Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/501 E. 2022/655 K. 28.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/501 Esas
KARAR NO: 2022/655
DAVA: Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin)
DAVA TARİHİ: 27/06/2022
KARAR TARİHİ: 28/06/2022
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Ortaklıktan Çıkma Veya Çıkarılmaya İlişkin) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi özetle ; davacıların —— Davalı———- birlikte şirket ortakları olduğunu, Davalı, —– ilan ve tescil edilen —— seneliğine tek başına, münferit imza yetkisine sahip olarak —– atanmış ve görev süresinin kendiliğinden bittiği——– tarihine kadar müdürlük görevini üstlendiğini, aynı tarih ve sayılı — hissedarlarından —, şirkette mevcut — değerindeki hissesini —– sayı ile tasdikli hisse devir ve temlik sözleşmesi ile ——satarak ortaklıktan ayrıldığını, pay devrinin sonucunda davacıların ortaklıktaki toplam payları ile Davalı’nın sahip olduğu pay oranı aynı olduğunu——- sevk ve idaresi, şirket hesaplarının ve şirket defterlerinin tutulması, belirtilen tarihlerde— görevini üstlenen—– sorumluluğunda olduğunu, ancak, usulsüz işlemler yapılması, banka hesaplarındaki tutarsızlıklar,———- görevini yerine getirmemesi gibi sebeplerle ortaklar arasında anlaşmazlıklar çıktığını, işbu anlaşmazlık sebebiyle yeniden bir müdür seçimi yapılamadığını ve inşaat alanında önemli başarılara imza atan ——- yılının sonundan beri gayri faal durumda olduğunu,
Davacıların—– ortaklığındaki toplam paylarının —, Davalı—- aynı olması sebebiyle anlaşma sağlanamamakta ve salt çoğunluk ile karar alınamadığını, işbu sebeple Davalı—süresinin bittiği —- tarihinden beri —— seçimi yapılamamış ve şirket organsız kaldığını,—- TTK m. 636/2 uyarınca Organların eksikliği sebebiyle feshi gerektiğini, Davalı ——– görevi boyunca davacılara karşı haksız fiiller işlemesi, iyi niyete aykırı davranması ve usulsüzlükler yapması sebebiyle TTK m. 636/3 ‘de düzenlenen haklı sebeplerin varlığı kanıtlandığını,— feshinine, bu mümkün değilse ilgili maddede anılan duruma uygun düşen ve kabul edilebilir diğer bir çözüme hükmetme hükmü uyarınca takdir yetkisini kullanarak—- ayrılma akçesi ödenerek ortaklıktan çıkarılmasını,—— Müdür sıfatıyla şirket hesaplarından ——- para çekmiş ve ortaklara ödenmiş gibi gösterdiğini, ancak davacıların böyle bir para almadığını, Davalı, şirket hesaplarını adeta boşalttığını,
Davalı —– sıfatıyla şirket hesaplarını kendi ve yakınlarının lehine kullanmış, şirket defterlerini kaybetmiş ve gizlediğini, davacıların şirket ——– tarafından engellendiğini, davalı ——-başka soruşturmalar da başlatıldığını, açıklanan nedenlerle
Öncelikle TTK m. 636/2 uyarınca ——— feshine karar verilmesine, bu mümkün değilse,
Terditli olarak TTK m. 636/3 uyarınca Davalının kusuru ile Haklı Sebepler nedenleriyle şirketin feshine, feshi mümkün olmaması halinde TTK m. 636/3 uyarınca verilen takdir yetkisi kapsamında Davalıya payının gerçek değerinin ödenerek ortaklıktan çıkartılmasına, ve yahut somut olaya uygun ve kabul edilebilir başka bir çözüme hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava ; hukuki niteliği itibariyle dava dışı ——— feshi, bu mümkün olmaması halinde davalının ortaklıktan çıkarılmasına karar verilmesi isteğine ilişkindir.
TTK’ da ticari şirketler sona erme ve ayrılma nedenlerinin düzenlendiği TTK 636/2 madde hükümlerinde uzun süreden beri şirketin kanunen gerekli organlarından biri mevcut değilse veya———- ortaklardan veya şirket alacaklılarından birinin şirketin feshini istemesi üzerine —– bulunduğu yerdeki Asliye Ticaret Mahkemesi müdürleri dinleyerek şirketin, durumunu, kanuna uygun hale getirmesi için bir süre belirler, buna rağmen durum düzeltilmezse şirketin feshine karar verir.
Taraf ehliyeti usul hukuku kapsamında öngörülen haklardan istifade etme ehliyetidir.
Medeni haklarda yararlanma ehliyetine sahip olanların, davada taraf ehliyetine sahipliğini hüküm altına alan 6100 Sayılı HMK’nun 50 maddesi uyarınca Medeni Hukuktaki hak ehliyeti, Usul Hukukuna taraf ehliyeti olarak yansımaktadır.
HMK 115 madde hükmü gereğince mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır, taraflarda dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
HMK 114/1-d madde hükümlerinde tarafların taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları, dava şartı olarak düzenlenmiştir.
Davacılar vekili tarafından açılan iş bu dava da —— feshi, bu mümkün olmaması halinde davalının ortaklıktan çıkarılmasını talep etmiş olup, ancak davalı olarak feshi istenilen şirket gösterilmemiş, davalı olarak şirket yetkilisi- göstermiştir.
Davalı olarak —— gösterilmek suretiyle feshi bu mümkün olmaması halinde —– ortaklıktan çıkarılması talep edilmesi gerekirken, davacılar vekili tarafından —- hasım gösterilmek suretiyle dava açılmış olduğu, davalı ——— şirketin fesih ve tasfiyesi isteminde pasif dava ehliyeti bulunmadığından davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi Yukarıda Açıklandığı Üzere :
1-Davalının pasif dava ehliyeti bulunmadığından davanın usulden reddine,
2-Alınması gerekli 80,70 TL harç dava açılışı sırasında peşin alındığından başkaca harç tahsiline yer olmadığına,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Bakiye gider avansının karar kesinleştikten sonra yatırana iadesine,
HMK 138 maddesi gereği dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda kararın davacı vekiline tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile ———– Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.28/06/2022