Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/479 E. 2022/922 K. 10.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/479 Esas
KARAR NO: 2022/922
DAVA: Alacak (Kooperatif Yönetim Ve Denetim Kurulu Üyelerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/02/2015
KARAR TARİHİ: 10/11/2022
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Kooperatif Yönetim Ve Denetim Kurulu Üyelerinin Sorumluluğundan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin kooperatif üyesi olduğunu, ödeme yükümlülüğünü yerine getirdiğini, davalı kooperatifin müvekkiline keşide ettiği —- yevmiye sayılı ihtarnamede —– borcu olduğunun bildirildiğini, böyle bir borcunun olmadığına ilişkin —— dosyasında açtıkları menfi tespit davasında; belirtilen borcun olmadığına karar verildiğini ve—– onanarak kesinleştiğini, müvekkilinin davalı—– ödemesinin bulunduğunu, nitekim ——tarihli bilirkişi raporunda da bu tutarın tespit edildiğini, ayrıca müvekkilinin kooperatiften —kombi bedelinden kaynaklanan alacağının olduğunu, kooperatifin sundukları tediye makbuzunda müvekkiline — iade ödeme yapıldığının iddia edildiğini, halbuki makbuzda imzanın bulunmadığını, bu tutarın müvekkiline iadesi gerektiğini, ayrıca müvekkilinin davalı kooperatifte denetçilik görevinden dolayı —- huzur hakkı ücret alacağının bulunduğunu öne sürerek, toplam —— alacağın en yüksek banka faiziyle birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kooperatif ile ortağı arasındaki uyuşmazlıktaki zamanaşımı süresinin 5 yıl olduğunu, bu nedenle alacak talebinin zamanaşımına uğradığını, davacının denetçilik yaptığı döneme ilişkin olarak eski yönetim ve denetim kurulu üyelerince hukuka aykırı ve cezai işlemlerin gerçekleştirildiğini, bu işlemlerle ilgili tazminat davası ve savcılık soruşturmasının devam ettiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, davacı kooperatif üyesinin davalı kooperatiften olan alacaklarının tahsili istemine ilişkindir.
—– tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı —- ticari defterlerini ibraz ettiğini, davalı kooperatifin ticari defterlerine dayalı—– kayıtları incelendiğinde; davacının, davalı kooperatife fazladan ödediği —- davalı kooperatiften talep edemeyeceği, —- daha kooperatife borçlu olacağının anlaşılacağı, —– parasının davacı tarafından ödendiğini, davalı kooperatif, sabit fiyat üyeliği kapsamında anahtar teslim daire teslim edeceğini kabul ettiğini, bu durumda davacının—–ödediği kombi parasını davalı kooperatiften talep edebileceğini ancak davacı, genel yönetim ve alt ——giderlerinden davalı kooperatife—- daha borcu olduğunu, mahsubu kabul edildiğinde davacının; —– daha kooperatife borçlu durumda olacağını, davalı kooperatifin ticari defterlerinin incelenmesinde;—- tarihinde kooperatife ödediği—— yevmiye madde numarasıyla kayda alındığı, aynı gün davacıya —– ödeme yapıldığı ve bu ödemenin——— numarasıyla muhasebeleştirildiğinin tespit edildiğini, davacının, bu paranın kendisine ödenmediğini, ancak ödenmiş gibi gösterildiğini beyan ettiğini, bilindiği üzere kooperatifteki ödemelerin; ya banka aracılığıyla ya da kasa tediye fişi ile yapıldığını, davalı kooperatifin —- davacıya ödendiğini banka veya makbuz ile kanıtlaması gerektiğini, davalının bu ödemeyi kanıtlayamadığını, davacının davalı kooperatiften —– talep edebileceği sonuç ve kanısına varıldığını, davacının genel yönetim ve alt ———-giderlerinden davalı kooperatife —— borçlu olduğunu., bu tutarın mahsubu kabul edildiğinde davacının; —- alacaklı durumda olacağını, davacının,—- yılında yaptığı denetçilik görevi nedeniyle ödenmeyen —ylık hakkı huzur ücretini talep ettiğini, ——– üyeliğine aylık—– bedelle seçilmiş olup, bu görevinin—- tarihinde son bulduğunun görüldüğünü, —– hakkı huzur ücreti talep ettiğinin anlaşıldığını, davalı —— ticari defterlerinin incelenmesinde, davacıya,—- hakkı huzur ücretinin ödenmediğinin tespit edildiğini, bu durumda davacının, — hakkı huzur ücretini davalıdan talep etmeye hakkı bulunduğunu, davacının, dava tarihi itibariyle davalıdan, —— alacağı olduğu kanı ve sonucuna varılmıştır.
Mahkememizin ——– sayılı kararı ile;
B.K 82/1.maddesinin, sebepsiz zenginleşmeden doğan istem hakkı , hak sahibinin geri isteme hakkı olduğunu öğrendiği tarihten başlayarak 2 yılın ve herhalde zenginleşmenin gerçekleştiği tarihten başlayarak 10 yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. B.K 147/4.maddesinin, bir ortaklıkta ortaklık sözleşmesinden doğan ve ortakların birbirleri veya kendileri ile ortaklık arasındaki; bir ortaklığın müdürleri, temsilcileri, denetçileri ile ortaklık veya ortaklar arasındaki alacaklar için beş yıllık zamanaşımı uygulanır hükümlerini içerdiği, davacının, davalı kooperatif tarafından fazla tahsil edilen ——nedeniyle sebepsiz zenginleştiğini belirterek tahsilini talep ettiği, davacının fazladan ödediği —- isteme hakkının olduğu,—- takip dosyasına sunulan bilirkişi raporu ile öğrendiği, —- tarihli celsede rapora itirazının olmadığını beyan ettiği, — tarihinden itibaren yasayla belirlenen iki yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği, davacı tarafından ——tarihli fatura muhteviyatı kombi bedeli ve —– yılına ait huzur hakkı ücreti alacağına ilişkin talep yönünden de 5 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu, B.K 139/3 maddesinde “Zamanaşımına uğramış bir alacağın takası, ancak takas edilebileceği anda henüz zamanaşımına uğramamış olması koşuluyla ileri sürülebilir.” hükmünün yer aldığı, davalının bilirkişi raporlarındaki tespitlerin aksine takas mahsup talebinin olmadığı, kaldı ki BK 139/3.madde gözetildiğinde takas mahsup koşullarının oluşmadığı belirlenmekle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
——- sayılı kararı ile; davanın davacı kooperatif üyesinin davalı kooperatiften olan alacaklarının tahsili istemine ilişkin olduğu TBK 147/4. maddesi uyarınca 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğu, somut olayda zamanaşımının başlangıç tarihinin davacı üye tarafından ikame edilen menfi tespit davasının kesinleşme tarihi olduğu bu durumda mahkemece uyuşmazlığın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre çözülerek davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi doğru görülmeyerek bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememize yeniden tevzi edilmiş olup; —–Esas numarasını almıştır.
Mahkememizin —– sayılı kararı ile;
Davacı—- tarihinde,—– davalı kooperatif aleyhine açtığı menfi tespit davası ile, kooperatife —-borcunun olmadığının tespitini talep ettiği,—– kararında; davacının sabit fiyat üyesi olduğu, davacıya dairenin —- bedelle satıldığı, sabit fiyat ödemeli olarak davacıya satılan daire için davalının davacıdan fazladan tahsilat yaptığı, davacının —- ödeme yapmış olmasına göre —- fazla ödemede bulunduğu, davacının, davalıya dava tarihi itibariyle herhangi bir borcunun olmadığına karar verilmiş ve bu kararın—– onamasıyla kesinleştiğinin görüldüğü, karara dayanak yapılan dosyada mübrez —–tarihli bilirkişi raporunda; davacının peşinat dışındaki diğer ödemelerinin (fazla ödemesinin) —- olduğunun tespit edildiği, yine bu bilirkişi raporu ve davacı tarafından sunulan ——kombi parasının, davacı tarafından ödendiğinin anlaşıldığı, davalı kooperatifin, sabit fiyat üyeliği kapsamında anahtar teslim daire teslim edeceğini kabul ettiğini, bu durumda davacının, —– ödediği kombi parasını ve —- fazla ödemeyi davalı kooperatiften talep edebileceği, davalı kooperatifin ticari defterlerinin incelenmesinde; —-yevmiye madde numarasıyla kayda alındığı, aynı gün davacıya ——- madde numarasıyla muhasebeleştirildiğinin tespit edildiğini, ancak davacının bu ödemenin iade edilmediği iddiasıyla —tahsilini talep ettiği, davalıya bu ödemeye ilişkin yazılı belgelerini ibrazı için süre verildiği, ancak davalının — davacıya ödendiğini yazılı delil ile ispat edemediğini, yemin delilini de kullanmadığını, bu durumda davacının, davalı kooperatiften —- talep edebileceği sonuç ve kanısına varıldığı, davacının —– yılında yaptığı denetçilik görevi nedeniyle de ödenmeyen – aylık hakkı huzur ücretini talep ettiğini,—- tarihli genel kurulda—- denetim kurulu üyeliğine, aylık——seçilmiş olup, bu görevinin——huzur ücreti talep ettiği, davalı kooperatifin ticari defterlerinin incelenmesinde, davacıya —– hakkı huzur ücretinin ödenmediğinin tespit edildiği, Mahkememizce kısmen benimsenen bilirkişi raporunda davalının usulüne uygun takas-mahsup talebi olmadığı halde mahsup işlemi yaptığı görülmekle bu hesaplamaya itibar edilmediğini, bu durumda davacının —- huzur hakkı alacağı,—- yaptığı ödeme, —–davacıya yapılan yan ödeme olmak üzere toplam —- alacağı bulunduğu belirlenmekle davanın kabulüne karar verilmiştir.
—— ile; dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma ilamı gereğince inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. Usulü kazanılmış hak kavramı anlam itibariyle, bir davada mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir. Usulü müktesep hak müessesesi kanunda düzenlenmiş olmamakla beraber davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla —– ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Usulü kazanılmış hak ilkesi kamu düzeniyle ilgilidir. —— 6100 sayılı HMK’da da usulî kazanılmış hakka ilişkin açık bir düzenleme bulunmamakta ise de, bu ilkenin uygulanma gerekliliği HMK hükümleri karşısında da varlığını sürdürmektedir. —— bozma kararına uyan mahkeme, bozma kararı uyarınca işlem yapmak ve hüküm vermek zorundadır. Çünkü, mahkemenin bozma kararına uyması ile, bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usulü müktesep hak doğmuştur. O halde mahkemece yapılması gereken iş, ———– sayılı ilamında ifadesini bulan usulü kazanılmış hak ilkesi gereği değerlendirme yapılarak, hükmüne uyulan bozma ilamında belirtildiği üzere; mahkemenin ilk kararındaki sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre çözülen alacağın bozma konusu yapıldığı, kalan diğer kombi bedeli alacağı ve huzur hakkı alacağının bozma konusu yapılmadığı, bu nedenle davalı lehine usulü kazanılmış hak oluşturduğu göz önüne alınarak karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulmasına karar verilmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; kooperatif üyesi olan davacının davalı kooperatife fazladan ödediği —– alacağın tahsilini talep ettiği,—— karar sayılı kararı ile davacının davalı kooperatife borcu bulunmadığının tespitine karar verildiği, kararın—- kesinleştiği, davacının davalı kooperatif tarafından fazla tahsil edilen ——geri isteme hakkı olduğu, kombi bedeli ve huzur hakkı ücreti alacağına ilişkin talep yönünden zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmakla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın —- yönünden KABULÜNE, toplam —— dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline,
2-Davanın—— huzur hakkı yönünden zamanaşımı nedeniyle REDDİNE,
KARAR HARCI
3-Alınması gerekli 1.348,98 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 419,91 TL harçtan mahsubu ile eksik bakiye 929,07 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
AVUKATLIK ÜCRETLERİ
4-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davacı vekili için takdir olunan 9.200,00 TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 4.750,00 TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
6-Davacı tarafından dava açılırken harç olarak yatırılan 27,70 TL başvurma harcı, 419,91 TL peşin harç, toplam 447,61 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından sarfedilen 1.500,00 TL bilirkişi ücreti ve 125,60 TL posta ücreti olmak üzere toplamda 1.625,60 TL’nin davanın kabul ve red oranı gözetilerek 1.310,41 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan 315,19 TL’nin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından sarfedilen 160,00 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranı gözetilerek 128,98 TL’nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kalan 31,02 TL’nin davalı üzerinde bırakılmasına,
9-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
Dair, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve temyiz harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile Yargıtay’a temyiz yasa yolunun açık olmak üzere karar verildi. 10/11/2022