Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/473 E. 2023/477 K. 08.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/473
KARAR NO : 2023/477

DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/06/2022
KARAR TARİHİ : 08/06/2023

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,Yukarıda adı ve adresi yazılı davacı tarafından açılan hukuk davasının 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 9. Maddesi gereğince Türk Milleti adına yargılama yapmaya görevli ve yetkili—–. Asliye Ticaret Mahkemesince yapılan yargılaması sonucunda aşağıda gerekçesi yazılı hükme ulaşılmıştır.

DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkilinin ——- İlçe Emniyet Müdürlüğü ön hizmetler bro amirliğinde görevli motosikletli polis memuruyken 19/10/2010 tarihinde sek ve idaresi ekip arkadaşı —– olan motosiklet ile davalı şirketin sigortalısı olan—– kullandığı araç ile çarpışması sonucu meydana gelen trafik kazasında yaralandığını, ayağının 10 gün süre ile alçıda kaldığını, müvekkili hakkında kazadan doğan sakatlanmasının %8 kalıcı hasarlı rapor düzenlendiğini, müvekkilinin meydana gelen kazada kusuru bulunmadığını, davalının sigortalısının kusurlu olduğunu, müvekkilinin davalı sigorta şirketine başvuru yaptığını, 13/12/2013 tarihinde müvekkiline 63.064,00 TL ödeme yapıldığını ve müvekkilinin zararlarını kısmi bir şekilde karşıladığını, bunun üzerine müvekkilinin davalının sigortalısına—–. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ——Esas sayılı dosyasında dava açtığını, davalı sigorta şirketinin davaya davalı yanında feri müdahil olduğunu, işbu dosyadan alınan bilirkişi raporunda kazada yaralanan ve kusuru bulunmayan müvekkilinin maddi zararlarının 3 aylık mesleki işten kalma süresine göre tam iş göremezlik zararının 5.839,28 TL , sürekli iş gücü kaybı ve %9 maluliyet derecesine göre kısmi iş göremezlik zararının 137.101,99 TL , davacının toplam maddi zararının 142.941,27 TL olarak hesaplandığı, davalının işleteni ve sürücüsü olduğu aracın sigorta şirketinin davacıya yaptığı ödemenin hesap tarihine kadar yasal faiz oranı ile güncellenmiş tutarı ile birlikte tenzilden sonra davacının karşılanmamış maddi zararının 57.411,02 TL olarak hesaplandığını, mahkemece yapılan yargılama sonucunda davalının sigortalısının 57.411,02 TL maddi tazminatın 19/10/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle ödemesine hükmedildiğini, mahkemece ayrıca maddi tazminat yönünden davalıdan alınmak ve müvekkiline ödenmek üzere 8263,43 TL vekalet ücreti, 3.338,06 TL yargılama gideri v e1.236,62 TL peşin ve ıslah harcına hükmedildiğini, davalı şirketin sigortalısı adına takip başlatıldığını ancak herhangi bir sonuç elde edilemediğini, arabuluculuk yoluna başvurulduğunu, ancak anlaşma sağlanamadığını, tüm bu nedenlerle —- Asliye Hukuk Mahkemesi’nin —-Esas—– Karar sayılı 09/07/2020 tarihli kararı ile müvekkilinin uğradığı maddi zarara tekabül eden 57.411,02 TL tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; kaza dolasıyla davacının müvekkili şirkete yaptığı başvuru üzerine hasar dosyası açıldığını, yapılan değerlendirmeler sırasında 560 kusur oranı üzerinden tanzim edilen aktüer raporu doğrultusunda davacıya 13/10/2013 tarihinde 63.064,00 TL ödeme yapıldığını, şirketleri tarafından ödenen tutarın eksik olduğundan bahisle işleten aleyhine açılan—–. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin —— Esas sayılı dosyasında tazmin edilen hesap raporunda hata yapıldığını, mahkeme nezdinde tazmin edilen 04/07/2019 tarihli —– tarafından hazırlanan raporda sigortalı aracın kusur oranının %60 olduğu, kazaya karışan diğer aracın kusur oranının %40 olduğunun tespit edildiği, ancak mahkemece kusur ayrımına dikkat edilmediğini ve bu raporun esas alınarak işbu davanın ikame edilmesinin de haksız olduğunu, bilirkişi raporu ile tespit edilen sorumluluk miktarının 58.75,56 TL iken müvekkili tarafından yapılan ödemenin 63.064,00 TL olduğu, davacı tarafın alacağından değil ancak borcundan bahsedilebileceğini, davanın —– plakalı aracın trafik sigortacısı ——ihbar edilmesini, tam bu nedenlerle kusur oranı dikkate alınarak yapılan ödeme ile sorumluluklarının yerine getirildiğinden eldeki davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İhbar olunan ——- vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafça uzamış zamanaşımı süresinde dahi müvekkili şirkete herhangi bir başvuruda bulunulmadığını, müvekkili açısından zamanaşımı süresi dolmuş olduğundan davacının taleplerinden müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, davacının iddialarını kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkili şirkete usulüne uyun bir başvuru ve ihbar söz konusu olmadığından müvekkilinin herhangi bir sorumluluğu ve temerrütünün söz konusu olmadığını, müvekkilinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davacı tarafça müvekkili şirkete sigortalı araç sürücüsünün kusurunun ispat edilmesi gerektiğini, davacının tazminat talebine konu maluliyetinin iddia olunan kaza sonucu oluştuğu ve davacının iddia ettiği şekilde malul kaldığının ispata ve tespite muhtaç olduğunu, geçici iş göremezlik tazminatı, bakıcı gideri ve tedavi giderlerinden müvekkili şirketin sorumlu olmadığını, tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE :
Dava, trafik kazası sebebiyle maddi tazminat davasıdır.
Mahkememizce; tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek; taraf vekillerinin vermiş olduğu dilekçeler, ibraz ettikleri tüm deliller, —-. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin —-Esas sayılı dosyası, —- İcra Müdürlüğü’nün —– Esas sayılı dosyası, bilirkişi raporları ile tüm kayıt ve belgeler tek tek incelenmiştir.—-. İcra Müdürlüğü’nün —- Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde; davacı tarafından —– aleyhine 138.904,94 TL’nin tahsiline yönelik icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin —– vekiline 31/08/2020 tarihinde e-tebliğ edildiği anlaşılmıştır.
—– Asliye Hukuk Mahkemesi’nin—–Esas sayılı dosyasından aldırılan 06/06/2016 tarihli —– Kurumu tarafından düzenlenen maluliyet raporunda özetle; —– 19/10/2010 tarihinde geçirdiği araç dışı trafik kazasına bağlı arızası nedeniyle 11/10/2008 tarih ve—-sayılı —–yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup 1 kabul edilerek Gr1 XII (27Ca…. 7 )A%11, E cetveline göre %9.0 (yüzde dokuz nokta sıfır) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (geçici iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceği bildirilmiştir.
—–Asliye Hukuk Mahkemesi’nin —- Esas sayılı dosyasından aldırılan 04/07/2019 tarihli —- Kurumu tarafından düzenlenen kusur raporunda özetle, davalı sürücü ——idaresindeki araç ile ana yola çıkmadan önce taşıt yolunu yeterince kontrol etmesi, ilk geçiş hakkını seyir halinde olan motosiklet sürücüsüne vermesi gerekirken bu hususlara riayet etmeden, sol tarafından gelen motosikletin hız ve mesafesini dikkate almadan kontrolsüzce kavşak alanına giriş yaparak seyir halinde olan motosiklet sürücüsünün seyir yönünü kapatmış olduğu olayda dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranışı ile asli kusurlu olduğu, sürücü —–sevk ve idaresindeki motosiklet ile olay mahalli kavşaktan her ne kadar ilk geçiş hakkına sahip ise de, kavşağa yaklaşırken mevcut hızını yeterince azaltması, kavşağa kontrolsüz giriş yapan aracı fark edip araca karşı zamanında etkili fren tedbirinde bulunması gerekirken bu hususlara riayet etmediği, mevcut hızı ile kavşağa giriş yapıp kavşağa giriş yapan araca karşı yola direksiyon tedbiri alarak karşı yönde bölümüne girdiği, aldığı tedbirde hızından dolayı etkisiz kalıp aracın sol ön yan ve teker kısımlarına çarptığı olayda hatalı tutum ve davranışı bulunmadığından atfı kabil bir kusuru bulunmadığı, yukarıdaki hususlar muvacehesinde olayda; davalı sürücü —– %60 oranında kusurlu olduğu, sürücü —— %40 oranında kusurlu olduğu kanaati bildirilmiştir.Mahkememizce aldırılan 05/04/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle, 19/10/2010 tarihinde meydana gelen kaza sonucu malul kaldığı bildirilen davacı—— cismani zararları sebebiyle davalı sigorta kuruluşuna karşı açılan davada, —–Asliye Hukuk Mahkemesi’nin —-Esas —Karar sayılı kararına göre işbu davadaki davalı ——ZMMS Poliçesi ile sigortalı araç işleteni —– aleyhine olarak 57.411,02 TL’nin ödenmesine karar verildiği, mülkiyeti —-adına kayıtlı davalıya sigortal—– plakalı araç sürücüsü —-%60 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, davalı tarafından davacıya 13/12/2013 tarihinde 63.064,00 TL ödeme yapıldığı, İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü Nakti Tazminat Komisyonu kararı ile davacıya 01/11/2013 tarihinde 7.295,10 TL rücuya tabi nakdi tazminat ödemesi yapıldığı, davalının poliçe kapsamında akit tarafı ve sigortacısı bulunduğu —–plakalı araç sürücüsü ve işleteni —- %60 oranındaki kusur durumundan sorumlu olduğu, araç işleteni ve araç sürücüsünün %60 kusur oranı ile sınırlı olarak davacıya karşı müştereken ve müteselsilen sorumlu bulunduğu, davalının %60 oranındaki kusur sorumluluk durumuna göre, 13/12/2013 ödeme tarihindeki veriler itibariyle davacının maluliyeti sebebiyle bakiye maddi zararının bulunmadığı, davalının %60 oranındaki kusur sorumluluk durumuna göre 07/11/2017 hesap rapor tanzimi tarihindeki verilere göre davacının maluliyeti sebebiyle bakiye maddi zararının bulunmadığı, davaya konu olay sebebiyle davalı sigortanın %100 oranındaki kusur sorumluluğunun bulunduğunun mahkemece kabulü halinde ise davacının maluliyeti sebebiyle bakiye maddi zararının 41.601,16 TL olduğu, mahkemece bu yönde kabul verilmesi halinde tahsilde tekerrüre esas olmamak üzere hüküm tesis edilmesi gerektiği kanaati bildirilmiştir.Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde: açılan davanın trafik kazası sebebiyle maddi tazminat istemli olduğu, esasen davalının öncelikle—– Asliye Hukuk Mahkemesinin —-Esas —-Karar numaralı dosyası ile ——plakalı aracın sürücüsü olan dosyamız davalısının sigortalısına dava açtığı açılan davanın maddi tazminat yönünden 57.411,02-TL bedel üzerinden kabul edilip kesinleştiği, ancak davacı vekilinin bu kez takiplerinin sonuçsuz kaldığından bahisle eldeki davada aynı maddi tazminat bedelini dava konusu yapmakla davalıyı hasım gösterdiği, mahkememizce ilgili dosyanın mahkemesinden fiziken getirtilerek dosya arasına alındığı, asliye hukuk mahkemesi dosyasında alınan yüzdeli kusur raporuna göre davacının yolcu olarak bulunduğu —- plakalı motosiklet sürücüsü —– davayya konu kazanın meydana gelemsinde %40 oranında dosyamız davalısının sigortalısı —-plakalı araç sürücüsü —– ise %60 oranında kusurlu olduğunun belirtildiği, yine asliye hukuk mahkemesi dosyasında aldırılan davacının maluliyetine ilişkin raporun da kaza tarihinde geçerli olan yönetmelik hükümlerine göre alındığının anlaşıldığı, bu sebeple mahkememizce de usul ekonomisi ilkesi gereği, aynı kazaya ilişkin kusur ve maluliyet raporlarının hükme esas alındığı, dosya incelendiğinde dosyamız davalısı tarafından davacıya 13/12/2013 tarihinde 63.064,00 TL ödeme yapıldığının sabit olduğu, ayrıca İçişleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü Nakti Tazminat Komisyonu kararı ile de davacıya 01/11/2013 tarihinde 7.295,10 TL rücuya tabi nakdi tazminat ödemesi yapıldığı, davalının poliçe kapsamında akit tarafı ve sigortacısı bulunduğu —- plakalı araç sürücüsü ve işleteni —– %60 oranındaki kusuruyla sınırlı olmak üzere sorumlu olduğu, araç işleteni ve araç sürücüsünün %60 kusur oranı ile sınırlı olarak davacıya karşı müştereken ve müteselsilen sorumlu bulunduğu, davalının %60 oranındaki kusur sorumluluk durumuna göre, 13/12/2013 ödeme tarihindeki veriler itibariyle davacının maluliyeti sebebiyle bakiye maddi zararının bulunmadığı, davalının %60 oranındaki kusur sorumluluk durumuna göre 07/11/2017 hesap rapor tanzimi tarihindeki verilere göre davacının maluliyeti sebebiyle bakiye maddi zararının bulunmadığı mahkememizce anlaşılmış, 05/04/2023 tarihli bilirkişi raporu gerekçeli, bilimsel ve denetime uygun olmakla hükme esas alınmış ve açılan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere:
1-Açılan davanın REDDİNE,
2-Alınması gerekli 179,90 TL harcın davacı tarafından peşin olarak yatırılan 980,44 TL harçtan mahsubu ile arta kalan bakiye 800,54‬ TL’nin karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Arabuluculuk sürecinde düzenlenmiş sarf kararında yer alan 1.360,00-TL’nin 6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesi uyarınca, davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, buna ilişkin harç tahsil müzekkeresi düzenlenmesine,
4-Avukatlık asgari ücret tarifesine göre davalı vekili için takdir olunan 9.200,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine, Dair, ihbar olunan ve davacı vekilinin yüzüne karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde—-BAM nezdinde istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu, usulen anlatıldı.