ve alınan kararların İİK’ya uygun olduğunu, hesaplamalara ve rehinli alacak tespitine dair detayların konkordato dosyasında bulunan komiser raporlarında yer aldığını, yapılan hesaplama ve tasniflerin tamamen İİK’ya uygun olduğunu, davacı bankanın ikame ettiği davanın haklı olmadığını, söz konusu davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı vekilinin dava dilekçesinde ileri sürdüğü iddiaların huzurdaki davada ileri sürülmesinin hukuki açıdan herhangi bir önem arz etmediğini, davacı bankanın adeta tasarrufun iptali davasındaymışçasına beyanlarda bulunduğunu, davacı bankanın ileri sürdüğü eylemlerin müvekkili şirketin ticari faaliyetleri kapsamında yapılan reel ticari işlemler olduğunu belirterek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava ; konkordato projesi tasdik edilen davalı şirkette olan ve çekişmeli hale gelen alacağın İİK 308/b maddesi uyarınca tespiti ile konkordato projesine dahil edilmesine ilişkin alacak davasıdır.Davacı vekili tarafından uyap üzerinden sunulan 27/01/2023 tarihli beyan dilekçesi ile ; çekişmeli alacağa konu Mahkememizin——Esas sayılı dosyasından verilen tasdik kararının istinaf incelemesi sonucunda kaldırıldığını, temyiz başvurularından feragat ettiklerini ve dosyanın kesinleştiğini, davanın konusuz kaldığını beyan etmiştir.Mahkememizin 29/03/2023 tarihli duruşmasında davacı vekili ve davalı vekilinin ayrı ayır davanın konusuz kaldığını ve vekalet ücreti ve masraf talebi olmadıklarını beyan etmişlerdir.Bu itibarla çekişmeli alacağa konu mahkememizin —— Esas sayılı dosyasından verilen tasdik kararı——-Bölge Adliye Mahkemesi —–Hukuk Dairesinin ——-Karar sayılı 09/06/2022 tarihli kararı ile mahkememizce verilen kararın kaldırılarak yeniden hüküm kurulmuş ve davanın reddine karar verilmiş, davanın 27/09/2022 tarihinde kesinleştiği anlaşılmakla, iş bu huzurda görülen dava konusuz kalmış olup, tarafların birbirlerinden karşılıklı yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığı anlaşılmakla konusuz kalan dava hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına, tarafların karşılıklı birbirlerinden yargılama gideri ve vekalet ücreti talebi olmadığından taraflarca yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına ve taraflara vekalet ücreti taktirine yer olmadığına karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere :
1-Yargılama aşamasında konusuz kalan dava hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına,
HARÇLAR
2-Alınması gerekli 179,90 TL harcın davacı tarafından dava açılışı sırasında yatırılan 80,70 TL harçtan mahsubu ile, eksik bakiye 99,20 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
VEKALET ÜCRETİ
3-Tarafların karşılıklı vekalet ücreti talebi olmadığından, taraf vekilleri lehine vekalet ücreti taktirine yer olmadığına,
ARABULUCULUK ÜCRETİ
4-6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesi gereği Arabuluculuk sürecinde düzenlenmiş sarf kararında yer alan 1.560,00 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
YARGILAMA GİDERLERİ
5-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin üzerlerinde bırakılmasına,
6-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile—— Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.