Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/541 E. 2023/451 K. 01.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/541 Esas
KARAR NO:2023/451 Karar
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ:13/07/2022
KARAR TARİHİ:01/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının —– Anayasasının —– Maddesi gereğince Türk Milleti adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili——–Ticaret Mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.

DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; İşbu davaya konu uyuşmazlığın sebebini müvekkili şirkete ait ——- plakalı araç ile davalı sigorta şirketi tarafından sigortalanan ait — plakalı araç arasında —-meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası oluşturduğu,—– plakalı davalı araç ——- seyir halindeyken sol şeritten sağ şeride geçtiği esnada aynı yoldan gelen müvekkili şirkete ait aracı görmeyerek kontrolsüz şerit değiştirdiği için müvekkili şirkete ait aracın sağ ön çamurluk ve tekerlek çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiği, polis tarafından düzenlenen kaza tespit tutanağındaki beyandan da anlaşılacağı üzere davalı sigorta şirketine ait aracın kusuru bulunduğu, müvekkili şirket oluşan bu zararın tespiti için 495,06 TL eksper ücreti ve buna ilişkin olarak 33.003,47 TL tutarındaki araç onarım bedelini ödediği, davalı sigorta şirketinin müvekkili şirkete herhangi bir ödemede bulunmadığı, davalı aleyhine için———— sayılı icra dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığı, davalı/borçlu tarafından takibe, borca, faize ve ferilerine itiraz edilmesi üzerine takibin durmasına karar verildiği, bunun üzerine arabuluculuk yoluna başvurulmuş olup büro dosya numarası ——– olan arabuluculuk dosyasında anlaşmaya varılmaması neticesinde 27.05.2022 tarihinde son arabuluculuk tutanağı düzenlendiği, hasarın oluşumunda davalı sigorta şirketine ait aracın sürücüsü Karayolları Trafik Kanunu 56/1-a bendi uyarınca asli kusurlu olduğundan bahisle davalarının kabulüne, borçlunun takibe, asıl alacağa, ferilerine ve faize ilişkin haksız itirazlarının iptaline, ———-icra dosyasındaki takibin devamına, alacağın %20’sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatı taleplerinin kabulüne, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

CEVAP:Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkili şirkete ilgili düzenleme gereği usulüne uygun bir başvuru yapılmadığından, işbu davanın dava şartı yokluğu sebebiyle reddi gerektiği, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesinde Yapılan Değişiklik ile trafik sigortalarına ilişkin açılacak maddi tazminat davalarına ilişkin düzenlemeler yapıldığı, yeni düzenlemeye göre zarar görenlerin doğrudan dava açma hakkı ortadan kaldırılmış; dava öncesinde sigorta kuruluşuna başvuru zorunluluğu getirildiği, haliyle başvurunun tam yapılması gerektiği, kesinlikle kabul anlamına gelmemek üzere, davacı tarafça sunulmuş olan ekspertiz raporunda belirtilen araç hasarına ve değer kaybına ilişkin tutarlar son derece fahiş olup işbu raporun taraflarınca kabulü imkansız olduğu, söz konusu araç hasarının uzman sigorta eksperi tarafından Yargıtay içtihatları doğrultusunda belirlenmesi gerektiği, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe limiti ve sigortalısının kusur oranı ile sınırlı olup, olay tarihinde poliçe limiti araç başına 36.000,00-TL olduğu, müvekkili şirkete hasar aşamasında başvuru yapılmış olup, konu trafik kazası sonucu müvekkili şirket tarafından reel piyasa koşulları dikkate alınarak değer kaybına ilişkin olarak karşı tarafa 6.522,16-TL ödeme yapıldığı, hiçbir şekilde haksız başvuruyu kabul anlamına gelmemekle birlikte, müvekkili şirket aleyhine tazminata hükmedilecek olması halinde hasar bedeline ilişkin yapılan ödemenin —— limitleri açısından yapılacak olan tazminat hesabından tenzil edilmesi gerektiği, dosyada kusur oranlarının tespiti için herhangi bir rapor alınmamış olduğundan, en doğru ve geçerli tespitin yapılabilmesi için hem —-hem de —— seçilecek kusur konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alınmasını, davacı tarafın talebini kabul anlamına gelmemek kaydıyla, sayın mahkemenin bir an için aksi kanaatte olma ihtimaline binaen 23.02.2020 tarihinde gerçekleşen dava konusu kazada meydana geldiği iddia edilen araç hasarına ilişkin hesaplama yapılacak olsa dahi poliçe tanzim tarihi itibariyle geçerli olan—— göre ekpertiz ücretinin hesaplamaya dahil edilmemesi gerektiği, keza ——– teminat dışı hallerde mutlaka göz önünde bulundurulması gerektiği, fatura ibraz edilmeden aracın onarılacağı/onarıldığı, kdv ödendiği dahil anlaşılamadığından kdv hariç hesaplama yapılması gerektiği, başvuru sahibince sunulan fatura bulunmamakta olup, afaki olarak talep edilen parça ve işçilik bedeli gerek mevzuat hükümlerine gerekse sigorta prensiplerine aykırı olduğu, huzurda görülen davanın haklılığına karar verilmesi halinde iskonto oranları dikkate alınarak hesapalama yapılması gerektiği, davacı yanın icra inkar tazminatına ilişkin talebi haksız olup konu alacak likit olmadığı için icra inkar tazminatı talebi haksız nitelikte olduğundan bahisle Öncelikle zamanaşımı def’imiz ve gerekçeli itirazlar dikkate alınarak Sayın Mahkemeniz nezdinde görülen olan haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, aleyhe hüküm kurulması halinde kusur durumunun tespiti için —- rapor alınmasına, araç hasarına ve icra inkar tazminatına ilişkin taleplerin reddine aksi kanaatte olunması halinde uzman sigorta eksperinden rapor alınmasına, harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin başvurana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE:Dava, İİK’nun 67/1 maddesinde düzenlenen itirazın iptali davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, ibraz ettikleri tüm deliller, ———- Esas sayılı dosyası ile dosyamız arasındaki tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.
—— dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından davalı aleyhine 33.498,55-TL hasar tazminatı, 7.588,11-TL ve 2.170,52-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 43.257,18-TL’nin tahsiline yönelik icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin davalıya 29/07/2020 tarihinde elektronik tebligat yoluyla tebliğe çıkartıldığı ve 5 günün sonunda otomatik olarak tebliğ edildiği, davalı tarafından 27/07/2020 tarihinde icra takibine itiraz edildiği, davanın yasal 1 yıllık süresi içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı vekilinin 26/01/2023 tarihli ön inceleme duruşmasında takip borçlularından olan dava dışı ——- tarafından davaya konu borcun 07/09/2022 tarihinde ödendiği ve dosya borcunun kapandığını yargılama gideri talepleri olduğu ancak icra inkâr tazminatı talep etmediğini beyan ettiği, mahkememizce de icra dosyasında yapılan incelemede dosyanın beyan edildiği gibi infazen kapatıldığı ve davanın konusuz kaldığı, mevcut durumda yapılan ödemenin dava tarihinden sonra olduğu, bu durumda davanın açılış tarihi itibari ile davacının davayı açmakta haklı durumda olduğu ve yargılama giderlerinin davalı üzerinde bırakılması gerektiği, davacı vekilinin icra inkâr tazminatı talep etmediği mahkememizce anlaşılmış ve açılan dava konusuz kalmakla konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararı verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Konusuz kalan dava hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gereken 179,90 TL maktu karar harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 355,79-TL harçtan mahsubu ile kalan bakiye 175,89-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 355,79-TL peşin harç ve 80,70-TL başvurma harcı toplamı 436,49‬-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 53,75-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı taraf kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlülükte bulunan AAÜT’ye göre belirlenen 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Arabuluculuk sürecinde düzenlenmiş sarf kararında yer alan 1.560,00 TL’nin 6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesi uyarınca davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesine,
7-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde——— nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.01/06/2023