Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/61 E. 2022/416 K. 12.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/61 Esas
KARAR NO : 2022/416

DAVA : Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ : 30/12/2021
KARAR TARİHİ : 12/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 9. Maddesi gereğince Türk Milleti adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili —– yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
DAVA :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili işletmenin kuruluş kararının—-yevmiye numarası ——- kuruluş ilan edildiğini, karar defterinde sadece—- ve ilk temsil kararlarının mevcut olduğunu, bu güne kadar alınmış veya tasdik edilmiş başkaca karar da mevcut olmadığını,—- eşinden ayrılması süreci sonrasında, ailesinin yanına taşınması ile işletmenin—- değişikliğinin gündeme geldiğini, anılan — tarihinde yeni kira sözleşmesi imzalandığını, — değişikliği için gerekli işlemleri yapılması talebinde bulunulduğunu, muhasebe —- bulunamadığının beyan edildiğini ve tüm aramalara rağmen 20.12.2021 tarihinden bu yana ilgili defter bulunamadığından adres değişikliği ve diğer işlemlerin yapılamadığını, bu sebeple de 15 günlük yasal süresi içerisinde işbu davayı açarak işletme karar defterinin zayi olduğuna dair zayi belgesi verilmesini talep ve dava etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava,—– Karar sayılı Yetkisizlik kararı ile mahkememize intikal etmiş ve ——- almıştır. 6102 sayılı TTK’nın 82/7.madde ve fıkrasında “Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın, su baskını veya yer sarsıntısı — kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir zıyaı öğrendiği tarihten itibaren onbeş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava hasımsız açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir. ” düzenlemesine yer verilmiştir.
Dava, TTK’nın 82/7. maddesi gereğince hasımsız açılan zayi belgesi istemine ilişkindir.
Davacı, şirkete ait karar defterinin zayi olduğu iddia etmiştir.
Türk Ticaret Kanunu’nun 82/7. maddesi uyarınca, bir tacirin saklamakla mükellef olduğu defter — baskını, yer sarsıntısı gibi bir afet sebebiyle ve kanuni müddet içinde ziya uğrarsa, tacir ziyaı öğrendiği tarihten itibaren on beş gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yerin yetkili mahkemesinden kendisine zayi belgesi verilmesini isteyebilir. Mahkeme, lüzumlu gördüğü delillerin toplanmasını da emredebilir.
TTK’nın 82/7. maddesinde, zayi belgesi verilmesini gerektirecek zayi olma durumları sınırlı olarak sayılmamış ise de tacirin zayi belgesi isteyebilmesi için, defterlerin zayi olmasında kusur ve sorumluluğunun bulunmaması, tedbirli bir tacir gibi davranmasına rağmen zayi olayına engel olamamış durumda olması gerekir.
Somut olayda; davacı şirkete — nasıl kaybolduğunu bilmediğini, davaya konu karar defterinin ya—– ile birlikte yanlışlıkla imha edildiğini, yada taşıma esnasında kaybolduğunu , tüm aramalara rağmen bulunamadığı belirtilmiştir. Tacirin yukarıda bahsedilen kanun maddesinden yararlanabilmesi için ticari defter ve belgelerinin korunabilmesi amacıyla gerekli dikkati ve ihtimamı göstermiş olması gerekmektedir. Ayrıca, ziya durumunun tacirin iradesi dışında meydana gelmesi zorunludur. Somut olayda; tacir ziya durumunun nedenini dahi açıklayamamıştır.
Tacirin belgelerini muhafazada gerekli dikkat ve özeni göstermesi gerekir. Zayi belgesi verilmesi istenilen defterin ne şekilde ve ne zaman zayi olduğuna dair somut bir iddia ve kanıt dahi sunulmamıştır. (bknz : —- Sayılı ilamı——-
Daya konu somut olayda da mahkememizce davacı şirketin temsilcisi isticvab edilmiş ve davaya konu karar defterinin ne şekilde kaybedildiği sorulmuş, isticvab edilen zayi belgesi verilmesi talebinde bulunan tacirin, karar defterinin eşinden boşandıktan sonra şirketi ve kendi —taşımak zorunda kaldığını, karar defterinin kaybolmasında iki ihtimal bulunduğunu ilk ihtimalin taşınırken kaybolduğu yahut ikinci ihtimal olarak şirketinin muhasebe— zamanı geçmiş evrakları imha edilirken o evrakların arasına karışmış olabileceğini belirtmiş, davacı temsilcisinin bu beyanını duruşmada da ayrıntılı olarak tekrar edilip imzasıyla da onayladığı, dolayısıyla ortada kanunun aradığı yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle zayi edilme koşulunun oluşmadığı, basiretli bir tacirin saklamakla mükellef olduğu ticari defterin kaybolduğunu, deftere ne olduğunu bilemediklerini, defter ve belgelerine gereken özen ve ihtimamın gösterilmesi gerektiği, ancak gösterilmediğinin dosya kapsamında sabit olduğu davacının evrakın kendi iradesi dışında zayi olduğunu ıspat edemediği belirlendiğinden, davanın reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Açılan davanın REDDİNE
2-Alınması gerekli 80,70 TL peşin harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 59,30-TL harçtan eksik kalan bakiye 21,40 TL nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından sarfedilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekilinin ve davacı şirket yetkilisinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde istanbul BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.