Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/499 E. 2023/778 K. 25.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/499
KARAR NO : 2023/778

DAVA : Şirket Fesih ve Tasfiyesi
DAVA TARİHİ : 24/06/2022
KARAR TARİHİ : 25/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dışı —-ve dava dışı —- diş hekimliği yapmak üzere aralarında 2013 senesinde bir âdi ortaklık sözleşmesi imzaladıklarını, daha sonra ise 2019 senesinde davalı limited şirketi kurduklarını aksi karar alınıncaya kadar üç ortağın şirket müdürü olarak seçildiklerini, ilerleyen zamanlarda diğer ortakların müvekkilinin güvenini sarsacak eylemlerde bulunduklarını, şirkete ait —–hesabının şifresini değiştirdiklerini, müvekkilinin hesaba erişiminin engellendiğini, bu eylemin ortak—–tarafından gerçekleştirildiğini, müvekkiline psikolojik baskı yapıldığını, ortaklıktan uzaklaştırılmak istendiğini, yine ortaklardan —- müvekkiline ve diğer ortak—– noterden ihtarname göndererek davalı şirketten ve önceki adi ortaklıktan kendi payına düşen kazanç tutarlarını alamadığını, ortak—— haftanın iki günü davalı şirketin kliniğine geldiğini, geriye kalan günlerde kendisine ait —-klinikte çalıştığını, ortak —–adi ortaklıktan ve davalı limited şirketten kendisine pay bedelleri ödenmediği iddiasının tamamen asılsız olduğunu, üç ortağın ortak olduğu banka hesaplarından paraların bizzat —- tarafından çekildiğini,——- İban numaralı ortak hesabın ekstrelerinin celbi halinde durumun görüleceğini, çekilen paraların ortaklar arasındaki paylaşımını bizzat—– yaptığını, müvekkilinin yaşanan olaylar yüzünden kendisine ait bir klinik açma çabasına girdiğini ve dava konusu klinikten kısmen de olsa uzaklaştığını, müvekkilinin kendisine yeni bir klinik açacağını diğer ortakları ile paylaştığını, bunun üzerine —- İban numeralı ortak hesaptan—–tarafından 3.200.- Euro’nun müvekkilinin bilgisi dışında çekildiğini, ayrıca şirkete ait —– İban numaralı hesaptan müvekkilinin bilgisi dışında 15-04-2022 tarihinde 200.000 TL. sı ve 06-06-2022 tarihinde 130.000 TL. sı diğer ortak——eşinin şirket hesabına gönderildiğini, müvekkilinin 07-06-2022 tarihinde diğer ortaklara noterden ihtarname gönderdiğini, ortaklara ve şirkete ait bankalardaki paraların ortaklar arasında paylaştırılmasının ve ayrıca şirketteki demirbaşların değerinin tespit edilerek müvekkilinin payının ödenmesinin talep edildiğini, ancak bir sonuç elde edilemediğini, müvekkilinin ortaklara güveninin kalmadığını, kendi kliniğini açacağından şirket ortaklığına devam edemeyeceğini, Türk Ticaret Kanunu’nun 636’ncı maddesinde şirketin haklı sebeple feshinin düzenlendiğini, madde gerekçelerinde anonim şirketin haklı sebeple feshini düzenleyen T.T.K.’nun 531’inci maddesine atıf yapıldığını, haklı sebepleri belirlerken kollektif şirketlere ilişkin T.T.K.’nun 245’inci maddesinden yararlanma imkânının bulunduğunu belirterek davalı şirketin fesih ve tasfiyesine, feshin uygun görülmemesi halinde ortakların ve şirketin banka hesaplarında bulunan paraların ortaklar arasında paylaştırılmasına, davalı şirketin değerinin tespit edilerek müvekkilinin hissesinin avans faizi ile birlikte ödenmesine, ortakların ve şirketin banka hesaplarından çekilen veya başka hesaba aktarılan paraların kâr payı oranında avans faizi ile birlikte davacıya ödenmesine, şirketin feshine karar verilmesi halinde ödenmeyen kâr payının avans faizi ile birlikte müvekkiline ödenmesine, yargılama süresinde şirketin zarara uğratılmasını engellemek amacıyla banka hesapları ihtiyati tedbir uygulanmasına ve davalı şirkete kayyım atanmasına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP;
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının iddialarının gerçeği yansıtmadığını, taleplerinin hukuksal dayanağının olmadığını, davacının kendi kliniğini kurma çabasına girdiğini, bu amacına ulaşmak için gizli faaliyetlerde bulunduğunu, şirketten ayrılmak için de asılsız iddialar ileri sürerek davayı açtığını, şirketin feshini sağlayarak hasta portföyünü kendi kliniğine yönlendirmek istediğini, davacının T.T.K.’nun 613’üncü ve 626’ncı maddelerinde öngörülen bağlılık ve rekabet yasağı yükümlülüklerine aykırı davrandığını, davanın kendi kusurundan kaynaklanan sebeplere dayanarak şirketin feshini veya ortaklıktan çıkarılmasını isteyemeyeceğini, davalı şirketin diğer ortaklarından gizli olarak poliklinik kurma işlemlerine başladığını, bunun akabinde de kendisini haklı göstermek için davalı şirkette sorunlar yaratmaya başladığını, şirket ortaklarında —-davacıya ve diğer şirket ortağı —–noterden ihtarname göndererek çalışmalarının karşılığını alamadığını konu ettiğini, bunun sebebinin davalı şirketin kayıtlarının davacı tarafından gizlenmesinden kaynaklandığını, davacının Mayıs 2022 ayından itibaren müvekkili şirketin kliniğine gelmediğini, daha sonra davacının İlçe Sağlık Müdürlüğü’ne müracaat ederek davalı şirket ile ilgili çalışma belgesinin iptal edilmesini, kendi kurduğu —–Şirketi’ne ruhsat verilmesini ve bu yerde çalışmak üzere kendisine çalışma belgesi düzenlemesini istediğinin öğrenildiğini, davacının bu durumu ortakları ile paylaşmadığını, davacının Mayıs 2022 ayından itibaren işe gelmemesi üzerine mali verilerin incelendiğini, şirket kazancının çoğunun davacı yanca alındığının, çektiği paraları şirkete aktarmadığının tespit edildiğini, asıl güvensizlik ortamını davacının yarattığını, müvekkili şirketin —- hesabının ortaklardan—– tarafından açıldığını ve bu ortağın şahsi hesabı ile entegre olarak çalıştığını, bu nedenle diğer ortakların bu hesap üzerinde şahsi bir hak öne süremeyeceğini, davacının da kendi şahsi —–hesabı üzerinden davalı şirkete ait yeni bir hesap oluşturmasının ve paylaşımlarını yapmaşının önünde bir engel bulunmadığını, bankalardan çekilen paraların davalı şirketin işlemleri için kullanıldığını, bunların dekontlarının cevap dilekçesi ekinde sunulduğunu, şirketin ortağı —- mimar olduğunu,—– unvanlı şirketinin bulunduğunu, bu şirketin müvekkili şirketin kliniğinde bazı inşaat işleri yaptığını, davalı şirketin—–hesabından 15-04-2022 tarihinde 200.000.- T.L. lık ve 06-06-2022 tarihinde 130.000 T.Llık iki havalenin —— gönderildiğini, karşılığında alınan faturanın cevap dilekçesinin ekinde sunulduğunu, davacının bu durumu çok iyi bildiği halde mahkemeniz nezdinde kötü bir algı yaratabilmek amacıyla bu iddiayı ileri sürdüğünü, gayesinin banka hesaplarına tedbir kararı almak olduğunu, oysa yasal olmayan hiçbir hususun bulunmadığını, müvekkili şirketin kullandığı bazı malzemeleri yabancı para üzerinden veya yabancı paraya endeksli olarak aldığını, —– bunun için —- 3.200.- Euro’yu çektiğini, malzeme bedellerini ödediğini, öte yandan müvekkili şirketin —– borçlu bulunduğunu, davacının bu durumu gündeme getirmesinin abesle iştigal etmekten ibaret olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla ödenmemiş kâr payı şirket kıymetine dahil olacağından davacının ayrıca kâr payı talep edemeyeceğini, davacının alacak tutarını belirtip nispi harç ödemesi gerektiğini savunarak; haksız ve hukuksal dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE;
Dava; haklı sebeplerle davalı şirketin fesih ve tasfiyesine, ödenmeyen kâr payının ödenmesine, demirbaşların değerlerinin tespiti ile pay oranında tahsili, ortakların hesabına aktarılan paranın tahsiline ilişkindir.Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek, kanıtlar toplanmak ve bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle sonuçlandırılmıştır.
Düzenlenen bilirkişi raporu gerekçeli ve denetime elverişli bulunmakla hükme esas alınmıştır.Bu itibarla toplanan deliller, mahkememizce benimsenen bilirkişi raporu, tarafların iddia ve savunmaları hep birlikte değerlendirildiğinde;
Davalı …—Ticaret Sicili Müdürlüğü’nde ——sicil numarasiyla kayıtlı olup, ağız ve diş sağlığı tedavisi konusunda faaliyet göstermek üzere 11-04-2019 tarihinde tescil edilerek kurulmuştur. Şirketin merkezi—— Davalı şirketin ana sözleşmesi 17-04-2019 tarihli ve —– sayılı —-ilân edilmiştir. Şirket 120.000.- T.L. lık sermaye ile üç ortak tarafından kurulmuştur. Her ortak 1/3 oranında paya sahiptir
… davacı ortaktır. Hisse oranı 1/3 dür. Ana sözleşmenin 3 üncü maddesine göre, aksi karar alınıncaya kadar;—– … şirket müdürü olarak seçilmişlerdir. —– müdürler kurulu başkanlığına getirilmiştir. Müdürlerden herhangi ikisi müşterek imzaları ile şirketi temsile yetkili kılınmışlardır.
Davalı şirketin 12-09-2022 tarihli ortaklar kurulu kararı ile … müdürlük yetkisi kaldırılmış, 12-09-2027 tarihine kadar görev yapmak üzere; —– şirket müdürü olarak seçilmişlerdir. —— şirketi münferiden temsile yetkili kılınmışlardır. Bu karar 23-09-2022 tarihinde tescil edilmiş, 23-09-2022 tarihli ve — sayılı—– Gazetesi’nde yayımlanmıştır.
Davalı şirketin 01-08-2022 tarihli olağanüstü genel kurul toplantısında; şirketin 120.000 TL. sı olan sermayesinin, 1.200.000 TL. sı artırılmak suretiyle 1.320.000 T.L. sına çıkarılmasına karar verilmiş, ortaklara da rüçhan haklarını kullanmak üzere 15 süre tanımıştır. Rüçhan hakkının kullanılmasına ilişkin ilân 07-08-2023 tarihli ve —-sayılı —–Gazetesi’nde yayımlanmıştır.
Davalı şirket 2021 senesinde 4.540.433,35 TL. lık net satış yapmıştır. Satışlarının maliyeti 2.532.796,86 TL. sı olup, 2.007.636,49 TL. sı brüt kâr elde etmiştir. Faaliyet ve finansman giderlerinin çıkarılmasından sonra 775.818,07 T.L. sı net kâr kalmıştır.
Davalı şirket 2022 senesinde 5.040,275,28 T.L. sı net satış yapmıştır. Satışlarının maliyeti 2.996.166,50 TL. sı olup, 2.044.108,78 T.L. sı brüt kâr elde etmiştir. Faaliyet ve finansman giderlerinin çıkarılmasından sonra vergi öncesi 2.019.208,15 T’L sı, vergi sonrası ise 1.552.371,19 TL sı net kâr kalmıştır. Davalı şirketin sermayesi 120.000.- TL’ sı olup, 2022 senesi sonu itibariyle 5.157.518,72 TL lık varlığı bulunmaktadır. Şirketin borçları ise 1.426.330,77 TL’sıdır, buna göre özvarlığı 4.731.187,95 TL olarak hesaplanmıştır. Davalı şirketin 2021 senesi sonu itibarıyla 2.178.816,76 T.L. sı olan özvarlığı,2022 senesi sonunda 4.731.187,95 T.L’ sına çıkmıştır. 120.000 TL’ lık sermayesi, hesaplanan — bünyesinde yaklaşık 40 misli fazlası ile korunmaktadır. Davalı şirketin mali yapısı iyi durumda olup, kuruluşundan itibaren üç yıl içinde sermayesini 40 misli artırmayı başarmıştır.Davacı …, fesih ve tasfiyesini istediği davalı şirkette ortak, müdür ve imza yetkilisi iken, 23-11-2021 tarihinde davalı şirket ile aynı konuda faaliyet göstermek üzere kendi şirketini kurmuştur. —-Ticaret Sicili Müdürlüğü’nce 23-11-2021 tarihinde tescil edilerek kurulan bu şirketin unvanı —– Şirketi’dir. Ticaret sicil numarası —– dir. Şirket, ağız ve diş sağlığı tedavisi konusunca faaliyet göstermek üzere kurulmuştur. Sermayesi 100.000 TL’ sıdır. Bu sermayenin 99 000 TL’ lık kısmı davacı … aittir, davacı … şirketin müdürler kurulu başkanıdır ve şirketi münferiden temsile yetkilidir.Davalı şirket faal olup, ülke ekonomisine katkısınını sürdürmektedir, şirketin yönetim organı vardır, fesih ve tasfiyesi için bir neden bulunmamaktadır, kaldı ki diğer ortakların kusurlu oldukları da davacı tarafından kanıtlanmış değildir, bu nedenle davacının davalı şirketin fesih ve tasfiyesine ilişkin talebinin reddine karar verilmesi gerektiği, dolayısıyla hakediş bedellerinin demirbaş bedellerinin tespiti, davalı şirketin mevcut değerinin tespiti ile davacıya payı oranında ödenmesine ilişkin taleplerin ancak şirketin tasfiyesi halinde hesaplanarak davacıya ödenebileceği, iş bu davada da tasfiye koşullarının oluşmadığı görülmekle, davacının bu taleplerinin de reddine karar verilmesi gerektiği,
Davacı vekili üç ortağın ortak olduğu banka hesabından ——tarafından paralar çekildiğini belirterek bunların müvekkiline ödenmesini talep etmiştir, davada sadece şirket davalı olarak gösterilmiştir, ancak bahsedilen —– hesap, ortakların şahıslarına aittir, şirket ile bir ilgisi bulunmamaktadır, bu nedenle davacının bu talebi yönünden davalı şirkete husumet yöneltilemeyeceği,Kâr dağıtılmasına karar verecek organ olağan genel kurul olup, davalı şirket genel kurulu tarafından kâr dağıtımına ilişkin karar alınmadığından mahkememizce bu hususta karar verilemeyeceği, bu talebin reddine karar verilmesi gerektiği belirlenmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM; Ayrıntıları ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Koşulları oluşmayan davalı şirketin fesih ve tasfiyesine ilişkin davanın REDDİNE,
2-Kâr payı tahsiline ilişkin davanın REDDİNE,
3-Şirketin diğer ortakları tarafından banka hesabından çekilen paranın tahsiline ilişkin talep yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine,
4-Aşan istemin reddine,
5-KARAR HARCI;
Alınması gereken 269,85 TL maktu karar harcının 80,70 TL’si dava açılırken peşin olarak, 28.178,00 TL’si de yargılama evresinde 29.12.2022 tarihinde alınmış olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına, fazla alınan 27.988,85 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
6-AVUKATLIK ÜCRETİ;
a-Davanın fesih ve tasfiyesine ilişkin dava yönünden; davada avukatla temsil edilen davalı yararına belirlenen 17.200,00 TL maktu avukatlık ücretinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
b-Reddine karar verilen talepler yönünden; davada avukatla temsil edilen davalı yararına belirlenen 204.000,00 TL nisbi avukatlık ücretinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
c-Davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine ilişkin dava yönünden; davada avukatla temsil edilen davalı yararına belirlenen 17.200,00 TL maktu avukatlık ücretinin davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
7-YARGILAMA GİDERLERİ
a-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
b-Davalı tarafından yatırılan 11,50 TL vekaletname harcının davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
c-Davalı tarafından yargılama gideri yapılmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
d-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile—-Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.