Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/610 E. 2022/729 K. 01.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2022/610 Esas
KARAR NO:2022/729

DAVA:Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:09/08/2022
KARAR TARİHİ:01/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 9. Maddesi gereğince Türk Milleti adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili — Mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili idaresindeki —–tarihinde seyir halindeyken plakasını alamadığı bir aracın ters yönden gelerek çarptığını, maddi hasarlı ve yaralamalı trafik kazası meydana geldiğini, kazaya karışan aracın kaçması ve bulunamaması nedeniyle müvekkilinin aracını kendi—– firmasından yaptırmış olduğu—–yaptırmak zorunda kaldığını, müvekkilinin—–bulunduğunu, müvekkilinin —— başvuru yaptığını, —–tarafından müvekkiline —— tarihinde —– ödeme yapıldığını, ancak davalının eksik ödeme yaptığını bu nedenle eksik bedelin ödenmesi için —— tekrar başvuru yapıldığını, ancak —–firmasının bu talebi olumlu karşılamadığını, müvekkili tarafından—- tarihinde davalı aleyhine—— başvuru sayısı ile başvuruda bulunulduğunu, —- tarihinde müvekkilinin başvurusunu—– olarak tam kabul ettiğini, akabinde müvekkili tarafından —- tarihinde—-Esas sayılı dosyası ile takibe geçildiğini, başvuruya ve Anahtar Teslim Teminatı Klozuna rağmen ödeme yapmayan davalı —-müvekkilinin alacağını zamanında tahsil edememesinden ve temerrüt faizini aşan zararının ortaya çıkmış olması sebebiyle munzam zarar taleplerine ilişkin eldeki davayı açmak zorunda kaldıklarını, müvekkilinin borcu tahsil etmek amacıyla —– tarihinde borçluyu temerrüte düşürdüğünü, ancak alacağının ——tarihinde—– tarihinde tahsil ettiğini, müvekkilinin davalıdan talep ettiği hasar bedelini tazminatının temerrüte düşürdüğü tarihteki alım gücü ile tahsil ettiği tarihteki alım gücü de aynı olmaması nedeniyle zarara uğradığını, dolayısıyla davalıdan tahsil edilen yasal faizin alacaklı müvekkilinİn zararını karşılar nitelikte bir bedel olmadığını, borçlunun alacaklının temerrüt faizini aşan zararını karşılamakla yükümlü olduğunu, kaldı ki davalının başlatılan icra takibini ödemeyerek kusuru ile borcun tahsil edilmesini engellediği için müvekkilinin uğradığı munzam zararı karşılamakla yükümlü olduğunu, tüm bu nedenlerle müvekkilinin alacağını zamamında tahsil edememesinden kaynaklanan belirsiz olan munzam zararının şimdilik —- davalıdan ticari avans faizi ile birlikte tahsilini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, —-kaynaklanan tazminat talebine ilişkindir.
—– tarihli—- yayımlanan ve —-tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun (TKHK) 2. maddesinde Kanunun kapsamı “Bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanunun “Tanımlar” başlıklı 3. maddesinin birinci fıkrasının (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukukî işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanunun 83. maddesinde de taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanunun görev ve yetkiye ilişkin hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.Bir hukukî işlemin sadece 6502 sayılı Kanunda düzenlenmiş olması tek başına o işlemden kaynaklanan uyuşmazlığın tüketici mahkemesinde görülmesini gerektirmez. Bir hukuki işlemin 6502 sayılı Kanun kapsamında kaldığının kabul edilmesi için taraflardan birinin tüketici olması gerekir.
Tekmil dosya kapsamında somut olayda; davacı vekili, müvekkilinin alacağını zamamında tahsil edememesinden kaynaklanan belirsiz olan munzam zararının şimdilik—–davalıdan ticari avans faizi ile birlikte —–uyarınca davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiği, dosya kapsamında davacının tacir olduğuna dair herhangi bir delil ve belgenin bulunmadığı, getirtilen tescil kayıtlarının incelenmesinden—- da —-olduğunun anlaşıldığı, bu durumda uyuşmazlığın 6502 sayılı yasa hükümleri uyarınca tüketici işlemi olup, 6502 sayılı Yasa’ nın 3/1. maddesinde belirtilen sigorta sözleşmesinden kaynaklandığı ve Tüketici Mahkemesinde çözümlenmesi gerekeceği mahkememizce anlaşılmakla görevsizlik kararı vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğundan HMK’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca DAVANIN USULDEN REDDİNE,
2-Yasal sürede başvurulması halinde dosyanın görevli —–Mahkemesine gönderilmesine,
3-HMK’nun 331/2 madde gereğince süresi içerisinde müracaat yapıldığı takdirde yargılama giderlerine gönderilen mahkemece dikkate alınmasına,
4-Kararın kesinleşmesinden itibaren HMK’nun 20/1-son cümle gereği dosyanın iki haftalık süre içerisinde görevli ve yetkili mahkemeye gönderilmesinin istenilmemesi halinde DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA karar verilmesi için dosyanın yeniden ele alınmasına,Dair, tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğden itibaren — hafta süre içerisinde — nezdinde İstinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.