Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/439 E. 2023/499 K. 14.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/439
KARAR NO : 2023/499

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 02/10/2017
KARAR TARİHİ : 14/06/2023

Davacı tarafından açılan davada; —Bölge Adliye Mahkemesi — Hukuk Dairesinin 14.03.2022 tarih ve —-esas, —sayılı kararı ile mahkememiz yargı yeri olarak belirlenmiş olmakla yukarıda belirtilen esas numarasına kaydı yapılarak incelendi,Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının eşi muris— Belediye Başkanlığının sorumluluğu altında — çalışan olduğunu, olay günü yaptığı iş icabı —Caddesi — alt geçidinde çalışmalara başlamak için dubalama yaptığını, bu sırada davalı — ait —- plakalı araç sürücüsü —alt geçitten geçerken yük yüksekliği nedeniyle geçitin üst kısmına çarptığını, çarpma sonucunda araçta bulunan çöp konteynırlarının —üzerine düşmesi sonucunda ölüm olayı meydana geldiğini, soruşturma dosyasındaki beyanlardan açıkça anlaşıldığı üzere olayın nedeninin davalı sürücünün taşıdığı yük ve hava şartlarına uygun olmayan süratla hareketi, taşıdığı çöp silolarının yükleme sonrasında bağlanmaması ve muhafazaya alınmaması , sürücünün alt geçit yüksekliğini nazara almaması gibi bilinçli bir şekildeki hareketin olaya neden olduğunu, söz konusu olayda davacı — resmi nikah ile birlikte yaşadığı eşinin ölümü nedeniyle oluşan maddi ve manevi yönden destekten yoksun kaldığını, davalı —- ölüme sebebiyet veren araç sürücüsü, davalı — kaza yapan aracın maliki ve sürücünün istihdam edildiği şirket olduğu, kazaya sebebiyet veren araç ve sürücünün davalı —Belediye Başkanlığının sorumluluğu altında iş yaptığını, sigorta şirketi ise aracın bağlı olduğu aracın sigortalısı bulunduğunu, olayda ölen muris —- 1983 doğumlu 34 yaşında, eşi —-1995 doğumlu 22 yaşında olduğunu, hiç bir bedeni ve ruhi rahatsızlığının olmadığını, maddi ve manevi zarara uğradığını belirterek 1.000 TL maddi, 400.000 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

ISLAH;
Davacı vekili ıslah dilekçesi ile, dava dilekçesinde 1.000 TL olarak talep edilen maddi tazminat talebini 767.281,33 TL daha artırılarak toplam 768.281,33 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.

SAVUNMA :
Davalı —- cevap dilekçesinde; diğer davalı— şöför olarak çalıştığını, kendi görevinin marketlerden korton toplamak olmasına rağmen, şirket tarafından konteyner taşıma görevi verildiğini, kişisel bir kastının olmadığını, olayla ilgili tazminat sorumluluğunun bulunmadığını belirtip, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Davalı— vekili cevap dilekçesinde ; şirket çalışanı — sevk ve idaresindeki —-plakalı araç alt geçitten geçtiği esnada araç kasasında taşınan çöp konteynırlarının üst geçite çarparak yol üzerinde bulunan — üzerine düşmesi sonucu elim kazanın gerçekleştiğini, davacı tarafından ileri sürülen iddiaların gerçekleri yansıtmadığını, müvekkili şirkette çalışan — gerekli iş sağlığı ve iş güvenliği konusunda teorik ve pratik eğitimler verildiğini, mütevefanın çalıştığı şirket tarafından gerekli iş sağlığı ve güvenliği tedbirleri alınmadığından bu kazanın gerçekleşmesinde ilgili şirketlerinde sorumlu olduğunu, çok işlek bir yolun ortasında güvenlik tedbirleri sağlanmaksızın yolun ortasında mütevefa işçinin çalıştırılması bu şirketlerin kusurunu ortaya koyduğunu, trafik kaza raporundaki kusur oranının gerçekleri yansıtmadığını, davacı tarafından talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, mütevefanın kardeşleri tarafından —-.İş Mahkemesinin — esas sayılı dava dosyasından açılan davada istenilen manevi tazminat isteminin bir bütün olarak değerlendirilmesi gerektiğini, davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirtip reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Davalı —- vekili cevap dilekçesinde; davanın müvekkili sigorta şirketi yönünden usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı vekilinin destekten yoksun kalma maddi tazminat talepleri bakımından kabul anlamına gelmemek kayıt ve şartı ile bir an için davalı müvekkili sigorta şirketinin dava konusu maddi tazminat talebi ile sorumlu düşünülse dahi, davalı sigorta şirketinin iş bu sorumluluğu, kusur oranında ve poliçe limiti ile sınırlı sorumluluk olduğunu belirterek davanın müvekkili sigorta yönünden usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı — Belediye Başkanlığı vekili cevap dileçkesinde; davacının diğer davalılarla birlikte müvekkili idare —- Belediye Başkanlığına karşı açılan dava ile müteveffa —-Belediye Başkanlığının taşeron şirketi olan — işçi olarak çalışmakta iken 30.08.2017 tarihinde — Alt geçidinde mazgal temizliği için emniyet şeridinde dubaları yerleştirirken — istikametinden—istikametine doğru gitmekte olan çöp konteyneri yüklü ve sürücü —-yönetimindeki çöp kamyonun alt geçitten geçmeye çalışırken alt geçidin duvarına çarpması ve üstüme düşmesi sonucu hayatını kaybettiğini belirterek maddi ve manevi tazminat talebinde bulunduğunu, usul ve yasaya aykırı olan bu davanın müvekkili idare yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.

İNCELEME VE GEREKÇE;
Dava, hukiki niteliği itibariyle trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma ve manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesi isteğine ilişkindir.Tarafların aktif ve pasif dava ehliyetleri denetlenip uyuşmazlık konuları resen belirlenerek, kanıtlar toplanmak ve bilirkişi incelemesi yaptırılmak suretiyle sonuçlandırılmıştır.
Düzenlenen bilirkişi raporu ve ek raporu gerekçeli ve denetime elverişli bulunmakla hükme esas alınmıştır.
Bu itibarla toplanan deliller, mahkememizce benimsenen bilirkişi raporu ve ek raporu, tarafların iddia ve savunmaları, hep birlikte değerlendirildiğinde;

30.07.2017 günü saat 08.45 sıralarında davalı sürücü —- sevk ve idaresindeki—plaka sayılı kamyon ile — istikametinden — yönüne doğru seyir halinde iken yol üzerinde bulunan —Alt Geçidinden geçiş yaptığı esnada idaresindeki kamyonun arkasında bulunan çöp silolarının alt geçide çarpması sonucu bahse konu çöp silolarının bankette bulunan ve yola güvenlik amaçlı duba yerleştirmekte olan müteveffa yaya —- üzerine düşmesi neticesinde—– yaralanması ve bilahare ölümü ile sonuçlanın dava konusu trafik kazasının meydana geldiği,
Davalı sürücü —sevk ve idaresindeki kamyon ve kamyonun arkasına gerekli ve yeterli güvenlik tedbirleri alınmadan yüklenen silolar ile seyri sırasında , taşıdığı yükün boyutlarını alt geçidin yüksekliğini dikkate almadan alt geçitten geçmeye çalışıp alt geçidin üst duvarına tedbirsizce çarptığı anlaşılmakla gerçekleşen olayda kusurlu olduğu,
Müteveffa yaya —-banket üzerinde bulunduğu esnada, alt geçitten geçiş yapmakta olan davalı idaresindeki kamyonun arkasında bulunan çöp silolarının alt geçide çarparak üzerine devrilmesiyle gerçekleşen olayda kusursuz olduğu,
Davacı eş —-talep edebileceği destekten yoksan kalma tazminatının, müteveffanın kusurunun olmaması, destek süresi, gelir, davacının yeniden evlenme şansı vs. hep birlikte değerlendirildiğinde 768.281,33 TL olduğu, yargılama aşamasında davacıya davalı —- tarafından 13.06.2023 tarihli ” sulh, temlik ve ibraname”ye dair protokol kapsamında ödeme yapıldığı ve davanın destekten yoksun kalma tazminatı yönünden konusuz kaldığı, davacının maddi tazminat yönünden yargılama gideri ve vekalet ücreti talebinin olmadığı görülmüştür.Davacının manevi tazminat talebi yönünden ise;Genel kabul gören görüşe göre manevi tazminat; ne bir ceza ne de gerçek anlamda bşr tazminattır. Zarara uğrayan kişinin çektiği acıyı, duyduğu elem ve üzüntüyü bir nebze olsaa da dindiren, zarara uğratan olay nedeniyle oluşan ruhsal tahribatı onarmaya yarayan bir araçtır.
818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 47,6098 sayılı TBK’nın 58.maddesinde düzenlenen hükme göre hakimin özel durumları göz önünde tutarak hükmedeceği manevi tazminat miktarı adalete uygun olmalıdır.Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır.Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamalek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir.Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.22.06.1976 günlü ve — sayılı İçtihadi Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde de takdir edilecek manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar açıkça gösterilmiştir.Olayın oluş şekli, müteveffanın kusurunun olmaması, davacı ve müteveffanın yaşı, vs. hep birlikte değerlendirildiğinde;
Davacıya 100.000 TL manevi tazminatı ödenmesinin hak ve nesafete uygun olacağı, davacı ile davalı —- arasında imzalanın 23.05.2019 tarihli ” davadan kısmi feragat ile davaya konu olaya ilişkin kısmi sulh ve ibraname protokol ” başlıklı protokol gereği davalı — davacıya 100.000 TL manevi tazminat ödemesi yaptığı, davacının da 100.000 TL manevi tazminat talebi için tüm davalılar yönünden davadan feragat ettiği, kalan 300.000 TL manevi tazminat davası yönünden davalı— Belediye Başkanlığı, —-aleyhine açılan davaya devam ettiğini belirttiği görülmekle;
100.000 TL tutarlı manevi tazminat davası yönünden davanın her bir davalı yönünden feragat nedeniyle reddine, bir kısım davalılar yönünden takip edilen 300.000 TL manevi tazminat davasının davalı —Belediye Başkanlığı—-yönünden reddine karar verilmesi gerektiği, feragat edilen 100.000 TL manevi tazminat yönünden davalı —- masraf ve ücreti vekalet talebinin bulunmadığı, davalı —- taraflar arasındaki protokol gereği davacıya ödediği 100.000 TL manevi tazminat ve 10.000 TL vekalet ücretinin diğer davalılardan tahsiline ilişkin talebin ayrı bir davanın konusu olabileceği, iş bu davada bu hususta karar verilemeyeceği görülmekle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM; Ayrıntıları ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-MADDİ TAZMİNAT DAVASI YÖNÜNDEN ;
Yargılama aşamasında konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-MANEVİ TAZMİNAT DAVASI YÖNÜNDEN
Davacının manevi tazminat davasının 100.000 TL yönünden kısmen kabulüne, ancak yargılama aşamasında davacının 100.000 TL manevi tazminat talebinden feragat ettiği görülmekle 100.000 TL manevi tazminat talebi yönünden davanın feragat nedeniyle reddine,
Aşan manevi tazminat isteminin koşulları oluşmadığından reddine,
3-Dava konusu olmayan davalı —- 100.000 TL manevi tazminat ve 10.000 TL vekalet ücretinin tahsili talebine ilişkin olarak karar verilmesine yer olmadığına,
4-KARAR HARCI,
Maddi tazminat davası yönünden dava konusuz kaldığından alınması gereken 179,90 TL maktu karar harcına karşılık, davacı tarafından 172,50 TL ‘lık bölümü dava açılırken peşin olarak, 130,30 TL’si de yargılama evresinde 20.06.2016 tarihinde alınmış olduğundan ayrıca harç alınmasına yer olmadığına,Manevi tazminat davası yönünden alınması gereken 179,90 TL maktu karar harcına karşılık, davacı tarafından yatırılıp geriye kalan 122,90 TL harcın mahsubu ile, geriye kalan 57,00 TL harcın davacıdan tahsiline,
5-AVUKATLIK ÜCRETLERİ
a-Maddi tazminat davası yönünden konusuz kalan dava ile ilgili olarak talep olmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
b-Manevi tazminat davası yönünden davalılar —Belediye Başkanlığı, —-yararına belirlenen 9.200,00 TL maktu avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
5-DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ,
a-Suç üstü ödeneğinden karşılanan 3.837,00 TL yargılama giderlerinin HMK 339 madde gereği davalılardan tahsili ile hazineye irat kaydına,
b-Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin tarafların üzerlerinde bırakılmasına,
c-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avanslarının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile —-Bölge Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.