Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/493 E. 2022/723 K. 09.08.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO: 2022/493 Esas
KARAR NO: 2022/723

DAVA: Zayi Belgesi Verilmesi
DAVA TARİHİ: 23/06/2022
KARAR TARİHİ: 09/08/2022
Mahkememizde görülmekte olan Zayi Belgesi Verilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 9. Maddesi gereğince Türk Milleti adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili —-Ticaret Mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.
DAVA:
Davacı şirket yetkilisi dava dilekçesinde özetle; —–yetkilisi olarak göründüğünü, işbu şirketin —— tarihinde açılmış olarak gözüktüğünü ve tarafının şirket ile hiçbir ilgisi bulunmadığını, ——- ikamet ettiğini,——- isimli kişinin tanımadığı kişilerle ticari kazançla alakalı tanıştırdığını ve tarafını—– yapacaklarını söyleyerek kendisini —–çağırdıklarını ve —- olarak imza atması gerektiğini söylediklerini, geldiğini ve imza yetkisi aldığını düşünerek şahıslar ile buluşup bilmediği bir —-ve —-imzalar attığını, sadece —–olacağını ve —-yüksekten yatacağı vaatlerine inanarak imzalar attığını, sonradan adına yetkilisi olarak göründüğü şirketin açıldığını, şahısların——-aldıklarını ve kendisine hiçbir bilgi vermediklerini, —–üzerinden öğrendiğini,—— karar defteri alındığını dahi sonradan öğrendiğini, şahısların karar defterini de kendilerinin aldığını, kendisinde hiçbir bilgi bulunmadığını, şahıslardan maddi kazanç sağlamadığını, —– tarihinde cezaevine girdiğini, cezaevine girdikten sonra şahıslarla iletişim sağlayamadığını, ——- tarihinde cezaevinden çıktığını, akabinde—— arayarak sigortasını sorduğunu ve durumdan şüphelendiğini,——–şirketin faaliyette olduğunu ve sigortasını yatıracağını söylediğini, durumdan şüphelenerek yaptığı araştırmada adına şirket açıldığını öğrendiğini, şirkete ilişkin hiçbir faaliyeti olmadığını, bilgisi, izni ve rızası dışında adına şirket açılışı yapıldığını, ——-şirket kapanışını sağlamak için gittiğinde kendisinden karar defteri istendiğini, ancak karar defteri kendisinde olmadığından mağdur duruma düştüğünü, tüm bu nedenlerle ——Şirketine ait karar defterinin zayi olduğuna dair belge verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava hukuki niteliği itibariyle, TTK 82/7 maddesi uyarınca açılan zayi belgesi belgesi istemine ilişkindir.Davacı şirket yetkilisi , sicil kayıtlarında——yetkilisi olarak göründüğünü, bahse konu şirketle ilgisinin bulunmadığını, ——isimli kişinin şirkette —-olacağını ve ——-yüksek ödeneceği inancıyla şirketin kuruluşu için ——imza attığını, ancak şirketin herhangi bir faaliyetinin olmaması ve dava dışı —– isimli kişiden şüphelenmesi sebebiyle şirketi kapatmak için gittiğinde—— istenildiğini,—- şahısların elinde olup kayıp durumda olduğunu, şirket —— ulaşılamaması sebebiyle davacı şirkete ait karar defterinin zayi kararı verilmesini talep etmiştir. 6102 Sayılı TTK’nın 82/7. Maddesinde; ” Bir tacirin saklamakla yükümlü olduğu defterler ve belgeler; yangın , su baskını veya yer sarsıntısı gibi bir afet veya hırsızlık sebebiyle ve kanuni saklama süresi içinde zıyaa uğrarsa tacir ziyai öğrendiği tarihten itibaren —– gün içinde ticari işletmesinin bulunduğu yer yetkili mahkemesinden kendisine bir belge verilmesini isteyebilir. Bu dava açılır. Mahkeme gerekli gördüğü delillerin toplanmasına da emredebilir. ” şeklinde düzenleme bulunmaktadır.
——- karar defteri TTK 82. Maddesi bağlamında tutulması ve tasdik edilmesi zorunlu defterlerdendir. Belirli sürelerde saklanması da kanuni zorunluluktur. TTK 82/7. Maddesi uyarınca bu defter ve belgelerin yangın, su baskını veya yer sarsıntısı gibi doğal afetlerle veya hırsızlık gibi eylemlerle ziyaa uğraması halinde zayi belgesi verileceği düzenlenmiştir. TTK’nın 82/7. Maddesinde zayi belgesi verilmesini gerektirecek zayi olma durumları sınırlı olarak sayılmamış ise de; tacirin zayi belgesi isteyebilmesi için, defterlerin zayi olmasında kusur ve sorumluluğunun bulunmaması, tedbirli bir tacir gibi davranmasına rağmen zayi olayına engel olamamış durumda olması gerekir. Ayrıca, ziya durumun tacirin iradesi dışında meydana gelmesi zorunludur.Somut olayda, davacı beyanı dikkate alındığında karar defterinin dava dışı şahıs (veya şahısların) elinde bulunduğu hususunda şüphe bulunmamaktadır. Davacı tarafça dava konusu karar defterinin başkalarının elinde olduğu ve kaybolduğu beyan edilerek zayi belgesi verilmesi talep edilmiş ise de; davacı tarafça ileri sürülen bu hususun TTK 82/7 maddesinde sayılan hallerden olduğunun kabulü mümkün gözükmemektedir. Zira dava konusu karar defteri davacının iradesi dışında elinden çıkmış değildir. Dava konusu karar defterinin dava dışı üçüncü kişilerin elinde olması sebebiyle zayi olduğundan bahsedilemeyeceği, anılan hususun hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davacının TTK 18/2 maddesi gereği basiretli bir tacir gibi hareket etmesi gerektiği, davacının ticari defter ve kayıtların muhafazası için gereken duyarlılığı göstermediği, kimsenin kendi kusurundan yararlanamayacağı nazara alındığında sübut bulmayan davanın reddine karar verilmesi gerektiği anlaşılmış, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar harcı peşin yatırıldığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça dosyaya yatırılan ve sarf edilmeyen gider avansının karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,Dair, tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren—- haftalık yasal süre içerisinde — istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi.