Emsal Mahkeme Kararı İstanbul Anadolu 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/438 E. 2022/787 K. 28.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İstanbul Anadolu 2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/438 Esas
KARAR NO: 2022/787
DAVA : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 07/03/2017
KARAR TARİHİ : 28/09/2022
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının tek yetkilisi ve ortağı olduğu—- adına —-açıklama kısmına borç verilmek üzere yazarak — borç gönderdiğini, — tarihinde de elden—-borç verdiğini, — müvekkili arasında çeşitli sorunlar yaşandığını ve sonuç olarak —-keşide tarihli elden ve banka kanalıyla gönderilen borç miktarlarının toplamının —– numaralı — keşidecisi olduğu, —- yazılmış çeki verdiğini, davacının buçeki ciro ettiğini, davalıların müvekkilini borcu ödeyeceğine inandırarak oyaladığını ve çekin ibraz süresi içinde muhatap bankaya ibraz etmesinin önüne geçtiğini, dolayısıyla ibraz süresi geçen çekin kambiyo vasfını yitirdiğini, davacının alacağı nedeniyle davalılar aleyhine—– ilamsız icra takibi başlattığını, davalıların borca ve borcun ferilerine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz ettiklerini belirterek davaların itirazlarının iptaline, takibin devamına ve takip tutarının % 20′ si olmak üzere icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile diğer davalı — arasındaki borç ilişkisi sebebiyle —- bedelli, —- keşide yerli, Keşidecisi davalı şirket olan, ibraz tarihinin geçmiş, kambiyo senedi vasfını yitirmiş çeke dayalı olarak —– tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin taraflarına tebliğinin ardından yasal süresinde borca itiraz ettiklerini, itiraz üzerine davacının iş bu davayı açtığını, çek kambiyo senedi vasfında olduğundan —– içinde muhatap bankaya ibrazının zorunlu olduğunu, bu zorunluluk yerine getirilmediğinden davaya konu çekin kambiyo vasfını yitirdiğini ve adi bir belgeye dönüştüğünü, davacının davalılar tarafından oyalandığı için çekin ibraz süresini geçirdiği şeklindeki iddialarının gerçek dışı olduğunu, davacının basiretli bir iş adamı gibi davranma yükümlülüğü olduğunu, ancak kendi yükümlülüğünü yerine getirmediğini, takibe konu alacağın mahkemeye gerektirmesi nedeniyle doğrudan ilamsız takibe konu edilemeyeceğini, davalı şirketin davaya konu çekte keşideci sıfatıyla yer aldığını, diğer davalı ile davacı arasındaki temel borç ilişkisinden davalı şirketin ilgilisinin olmadığını, bu nedenle iş bu davanın davalı şirkete yöneltilemeyeceğini, tüm bu nedenlerle davanın reddine, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak kaydıyla kötü niyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı —cevap dilekçesinde özetle; davacının ibraz tarihi geçmiş ve kambiyo senedi vasfını yitirmiş çeke dayalı olarak —- tarihinde davalı aleyhine icra takibi başlattığını, çekin tahsil edilebilmesi için süresinde ibrazının zorunlu olduğunu, basiretli bir iş adamının ibraz süresinin geçirilmesi amacıyla oyalanmasının söz konusu olamayacağını, bu geçersiz çek ile icra takibi yapılamayacağını, taraflar arasındaki borç ilişkisinin kanıtlanmamış olduğunu, tüm bu nedenlerle davanın reddine, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK KARAR
Mahkememizce—- sayılı kararı ile davalı — aleyhine açılan davanın kısmen kabulü ile;—- dosyasına yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin — üzerinden takip tarihinden itibaren değişen ve değişecek yasal faiz oranları uygulanmak suretiyle devamına, davacının alacağı likit olduğundan belirlenen alacağın % 20’si inkar tazminatının davalıdan tahsiline, aşan istemin reddine,
Davalı —-aleyhine açılan davanın kanıtlanamadığından reddine,
Davalının koşulları oluşmayan tazminat talebinin reddine,
İSTİNAF KALDIRMA KARARI
—- kararı ile ;
Davacının süresinde bankaya ibraz edilmeyen çek nedeniyle davalı —-olan alacağı konusunda dosyadaki banka dekontu kapsamında davacının borç olarak — hesabından davalı —-yaptığını iddia etmiş isede,dekont içeriğinde dava dışı — tarafından,davalı —– gönderildiği açıkça görünmekle birlikte, aynı dekontta borç verildiği şerhinin dava dışı şirket adı belirtilerek açıklandığı görüldüğünden,bu paranın bu havale ile davacı tarafça davalı —- gönderildiği ispatlanamamıştır.Yine davacının davalı —- borç para verdiği de ispatlanamamıştır.
Davalı —– banka havalesi ve elden verilen paralar karşılığı davaya konu edilen ve süresinde bankaya ibraz edilmeyen davacıya ciro edilen bu çek karşılığı davacının alacağı yazılı delille ispatlanamadığından ,yazılı delil başlangıcı olarak kabul edilen işbu çek açısından her ne kadar tanık dinlenilmişsede tanık beyanlarının uyuşmazlığı çözmeye yeterli görülmediği ,davacının dayandığı yemin nedeniyle davalı —- yaptığı yemin teklifi sonrası bu davalının yemin ettiği anlaşılmakla,ispat yükü kendisinde olan davacının davalı —-olan alacağını ve çek gereği aralarındaki temel ilişkiyi ispatlayamadığı anlaşılmıştır.Bu yönüyle davacının istinaf talebi yerinde görülmemiştir.
Ayrıca davalı —- kötüniyet tazminatına yönelik istinaf talebinin değerlendirilmesinde ise; İİK 67. maddesinin ikinci fıkrası gereğince alacaklının kötüniyet tazminatına mahkum edilebilmesi için, icra takibinde haksız olmasının yanında kötüniyetli olması da gereklidir.
Somut olayda, davalı tarafça alacaklının kötüniyetli olduğu dosya kapsamından ispat edilememiştir.Kötüniyet tazminatı koşulları davada oluşmamıştır.
Bu itibarla, ilk derece mahkemesince verilen kararın mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesi bakımından usul ve esas yönünden yasaya aykırı bir durum bulunmamasına göre, davacının ve davalı ——- istinaf başvurusunun HMK 353/1-b-1 maddesi uyarınca ayrı ayrı reddine karar verilmesi gerekmiştir” denilmek suretiyle dava dosyasını mahkememize iade etmiştir.
Davacı — tarafından temyiz talebinde bulunulmuş ve davalı —- tarafından dan katılma yoluyla temyiz talebinde bulunulmuştur.
YARGITAY BOZMA İLAMI
—— sayılı ilamında;
” Davacı tanıklarının beyanları doğrultusunda, davalılardan — tarafından ciro yoluyla davacıya devredilen zamanaşımına uğramış çek nedeniyle davacının alacağı ispatlanmış olup, davalı —- borcun tamamından davalı diğer şirket ile birlikte sorumlu olduğunun kabulüne karar verilmesi gerekirken, davanın ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın —- yönünden reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir. 6100 sayılı HMK’nın 373/1 maddesi uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasına, aynı Kanunun 371. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının davacı yararına bozulmasına ” karar vermek gerekmiştir” şeklinde karar vererek mahkememiz dosyasını iade etmiştir.
Usulüne uygun yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
İNCELEME VE GEREKÇE;
Usulüne uygun —bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Bu itibarla toplanan deliller, tarafların iddia ve savunmaları, takip dosyası, uyulmasına karar verilen —- bozma ilamı hep birlikte değerlendirildiğinde;
Dava; bankaya ibraz süresi geçirilen ve kambiyo vasfını yitiren icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Takip dayanağı —bedelli çekin, davalı —- tarihinde keşide edildiği, — davacı —- ciro edildiği, süresinde bankaya ibraz edilmediğinden davacı hamilin kambiyo hukukundan kaynaklanan haklarını kullanma olanağını yitirdiği, genel haciz yolu ile icra takibine başladığı görülmüştür.
Böyle bir durumda arada temel ilişki varsa kambiyo vasfını yitiren çeke yazılı delil başlangıcı olarak dayanabilir ve alacağın varlığı tanık dahil her türlü delille kanıtlanabilir. Arada temel ilişki bulunmaması halinde ise TTK’nun 732. Maddesinde düzenlenmiş olan sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanılarak talepte bulunabilir.
Davacı —yolu ile çeki eline geçiren hamil olarak keşideci olan davalı —- karşı aralarında temel ilişki olmadığından TTK’nun 732.maddesiuyarınca sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayanarak talepte bulunabilir, bu durumda da keşidecinin sebepsiz zenginleşmediğini ispat etmesi gerekir.
Dosya kapsamında ispat yükü kendisinde olan davalı —-sebepsiz zenginleşmediğini kanıtlayamadığı, delilleri arasında açıkça yemin deliline de dayanmadığı,
Davacının davalı şirketten— asıl alacağı bulunduğu ancak davalıyı usulüne uygun olarak temerrüde düşürmeyen davacının işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, — davalı—- aleyhine açılan davanın kısmen kabulüne karar verilmesi gerektiği,
Davalılardan —- çeki davacıya ciro yoluyla devrederek borcu üstlendiği tanık beyanları ile belirlenmekle, davalı—- ise dava konusu çeki davalı diğer şirket ile birlikte borçtan sorumlu olduğu belirlenmekle her iki davalı yönünden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır.
HÜKÜM; Ayrıntıları ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
DAVANIN KISMEN KABULÜ ile ;
1—– takip dosyasına yapılan itirazın iptali ile, takibin —- üzerinden takip tarihinden itibaren değişen ve değişecek yasal faiz oranları uygulanmak suretiyle devamına,
Davacının alacağı likit olduğundan % 20 inkar tazminatının davalılardan tahsiline,
Aşan istemin reddine,
3- KARAR HARCI;
Davanın kabul edilen —- bölümü üzerinden belirlenen —- nisbi karar harcının —- bölümü dava açılırken peşin olarak alınmış olduğundan, geriye kalan —— karar harcının davalılardan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-AVUKATLIK ÜCRETLERİ
a-Davanın kabul edilen —- üzerinden davacı yararına belirlenen — nisbi avukatlık ücretinin davalılardan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
b-Davanın reddedilen 56.721,21 Türk Liralık bölümü üzerinden davalılar yararına belirlenen 9.200,00 TL maktu avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
5-DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ
a-Davacı tarafça yatırılan 31,40-TL başvurma harcı, 51.359,83 TL peşin karar harcının davalılardan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
b-Davacı tarafça yatırılan 4,60 TL vekaletname harcı ile yapılan 568,20 TL tebligatlar gideri olmak üzere toplam 572,80 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre 560,62 TL’sinin davalılardan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, 7,58 TL’sinin davacı üzerinde bırakılmasına,
c-Davalı —- tarafından yatırılan 4,60 TL vekaletname harcı ve yapılan 36 TL tebligat gideri ve bozmadan sonra yapılan 50 TL olmak üzere toplam 90,60 TL yargılama giderinin davanın kabul ve red oranına göre 1,21 TL’sinin davacı taraftan tahsili ile davalı —- verilmesine, 89,39 TL’sinin davalı —- üzerinde bırakılmasına,
d-Davalı —- tarafından yatırılan 4,60 TL vekaletname harcının davacı taraftan tahsili ile davalı —- verilmesine,
e-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider ve delil avanslarının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı ve davalı —- yüzüne karşı, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 2(iki) hafta içinde Mahkememize veya Mahkememize gönderilmek üzere bulunulan yer yada başka bir yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek bir dilekçe ile başvurmak ve istinaf harç ve masraflarını karşılamak koşulu ile———- Adliye Mahkemesi’ne istinaf yasa yolunun açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 28/09/2022